Uludağ Hakkında Ayrıntılı Bilgi

Cennet Uludağ

 

 

                                                                                              
                                                                      
MURAT SOĞUCAK (EKİM 2003)


    Uludağ; Anadolu’ da Olympos adıyla anılan 6 kutsal dağın en görkemlisi. Kuzeybatı Anadolu’nun 2543 metreye ulaşan zirvesiyle en yüksek kütlesi olan Uludağ, Uluabat Gölü’nün doğusunda, Gemlik Körfezi’nin güneyinde yer alır ve kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır. Dağın uzunluğu 40 km., genişliği ise 20 km. kadardır. Batı ve güneyden Nilüfer çayı, kuzey ve doğudan Bursa ve İnegöl ovaları ile sınırlıdır.
    Buzul gölleri üzerinde tüm görkemiyle yükselen 2543 metrelik zirvesi, birinci zamanda oluşan eski bir kütle olup, mermerleşmiş kireçtaşından oluşur. Altında ise granit kayalar yer alıyor. Açık havalarda çok uzaklardan fark edilen görkemli görünüşüyle Uludağ, Marmara Bölgesi’nin tarihsel ve turistik değerleri bakımından en ilgi çekici yöreleri arasındadır ve zengin bir floraya sahiptir. Uludağ’daki pınar kaynaklarından yıllık olarak alınan yaklaşık 12.7 milyon m3 su, Bursa’nın içme suyu ihtiyacının % 20’ sini karşılamaktadır.
    Antik Çağda Olympos adıyla bilinen, daha sonra diğerlerinden ayırt edilebilmesi amacıyla “OLYMPOS MYSIOS” diye adlandırılan bu dağ, tarihsel süreçte çeşitli dönemlerde değişik adlarla da tanınmıştır. Örneğin Mısırlılar MİSMOS demişler, Romalılar da kimi zaman COLOYERS adını uygun görmüşlerdir. Osmanlıların bölgeyi ele geçirmesinden sonra, bu dağdaki manastır ve dolayısıyla keşiş ve rahip çokluğu nedeniyle Uludağ'a "Keşiş Dağı" veya “Ruhban Dağı" adı verilmiştir. Bursa’nın 1326 yılında fethine kadar dağlarda keşişler yaşarken, bu tarihten sonra dervişler tarafından bir inziva köşesi olarak tercih edilmiştir.
    Olympos Mysios veya Keşiş dağı, 1925 yılında “Bursa Vilayeti Coğrafya Cemiyetinin” girişimleri ve Dr. Osman Şevki’ nin önerisi ile Uludağ adını almıştır. Dağa bu adın verilmesini sağlayan Dr. Osman Şevki Bey de bu tarihten sonra soyadı kanununun çıkmasıyla Uludağ soyadını almıştır. İstanbul veya Ankara yönünden Bursa’ ya gelişte tüm heybeti ile görünen ve şehrin sırtını yasladığı kütle aslında Uludağ’ ın görünen yüzü, kış turizmi ise bilinen yönü.
    Çeşitli tarihlerde Bursa’ ya gelen yerli yabancı tüm seyyahlar Uludağ’ ı bir şekilde anlatmışlar. Evliya Çelebi ab-ı hayata benzer dediği 1060 adet pınardan, Türk’ lerin baharın müjdecisi saydıkları erguvan ağaçlarından bahseder. Pınarbaşı’ ndan çıkıp Zirve tepeye yaptığı geziyi, kar içinde yaşayan zülal kurdunu anlatır. Katip Çelebi, Pınarbaşı semtinden Emir Sultan’ ın kerameti ile çıkardığı Ayn-ı asa adındaki şifalı sudan bahseder.
 
