  
	 
	
	
	   
	   | 
    
      | 
    
	
	   
	Bursa surlarının içinden kilise çıktı…
     
	UÜ Fen 
	Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı   Prof. Dr. 
	Mustafa Şahin, Tophane sur kazıları sırasında ortaya çıkmaya başlayan devasa 
	buluntunun, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından MS 6. yüzyılda 
	yaptırıldığı bilinen Aziz Mikail Kilisesi olabileceğini, yapı işçiliğindeki 
	gözlenen özelliklerin bu tarihi ve tezi desteklediğini söyledi.                                
	                     RIZA ERTEKİN / Şehrengiz-Yenieksen  
	
	  
	Büyükşehir Belediyesi’nin 
	Tophane yamaçlarında yaklaşık 1 yıldır sürdürdüğü sur onarımı 
	çalışmalarında, eski Müftülük Binası’nın önü, İl Kültür Müdürlüğü’nün 
	kuzey duvarının yanına denk düşen alanda devasa bir yapıya ait buluntular 
	açığa çıktı. Prof. Dr. Mustafa Şahin buluntularla ilgili açıklaması şöyle: 
	 “Kazıları süren yapı fotoğraflardan da 
	anlaşılacağı üzere gerçekten muhteşem. Ortaya çıkmaya 
	başlayan yapı üç nefli bir bazilika. Hali hazırda görünen boyutları ile 
	devasa büyüklükte olduğu anlaşılıyor. Yapıda kullanılan düzgün kesme tas 
	malzeme de yapının önemini ve anıtsallığını açıkça gösteriyor. Bu yapı daha 
	önce çeşitli vesileler ile çevrede yapılan sondaj kazılarınızda bulunan 
	buluntulara da anlam kazandırıyor. Örneğin Sümbüllü Bahçe Konağı’nın 
	temelinde, müze müdürlüğü tarafından daha önceki yıllarda yapılan sondaj 
	kazısında ortaya çıkan kalıntılar hatalı olarak bir hamam yapısına ait 
	külhan seklinde yorumlanmıştı. Ancak mevcut kalıntılar, örnekleri birçok 
	antik kentte bulunan bir vaftiz havuzuna ait. Böylece vaftiz havuzunun da 
	normale göre neden çok daha büyük inşa edildiği anlaşılmakta. Bu vaftiz 
	havuzunun da bazilikanın bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Bu tespit bile 
	yapının ne kadar anıtsal olduğunun bir diğer göstergesidir…”       
	
	   
	
	                   
	 
	KAYIP AZİZ MİKAİL KİLİSESİ OLABİLİR Mİ?   “Yurdumuzun yetiştirdiği büyük 
	bilim insanı ve üstadımız Prof. Dr. Semavi Eyice, Orhangazi Türbesi’ndeki 
	Opus sectilelerini (mermerden yer döşemeleri) çalıştığı makalesinde, 
	türbenin açık bir şekilde Bizans Çağına ait bir yapıdan dönüştürüldüğünü 
	ortaya koymuş ve günümüzde kayıp olan Aziz Mikail Kilisesi’nin bu türbeye 
	yakın bir yerde olduğunu ileri sürmüştür. Bu kilise günümüzde kayıp olsa da 
	kenti ziyaret eden Orta Çağ gezginleri tarafından görülmüş ve ziyaret 
	edilmiştir. Bilindiği gibi, Aziz Mikail, Hıristiyanlık dininde büyük 
	melekler arasında yer almaktadır ve hesap gününde insanlara şefaat 
	edecektir. Bu nedenle Aziz Mikail kiliseleri diğerlerine göre çok daha fazla 
	saygı görmüş ve özel olmuştur. Bursa'daki Aziz Mikail Kilisesi’nin ilk 
	olarak Bizans İmparatoru I. Justinian tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. 
	Dolayısı ile açığa çıkmakta olan Tophane’deki bazilika MS 6. yüzyılın ilk 
	yarısında inşa edilmiş olmalıdır. Hem yapının işçiliği, hem de buluntular bu 
	erken tarihi desteklemektedir. Bu tür önemli yapıları bünyesinde 
	bulundurduğundan dolayı Bursa, Bizans Çağında uzun süre Teodopolis (Tanrılar 
	Kenti) adı ile anılmış ve hac merkezlerinden birisi olarak kabul edilmiştir. 
	İmparator ve yakınlarının uzun süre hacı olmak için Bursa'yı ziyaret ettiği 
	de bilinmektedir. Bu nedenle bir an önce gün ışığı ile buluşmayı özlemle 
	bekleyen bazilika açılıp, restorasyonu tamamlanırsa, kültür ve inanç turizmi 
	açısından Bursa çok önemli bir fırsat yakalamış olacaktır...” 
	
