Uğur Ozan Özen
“Yenişehir’de
Tiyatro adında kitap yazmayı plânlıyorum”.
-Ozancım
Yenişehir ve Tiyatro kelimelerini yan yana düşünemiyorum.
Yukarıda
aktardığımız konuşma 2016 yılının ilk aylarında gerçekleşti. Özellikle 1960
ve 1970’li yıllarda Yenişehir’de yapılan tiyatro faaliyetleri birçok ilçeyi
kıskandıracak düzeydedir. Ancak geçmiş dile getirilmeyince, derli toplu
halde yazılmayınca unutulur. Yenişehir’de 1930’lu yılından 2010’lu yıllara
kadar sahnelenen oyunları, nerede ve hangi tarihte sahnelendiğinden tutun,
tiyatroya kimlerin emek harcadığını son bir yıl içinde elimize geçen her
şeyi seri makale olarak yayımlayacağız. Bu makaleler Yenişehir’de Tiyatro
kitabı için ön hazırlık niteliği taşımaktadır. Şüphesiz eksiğimiz veya
yanlışımız olabilir. Posta adresimize yazarsanız düzeltiriz.
1937-1943
1932 yılında kurulan Halkevleri 1951 yılında kapanana kadar birçok alanda
faaliyet gösterir. Bu alanların en önemlisi ise Temsil Kolları’dır.
Yenişehir Halkevi Temsil Kolu’nun Yenişehir’de sahnelediği oyunlarla ilgili
elimizde yeterli bilgi olmadığından şimdilik bu konuyu yazamıyoruz. Ancak
Bursa Halkevi’nin yayımladığı Uludağ dergisinde Bursa Halkevi Temsil
Kolu’nun Yenişehir’e turne yapıp sahnelediği oyunlar ve Yenişehir Halkevi
Temsil Kolu’nun Bursa’ya yaptığı turnelerle ilgili bilgi mevcuttur.
Bursa Halkevi Temsil Kolu
Bursa Halkevi Temsil Kolu’nun Yenişehir’de sahnelediği ilk oyun Vedat Nedim
Tör’ün yazdığı Kör ve yazarını tespit edemediğimiz Yobaz Tercüman’dır. Yıl
1937. Uludağ dergisinde adı geçen iki oyunun Yenişehir ve Mudanya’da
sahnelendiği belirtilmiş, her ikisinin de mi Yenişehir’de sahnelendiği yoksa
birinin mi sahnelendiği ayrıca belirtilmediği için kesin bir yorum
yapamıyoruz. Oyunları kaç kişinin seyrettiği konusunda da elimizde yeterli
bilgi yoktur. 1938 yılında ise Gemlik, Yenişehir, Mudanya kazaları ile Gürsu
ve Tirilye nahiyelerinde ise Çöküş ve Münir Hamdi Kutsal’ın yazdığı
Tırtıllar oyunları sahnelenir. Adı geçen oyunların üçü de mi Yenişehir’de
sahnelenmiş, yoksa biri mi? Elimizdeki yetersiz bilgilerle bu soruya da
cevap veremiyoruz.
Yenişehir Halkevi Temsil Kolu’nun Bursa Turneleri
1941 yılının Mayıs ayında Yenişehir Halkevi Temsil Kolu Bursa’da Zevk
Sineması’nda Kanun Adamı oyununu sahneler. Oyunun hangi gün sahnelendiğini
tespit edemedik. Sinemanın adı size yabancı gelebilir. Daha önce duymamış da
olabilirsiniz. Sinemanın yeri kaynaklar da “Ulucami’nin doğusunda, Koza Hanı
karşısında” olarak tarif edilmektedir. Bir süre İstanbul Sineması adıyla da
kullanılır. 450 kişilik kapasiteye sahip olan sinemayı, haftada bir kere
Bursa Halkevi kullanmaktadır.
Temsil Kolu
1942 yılının Mart veya Nisan ayında yeniden Bursa’ya turne yapar. Turne
kapsamında Mahmut Esat Yasari’nin yazdığı Hasbahçe oyununu sahneler. Oyunu
350 kişi seyreder.
