BURSA SURESİ

 

Bursa Şiirleri

Bursa'da Edebiyat

   
                                                         Şaban Akbaba

 
-çağdaş destan-

SU AYETİ:
Yaşamın başlangıcında SU var
bitişinde de SU !
KORO:
“Su” ayetiyle başlar Bursa Suresi
su gibi akar zamana koşut...
I.
Buruk bir büyüyle canlandı her şey
garip bir efsunla, yıkılınca Atussa(1)
donunca zaman tek bir solukta
Prusa Bursa oluverdi ansızın.
Gök kubbede duran ışık
çağladı,ağdı Ova’ya
bir damla su daha sızdı
revakta duran kovaya.
Bu yüzdendir belki de toprağındaki bereket
bu yüzdendir gizemindeki soylu kan
ve kutsanmışlığındaki talan
bu yüzdendir mutlaka
“Billur bir avize(dir) Bursa’da zaman.”(2)
Hannibal’dan(3) Hacivat’a
Karagöz’den Mezitler’e
Her mevsim erguvan(4)
her gün erguvann....
II.
KORO:
İlk suyu Pınarbaşı verdi Bursa’ya
Hisar’da tavlandı demir çeliğe
kalemin yerini kılıç alınca
kılıcın önüne kalkan gelince
Orhan’ı bu görkem çekti Bursa’ya
Susurluk,Adırnaz,Nilüfer derken
Olympos’un göğsü aktı Bursa’ya
Apolyont,İznik,Dalyan gölleri
suyun güvenini sundu Bursa’ya.
III.
Gökyüzünden yeryüzüne
ağıp geçen uygarlıklar
bir böceğe ulaştılar
hükmüne diz çöktüler
gizine secde ettiler
su olup kozanın yüreğine akınca
Bursa çekmesi’ne(5) ilmik attılar
İpekçe dokudular tarihi
Bu yüzden ipekçe söyleşir Bursa
ipekçe gülümser ipekçe güler
ipekçe sevişir ipekçe sever.
IV.
“Bursa,sudan ibarettir vesselam!”(6)
tam da bu yüzden
çok su götürür
o görkemli serüven
ve su
dolaşıp zamanın çıkmaz sokaklarını
bir nokta olur tarihinde Bursa’nın:
“Yeşil” bir nokta:
varsayılan iki dünya
kendini Bursa’dan saymış
bu dünyalar birbirine
yeşil bir yolla kavuşmuş
müziğin mistik yanında
tasavvufa keman olmuş
V.
KORO:
Yaşamın bir rengi de çınarcadır Bursa’da
İnkaya’nın giz yükü canımı çeker alır
seviyi anlatır bana her bahar sevdalanır
her yazın gölge verir, her lodos ırgalanır.

Kule-i Cihan’dan(7) bakan görür rüyasını
Sultan Ahmet Camisi’nin altı minaresini
Karcıbaşı kar getirir İstanbul üzre satar
Şeyh Küşteri(8) bir oyunla gösterir hünerini.

Kirazlıyayla’ya gittiğim bir gün
ben de içtim badesini sevinin
sevda defterime konan kuşlarla
ben de uçtum Bakacak’tan(9) aşağı.
VI.
KORO:
“Su” ayetiyle başlar Bursa Suresi
su gibi aydınlık,su gibi uzun
ta Thedora’nın(10) ıslak bedeninden
sağarak şehvetli sıcağını
Pythia’da(11) örneğin bir Eski Kaplıca’da
bu kentin ağrısı suya dökülür
acısı,sızısı suyla sökülür
Sarıkız’dan(12) alıp esin dilini
bin yıldır sulara türkü yakılır:
“Bursa’nın üçtür kurnası”
Çekirge’den Oylat’a dek
um yerine sular akar
sular cana canlar katar
derince bir felsefedir
sular hep uygarlık kokar.
VII.
KORO:
“Su” ayetiyle başlar Bursa Suresi
akar Marmara’ya suyla buluşur
iyotun gizini söyler tuzlu su
yakamoz gösterisinden alıp fosforu
getirip Bursa’ya bir çeşni sunar:
Suyun büyüsü yayılır
harelenen dalgalarla
deniz kızları oynaşır
ebruli zamanlarla.
VIII.
Ahşap oymanın dili var
minberden mihraba kadar
su gibi konuşur hem de
Ulucami’de kabartmalar.

