Melih Elal
Bursa coğrafi açıdan sorunsuz bir konumda.
Dört iklimi de yaşayabiliyorsunuz; ayrıca iklim şartları zorlamıyor da
insanı. Arkasını dağa dayayan verimli topraklara sahip bir kent. İnsanlarını
pek üzmüyor. Verim elde etmek, geçimi sağlamak oldukça az bir emeği
gerektiriyor. Bursa’nın insanı da toprakları ve konumu gibi sert bir doğaya
sahip değil. Rahat yaşamaya alışkın.
Bu bağlamda baktığınızda insanların yazma
tembeli de olduğunu görüyorsunuz. Evet, bu topraklardan yüzyıllardan beri
birçok şair ve yazar yetişmiş; ama diğer kentlerin nüfusuna ve yazar
sayısına baktığınızda Bursa’nın gerilerde olduğunu görürsünüz. Oysa konum ve
görünüm olarak ilham kaynağı olabilecek bir yapıya sahip Bursa. O nedenle de
Bursa’ya gelen sanat aşıklarını, şairleri, yazarları bir hayli etkilemiş.
Yüzyıllar önce Evliya Çelebi bir sanat aşığı olarak etkilenmiş bu kentten ve
uzun uzun anlatmış Bursa’yı.
Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar uzun süre
yaşadılar mı Bursa’da? Hayır. Gezmeye geldiler ve hayran kaldılar. Haşim
Bursa’nın Yeşil ve çevresinin gizemli güzelliğine tutuldu;
Gurabahane-i Laklakan’da bunları
anlatma gereği duydu. Belki de Bursa, kimi dizelerinin ilham kaynağı oldu.
Tanpınar kentten o kadar etkilendi ki,
Beş Şehir’inden
birini de Bursa oluşturdu. Ardından o güzelim
Bursa’da
Zaman şiiri geldi. Kısacası Bursa’dan
geçen ya da kentte kısa süre kalan sanat insanları bu kenti anlatma, yazma
gereği duydular.
Burada hayıflanmamız gereken, son yıllarda
edebiyat alanında önemli bir adı yetiştirememiş olmamızdır. Oysa edebiyat ve
sanatın kalbi olan dergi yaşamı Bursa’da oldukça eskiye dayanıyor ve
günümüzde de tüm canlılığıyla sürüyor. Örneğin İstanbul’da
Servet-i
Fünun dergisi yayımlanırken Bursa’da da
Nilüfer dergisi var ve şairlerinden
Recep Vahyi, Tevfik Fikret’in etkilendiği bir isim. Yazılarında söylüyor
bunu Fikret. Benim burada vurgulamak istediğim şu: Bursa’dan bir şair,
şiirde devrim gerçekleştiren Edebiyat-ı Cedidecileri etkiliyor; ama ne yazık
ki onlar kadar öne geçemiyor. Bugün araştırmacıların dışında kimse
anımsamıyor Recep Vahyi’yi. İşte bu örnek de benim düşüncemi destekliyor. Bu
kentte insan yaşamın rahatlığı içinde sanatsal üretimi zorlamıyor, yaşama
sanatını seçiyor. Olumluyor muyum bu davranışı? Asla, ama ne yazık ki
gerçek!
Son söz olarak Bursa, rahatına düşkün
insanları nedeniyle çevresindeki esin kaynaklarını göremiyor ya da görmek
istemiyor.
Haziran 2003'te yayımlanan Bursa Defteri'nden kısaltılarak alınmıştır.