1943 yılı
Temsil Kolu için zirve yıl olur. İkişer kere Kanun Adamı, Şevket Bilgisel’in
yazdığı Erkek Kukla, Aziz Mustafa Altuğ’un yazdığı En Ulu Eseri, İsmayıl
Hakkı Baltacıoğlu’nun yazdığı Kafa Tamircisi oyunları sahnelenir ve 7.200
seyirciye ulaşılır.
1959-1964 - Yenişehir’de Tiyatro Salonu Nasıl İnşa Edildi?
Yenişehir’de 1964 yılında açılan ilk ilçe tiyatro salonunun hikâyesini
anlatmak istiyoruz.
Bursa’nın merkeze günümüzde bir saat uzaklıkta olan o
yıllarda birkaç saatlik mesafede yer alan Yenişehir ilçesinde tiyatro inşa
etmek zordur. Zor olan işi başarmak, çilesini çekmek her babayiğidin harcı
değildir.
Ali Bilgiç’in Yenişehir’in Sosyal ve
Kültürel Yaşamından Bazı Kesitler başlıklı yazısından öğrendiğimize göre
tiyatronun inşaatına 1959 yılında Yenişehir Belediye Başkanı Şakir Üntut
zamanında başlanır. 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi olunca inşaat bir süre
durur. Başka amaçlar için kullanılır. Milli Eğitim Bakanı’nın talimatıyla
Devlet Tiyatroları tarafından yeniden proje hazırlanır.
Ali Bilgiç ile 18 Haziran 2016’da görüştük. Görüşmemizde projeyi Devlet
Tiyatroları’nın dekor tasarımcısı Refik Eren’in hazırladığını ve bu projenin
‘dönerli sahne’ olduğunu söylemiştir. Proje yer alan dönerli sahne
uygulanmamıştır. Ali Bilgiç bu projenin Yenişehir Belediyesi’nde olduğunu,
projeyi belediyede gördüğünü de söylemiştir. Ayrıca Ali Bilgiç tiyatronun
inşaatı bitmediği için bir süre çeltik deposu olarak kullanıldığını, çeltik
deposuyken ışık ve koltukların olmadığını da sözlerine eklemiştir.
1960
yılından 1964 yılına Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulunan Metin Sayar,
1962 yılında yarım kalan binanın tamamlanması çalışmaları başlatır. 1962
yılının Şubat ayında oyuncu, yönetmen ve şair Selâmi Üney Yenişehir’i
Aydınlatacak Yeni Tiyatro başlıklı yazı kaleme alır. Bu yazının içinde
ilginç bilgiler olduğu için tamamını yeniden yayımlıyoruz:
"O kadar mutluyum ki nasıl başlayacağımı bile kestiremiyorum. Sizde
olsanız aynı şeyi duyarsınız ya da heyecanlanırsınız. Hep yeri geldikçe
tiyatrodan söz açarım (Gerçek Tiyatrodan) onun kutsallığından, insanlığından
bu yana sevilen, sayılan bir sanat olduğundan onun; hırsızı uğursuzu iyiyi
kötüyü, kısacası her olagelen şeyleri sahne denilen yüreğinde hiç çekinmeden
insanların önüne seri verir… Tiyatro hiçbir şeyden çekinmez her insan onun
aynasında kendini görür. Tiyatro sanatının geçmişi bizde hemen hemen az
sürelidir, fakat çok ilerlemiştir. Örneğin oyuncular yepyeni bir oyun
tarzıyla oynuyorlar. Oyun yazarlarımız yavaş yavaş ortaya çıkmaya
başladılar. Tiyatro kendisini yakın zamanda tanıttı sevdirdi. Hep bunlar
böyle oluşurken bu uğurda bu yolda hayatını ortaya koyan tüm güçlüklere
göğüs geren yüce bir kişi vardı o da şimdi Şehir Tiyatroları genel müdürü
Muhsin ERTUĞRUL Beydi. Bugünkü Türk Tiyatrosunun durumu bu yüce büyüğün
çalışmalarıyla ortaya çıkmıştı. Bu büyüğümüz genç ülkücülere örnek olmuş
onlara tiyatronun kutsallarını benimsetmiştir.