İznikli çiniler selam alırlar
çininin dilinden selam verirler
İncil’den,İsa’dan,
“yarin yanağından başka
her şeyde hep beraber” diyen
Şeyh Bedrettin ustadan...
gönül alır gönül verirler...
IX.
Beyce’den(13) öteye yollar
dağdan dağa ulanırlar
Bursa’nın çağdaşlığınca
onlar çağ dışı kalırlar.

“Sürgün lacivert”in(14) yurdu
Harmancık’tan gelir kendi
krom madeninde yazgı
kahredici kara yazgı:

Bindirilir Mudanya’dan gemiye
uzun sürgünlere açılır yolu
denizler aşırı gider
ben de giderim ardından
yüreğim,aklım da gider:
Al olaydı gül olaydı
göllenip bizde kalaydı
bizim olan güzellikler
bizlerden saygı göreydi.
X.
KORO:
En güzel şiirlerini Bursa’nın
Bursalı bıçakçılar
bıçaklarıyla yazdılar
su vererek
zağ zağ ipildeyen mavi çeliğin ağzına
sonu hazin aşklarının
kozmik resmini kazdılar:
İncelttiler çeliğin beğenisini
bir yanı yaralı düşlerini de
katarak ağırbaşlı ellerine
sivrilttiler kınalı hançeri
yalana,dolana,yanlış olana
umuda sevdaya bileyip hıncı
yaşamın kör yanına sundular:
Her gün bir çıban deşilsin diye
sürsün diye suyun hükmü sonsuzca...
XI.
İlk adı Olyımpos,Zeus yaylağı
son adı Uludağ,tanrılar dağı
“gökyüzü senatosu orda toplandı”(15)
Tazecik gelindir kış boyu beyaz
baharda yeşilli,nazlı,zilli kız
yazın serin yaylasıdır sevdanın
sonbaharda binbir rengin yorumu:
Belki iç yüzü içimin
belki dış yüzü dışımın
bazen yangınıma körük
bazen de tuzu aşımın:
Kırk kat kültür ögesidir
evrensel çağrıya açık
nice bir ulu olsa da
bülbülü güle dolaşık.
XII.
Yüzlerce camisi var
minareden ormanı
yüzlerce meyhanenin
geçer kadeh kervanı
şarabın antik tadında
eder gönül harmanı
Prusa’yı Bursa yapan
bu evrensel çağrısı
özünü,tözünü bilen
bilmez yürek sayrısı.
XIII.
KORO.
Kibele’nin sütlü göğsü Mysius’da(16) gül oldu
Süleyman uçarken gökte Keşiş Kayası’na(17) kondu
Hannibal’in kaçak sesi boğa kanında boğuldu
İskender’in “büyük” gülü Hisar burcunda soldu
Timur’un hoyrat eli Bizantin’den el aldı
Selçuklu’nun adaleti Bursa’yı ziynet bildi
Yıldırım’ın yarım gözü Şüşter Bağı’nda(18) kaldı.
Botanik Parkı’nda şimdi
güller gülleri çağırır
ne o güller antik şimdi
ne de ötüşen bülbüller.

“Misk-i amber diyarında”(19)
duman,sis,kirli hava
estetiğin divanında
yargılanır bu dava.

XIV.
“Su” ayetiyle başlar Bursa Suresi
akar gider yüzyıllardır serüven

Arkası gelmeyen kavim kardeş göçünden
ürktü,korktu,kimliğini yitirdi
Hüsn-ü Güzel(20) rüyasını bitirdi.