	                    
	 
  
	
	                                          
	Kaynak: Yeni Eksen internet gazetesi - 11 Haziran 2012
	
     
	----------------------------------------------------------------------------------------------- 
	Tophane'deki Kazılarda 2014 Yılındaki Durum  
	  
	Bursa Surları’nın Tophane yamaçlarındaki kule 
	kazısı sırasında, yaklaşık bin 600 yıllık erken Roma dönemine ait bazilika 
	ortaya çıktı. Bazilikanın, surlardan sonra Bursa’da izi ortaya çıkmış, 
	görünürdeki en eski yapı olmasının muhtemel olduğu bildirildi.
	 Uludağ Üniversitesi Fen 
	Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünde dersler veren ve Bursa surlarının 
	restorasyon projelerini hazırlayan Mimar Dr. İbrahim Yılmaz, AA muhabirine 
	yaptığı açıklamada, “Tophane Ön Yamaç Surları Restorasyon Çalışması”nın 
	“Saltanat Kapısı”nın kuzeyinden başlayarak “Kaplıca Kapı”ya kadar uzanan 
	kadar yaklaşık bin 200 metrelik bölümü kapsadığını belirtti. 
	
	 “Yapılan kazı 
	çalışmalarında, kulenin alt kotlarında eski çağlara ait bazı duvar 
	kalıntıları bulunmuştur. Bulunan kalıntıların erken Roma dönemi bazilikasına 
	ait olduğu ve Bursa’nın mimarlık tarihinde yeni ufuklar açacağı düşünülerek 
	kazının daha da genişletilmesi kararı alınmıştır. Bu amaçla kalıntıların 
	üzerinde bulunan tek katlı yapı kamulaştırılarak yıkılmış ve kazıya geniş 
	alanda ve derinlemesine devam edilmiştir. Kazı sonucunda beklendiği gibi 
	doğu-batı ekseni üzerinde uzanan dikdörtgen bir plan şemasına sahip, mermer 
	sütunları ve duvar süslemeleri olan, Hristiyanlığa geçişte ve ilk Roma 
	devrinde kullanıldığı tahmin edilen bir bazilika yapısı ortaya 
	çıkartılmıştır. Mimarlık tarihinde plan biçimini en uzun süre koruyan, Roma 
	çağında ortaya çıkmış, ilk Roma döneminde de kullanılmış, hem mahkeme hem de 
	dini yapı olma özelliği taşıyan bu bazilikanın, surlardan sonra Bursa’da izi 
	ortaya çıkmış görünürdeki en eski yapı olması muhtemeldir.”     Burada halen devam eden kazı çalışmasında 
	bazilikanın “narteks” denilen giriş kısmı ile “atrium” olarak adlandırılan 
	avlunun ortaya çıkartılmasına çalışıldığını belirten Yılmaz, “Özgün ve şu 
	ana kadar bilinmeyen Bursa bazilikasının ortaya çıkması, Bursa’nın kültür 
	tarihindeki önemini daha da artıracağı muhakkaktır” değerlendirmesinde bulundu.     Yılmaz, “B Kulesi” 
	kısmında restorasyon öncesi yapılan temizlik çalışmalarında ise kuleye ait 
	kazamat (yerin altına kazılmış siper) kalıntılarının ortaya çıktığına işaret 
	ederek, “Kalıntıların incelenmesi sonucu, ‘B Kulesi’nin İç Kale’de bulunan 
	Bey Sarayı’nı koruyan ilk kule olduğu anlaşılmıştır. Bu kule, kalıntılarının 
	üzerinde geleneksel malzeme ve yöntemler kullanılarak özgün haliyle 
	tamamlanmış ve eski ihtişamlı haline getirilmiştir. Kule iki katlı olmasına 
	rağmen Tophane Parkı’nın ön görünüşünü etkilememesi amacıyla bir katı 
	yapılmıştır. Diğer katının zemini seyir terası olarak bırakılmıştır” dedi.                                                                           Kaynak: Milliyet gazetesi (29.4.2014)
     |