Mudanya’da doğdu. Babası Ahmet Rüştü Efendi Mudanya’nın ilk posta ve telgraf
müdürüdür. İyi eğitimli ve vatansever bir memur olan babası, Mudanya
eşrafından Sümbülzadelerin kızı Şaziye Hanım ile evlenmiş ve çiftin altı
çocuğu dünyaya gelmiştir. Aile, çocuklarının en büyüğünü Kafkas, en küçüğünü
de Romanya cephelerinde şehit verecektir. Ahmet
Rüştü Efendi tüm Mudanya halkının sevgi ve saygısını kazanmış bir kişiydi,
kabri de Mudanya’dadır.
Ailenin dördüncü çocukları Mehmet Hayri’dir. O’nun doğumu, iskeleye yakın
deniz kenarındaki evlerinde olmuş, kasabada ebe bulunamadığından çok zor
gerçekleşmiştir. Orta öğrenimini Mudanya’da yaptı. 1896’da Mudanya’dan
ayrılıp İstanbul’da eğitimine devam etti. Takip eden yıllarda Harbiye
tahsilini tamamlamıştır. Topçu Harbiyesi’nde İsmet (İnönü) ile aynı yıllarda
yatılı eğitim almıştır. Aralarında buradan kaynaklanan ve uzun yıllar
sürecek olan bir dostlukları olmuştur. Subaylık yaptığı esnada Darülfünun’da
hukuk eğitimini tamamlamış, askeri rüştiyede Fransızca dersleri vermiştir.
Mehmet Hayri, Birinci Dünya
Savaşı’nda İsmet İnönü’nün komutanlığında çarpışmış, savaş sonrasında
ticarete atılmak üzere yüzbaşı rütbesi ile ordudan emekli olmuştur. Dağıstan
kökenli, Osmanlı Sarayı’nda görev yapan Mehmet Faik Paşa’nın kızı Emine
Tevhide Hanım ile evlenmiştir. Çiftin 1908’de Şaziye, 1918’de Muazzez
isimli kızları, 1921’de Ali ve
Muzaffer isimli ikizleri, 1923’de Selma ve 1926’da
Mehmet adlı çocukları dünyaya gelmiştir.
1930'larda Emine Tevhide Hanım, Hayri Bey ve çocukları
Cumhuriyetin kurulmasının ardından, şeker sanayiinin tesisi ve
geliştirilmesi için devlet politikası yürütülmeye başlanmıştır. İlk şeker
fabrikası, 1923 yılında Uşaklı çiftçi ve köylülerin girişimiyle kurulmuştur.
Ardından devlet yardımı ile İstanbul ve Trakya Şeker
Fabrikaları Türk Anonim Şirketi kurulmuştur. Şirketin hissedarları % 68
payla İş Bankası, %10 payla Ziraat Bankası, %22 payla Trakya İlleri Özel
İdareleri ve %22 payla gerçek kişilerden oluşmuştur. Son payın içinde Trakya
bölgesi çiftçi ve köylüleri ile çeşitli tüccarlar yer almıştır ve Mehmet
Hayri İpar, Kazım Taşkent (Mehmet Hayri Bey’in kayınbiraderi) ve Şakir
Kesebir bu gerçek kişi ortaklar arasındadır. Bu şirket ülkenin ikinci şeker
yatırımı olan Alpullu Şeker Fabrikası’nın kuruluşunu gerçekleştirmiştir.
Mehmet Hayri Bey, şeker sanayi girişiminden elde ettiği kazançlarla çeşitli
ticari faaliyetlerde bulunmuş, bu kapsamda Sazmaş Sanayi ve Ziraat
Makinaları Türk Anonim Şirketi’ni kurarak çeşitli taahhüt işleri
gerçekleştirmiştir. Ayrıca ilerleyen yıllarda ailenin deniz taşımacılığı ile
de uğraştığı ve bunun için gemi satın almış olduğu da bilgilerimiz
arasındadır.
Bu vatansever insan, doğup büyüdüğü kentle bağlantısı koparmamış, deniz
kenarında
(bugünkü belediyenin bulunduğu sahilde) bulunan evlerine yaz aylarında gelip
kalarak ilçenin ihtiyaçlarına duyarlı bir Mudanyalı olmuştur. Kendinden
dinleyelim: “Ben, altı lira maaşlı ve altı
çocuklu küçük bir memurun dördüncü oğlu olarak burada doğdum, İbtidaiye ve
Rüştiye tahsilimi bu şirin kasabada yaptım. Bugün içinizden ayrılalı
tam kırk sene oluyor. Benim sevgili hemşerilerim, bu müddet çok uzun olduğu
halde hiç bir zaman gözümden ve gönlümden uzak olmadınız. Ben, bana düşen
ödevleri yaptım ve yapacağım. Bu müddet zarfında İdadi ve Harbiye tahsilimi
bitirdim. Zabitken hukuk tahsil ettim. Harplere girdim ve çıktım. Bütün
tahsilimi bedava yaptım. Hayır, bedava değil, milletimin parası ile okudum.
Bunu ödemek benim için bir vicdan borcudur. Vicdan borcu, borçların en
büyüğü, en önemlisidir.”