Sizlere bildireceğim şeyin kıvancından şaşırıp Tiyatronun havasına dalmışım,
geçenlerde çok sevdiğim ve saydığım bir büyüğümün yanındaydım (adından söz
edilmesini istemeyecek kadar…) Yenişehir kazasında bir Tiyatro inşasından
söz açtı. Mutluluk içinde dinledim, demek ki Yenişehirliler tiyatroyu
seviyorlar, onun yüceliğine, tiyatroyla kendilerinin ya da çocuklarının
eğitileceklerine birlik ilk adım demekten kendimi alamadım. Öğrendiğime göre
bu tiyatro 60 devriminden önce yapılmaya başlanmış şimdi de Yenişehrin genç
ve aydın görüşlü kaymakamı M. Metin SAYAR bunun gerçekleşmesi için gereken
gücü göstermeye çalışıyor. Şehrimiz Sayın ve aynı zamanda çok sevdiğimiz
Valimiz’in çok yakından ilgilendiğini de mutluluk içinde duydum. Ahmet Vefik
Paşa’nın ruhu Yenişehirlilerin üzerinde gülerek uçmaktadır. Yakın bir
gelecekte kendi gayretlerinin sonucuna bu ruh konacak ve bütün Türkiyemizin
kazalarına önderlik etmiş olacaktır. Tiyatro sanırsam 350 kişilik olacak.
Yenişehirliler! Bir güneş doğmak üzere belki de her gün kasabanızın adı
Türkiye’nin her yerinde dilden dile dolaşacaktır. Hepinizi yarının birer
ışığı olacaksınız. Sizlere esenlikler".
Tiyatronun inşaatı yeniden başlar başlamasına ama işler beklenen hızla
gitmez. Aynı yılın Temmuz ayında Ali Bilgiç’in Hürses gazetesinde kaleme
aldığı Bu Güneş Batacak mı? başlıklı yazısı yayımlanır. Selâmi Üney’den
duyduklarını aktarır:
“Geçenlerde Bursa’ya kadar uzanıvermiştim. Yeşil
bahçesinde otururken Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu aktörlerinden Selâmi Üney’le
karşılaştım. Havadan sudan anlatırken damdan düşercesine bana:
-“Bu güneş
batacak mı?” dedi.
Bir şey anlayamamıştım. Şaşırdım!
-“Neden
bahsediyorsun yine” dedim.
-“Yenişehir’de yarım kalan tiyatro binasından”
dedi.
Ve bir anısını anlatmaya başladı. “Bundan 1-2 sene evvel Ahmet
Vefik Paşa Tiyatrosu Müdürünün odasında iken Yenişehir’den bir grup geldi.
Tiyatro binasının tamamlanması için Muhsin Ertuğrul’a gitmişler. O da işi
Bursa’ya havale etmiş. Bu gruptan bir kaçı
yapılması için çok istekli
görülüyorlardı. Fakat o heyetle gelmiş olmasına rağmen içinde çekimser duran
ve istemeyenlerde vardı” dedi ve sordu:
-“Tiyatro binası tamamlanmayacak
mı?”
Halkımızın ve idare adamlarımızın tutumundan utandım ve kısaca:
-“Bilmiyorum” dedim.
Aynı yılın Ekim ayında Hürses gazetesinde tiyatroyla
ilgili önemli bir haber yer alır: "Tiyatro Binası Tamamlanacak"
Cüneyt Gökçer yetkili bir adamını bu hafta ilçemize göndererek yapılacak
tiyatro binası hakkında tetkiklerde bulunacaktır. İnanılır kaynaklardan
öğrendiğimize göre Bursa yolu üzerinde yarım kalmış olan Tiyatro Binasının
modern şekle sokulması için Kaymakamımız M. Metin Sayar’ın olumlu
çalışmaları sonunda son safhasına
gelmiştir. Öğrendiğimize göre binanın
sahne kısmını kaplayan yer tamamen yıkılacak ve Bursa Devlet Tiyatrosu
sahnesinin aynı olacaktır. Kazamıza yeni bir eser kazandırmak için var
gücüyle çalışan Kaymakamımıza halkımız adına tebriklerimizi iletiriz.