ULUDAĞ MİLLİ PARKI
   
Uludağ; sahip bulunduğu doğal güzellikleri, geniş bir bölgede kayak sporuna elverişli tek alan oluşu, kendisine özgü zengin flora ve faunası, yüksekliğe göre bitki ve orman örtüsünün tabakalı dağılımı gibi nedenlerle, turistik açıdan büyük önem taşımaktadır.
Bilimsel, estetik ve turistik bir doğa harikası olan Uludağ’ ın doğal yapısı ile karakteristiklerini olumsuz etkilerden korumak, turizm ve bilimsel çalışmalara katkıda bulunmak ve bu kaynak değerlerini gelecek nesillere intikal ettirmek amacıyla Uludağ’ ın 11.338 Ha.’ lık kısmı 20.09.1961 yılında Milli Park alanı olarak ilan edilmiştir. 16.03.1976 tarihinde Uludağ Milli Park Müdürlüğü tesis edilerek Milli parkın daha bilimsel yönetilmesi ve işlevini yerine getirilmesi hedeflenmiş ve park alanı 1998 yılında 12.762 Ha’ a çıkarılmıştır. Türkiye’ ye özgü 104 bitki türünden 28’ i, otsu türler açısından 93 familyaya dağılmış 791 tür Uludağ’ da bulunmaktadır.

İKLİM:

  Uludağ, Marmara Bölgesinin güneyinde karasal iklim ile Akdeniz ikliminin geçiş noktasında bulunmaktadır. Yüksek oluşu nedeni ile karasal iklim hakimdir. Yıllık ortalama sıcaklık 5,2 o, yıllık ortalama yağış 1474 mm. dir. Yıllık kar yağışlı gün sayısı 63 gündür. En fazla kar kalınlığı 435 cm. olarak ölçülmüştür. Hakim rüzgar yönü Kuzey, Kuzey-Batı ve Güney-Batı’ dır. Oteller bölgesinde karın yerde kalma süresi ortalama 178 gündür.

BİTKİ ÖRTÜSÜ:

     Milli Park’ta en fazla bulunan ağaç türü Uludağ Göknarı (Abies Bornmülleriana)’dır. Uludağ Göknarı (Abies Bornmülleriana) doğal olarak dünyada sadece Kızılırmak ile Uludağ arasındaki bölgede yetişmektedir ve adını Alman botanikçi Joseph Friedrich Nicolaus Bornmüller’den (1862-1948) almaktadır. Bornmüller, Weimar'daki Haussknech Herbaryumu'nda kuratörlük yapmış ve bitki örnekleri Flora of Turkey’de de yeralmıştır.

    Bursa ve Uludağ’da 1844 yılında Boissier tarafından toplanıp tanımlanan üç sığırkuyruğu türüne bölgenin antik dönemdeki isimleri verilmiştir. Yumuşak Tüylü Sığır kuyruğu “Verbascum Bombyciferum”, ipek böceği taşıyan anlamında “bombyciferum” olarak isimlendirilmiştir. Özgün bir Bursa çiçeğidir; bahar aylarında Bursa içindeki parkları yol, kenarlarını, tarihi alanları süsler. 550 metreye kadar yayılış gösterir. Beyaz tüyler içine gömülü sarıçiçekleriyle tanınıyor. Sığırkuyruğunun tüysüz türü ise Bursa Sığır Kuyruğu “Verbascum Prusianum”dur. Mayıs ile Ağustos ayları arasında 750-2100 rakımlarda volfram maden işletmesinin çevresinde yayılış göstermektedir. Ulu Sığır Kuyruğu “Verbascum olympicum” ise bir Uludağ çiçeği (endemiği) olup 1000-2300 metreler arasında Haziran ve Ağustos ayları arasında Oteller Bölgesi civarında ayrıca piknik yapılan alanlarda görülmektedir.

    Uludağ; ovadan doruğa doğru değişen yüksekliklerde, farklılıkları gözle görülebilen bitki örtüsü ve orman kuşaklarına sahiptir:

   300-350 metre yüksekliğe değin defne, kızılağaç, mazı meşesi, çınar, zeytin, erguvan, kestane, ıhlamur, akçaağaç, karayemiş ve makilerin yer aldığı sert yapraklı orman kuşağı (Lauretum);
   350-750 metreler arasında gürgen, karaağaç, fındık, ceviz, meşe, kayın, titrek kavak, karaçam, ıhlamur, akçaağaç, kara yemiş ve kestanenin yer aldığı sıcak-altı yapraklı orman kuşağı (Castanetum);
   700-1000 metreler arasında karaağaçın hakim olduğu bunun yanı sıra meşe, gürgen, kayın, titrek kavak, fındık, kızılcık ağaçlarının da bulunduğu orman kuşağı (Pinatum);
   750-1000 metreler arasında kayın, gürgen, titrek kavak, üvez, göknar ve karaçamların egemen olduğu serin üstü yapraklı orman kuşağı (Fagetum);
   1000-2000 metreler arasında göknar, kayın, karaçam, ardıç, ayı üzümü ve titrek kavakların oluşturduğu ibreli orman kuşağı (Abietum);
   2000 metrenin üstünde ise Alpinetum adı verilen bodur ardıçlar, otlar ve likenlerden oluşan alp bitkilerinin yer aldığı geniş alanlar görülmektedir.