Mehmet Hayri (İpar), eğitimin öncelikle yurdunun insanlarının, sonraki
aşamada ise vatanın gelişiminde ne kadar önemli bir yeri olduğunun bilince
bir yurttaştı. Doğduğu ilçenin köylerindeki çocuklar için Mudanya merkezde
bir yurt açma fikrini hayat geçirmiştir. Bu kapsamda Hayri İpar Talebe Yatı
Evi adıyla 27 çocuk ile ilk yurt faaliyeti başlatılmıştır. 1935-1936 Öğretim
yılı yurdun ilk hizmet yılı olmuştur.
12
Eylül Caddesi'ndeki Ahmet Rüştü Çocuk Yurdu'nun 1937'deki hali
Mehmet Hayri Bey, 1936 Yılında, yurt kapasitenin arttırılabilmesi için eski
Borsa binası satın alıp tamir ettirmiştir. Böylece Mudanya köylerinde
bulunan fakir çocukların yatılı kalarak eğitimlerini sürdürmelerine olanak
tanıyan “Ahmet Rüştü Çocuk Yurdu” kurulmuştur. Yurt binasında, yatakhane,
revir, yemekhane, banyo, oyun bahçesi gibi birimleri oluşturulmuştur. Ayrıca
10 kişilik binek araba da çocukların gezmeleri için Hayri Bey tarafından
tahsis edilmiştir. Yüz çocuk kapasiteli yurtta ayrıca ihtiyaçlı 40 çocuğun
yemek yemesi sağlanmıştır. Hayri İpar, yurtta kalan ve yurttan faydalanan
tüm çocukların, elbise, ayakkabı, şapka ve okul gereçlerini de temin
etmiştir. Yurttan faydalanan çocukların evi bulunmuyorsa, tatilleri de
yurtta geçirebilecekleri şekilde düzenleme yapılmıştır. Yurt açılışında
şunları söylemiştir: Pek alâ bilirsiniz ki, sevgili Ata Türkümüz; "Köylü
efendimizdir" demişti. Ben bu büyük söze uyarak işe köy çocuklarından
başladım. Büyük bir iktisatçı "Şehirli, kafasını köylü için yormalıdır"
eliyor. Bu doğru sözlere ittiba ederek bu yurdu açıyorum. Beni binlerce
meşakkatle büyüten ve okutan babamın muhterem adına bu yurdu açarken,
annemin hayali gözlerimin önüne dikildi. “Ya ben, diyor; beni neden babandan
ayırt ettin?” Evet, anacığım haklı idi. Elli seneye yakın bir zaman
yorulmadan, üşenmeden bana çalışmak sıhhatini, kuvvetini kazandıran o idi.
Beni zahmetle doğurduğu, meşakkatle büyüttüğü bu kasabada onun adına bir
sağlık yurdu açacağım ve gelecek sene bugün hep birlikte onun da açılma
töreninde bulunacağız".
Çocukluğunda idare kandili ile derslerini
hazırladığı için kasabasını elektriğe kavuşturmayı arzu ediyordu. Bu
arzusunun devamı olarak taahhüt işleri yaptığı şirketi aracılığı ile Mudanya
Belediyesi adına ilçeye dönemin teknolojisine uygun bir elektrik santrali
tesis etmiştir. Daha sonra bu yatırım için yapılan harcamaları belediyeye
iade ederek bu hizmetin kendi armağanı olmasına karar vermiştir.
Mehmet Hayri Beyin Milli Mücadelede, ve Lozan Barışı’nın temeli
olduğunu düşündüğü Mudanya Mütarekesi’nde, Türk halkının ve önderlerinin
gösterdiği başarılara olan büyük hayranlığı tüm konuşmalarından açıkça
hissedilmektedir. Bu hayranlık özelde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mareşal
İsmet İnönü’ye duyduğu büyük sevgi ile de somutlaşmıştır. Bu nedenle bu iki
kahramanın büstlerini Mudanya'a yaptırmıştır. Aynı hislerle Mudanya
Mütarekesi’nin imzalandığı yapıyı koruma altına alma fikrine yöneltmiştir.
1936 yılında, o zamana dek boş tutulmuş ve içindeki eşyaları dağıtılmış olan
Mütareke Evi, Mehmet Hayri Bey tarafından önce Mudanya Belediyesi’nden satın
alınarak tadil edilmiştir. İçindeki eşyalar da bulunarak satın alınmış ve
bakım yapılarak içine yerleştirilmiştir. Duvarlar çeşitli tablolarla
süslenmiştir. Binanın satın alınıp tamir edilmesi ve içindeki eşyaların
korumaya alınmasının ardından sıra bu önemli yapının etraftan kolayca
görünür hale gelmesini ve çıkabilecek yangınlardan korunmasını sağlamaya
gelmiştir. Bu bağlamda Mehmet Hayri Bey, bitişikte bulunan ahşap evleri de
satın alıp yıktırarak etrafın parmaklıkla çevrilmesini sağlamıştır. Meydana
gelen alanın park ya da çocuk bahçesi olmasını planlamıştır.