Bir yıl geçer. 1963 yılına gelinir. Ali Bilgiç ortaokulda Erzurum Günü
ve Önemsemediğimiz Gerçekler başlıklı yazısını yayımladığı sırada (19
Mart 1963) tiyatro salonunun inşaatı hâlâ devam etmektedir. Ali Bilgiç
konuyla ilgili olarak şöyle yazar:
Ortaokulun yanıbaşında senelerin ilgisizliği ile bir türlü tamamlanamayan
yarım temellere ve bir de saman deposu olarak kullanılan Tiyatro Binası’na
getirmek istiyorum sözü. Tiyatro Binası belediyemizin gayreti ile yakında
tamamlanacak, yarım temellerde halkımızın gayretine ve hamiyetine bağlı
biraz da.
İki yıl sonra
inşaat bitmek üzeredir. Yenişehir gazetesinin 29 Mayıs 1964 tarihli
sayısında tiyatroyla ilgili şu haber yer alır: Senelerdir yarım bekleyen ve
ağaç kısımları çürümeye yüz tutan tiyatro binasının inşaatı yeniden
başlamıştır. Hali hazırda tiyatronun tavanı bitmek üzeredir. Bina biter
bitmez sinema olarak şahsa kiralanacağı söylenmektedir. Tiyatro olarak
inşaatına başlanan bina, sonrasında sinemaya dönüştürülür ve kayıtlara
Santral Park Sineması olarak geçer.
Turgut Yüce
2011 yılında yayımladığı Yenişehir Belleği adlı kitapta 1964 yılında
açılışını Milli Eğitim Bakanı Bedrettin Tuncel’in yaptığını ve ilk olarak
Bursa Devlet Tiyatrosu’nun İsyancılar oyununun sahnelendiğini yazar. Bursa
Devlet Tiyatrosu’nun Yenişehir’de sahnelenen ilk oyunu İsyancılar’dır. Resmi
açılış o gün yapılır. Resmi açılıştan önce burada ilk sahneye çıkan kişi:
İsmail Dümbüllü’dür. Ayrıca açılışı Bedrettin
Tuncel’in yaptığı bilgisi
de kitapta yer alır. Bedrettin Tuncel Milli Eğitim Bakanlığı görevinde 8
Eylül 1960 ile 5 Ocak 1961 tarihleri arasında bulunmuştur. 1964 yılındaki
Milli Eğitim Bakanı İbrahim Öktem’dir. Bedrettin Tuncel tiyatronun açılışını
yapmış olabilir, ama o sırada Milli Eğitim Bakanı değildir.
18 Haziran 2016’da Ali Bilgiç’ten öğrendiğimize göre Milli Eğitim Bakanı
Bedrettin Tuncel Yenişehir’e gelir. Yenişehir’liler Bedrettin Tuncel’e
inşaatı gösterir. Bedret
tin Tuncel de yetkililerden inşaatın
tamamlanmasını ister.
Tiyatroda 21 Aralık 1964 gecesi
Yenişehir Öğretmenler Derneği yararına ilk kez sahneye çıkan ve oyun
sahneleyen kişi ünlü tuluat sanatçısı İsmail Dümbüllü’dür. O gece Ali
Bilgiç, yanında arkadaşı Asım Akçacı ile birlikte İsmail Dümbüllü ile
görüşür.
Görüşmeyle ilgili olarak Temem Bilakis!.. başlıklı yazı
kaleme alır. Yazısının başında o geceyi anlatır:
”İnsana rahatlık
veren bir salon ve tıklım tıklım bir tiyatro seyircisi... Gözlerimizin
çoktan beri görmeğe çabaladığı olgun bir seyirci topluluğu... Yeni hizmete
giren Park Sinemasında ilk defa sahneye çıkmak zamanımızın Nasrettin Hocası
İsmail Dümbüllü’ye nasipmiş (...)
