EDEBİYAT GÜNLERİ NASIL EVRİM GEÇİRDİ?


Bursa Edebiyat Günleri

Bursa'da Edebiyat




 

                                                                                     

                                                                                                                     Ceyhun Erim

    Ekim ayının sonlarına doğru tanıdık bir arkadaş cep telefonumdan aradı. Bursa Kültür AŞ. adına aradığı söyleyerek beni görevli bir bayana devretti. Telefondaki bayan 3-4 Kasım tarihlerinde yapılacak Edebiyat Günleri için "mümkünse" Bursa Yazın ve Sanat Derneği’ne (BUYAZ) kayıtlı edebiyatçıların isim, adres, e-posta ya da telefonlarını göndermemi rica ediyordu. Daha önceki yıllarda organizasyonun içinde bulunan, dernek üyesi bir iki arkadaşa telefon ettim. Bu arkadaşlar da aynı kuruluştan davet telefonu aldıklarını - Hilmi Haşal'ın dışında - katılmayı düşünmediklerini söylediler. Ben yine de Bursa'da yaşaya edebiyatçıların e- posta adreslerini gönderdim.
   Bursa Edebiyat Günleri’nin Ramis Dara öncülüğünde gerçekleştirilen gönüllü bir "Edebiyat Şöleni" olduğunu Türkiye'deki tüm edebiyat çevreleri bilir. İlki 1996 yılında Nahit Kayabaşı, İhsan Üren, Hilmi Haşal, Mustafa Durak, Nadir Gezer, Ali Özçelebi ve Ali Aksoy'un katkılarıyla yapıldı. Daha sonra Melih Elal, Serdar Ünver, Nuri Demirci'nin de katılımıyla ve maddi bir karşılık beklenmeksizin 9 yıl sürdü. Türkiye'deki edebiyat çevrelerinde ciddi bir organizasyon olarak haklı bir yer edindi. Türk Edebiyatının ünlü romancıları, şairleri, eleştirmen ve denemecileri bu şölene katıldılar. Konuşmaları, o yılın edebiyat günleri kitabında basıldı ve edebiyat tarihimize birer belge olarak kaldı.
    Edebiyat günlerinin çalışması aylar öncesinden başlar, o yılın konusu, çağrılacak konuklara bildirilir, konuşma metinleri önceden istenir, editoryal çalışması da yapılarak kitap halinde Bursa Edebiyat Günlerinin ilk gününde konuklara dağıtılırdı. Bursa Edebiyat Günlerine ait en son 9. Edebiyat Günlerinin kitabı da yayınlandı.
    2005 yılı (10.) Edebiyat Günlerinin yapılacağı sıra Bursa Kültür ve Sanat Vakfına yeni bir sekreter atandı. Edebiyat ile uzak yakın ilişkisi olmayan bu arkadaş, geçmişte 9 kez Edebiyat Günlerini düzenleyen arkadaşlardan, edebiyatçı olduklarına ilişkin, bağlı bulundukları edebiyat kurumlarından belge isteme komikliğinde bulundu. Nuri Demirci Pen Yazarlar Derneğinden, Hilmi Haşal Türkiye Yazarlar Sendikasından, Şaban Türkiye Edebiyatçılar Derneğinden, Melih Elal Bursa Yazın Sanat Derneğinden temsilcilik belgelerini vakfa verdiler.
    Ne var ki, kasım ayının ilk haftasında, temsilci arkadaşların haberi olmaksızın 10. Edebiyat Günleri yapıldı. Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen edebiyatçılar Bursa’daki edebiyatçıların neden katılmadığını soruyorlardı. Katılımcılardan şair İlhan Berk, Bursa'daki arkadaşları da aralarında görmek istediğini bildirince Bursa Kültür Sanat Vakfınca araya aracılar konuldu ve birkaç arkadaş - İlhan Berk'e saygısından- istemeyerek de olsa yemeğe katılmak zorunda kaldılar.
    2006 yılında ise geçmişteki düzenleme kurulunda bulunan arkadaşlara sanki 10. Edebiyat Günleri'ne katılmışlar gibi birer katılım plaketi verilmesi komikliği yaşandı.
    Bu yılki (2007) Edebiyat Günlerinin konusu "Günümüz Edebiyatında İnsan ve Özgürlük" idi. Litvanya ve KKTCden de birer kişi katılınca, adı da -sıkı durunuz!- "12. Uluslararası Bursa Edebiyat Günleri" ne dönüşüvermişti. Yani Bursa'da 12 yıldır "uluslararası" edebiyat günleri yapılıyormuş da bizim haberimiz yokmuş
    Edebiyat Günlerinin ikinci gün oturumlarından birinin konusu da 'Bursa'da Edebiyat ve Özgürlük’ idi. Konuşmacı olarak Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Uludağ Üniversitesinden bir istatistik profesörü, ilahiyat fakültesinden bir doçent ile - yine Ramis Dara'nın bir dönem yayın yönetmenliğini yaptığı- Bursa Defteri yayın kurulundan, tanıdık bir dostumuz Hacı Tonak katıldı. Hacı Tonak'ın ne edebiyat günlerine emeği geçen Ramis Dara, Nahit Kayabaşı, İhsan Üren, Hilmi Haşal, Ali Aksoy ve diğer arkadaşların adını anarak kadirbilirlik örneği göstermesi ne de Melih Elal'ın rahatsızlığından dolayı şifa dilemesi oturumu kurtarmaya yetmedi.
    Edebiyat ciddi bir iştir, edebiyat günleri de! Yoksa gitar, armonika eşliğinde şiirler okumak, bir iki popüler şair dostumuzu ortaya koyarak göz boyamak, vakfın bu iş için ayrılan bütçesini de paralı danışmanlarla "uluslararası" adı altında heba etmek Bursa'ya yakışmadı. Aynı şeyleri Bursa Yazın ve Sanat Derneği çok mütevazı bir bütçeyle beceriyor. 12. Edebiyat Günlerinin başına yazılan 'uluslararası' sözcüğü, geçmişteki edebiyat günlerinin ışıltısı yanında çok gölgede kaldı maalesef.

Kaynak:  Bursa Kültür Sanat Bülteni

(http://www.siirakademisi.com/forum/showthread.php?t=1871)