Mütareke
Parkı bugün hala kullanılmaktadır. Tüm bunların ardından arsa, bina ve
içindeki eşyaları müze olarak kullanılmak üzere Mudanya Belediyesi’ne
bağışlamıştır.
Türk Tayyare Cemiyeti’nin
kuruluşundan kısa süre sonra Bursa'da da şubeleri açılmıştı. Bursalılar bu
yeni örgüte, Atatürk’e duydukları güven nedeniyle coşkuyla destek
vermişlerdir. Cemiyetin ilçe örgütlerinden çok sayıda bağış toplama ve uçak
alımı gerçekleştirilmiştir. Mehmet Hayri Bey de 1937 yılında cemiyete bir
uçak bağışlamıştır. Tayyare Madalyası’nın takdim edildiği törende, dönemin
Bursa valisi Şefik Soyer tarafından şunlar söylenmiştir: “Şimdi size bir
müjdem var. Aynı arkadaş (M. Hayri İpar) Türk kanatlarından daha bir kanat,
tayyare filolarımızda daha bir tayyare ilave etmiş ve bunu yaparken kendi
ismini anmayarak tayyareye Mudanya Mütarekesi adını vermek suretiyle yalnız
yurdunu ve yurttaşlığını düşündüğünü büyük bir nefis feragati ile ispat
etmiştir".
Daha sonra sıra annesinin adının yaşatılmasına gelmişti.
Doğduğu evin arsasını belediyenin yardımları ile satın aldı. Söz verdiği
gibi inşaatı bir yılda tamamlayıp hastane olarak açtırdı. On yataklı Şaziye
Rüştü Sağlık Yurdu,
Mudanyalı kadınların çağdaş imkanlarla doğum yapabilmesi ve
hastalıklarının tedavisini imkan sunacaktı. Açılış konuşmasında şu
bilgileri verdi: "Şimdi göreceğiniz sağlık yurdu, bir dispanser ile bir
doğum evinden ibarettir. Bu iki kısmın zamanın en son terakkiyatına göre
plânlarını, dahilî taksimatını mühendis mektebi profesörlerinden İhsan İnan
ile Gülhane Hastanesi Nisaiye Mütehassısı ve profesörü Ali Esat
haftalarca beraber çalışarak hazırladılar".
Sağlık Yurdu'nun 1955'teki görünümü
Sağlık Yurdu 1984 yılında 25 yataklı Devlet Hastanesi konumuna
getirilmiştir, bugün hala Mudanya’ya hizmet vermeyi sürdürmektedir.
1940 Yılında Hayri İpar’ın öncülüğünde girişilen bir hareketle Mudanya için
Hayır Sevenler Cemiyeti kurulmuştur. Çocuk Yurdu ve Sağlık Yurdu’nun
giderlerini karşılamak ve denetimini yapmak ile görevli olan kurumun ihtiyaç
duyduğu gelirlerin önemli kısmı Hayri İpar tarafından sağlanmıştır.
Mehmet Hayri Bey’in eğitime verdiği önemin bir işareti daha 1946 yılında
ortaya çıkacaktır. Ahmet Rüştü Ortaokulu Deniz kenarında inşa edilen kârgir
binada, 01.12.1946 tarihinde hizmete girmiştir. 1959 yılında Hayri İpar
Hasanbey mahallesindeki kendi arsası üzerinde tüm masraflarını kendisi
karşılayarak tamamı 273.000 TL.na mal olan yeni Ahmet Rüştü Ortaokulu'nu
yaptırmıştır. Böylelikle okul, halen kullanılmakta olan bu binaya 1959, 1960
öğretim yılında taşınarak aynı isimle hizmete başlamıştır.
Mehmet Hayri İpar’ın Mudanya’ya tüm bu hizmetlerinin yanında su deposu
yapımı, çok sayıda çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması ve müzik öğrencileri
ile bando takımının kıyafetlerinin temini şeklinde çeşitli hizmetleri de
olmuştur. 1960 darbesinden sonra oğlu Ali'nin yargılanması, mahkum olması ve
ardından yurt dışına yerleşmesi sürecindeki olaylar Hayri Beyin sağlığını
olumsuz etkiledi. 1966'da kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı.
Mudanya Belediyesi, Mehmet Hayri Bey ve onu yetiştiren babası Ahmet Rüştü
Efendi'ye olan minnetinin ifadesi olarak bir mahalleye Ahmet Rüştü Mahallesi
ve bir caddeye İpar Caddesi adını vermiştir. Şaziye Rüştü Devlet Hastanesi
önüne de, kızı Muzaffer Menteş Hanım’ın da katılımı ile 12 Eylül 1997
tarihinde yapılan bir törenle Mehmet Hayri Bey’in büstü yerleştirilmiştir.
FULYA DÜVENCİ KARAKOÇ'un
yazdığı MODERNLEŞMENİN İÇİNDEN ÇIKAN MUDANYALI AİLE: AHMET RÜŞTÜ EFENDİ
VE OĞLU MEHMET HAYRİ BEY (İPAR) adlı kitaptan kısaltarak alınmıştır |