Türkan Genç
Gürsu'ya
16 kilometre uzaklıktaki Dışkaya köyü, Katırlı dağlarının üzerinde kurulu.
Köyün arazisinden adeta tarih fışkırıyor. Bölge, eski bir Roma ve Bizans
yerleşim yerinin içerisinde. Çevresindeki tepeler üzerinde, bu dönemlerden
kalma kaleler var. Kalınlığı yer yer 2 metreyi bulan, kuzeydeki Pelitpınar
ve Cevizlik kalelerinin temelleri hala duruyor. Buradan geçen kervan yolunun
kenarında Arap Hanı denilen bir konaklama yeri ile bir de hamam varmış.
Hanın yanından akan/geçen
Değirmenderesi üzerinde iki değirmen bulunuyormuş. Değirmenin yanında,
kayanın yontulmasıyla açılan büyük bir mağara var. Burada irili ufaklı pek
çok mağaranın olduğu belirtiliyor.
Fotoğraf: Mehmet Ali Özdemir
Pırıl pırıl sularıyla
Değirmenderesi’nin şelaleri, enfes doğal güzel manzara sunuyor. Sarkıt ve
dikitlerin oluştuğu mağara girişinin önünde gölet, buz gibi sularıyla
serinlik ve ferahlık veriyor. Devasa çınar ağaçları, adeta yağlı boya tablo
görüntüsünde.
Harmanlar mevkiinde kilise
kalıntısı, antik dönem taşları üzerinde kabartma resimler ve yazılar dikkat
çekiyor. Bölgeden çıkan çanak, çömlek, heykel, sikke vb. tarihi kalıntılar,
definecilerin tahribatına maruz kalırken, köylüler sıkça buldukları tarihi
kalıntıları yetkili makamlara teslim ediyorlar.
Eskiceköy ve Güriçi mevkilerinde,
tarihi tam bilinmeyen taş mezarlar var. Hotanlar, Elekçi Konağı, Kirazdere
ve Kozluca mevkilerinde de Osmanlı döneminden kalma tarihi gömütler mevcut.
Kozluca denilen yerde eski bir yel değirmeni yeri de bulunuyor.
Köy çevresinde Al Dede,
Pelitpınar, Kapırcık, Pilav, Yemişen, Kırkkızlar ve Kozluca denilen yerlerde
Osmanlı’dan kalma yatır gömütleri var. Dışkaya Antik Çağ, Roma, Bizans ve
Osmanlı dönemleri açısından çok zengin.
Aynen dağ yöresi köylerinde olduğu
gibi, Dışkaya da iş ve eğitim amaçlı çok göç vermiş. Köyde genellikle
yaşlılar kalmış. Ancak Gürsu ve Bursa’ya yakın olduğu için özellikle yaz
aylarında hafta sonları köye gidiş geliş çok oluyor.
HAVASI, SUYU, GIDASI ŞİFA
DAĞITIYOR
Köyün çevresindeki tepelerde
dolaşırken, tam 34 çeşit çiçek topladık. Dönüşte yol boyunda buz gibi akan
kaynak suyunun kenarında, 'doktor' diye tabir edilen 'su teresi' bulduk. Hem
de çiçek açmış körpe haliyle. Çevrede şifalı bitki çeşitleri çok.
Buradaki kaynak suları, kalsiyum
açısından oldukça zenginmiş. Bu sulardan içen kemik erimesi hastalarının
iyileştiğini öğrendik. Kalp hastalarına şifa vermede de köyün havasının
birebir olduğu anlatıldı ki, sırf bu nedenle çevreye yerleşenler olmuş.
Konumu nedeniyle Gemlik yönünden
gelen deniz havası, İznik tarafından esen göl havası ve çamlarla kaplı dağın
bol oksijenli havası burada birleşiyor. İnsanın nefesini açıyor adeta.
Özellikle rüzgarla birlikte yayılan kekik kokusu da muhteşem.
Yolunuz
bir gün Dışkaya’ya düşerse, son derece lezzetli organik meyve ve
sebzelerinden tatmayı, almayı ihmal etmeyin. Sütünü de öneririm. Köyün
içinde bir mandıra var. Buradan koyun ve keçi sütü karışımından yapılan
nefis peynirler alabilirsiniz. Havası, suyu, doğal güzellikleri, tarihi
zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekleyen Bursa’nın yanı başında gizli bir
cennet Dışkaya.
Kaynak:
http://timeoutbursa.blogspot.com/2012/04/bursanin-yanibasinda-gizli-bir-cennet.html
|