Tiyatronun yani
Santral Park Sineması’nın resmi açılışı üç gün sonra yani 24 Aralık 1964’te
yapılır. Bursa Devlet Tiyatrosu İsyancılar oyununu sahneler. Böylece
Yenişehir’in tiyatro tarihinde yeni bir sayfa açılmış olur. Bir gün sonra
Yenişehir gazetesinde açılışın haberi yer alır: Son Dakika: Yaman Park
Sineması Törenle Açıldı
Belediye tarafından inşa ettirilen modern sinema
binamız akşam saat: 19.30’da davetliler huzurunda yapılan bir törenle
halkımızın hizmetine açılmıştır.
Vural Ahı Yenişehir Sanata Açık Olmalı başlıklı yazısında
tiyatronun açılışından öncesini ve açılış gecesini anlatır:
"Yıl 1964’e dönüyorum. Parkın içine bir tiyatro binası yapılmıştı. Açılış
törenini izledim. Açılışı için CHP ’li Kültür Bakanı, sanat tarihi profesörü
Bedrettin Tuncel
çağrılmıştı. Aydın ve demokrat arkadaşım Mahmut
Çerçi’nin rahmetli babası Osman Çerçi, bugün pek çok politikacıda görülmeyen
özenli ve de birikimli konuşmasıyla
bakana bilgiler veriyordu. Sanırım
Mehmet Ali Erbaş da oradaydı. O da Yenişehir’in CHP saflarında yer alan
terbiyeli ve çağdaş dünya görüşlü bir kişisiydi. Merasim bitti. Kahveler,
şuruplar içildi sonra Belediyenin kazandırdığı tiyatro atıl boynu bükük
kaderini
beklemeye başladı. Yanılmıyorsam bir-iki düğün yapıldı o kadar.
Sonra o santral bahçesinin tadı tuzu kaçtı, hayli yer kaplamıştı çünkü. Eski
bahçe aranıyordu artık. 1965
yılı bir yaz günü bisikletimle dolaşırken
tiyatro binasının ön ve arka cepheleri kurutulmak üzere tütün aynaları ile
kaplanmıştı. O yıllar Kâmil Koç’un avukat damatları Bursa Millet gazetesini
çıkarıyorlardı. Genel Yayın Yönetmeni Yenisabah’ta mizah yazıları yazan
Yalçın Kaya idi. O yıllar Millet gazetesi bana ikinci sayfadan köşe
ayırmıştı. Değerli arkadaşım Enver Coşkun (Koli) o da gazetenin Yenişehir
şubesi sorumlusuydu. Ben hemen tiyatronun duvarlarına yaslanmış tütün
aynalarının fotoğrafını çekip Millet gazetesinde yayınladım. Tiyatro
binasının işlevsizliğini yansıtmıştım. Birkaç gün sonra da o zamanın Bursa
Valisi ve hemşehrim bugün Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası Genel Sekreteri
Ömer Ersöz’ün kayınpederi Vefa Poyraz’a bir açık mektup döşenmiştim
köşemde... Etkili bir yazıydı. Ve istediklerimi şöyle dile getirmiştim:
“Bursa Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu sanatçıları son eserlerini
Yenişehir Tiyatrosu’nda da temsil etsinler ve Bursa’da her tiyatro ve konser
etkinliklerini bir akşam da olsa Yenişehir Tiyatrosu’nda sürdürsünler.”
Sanata ilgisiz kalmayan Vali Vefa Poyraz, yazım üzerine harekete geçti,
Bursa Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu sanatçıları kapalı gişe oynayan
Recep Bilginer’in “İsyancılar” eserini görkemli bir açılış ile oynamışlardı.
