KÜÇÜK BİR BURSA HARİTASI TASLAĞI
Ali Aksoy
(Yeni Biçem- Haziran 1995)
Tophane
Tophane meydanında tarih sarhoşu başım
Ruhuma konuk olan yüzyıllar arkadaşım.
Maksem
Hala uçar gönülde ilkgençliğin o kuşu
Lise günlerimizden selam Maskem Yokuşu.
Muradiye
Tarihin tapu kaydı Muradiye’de saklı
Mohaç’tan taa Yemen’e uçtu hayalin aklı.
Yıldırım
Tutsak düşmüş bir cana, tutsak olmamaktır ün!
Yalnız bu semtte güzel servileri ölümün
Genç Osman
Genç ölenleri konuk ediyor gökte zaman
Bursa’nın bu semtinde gençtir hala Genç Osman.
Ulucami
Secdeye varan başta kalmasın ruh acemi
En ulu namazlara mekan sen Ulucami.
Emirsultan Türbesi
Tövbelerin gözyaşı çiçek seli duvarda
Ölüm ve ölümsüzlük, bir bitmeyen baharda.
Yeşil Türbe
Mavi renk sultan olmuş fethedip gök kubbeyi
İnerek gökyüzünden gezmiş Yeşil Türbe’yi.
Yeşil’de Çay
Oturmuşlar Yeşil’de, belli cicim ayları
Gözler şehvet içiyor yudumlarken çayları
Osman Gazi
Ovamız oldu şehit, Uludağ şimdi gazi
Altı yüz yıl gülmüşken ağlıyor Osman Gazi
Nilüfer Çayı
Bursa’nın hali duman, gözünde kalmadı fer
Simsiyah “kar günahı” akar şimdi Nilüfer
Çatalfırın
Çatısı yosun tutmuş kaç yüzyıllık havranın
Nerede yahudi komşum, hesap ver Çatalfırın
Kapalıçarşı
Kime satam bu hüznü, bilirim sığmaz çarşı
Bir nişan bozuldu mu ağlar Kapalıçarşı
Tahtakale
Bugünü meçhul ama mazi düşmeyen kale
Demir olsa dayanmaz, dayanır Tahtakale.
Altıparmak
Ne kimseye merhaba, ne de bir hatır sormak
Kalabalık içinde yalnızlık Altıparmak
Koza Hanı
Kanatlanıp dünyaya dönecek
narin canı
Hazırlayan evrimin katili: Koza Hanı
Çekirge
Telaşlı bir şatafat, ellere göstermelik
Çekirge’de oturma, sen, sonradan görmelik
Şehreküstü
Her seçim mitinglerle inlerken Şehreküstü
Çileyi alkışlıyor ruhların etten büstü
Alacahırka
Bizimki dile düşmek, yaş gelmiş iken kırka
İllegal bir sevdayı saklar Alacahırka
Elmasbahçeler
Bursa’dan gider olsam aşkın aklımı çeler
Pırlanta bir rüyada hala Elmasbahçeler
Piremir
Kimseden korkumuz yok, duydun bütün Piremir
Yataktaki lezzetin aş kımıza birebir
Sırameşeler
Kaybolan kuzu gece nasıl durmadan meler
Kimliğini arayan çığlık Sırameşeler
Kamberler Mahallesi
Def, dümbelek, klarnet işte size Kamberler
Pek fazla dolaşmayın, ananızı gam beller
Arap Şükrü Sokağı
Biz içkiyi içeriz, içkiler bizi içer
Felekten bir mutluluk Arap Şükrü’den geçer.
Hüsnü Züber Müze Evi
Gezinir odalarda kaç asrın nefesleri
Anılar ordusunun dinmez ayak sesleri
Mudanya
Sen gönlüme balkonsun, canevime sardunya
Ömrüm sende bitse de aşkın bitmez Mudanya
İznik Gölü
Yüzer İznik Gölü’nde hasretimin nefesi
Hangi daveti bekler suskunluğumun sesi
Gemlikli Kız
Ömür geçiyor diye üzülme sen gülüm yar
Zeytin çiçeği kokar koynundaki ilkbahar
Kimi Bursalı gençler
Bunlar çağdaş “katibim”, tek noksanları setre
Parfüm gezer hepsinin ardı sıra kırk metre
Evliya Çelebi’ye
Evliya Çelebi’de tarih süslenmiş nehir
Bursa için tanımı: “Ruhaniyetli şehir”.
Tanpınar’sız
Tanpınar’la ölünce tarih zaman’lı Bursa
Davacı hepimizden bugün zavallı Bursa
Reşat Nuri Güntekin’e
Kaç kez çıktı kimbilir o Maskem yokuşunu
Hala yazar Mahfel’de ruhu çalıkuşu’nu
Kemal Tahir’e
Kemal Tahir ve Devlet Ana mukim Yeşil’de
Osmanlıyı özlerken tarih emrinde şilte!
Sn. Erdinç Çelikkol’a
Ayrılık acısının bestelenir işlevi
Tatyos Efendi’nin ah o hüseyni peşrevi!
Ahmet Aykanat’a
Cahil aklı indirir felsefe ham incirden
Sanatçı meydan okur, zalim korkar zincirden.
Nahit Kayabaşı Dosta
Saçını okşadığın dizine yatmış hüzün
Fener verdin eline sen Bursa’da gündüzün.
Nadir Gezer’e
Unutulur yazın’da uluorta kim gezer
Seçkin raflarda yeri: Kimi candan, nadir, gezer
İhsan Üren’e
Gönül gökkuşağına kurmuş dev bir salıncak
Dünya durdukça şiir sevgimiz sallanacak.
Dr. Nuri Demirci’ye
Senle dostluk bir bayram; teslim ettim yakamı
Dünya hep şiir dolu, hep nihavent makamı.
Serdar Ünver’e
Şiir yarına kalır, düzyazı o gün erir
Her yazar sıradan er, şair serdar ün’verir.
Hilmi Haşal’a
Duygu “gitme” demedi, akıl demedi ki “kal”
Göçmenliğin hüznüne zimmetli Hilmi Haşal
Ramis Dara’ya
Edebiyat “özürlü”, herkesten bir yol sora
“Yeni
Biçem” için tek yaşıyor Ramis Dara.
Ali Aksoy
Para iğfal etmemiş, bu adam hangi soydur
Kitap zevki kuşanmış, bizim Ali Aksoy’dur.