     Uludağ’da bulunan toplam 1320 bitki türünden; Dön baba (Erodium Olympicum), Labada (Rumex Olympicus), Benli Yumak Otu (Festuca Punctoria), Bit Otu (Pedicularis Olympica), Yumuşak Tüylü Sığır Kuyruğu (Verbascum Bombyciferum), Bursa Sığır Kuyruğu (Verbascum Prusianum), Ulu Sığır Kuyruğu (verbascum Olympicum), Çöven  (Gypsophila Olympica), Altuni Hindiba (Crepis  Aurea), Kirpikli Kanarya Otu (Senecio  Olympicus), Obrizya (Aubrieta olympica),  Geven (Astragalus Sibthorpianus) gibi 33 tanesi sadece Uludağ’da yayılış gösterir. Uludağ’da, doğal yetişen bu türlerden 104’ü Türkiye’den başka bir yerde yetişmiyor.

  Uludağ’da yaz ve sonbahar aylarında, ormanların eteklerinde zengin mantar türlerinden mantar tarlaları oluşmaktadır. Ayrıca su başlarında dağ çileği, kuş üzümü, salep, kekik otu gibi bitkilere sıkça rastlanır. Dere içlerinde açan yaban gülleri, bülbüllerin uğrak yerleri olur; baharla birlikte, eriyen karların arasında fışkıran çiğdemler çevreye ayrı bir güzellik katar.

 
HAYVAN VARLIĞI:
   
Uludağ Milli Parkı’nda 46 tür kelebek ile 11 tür bombul arısı tespit edilmiştir. Uludağ’a özgü endemik tür olan Apollon kelebeği (Pannassius Apollo) Küçük Zirve’nin güney yamaçları ile Aras Şelalesi arasında kalan bölgede görülebilir. Uludağ'da 150 milyon yıldan bu yana varlığını sürdürüyor. Apollo kelebekleri 12 cm’ye kadar büyüyor ve ölmeden önce yavruların aynı şekilde beslenmesi için dam koruğu (sedum) bitkisine eşit aralıklarla 100 adet civarında yumurta bırakıyor.

    Uludağ’da bir zamanlar bol olduğu bilinen dağ keçisi, geyik ve karacaların soyu düzensiz ve aşırı avlanma nedeniyle tükenmiştir. Memeli hayvanlardan yaban domuzu, tilki, çakal, porsuk, sansar, sincap, tavşan, kirpi, dağ faresi ile az miktarda kurt ve ayıda bulunmaktadır. Kuşlardan bilinçsiz avlanma nedeniyle 3-4 çift kalan Sakallı Akbaba Uludağ’da yaşar. Ayrıca dağ kartalı, doğan, şahin, atmaca, kerkenez, karga, ağaçkakan, saksağan, baykuş, dağ güvercini, çulluk, üveyik, karatavuk, kırlangıç, sakağı ve serçe türleri görülmektedir. 1962’ de Bursa-Uludağ karayolu üzerinde 80 hektarlık bir alanda kurulan “Yeşil tarla Geyik ve Karaca üretme İstasyonu’ n da üretim çalışmaları yapılmaktadır.


ULAŞIM:

 1. Teleferik:
Bursa’dan Uludağ’a iki yoldan çıkılabilir, bunlardan biri teleferiktir. Bursa’nın Piremir mahallesinde bulunan istasyondan, ilk seferine sabah saat 10.00’da başlayan teleferik ile 2500 metrelik bir hatla 1230 metre yükseklikteki Kadıyayla istasyonuna gelinir. Kadıyayla, Teleferiğin birinci istasyonudur. Bir otel ve kamp alanı bulunan, dağcı ve izcilerin kamp alanı olarak kullandıkları Kadıyayla’ dan su kaynakları yönünden oldukça zengin olan Ab-ı Hayat mevkiine belirgin bir patika vardır. Yine buradan Tonoz yayla’ dan geçilerek, dik tekir ve yan tekir olarak adlandırılan iki patikadan yürüyerek Sarıalan’ a çıkılabilir. Buradan kabin değiştirilerek 2.480 metrelik ikinci bir hatla 1.650 metrelik Sarıalan’ a ulaşılır. Kadıyayla-Sarıalan arasında ilerlerken aşağıda görünen derin vadi kaynana çukurudur. Bu kayalıklar Bursa’nın Kaplıkaya semtine kadar uzanır. Sarıalan çadırlı kamp yeri olarak da organize edilmiştir. Kapasitesi 250 çadır ve 2000 kişidir ve 1 adet otel, 2 adet kır gazinosu, 10 adet bungalow, 26 adet orman barakası, 5 adet hediyelik eşya satış dükkanı, 1 adet sıhhi tesis, 5 adet WC, sağlıklı yaşam parkuru, cami, günü birlik kullanım alan, çocuk oyun alanları bulunmaktadır. Sarı alandan Çoban kaya’ ya telesiyej ile ulaşım vardır.
 
2. Karayolu:
 Uludağ’ a karayolu ile yaklaşık 45 dakikada çıkılır. Oteller bölgesine Tophane semtinden kalkan dolmuş minibüsler ile 32 kilometrelik asfalt ve parke taş yol ile gidilebilir. Çekirge’ den çıkan yolun solunda İnkaya köyünü görürsünüz. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş ile aynı tarihte dikildiği tespit edilen 650 yıllık çınar altındaki çay bahçelerinde konaklayabilirsiniz. 8. kilometre olarak bilinen yol ayrımından yukarı doğru çıktığınızda yol kenarlarında ürünlerini satan köylülerin tezgahlarından alış-veriş de yapabilirsiniz. Yol ağaçlıklar arasında kıvrılarak giderken Yeşiltarla mevkiine gelirsiniz. Orman kulübelerinin hemen karşısında, ter örgüler ile çevrili alan “Yeşiltarla Geyik ve Karaca Üretme İstasyonu” dur. Öğlen saatleri ve akşam üstleri tel örgülere yaklaşan geyik ve karacaları elleriniz ile besleyebilirsiniz. Kirazlıköyü sapağını geçtikten sonra solda villalar ile dolu olan yer eski Uludağ dervişlerinden Doğlubaba’ nın bir çam ağacının altında mezarının bulunduğu mevkiidir. Bu yol üzerinde özellikle burası çok kar alır. Uludağ yolunun 22. kilometresinde Milli Park gişelerinin bulunduğu yer Karabelen mevkiidir. Ana yolda 500 metre ilerideki keskin virajı döndükten sonra sağda yer alan düzlük ve sarp kayalıklar görürsünüz, burası Yılanlıkaya’ dır. Bir süre gittikten sonra sağ taraftaki sivri kayalık Dikilitaş adıyla anılır. Karşısındaki patika yol kestirmedir ve anayolun 23. kilometresine çıkar. Bir km. ilerideki düzlük Kirazlıyayla’ dır. 1400 metre yükseklikteki yayla ideal bir kamp ve günübirlik piknik alanıdır. Yolun 300 metre ilerisinde soldaki patika yolun 29. kilometresine bağlanan Koca Ahmet kestirmesidir. Bu mevkiden sonra karşınıza çıkan virajın 300 metre ilerisinde gördüğünüz, doğa harikası bir kayalık olan Devetaşı’ dır. Karşıdan bakıldığında bir devenin çökmüş halini ve hörgücünü andırır. Deve taşı virajını döner dönmez sağda yol kenarında mevzi gibi kazılmış bir çukur göreceksiniz. Burası Fanti İsmail Hakkı sığınağıdır. Bir süre sonra yolun sağında beliren patika şimdilerde yıkılmış olan cankurtarana çıkar. Buraya Evliya Çelebi patikası’ da derler. Sola dönen yol ise Sarıalan’a götürür sizi. Yola devam ettiğinizde sağda park etmiş arabalar ve insan kalabalığı gördüğünüz yer Uludağ’a çıkanların su içmeden geçmedikleri, bidonlarla su taşıdıkları bir çeşmedir. Orman içinden geçen yolda ilerlerken karşınızda göreceğiniz devasa kule ise Cennetkaya vericisidir. Hafif meyille devam eden yolun sonunda oteller bölgesi çıkar karşınıza. 1. Gelişim bölgesi olarak adlandırılan yer kış sporları merkezidir ve Türkiye’ de kış sporları ile ilgili ilk tesisler burada kurulmuştur. 14’ ü özel sektöre, 14’ ü ise resmi kurumlara ait tesislerin de bulunduğu oteller bölgesinde 10 adet telesiyej ile 8 adet teleski’ de kayakçıların hizmetindedir. Oteller Bölgesinin altından Bakacak istikametine giden yolun solunda gördüğünüz ve 1986 yılında Turizm bölgesi ilan edilen 2.Gelişim bölgesinde ise 9 tesis yatırımdadır.