Bitmedi bir türlü kentsel yolcuğu
demir filizleri el açıp göğe
minareler gibi duaya durdu.

Yasak konduların izbelerinde
binlerce ayıbın çığlığı kaldı.

Ovası elmasız,gülsüz, gülşensiz
dağları Hera’sız(21),merasız kaldı.

Dutları Çin kumaşı sardı
ipekböcekleri yapraksız kaldı

Duğulu Baba’nın(22) türbesi öksüz
tahta kılıçları anlamsız kaldı

En güzel şiirlerin yazıldığı yer
Eski Tutukevi(23) sahipsiz kaldı
yıkıldı ne varsa Nazım’a değgin
Bursa Nazım’sız,Nazım Bursa’sız kaldı

Talana uğradı bağı bostanı
kokusu kayboldu, tadı bozuldu
bütün renklerini zamana verdi
yerine hazin bir destansı adlı.

KORO:
Bu kentin yazgısı benim de yazgım
ülkemin aynası, tenimde yangın!...
Artık, sular bile Bursa’ya dargın!

XV.
Şimdi oturup Koza Han’ın kalbine
demli bir çay içesim var dostlarım
içimdeki burukluğu atasım var dostlarım
akşam güneşine göğsümü açıp
nargilemden çekesim var dostlarım
dilimdeki acılardan kaçasım var dostlarım
çıkıp Tophane’ye Bursa’ya karşı
sevdalımı sevesim var dostlarım
Bursa’yı yaşamaya hevesim var dostlarım!

XVI.
KORO:
“Su” ayetiyle başlar Bursa Suresi...

Bursa, 2002
------------------------------
1 Atussa: Prusa’dan önce kurulduğu varsayılan küçük bir kent.
2 Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bursa’da Zaman” adlı şiirinden...
3 Hannibal: Prusa’nın kuruluşunda katkısı olmuş Kartacalı komutan.
4 Osmanlı döneminde Bursa’da yapılan “Eguvan Şenliği” çağrışımı.
5 Bursa Çekmesi: Bir yol ipek,bir yol iplikten dokunan Bursa kumaşı.
6 Evliya Çelebi’nin “Seyehatname”sinden Bursa tanımlaması.
7 “Kule-i Cihan: Uludağ’ın en üst noktası.
8  Şeyh Küşteri: Karagöz-Hacivat oyununun yaratıcısı.
9 Bakacak: Uludağ’ın Bursa’ya bakılan kuzey bir noktası.
10 Thedora: Kaplıcaya girmek üzere sık sık Prusa’ya gelen Bizans Kraliçesi.
11 Pythia: Çekirge’nin Bitinya dönemindeki adı.
12 Sarıkız: Sarıkız adlı Bursa efsanesinin kahramanı.
13 Beyce: Orhaneli’nin eski adı.
14 Yazarın, krom madenini konu alan bir öyküsünün adı.
15 Homeros’un İlyada adlı destanından bir dize... Homeros’a göre Zeus’un bu toplantıyı yaptığı Olympos,Yaunanistan’daki,ama başka kimi yorumculara göre de Bursa’daki Olympos’tur.
16 Msyius: Uludağ ve geniş çevresi.
17 Keşiş Kayası: Uludağ’daki kayalıklardan biri.
18 Şüşter Bağı: Yıldırım Külliyesi’nin bulunduğu bölgenin eski adı.
19 Misk-i Amber Diyarı: Karslı aşıkların Bursa tanımlaması.
20 Hüsn-ü Güzel: Bursa’da bir kaplıca hamamının adı.
21 Hera: Tanrı Zeus’un kardeşi ve eşi.
22 Duğulu Baba: Osmanlı döneminde ordunun önünden giden ve tahta kılıç taşıyan bir ermiş. Barış simgesi.
23 Eski Tutukevi: Nazım’ın yattığı,müze olması gerekirken yıkılarak yerine beton bir bina (Adliye Sarayı) yapılan eski hapishane.

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 21/10/22