Cemşit Suvar (1923-2003)

Bursa'ya Hizmet Edenler

Bursa'nın Kültür İnsanları

 

 

 

   

                  

    Cemşit Suvar’ın babası Mehmet Rıza Bey, Atatürk’ün silah arkadaşlarındandı. Bütün hayatını tarihî eserlerin korunmasına adayan emekli kimya mühendisi Cemşit Suvar, emekli maaşını da kitaplara ve belgesel çekiminde kullandığı fotoğraf makinası ve kameralara yatırıyordu. Suvar’ın koleksiyonunda özel basım ansiklopediler, kitaplar, eski yazı eserler yer alıyordu. Cemşit Suvar; Tekke ve Sülûkî camileri başta olmak üzere birçok tarihî eserin yok olmasını önlemiş, yargı yoluyla usulsüzlükleri iptal ettirmiş, yıllarca süren hukuk mücadeleleri vermişti. Kenan Evren’in, "bayrak düşer kaldıran olmaz" sözleri üzerine köşke gönderdiği mektupta, "kaldıran olur paşam!" diyerek tepki göstermişti. Bunun üzerine Çankaya’ya davet edilen Suvar, yapılan 4 saatlik görüşmenin sonunda Evren tarafından bağımsız sosyal hizmetler uzmanı ilân edilmişti.           

                             

       Bursa Savaşçısı Cemşit Suvar’ı Yitirdik
                                                                                       Raif Kaplanoğlu

    “Bursa Savaşçısı” Cemşit Suvar öldü. Özellikle son on yıl içinde, Bursa’nın kültürel değerlerine sahip çıkmak için en etkili mücadele veren Bursa dostlarından biri olan Cemşit Suvar, Pazar günü toprağa verildi. Uzun memurluk yaşamı sonunda, özellikle emeklilik yıllarında kendini Bursa’nın kültür değerlerine adayan Suvar, kaçak yapı yapanların veya tarihi eserelere zarar verenlerin en büyük düşmanı idi.
       Gerçekten Bursa’yı çok seviyorum, zamanımın hemen tümü Bursa’nın kültürel değerleri için çaba göstermekle geçiyor. Ama benim yaptıklarım daha çok projeler üretmek, öneriler getirmek, yada iyi dileklerde bulunmakla sınırlı. Hiçbir zaman bir rahmetli Kâzım Baykal veya geçen hafta yitirdiğimiz Çemşit Suvar gibi tarihi eserlere zarar verenlerle boğaz boğaza gelmedim, mahkemeleşmedim, tarihi eserleri yıkan hiç kimsenin yakasına yapışamadım. Oysa sadece projelerle, dileklerle bir kent kurtularılmaz ki...  
    Evet, birçok tarihi eserin tescili yapılarak korunması için çalıştım ama hepsi o kadar. Hatta rahmetli babamın gittiği tarihi Tekke Camii yıkılıp yerine yeni bir caminin yapılmasını engellemiştim. O günlerde çok canımı sıkmışlardı. Herkes yolumu kesip Tekke Camii’nin yıkılmasına neden engel olduğunu soruyordu. Dahası, etkili bir din adamı olan babama da baskı yaparak beni etkilemeye çalışıyorlardı. Babam, tarihi eserlerden iyi anlayan bir kişi olmasa da, bana bana destek çıkmıştı.
    Yaşadığım bu basit olay için bile çektiğim bu kadar sıkıntıya dayanamamış, “Ne yaparsanız yapın” deyip işin içinden çıkmış, daha doğrusu görevden kaçmıştım. Oysa Rahmetli Cemşit Suvar, Bursa’nın kültürel değerleri için belediye başkanları dâhil, ayrım gözetmeden herkesi, deyim yerindeyse kesip-biçerdi. Sanırım öldüğüne herkes üzülmedi, Bursa’ya zarar verenler bayram etti. Ama o kadar sevinmesinler, Bursa’da daha çok Cemşit Suvar’lar var...
    Son 3-4 yıldır toplantılarına katılamıyorum ama Yerel Gündem 21’in ilk yılarından itibaren hemen her hafta olan toptlantısına, katıldım. Çok da güzel projeler ürettik. Bu günlerde tanıdım Cemşit Suvar’ı. Yine Yerel Gündem 21 toplantılarını, rahmetli Cemşit Suvar’ın kavgaları nedeniyle terk ettim. Kavgacı kişiliği nedeniyle hep uzak durdum Cemşit Suvar’a. Uzaktan saygı duyduk, sevdik birbirimizi.
    Cemşit Suvar ile Ali Turan, bu kavgacı kişiliklerinin de etkisiyle, müteahit ve yağmacılar tarafından “deli” olarak tanımlanıyordu. Aslında, bu tanım pek de yanlış bir ifade değil, bizim gibi kültür işleriyle uğraşan insanlar biraz delidir bence. Evet, kabul ediyorum. Ben de biraz deliyim. Ama Çemşit Suvar kadar değil. Rahmetli aşırı dalilerden idi. Biz deliler, kentimizin tarihini yok edip Bursa’yı beton yığınlarına çevirmek isteyen akıllılara karşı çok yanlızız. Tabi ki, kim deli olmak ister!..
    Biz delilerin pirlerinden rahmetli Cemşit Suvar, belediye başkanlarının, Karadenizli mütahitlerin, korumacı geçinenen mimarların baş düşmanıydı. Son 10 yıldır video kamerasıyla Bursa’nın çarpık gelişmelerini, kültürel tahribatları kayda alır, ardından ilgilileri mahkemelerde süründürürdü. Birçok belediye yetkilisi, sadece Cemşit Suvar korkusu nedeniyle tarihsel yapılara zarar vermekten kaçınırdı. Üsdadımız rahmetli Çemşit Suvar, Hak’ka yürüdü. Bursa’daki yağmacılar sevindi ama, öbür dünyadakilerin cekecekleri var Cemşit Suvar’dan!...

Bursa’nın kültürel varlıkları kişisel çabalara emanet
   
Bursa’nın kültür, sanat ve sosyal yaşamına ilişkin çok sayıda örgütlenmesi olmasına karşın, ne yazık ki bu örgütler arasında bir koordinasyon ve ilişki yok. Bu nedenle, Bursa’nın geleceği ve kültürünü korumak da, daha çok kişisel çabalara kalmıştır.    
    Bursa’nın kültürel yaşamı için çok sayıda kişi emek harcıyor. Bunların başında Yerel Gündem 21 çatısı altında aktif çalışan Ayşe Yandayan başta olmak üzere Cavit Suyabatmaz, Erhan Yıldızalp, Fevzi Şen, Niyazi Kurt, Ali Turan büyük bir çaba gösteriyor. Eski Eserleri Sevenler Kurumu içinde Zafer Ünver ve Mesut Özkeser de bu çabanın içindeler.
    Rotarileri Bursa’nın değerlerine yönelten sevgili dostlarım Erhan Başoğlu ve Ecz. Yalçın Oğuz, üniversitemizden başta Mustafa Yurtkuran, Ülviye Özer, Hasan Ertürk, Mustafa Kara, Mefal Hızlı ve Bedri Yalman olmak üzere çok sayıda akademisyenin kişisel çabalarına Bursalılar minnettardır.

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 09/01/23