KAMP VE KULLANIM ALANLARI:

Uludağ ve Milli Park sınırları içinde kamp amaçlı kullanılabilecek yüzlerce bölge bulunuyor. Ancak Orman yangınları tehlikesine karşı Bursa Valiliği kararı ile tüm Türkiye’ de olduğu gibi Uludağ’ da da ormana transit geçiş haricinde giriş Haziran ve Ekim ayları arasında yasaklanıyor. Uludağ Milli Parkında halkın yararlanabileceği 2’ si sadece günübirlik olmak üzere toplam 4 adet kamp ve kullanım alanı ziyaretçilere hizmet verirken dağcıların kamp amaçlı kullandıkları belirli yerler de var.
 Karabelen: Milli Park sınırının başladığı ve giriş gişelerinin bulunduğu günübirlik kullanım alanı 1500 kişi kapasitelidir ve 2 adet wc ile çeşmeler bulunur. Gişelerin yüz metre altından sola sapan yol sizi Soğukpınar bucağına götürür. Karabelen’ den Kirazlıyayla’ ya orman içi patikadan yürüyüş yapılabilir.
  Gölcük: 1450 metre yükseklikte ve Kirazlı yayla’ nın güney istikametinde bulunan Gölcük yaz aylarında izci ve dağcılar tarafından kamp amaçlı olarak kullanılmaktadır.
  Yılanlıkaya: Karabeleni geçtikten sonra sağınızda bir düzlük ve seri haldeki kayalıklar görürsünüz. Günübirlik kullanıma ve yaz mevsiminde çadırlı konaklamaya elverişli olan Yılanlıkaya 100 çadır kapasitelidir.
  Kirazlıyayla: Günübirlik kullanım alanı 2000 kişi kapasitelidir. Oteller bölgesine giden yol üzerindedir. Koca Ahmet adıyla bilinen bir patika da Sarı alan’ a giden yola bağlanır. Kirazlı yayla’ da Uludağ Üniversitesi ile bir resmi kuruma ait 2 adet tesis ile 1 adet kır gazinosu, 1 adet büfe, futbol sahası, çocuk oyun alanı ve wc bulunmaktadır.
  Çobankaya: Sarıalan’ dan iki kişilik telesiyejler veya oteller bölgesinden Bakacak yönünde araç ile ulaşılabilen 1700 metre yükseklikteki Çoban kaya kamp ve kullanım alanı 150 çadır ve 1000 kişi kapasitelidir. Bir adet büfe, 1 adet sıhhi tesis, 2 adet WC, çocuk oyun sahası, Kızılay’ a ait barakalar ve mescit bulunmaktadır.
  Hamuralanı: 1550 metre yükseklikte kapalı bir alandır. İzci ve dağcılarca kamp alanı olarak kullanılır.
Devetaşı: Günübirlik kullanıma açık bir gezinti ve piknik yeridir. 
Softaboğan Deresi: Oteller-Bakacak yolunun sağında, Çoban kaya Kızılay kampının karşısında yer alan Softa boğan deresi günü birlik kullanım amacıyla tercih edilir.