İlgi büyüktü Yenişehir’de. Sonra Nazım Kurşunlu’nun “Merdiven” adlı eseri
oynanmıştı. Ve de irili ufaklı özel tiyatro grupları örneğin Aziz Basmacı,
Muzaffer Hepgüler, Ulvi Uraz gibi o zamanın ünlü sanatçıları şeref
vermişlerdi. Yenişehir’e bir soluk gelmişti. Gençler batı ve yerli müzik
topluluklarına ayrılmış, bu tiyatroda gösteriler yapıyorlardı (...) Ben,
1965 yılları sonunda Yenişehir’den
ayrıldım. Tiyatro bir düğün salonu ve
sinema dönüştürülmüş. Sonra, sanatı belediye hizmetinden saymayan bir sayın
belediye başkanı yıkmayı bir görev sayarak tiyatroyu ortadan kaldırıyor.
Makalemizin sonunda 1971 yılında Yenişehir gazetesine gelen okur mektubundan
bir bölüm aktarmak istiyoruz. Yorum sizin.
(...)
Bir tiyatro temsilini 160 liraya seyrettim diyor, H.H. adlı okuyucumuz. Evet
ilk bakışta bu ücretin hiçte akla yatkın olmadığı görülür. Herkes gibi biz
de yadırgadık
bu fiyatı. Öyle ya Yenişehir gibi bir yerde yalnız bir
tiyatro eserini 160 liraya seyretmek insan hayatının felce uğramasından
başka ne olabilirdi ki? Okuyucumuzun mektubunu okumaya devam ettik ve
gerçekten hak verdik. Bu sanatsever okuyucumuz, temsil izlemek üzere
oturduğu sinema koltuğundan kalkmak istediğinde koltuğa raptedildiğini ve
ancak pantolonunun yırtılması ile kendisini kurtarabildiğini yazıyor.
Gerçekten şehrimizde bulunan sinemaların halen faaliyet gösteren yazlığı da
olmak üzere koltuk ve sandalyelerin çoğu oturulmayacak derecede hasara
uğramış durumdadır. Döşemesi tahrip edilmiş, döşeme yayları (helozoni
yaylar) koltuktan dışarı çıkmış vaziyette. Durum böyle olunca bir tiyatro
eseri veya filmi elbette 160 liraya seyredilir.
Kaynakça
-Ahı, Vural “Tiyatro ve Düşündürdükleri”, Şehrin Sesi, (2 Mayıs 1961) Sayı:
10.
-Bilgiç, Ali, “Yenişehir’in Sosyal ve Kültürel Yaşamından Bazı
Kesitler”, Olay Gazetesi Yenişehir Eki, 2000.
-“Ortaokulda Erzurum Günü
ve Önemsemediğimiz Gerçekler”, Yenişehir (19 Mart 1963) Sayı 11.
-“Bu
Güneş Batacak mı?”, Hürses, (17 Temmuz 1962) Sayı: 5.
-“Temem Bilakis!..”
Yenişehir, (25 Aralık 1964) Sayı: 94.
- Oktay, Cevat “Halk Nelerden
Şikâyetçi?”, Yenişehir (27 Temmuz 1971) Sayı: 420 (Yenişehir Yıllığı,
9. Cilt, s. 42)
-Üney, Selâmi “Yenişehir’i Aydınlatacak Yeni Tiyatro”,
Yeni Ant, (26 Şubat 1962).
-Yüce, Turgut, (2011) “Sinemalı Günlerde
Yenişehir”, Yenişehir Belleği, (yay.haz. Ali Bilgiç), Yenişehir: Yenişehir
İlçesi Merkez ve Köylerini Güzelleştirme Derneği Yayınları No: 1, s. 82-84.
Simer, Turgut “Evimizin On Yıllık Temsil Çalışmaları”
Uludağ,
(Şubat 1942), Sayı: 44, s. 24-30.
Halkevi
“Bursa Halkevinin On Yıllık Tarihine Bir
Bakış”,
Uludağ, Şubat, Sayı: 44, (1942), s. 39-43.
Uludağ
Dergisi.
Not:
Makaleyi yazarken Ali Bilgiç’in arşivinden yararlandık. Kendisine teşekkür
etmek boynumuzun borcudur. Ayrıca kendisiyle 18 Haziran 2016’da Yenişehir
gazetesinde görüştük.
Kaynak: Yenişehir Gazetesi, sayı 2246/77, 2247/78