|
|
|
Cemşit Suvar’ın babası Mehmet Rıza Bey, Atatürk’ün silah
arkadaşlarındandı. Bütün hayatını tarihî eserlerin korunmasına adayan emekli
kimya mühendisi Cemşit Suvar, emekli maaşını da kitaplara ve belgesel
çekiminde kullandığı fotoğraf makinası ve kameralara yatırıyordu. Suvar’ın
koleksiyonunda özel basım ansiklopediler, kitaplar, eski yazı eserler yer
alıyordu. Cemşit Suvar; Tekke ve Sülûkî camileri başta olmak üzere birçok
tarihî eserin yok olmasını önlemiş, yargı yoluyla usulsüzlükleri iptal
ettirmiş, yıllarca süren hukuk mücadeleleri vermişti. Kenan Evren’in,
"bayrak düşer kaldıran olmaz" sözleri üzerine köşke gönderdiği mektupta,
"kaldıran olur paşam!" diyerek tepki göstermişti. Bunun üzerine Çankaya’ya
davet edilen Suvar, yapılan 4 saatlik görüşmenin sonunda Evren tarafından
bağımsız sosyal hizmetler uzmanı ilân edilmişti.
Bursa Savaşçısı Cemşit Suvar’ı
Yitirdik
Raif
Kaplanoğlu
“Bursa Savaşçısı” Cemşit Suvar
öldü. Özellikle son on yıl içinde, Bursa’nın kültürel değerlerine sahip
çıkmak için en etkili mücadele veren Bursa dostlarından biri olan Cemşit
Suvar, Pazar günü toprağa verildi. Uzun memurluk yaşamı sonunda, özellikle
emeklilik yıllarında kendini Bursa’nın kültür değerlerine adayan Suvar,
kaçak yapı yapanların veya tarihi eserelere zarar verenlerin en büyük
düşmanı idi. Gerçekten Bursa’yı çok
seviyorum, zamanımın hemen tümü Bursa’nın kültürel değerleri için çaba
göstermekle geçiyor. Ama benim yaptıklarım daha çok projeler üretmek,
öneriler getirmek, yada iyi dileklerde bulunmakla sınırlı. Hiçbir zaman bir
rahmetli Kâzım Baykal veya geçen hafta yitirdiğimiz Çemşit Suvar gibi tarihi
eserlere zarar verenlerle boğaz boğaza gelmedim, mahkemeleşmedim, tarihi
eserleri yıkan hiç kimsenin yakasına yapışamadım. Oysa sadece projelerle,
dileklerle bir kent kurtularılmaz ki...
Evet, birçok tarihi eserin tescili yapılarak korunması için çalıştım ama
hepsi o kadar. Hatta rahmetli babamın gittiği tarihi Tekke Camii yıkılıp
yerine yeni bir caminin yapılmasını engellemiştim. O günlerde çok canımı
sıkmışlardı. Herkes yolumu kesip Tekke Camii’nin yıkılmasına neden engel
olduğunu soruyordu. Dahası, etkili bir din adamı olan babama da baskı
yaparak beni etkilemeye çalışıyorlardı. Babam, tarihi eserlerden iyi anlayan
bir kişi olmasa da, bana bana destek çıkmıştı.
Yaşadığım bu basit olay için bile çektiğim bu kadar sıkıntıya dayanamamış,
“Ne yaparsanız yapın” deyip işin içinden çıkmış, daha doğrusu görevden
kaçmıştım. Oysa Rahmetli Cemşit Suvar, Bursa’nın kültürel değerleri için
belediye başkanları dâhil, ayrım gözetmeden herkesi, deyim yerindeyse
kesip-biçerdi. Sanırım öldüğüne herkes üzülmedi, Bursa’ya zarar verenler
bayram etti. Ama o kadar sevinmesinler, Bursa’da daha çok Cemşit Suvar’lar
var... Son 3-4 yıldır toplantılarına katılamıyorum ama
Yerel Gündem 21’in ilk yılarından itibaren hemen her hafta olan
toptlantısına, katıldım. Çok da güzel projeler ürettik. Bu günlerde tanıdım
Cemşit Suvar’ı. Yine Yerel Gündem 21 toplantılarını, rahmetli Cemşit
Suvar’ın kavgaları nedeniyle terk ettim. Kavgacı kişiliği nedeniyle hep uzak
durdum Cemşit Suvar’a. Uzaktan saygı duyduk, sevdik birbirimizi.
Cemşit Suvar ile Ali Turan, bu kavgacı kişiliklerinin de etkisiyle, müteahit
ve yağmacılar tarafından “deli” olarak tanımlanıyordu. Aslında, bu tanım pek
de yanlış bir ifade değil, bizim gibi kültür işleriyle uğraşan insanlar
biraz delidir bence. Evet, kabul ediyorum. Ben de biraz deliyim. Ama Çemşit
Suvar kadar değil. Rahmetli aşırı dalilerden idi. Biz deliler, kentimizin
tarihini yok edip Bursa’yı beton yığınlarına çevirmek isteyen akıllılara
karşı çok yanlızız. Tabi ki, kim deli olmak ister!..
Biz delilerin pirlerinden rahmetli Cemşit Suvar, belediye başkanlarının,
Karadenizli mütahitlerin, korumacı geçinenen mimarların baş düşmanıydı. Son
10 yıldır video kamerasıyla Bursa’nın çarpık gelişmelerini, kültürel
tahribatları kayda alır, ardından ilgilileri mahkemelerde süründürürdü.
Birçok belediye yetkilisi, sadece Cemşit Suvar korkusu nedeniyle tarihsel
yapılara zarar vermekten kaçınırdı. Üsdadımız rahmetli Çemşit Suvar, Hak’ka
yürüdü. Bursa’daki yağmacılar sevindi ama, öbür dünyadakilerin cekecekleri
var Cemşit Suvar’dan!...
Bursa’nın kültürel varlıkları
kişisel çabalara emanet Bursa’nın kültür,
sanat ve sosyal yaşamına ilişkin çok sayıda örgütlenmesi olmasına karşın, ne
yazık ki bu örgütler arasında bir koordinasyon ve ilişki yok. Bu nedenle,
Bursa’nın geleceği ve kültürünü korumak da, daha çok kişisel çabalara
kalmıştır. Bursa’nın kültürel
yaşamı için çok sayıda kişi emek harcıyor. Bunların başında Yerel Gündem 21
çatısı altında aktif çalışan Ayşe Yandayan başta olmak üzere Cavit
Suyabatmaz, Erhan Yıldızalp, Fevzi Şen, Niyazi Kurt, Ali Turan büyük bir
çaba gösteriyor. Eski Eserleri Sevenler Kurumu içinde Zafer Ünver ve Mesut
Özkeser de bu çabanın içindeler. Rotarileri Bursa’nın
değerlerine yönelten sevgili dostlarım Erhan Başoğlu ve Ecz. Yalçın Oğuz,
üniversitemizden başta Mustafa Yurtkuran, Ülviye Özer, Hasan Ertürk, Mustafa
Kara, Mefal Hızlı ve Bedri Yalman olmak üzere çok sayıda akademisyenin
kişisel çabalarına Bursalılar minnettardır.
|