ULUDAĞ’IN ZİRVELERİ

Uludağ Tepe: 2543 Mt.
Çifte Senaber tepe: 2524 Mt.
Dört Tepeler: 2512 Mt.
Zirve Tepe: 2486 Mt.
Kara taş Tepe: 2485 Mt.
Rasat düzü Tepe: 2480 Mt.
Ebirmelik Tepe: 2440 Mt.
Kuşaklı kaya Tepe: 2232 Mt.
Taputkaya Tepe: 2133 Mt.
Sivritaş Tepe: 2104 Mt.
Paşa çayır Tepe: 2099 Mt.
Fatin Tepe: 2045 Mt.
Cennet kaya Tepe: 1990 Mt.
Katıröldü Tepe: 1981 Mt.

                       KAYAK PİSTLERİ
     

GÖLLER BÖLGESİ VE ZİRVE
2543 metre yükseklikteki Uludağ Tepe altında kalan bölgede bir kısmı yazın kuruyan 7 adet buzul (sirk) gölü bulunur. En önemlileri Kara göl, Kilimli göl, Aynalı göl, Buzlu göl ve yazın kuruyan Heybeli göldür. Volfram madeninin güneydoğusunda bulunan Çayır dere maden atıkları ile yok olmuş bir durumdadır. Koğuk dere ise çiçekler arasında son derece güzeldir.
    Uludağ göller bölgesine gidebilmek için Bursa’ dan karayolu ile 32 kilometre sonra Oteller bölgesine ulaşılır. Bu parkurda yapılacak faaliyet için Teleferik’ de kullanılabilir ancak oteller bölgesine ulaşımda güçlük çekilebilir. Sarı alan teleferik istasyonu önünden oteller bölgesine minibüsler kalkar. Ancak şoför ya minibüsün tamamen dolması bekler, ki bu da her zaman başınıza gelebilir ya da sizden 18 kişilik ücret ödemenizi ister. Sarı alan’ dan oteller bölgesine yürüyerek de gidebilirsiniz. Bunun içinde Sarı alan sapağına çıkarak oteller bölgesine olan 7 kilometrelik yolu, ya da et-mangal lokantaları arasından geçip Mandra boğazı-Sarı çayır istikametinden patikayı takiple Kız pınarı-oteller mevkiine ulaşabilirsiniz.
    Zirve ve Göller gezisinde mevsim yaz, hava aşırı sıcak da olsa yanınızda mutlaka bir yağmurluk ve kazak bulundurun. Uludağ, Türkiye’ de aynı gün 4 mevsimi birden yaşayabileceğiniz, ciddiye alınması gereken bir dağdır. Zirve ve göller parkurundaki yürüyüşünüzde güneş yanıklarından korunmak gerekir.  
Parkura girmeden önce oteller bölgesinden veya madenden su ihtiyacınızı karşılayın çünkü Kilimli göl kenarındaki pınara kadar su bulmanız mümkün değildir. 
Alp bitki kuşağının bulunduğu göller bölgesinde kamp kurmayı düşünüyorsanız kamp ateşinden mahrum kalacaksınız. Bu bölgeye en yakın orman 2 kilometre uzakta, Alaçam istikametindedir.
 Kilimli göl; dibi yeşil renkte çok sık bir bitki örtüsü ile kaplıdır ve derinliği 4.5 metre civarındadır. Dağcıların kamp, çevreden gelen köylülerin de piknik yaptıkları, içme suyunun bulunduğu 2330 metre yükseklikteki Kilimli göl Cumartesi ve pazar günleri oldukça kalabalıktır. Rahat ve sakin bir kamp için hafta içi günler düşünülmelidir. Göller bölgesine gelen yabancı dağcılarında tercih ettikleri göl Aynalı’ dır. Köylülerin sık sık atış talimi yapmaları nedeniyle Kilimli göl oldukça tehlikeli bir bölgedir.
 Buzlu göl; Kilimli gölün doğusunda küçük bir tepenin ardında bulunan bu göl yıl içinde Ağustos ayı başlarına kadar buz kütleleri ile doludur. 2390 metre yükseklikteki Buzlu göl sıcak yaz aylarında serinletici bir görünüm verirken hemen üzerinde Kara taş tepeleri yükselir.
 Kara göl; hakkında çeşitli rivayetler anlatılan, dipsiz göl adıyla da bilinen bu göle Kilimli göl’ den Alaçam istikametine giden patika ile 10 dakikada ulaşılır. Zirve tepenin altında kalan 2270 metre yükseklikteki Kara göl adına yakışır bir şekilde ürpertici görünüm vermektedir. Fazla güneş görmemesi ve içme suyu bulunmaması nedeniyle kamp için tercih edilmez.
 Aynalı göl; 2310 metre yüksekliktedir ve diğer göllere oranla daha fazla güneş gördüğü ve güneş ışınlarının su üzerinde yansıması nedeniyle bu ismi almıştır. Hemen üzerinde yükselen 2510 metrelik zirvesiyle dört tepeler etkileyici bir görünüm vermektedir. İçme suyu kaynağının da bulunduğu Aynalı göl yerli dağcılardan ziyade yabancı dağcılarca bilinmekte, sakinliği ve doğal güzelliği nedeniyle tercih edilmektedir.
  Heybeli göl; Kilimli gölün kuzeyinde 2410 metre yüksekliktedir. Yaz aylarının gelmesi ile erken kurur ve bu nedenle gölden ziyade bir plato görünümü verir.
 
KUZEY PARKURLARI:
Oteller bölgesinin üstünden Paşaçayırı tepesi, Tutyeli, Şahinkaya, Kuşaklı kaya (2232 mt), Zirve tepe (2485 mt), Rasat düzü (2480 mt) rotasından göller bölgesine dört saatlik bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Bu parkur da patika yol oldukça belirgindir.
Oteller Bölgesi üstündeki kayak evi önünden başlayan ve Şahinkaya-Kuşaklı kaya altından devam eden su yolundan 1 saatlik yürüyüşle de volfram madenine ulaşmak mümkün.
Yaz aylarında oteller bölgesinden çıktıktan sonra Bakacak yolu üzerindeki 2. yerleşim bölgesinden sağa sapılarak Volfram madenine araç ile yarım saatte de gidilebilir. Bu yol kar sularının erimesi nedeniyle oldukça bozuktur.
Sarı alan’ dan doğuya doğru patikayı takip ederek Çoban kayaya, oradan da güneye 2. yerleşim bölgesi inşaatları arasından geçerek maden yoluna da girebilirsiniz. Bu yol hem uzun hem de toprak olduğundan tozlu ve yorucudur.
 Maden binalarının içinden geçerek, kar çukurunun solundan yaklaşık 250 metrelik bir tırmanışla zirve kapıya ulaşılır. Tırmanış sonrası göreceğiniz platonun batısında keşişin evi diye bilinen bir taş bina bulunur. Bursa’ dan da belirgin bir şekilde görünen taş yapı yağışlı ve rüzgarlı havalarda barınak olarak kullanılır. Zirve kapıdan doğu istikametine doğru çok belirgin durumdaki patikayı takip ederek Rasat düzü tepelerini geçtikten sonra 1.5 saatlik yürüyüşle göller bölgesine ulaşılır. 250-300 metrelik bir inişten sonra Kilimli göl kenarına varabilirsiniz. Göller bölgesine dönmeyip Güneydoğu’ ya doğru giden patika takip edilirse yarım saat sonra göllerin üzerinde bulunan Uludağ tepeye varılır.
  Zirve taşının hemen dibindeki taş yığının altında duran defteri imzalamayı ve sizden sonrakilerin de okuyup, imzalamaları için yerine koymayı unutmayın. Uludağ tepeden göller, Keles ilçesinin tüm köyleri, yayla ve ormanları ile İnegöl ilçesinin bazı dağ köyleri görülebilir. Buradan aynı yolu kullanarak göller patikasına girebileceğiniz gibi batıya 100 metre yürüyüp Buzlu gölün üzerindeki çarşaktan aşağı inebilirsiniz.
 
GÜNEY PARKURU:
Uludağ tepe ve zirve göllerine 2 günlük bir faaliyetle dağın güneyinde yer alan Keles ilçesine bağlı Pınarcık köyünden de ulaşılabilir. Bunun için her gün saat 14:00 de Bursa’ nın Tahtakale semtinden Dağdibi, Pınarcık köylerine kalkan köy minibüslerine binmeniz gerekir. Ancak Uludağ’ ı tüm heybetiyle görmeniz için çilek bahçeleri arasından geçen Baraklı göleti-Pınarcık köyü parkurunu deneyebilirsiniz. Bunun için Batı garajından kalkan Keles otobüsleri veya minibüslerine binmeniz gerekir. Keles ilçesine 10 kilometre mesafede yer alan Baraklı köyünün 7 kilometre doğusunda yer alan gölete özellikle yaz aylarında çilek bahçelerine işçi taşıyan araçlar gider. Baraklı göleti kenarında konaklayabilirsiniz. Göletten güneye doğru meyve bahçeleri içinden geçerek pınarcık köyü yol ayrımına ulaşın. Buradan doğuya çam ormanları arasından geçen taşlık yoldan ilerlerseniz, Koca boğazova mevkiine gelirsiniz. Burada ki ağılın karşısında bulunan çeşmeden suyunuzu doldurmayı ihmal etmeyin. Vadiyi geçtikten sonra patikayı takip ettiğinizde Küçük boğazova’ ya ulaşırsınız. Güneyde greyderlerin açtığı taşlık yolu çıkıp yatay geçiş yaptığınızda Çavuşdüzü mevkiine gelirsiniz. Buradan kuzey doğu istikametine giden belirsiz bir patikayı izlediğinizde tatlısu sırtı ve Sarıçayır mevkiine ulaşırsınız. Yolu kaybetme korkusu taşımayın çünkü çevre köylerden sürülerini otlatmaya gelen çobanlar size yardım edip yolu tarif ederler. Ancak ikram edecekleri bir bardak çayı içmek ve bir dilim köy ekmeği ile peynirlerini yemek şartıyla... Sarıçayır sırtının solunda, kayalıklar üzerinde bulunan çoban barınağından kuzey doğu istikametine doğru ilerlediğinizde sıra tepelerin ardında görünen Uludağ tepedir. Sol tarafta göreceğiniz köyler ise Pınarcık, Epçeler, Dağdibi, Güneybudaklar, Küçük Deliller ve Büyük Deliller’ dir. Doğudan batıya doğru muhteşem doğa manzaraları ile karşılaşacağınız mükemmel bir parkurdur. Ancak oldukça uzun ve yorucudur. Su sıkıntısı da çekebilirsiniz.
 
DOĞU PARKURU:
Göller bölgesine Kestel ilçesine bağlı Alaçam köyünden başlayan 19 kilometrelik yoldan da çıkılabilir. Meyve bahçelerinden başlayıp sık çam ormanları arasından geçen bu yol arazi taşıtları veya traktörler ile 2.5 saatte, trekking faaliyetlerinde normal yükle 6-7 saatte geçilir. Haziran’ da açılan yol Ekim’ de yağan ilk kar ile kapanır.
 
BATI PARKURU:
    Batı garajından kalkan minibüsler ile ulaşacağınız Soğukpınar bucağından doğuya doğru yarım saat yürüdüğünüzde karşınıza Ketenli Yaylası çıkar. Buradan kuzeye doğru belirgin olan patikayı izlerseniz Aras deresine gelirsiniz. Burası Bursa’ nın içme suyunun büyük bir kısmını sağlayan Nilüfer nehrinin doğduğu yerdir. Köylülerin göze adını verdikleri iki büyük kaya gözünden çıkan suyun solundan tırmanırsanız Kuşaklıkaya ile Zirve tepe arasına gelirsiniz. Keşişin evi de denilen taş yapının yanından geçerek doğuya devam ettiğinizde Rasatdüzü ve sonrasında göller bölgesine ulaşırsınız. Gözenin sağında kalan sarp yamaçtan da zirve tepeye çıkılabilir ancak oldukça yorucu ve tehlikelidir.
 
 KAYNAKLAR:
 1. Prof. Dr. Faik YALTIRIK; İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, İtalya Ormancılık Bilimler Akademisi Üyesi, ATLAS Dergisi, Şubat 1995
 2. Yerel Gündem 21 - Uludağ Çalışma Grubu “Uludağ Milli Parkı Çevre Koruma Projesi”, Mayıs 1999
 3. Uludağ Milli Parkı Müdürlüğü, Tanıtım Yayını, 2001
 4. Eski İzciler Derneği, “Uludağ’ ın adı ve tarihi geçmişi” tanıtım yayını,1990
 5. Sarp Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Uludağ parkurları çalışması 2003
 6. Katkılarından dolayı Bursa Yerel Gündem 21 Uludağ çalışma Grubuna teşekkür ederiz.

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 25/10/22