Bursa Düşleri


Bursa Şiirleri

Bursa'da Edebiyat




 


                                                              Hüseyin Yurttaş


1.
gözlerimin derin karanlığında
birden senin aydınlığın
birden bursa şehri
bursa şehrinde yeşil
kuytusunda aşkımızın büyüdüğü bahçe
rüzgârın salladığı beşik
havada çiçek tozları

denizler gibi karşılıyor seni
uçsuz bucaksız göğsüm
rüzgâra karışıyor terimiz
yüreklerimiz ifil ifil

ölümü unutturan bir çağrı
nilüferlerin ışıltısında
içime ağan gökkuşağı
bir taç oluyor başında

boynunda o ince fiyonk: aşk bağı



 2.
bursa'yı döşesem aşkımıza
çayır çimen yeşerir
uludağ peydahlanır birden
kıskanç, eskil bir tanrı gibi
şimşeklerini salar üstümüze
yıldırımlar yağdırır
bir kaya gibi
bir ağaç kovuğu
kundağımız olur

kumru sesleri arasından
sarı safran bir ışıkla sızan
geçmişin o hüzün demeti
belki bir mektup
ürkek satırlarla seslenir
imza yerinde dudak izi

oyalı perdenin ardında
bir çift ürkek göz
kaldırımlarda ayak sesim
usulca süzüldüğüm kapı aralığı
göğsümde çırpınan deli kuş
köpürüp taşan tenin

3.
aynaların arka yüzünde
karlı geceler
güneşli sabahlar gibi geride bıraktığımız
gençliğimiz

lodosla savrulan biz miyiz
yani ikimiz
ve gölgeli aydınlığı
kırılgan yüreklerimizin

kuşların yere indiği bu kış günü
tophane'de
sıcak bakışlı iki pencere
öyle dursa
belki yalnızlığımızı silip atar
"bursa'da zaman"
ve bursa

ellerimizin sıcak buluşmasında
o acemi telaş
yine de kar düşer düşüncemize
hüzün sızar
ne kadar gün vursa

yamaçlara tutunan sis
neyi örtüyorsa
işte o
yaşanmış öyküler tüllerin ardında
mor kâküllü akşam
ince buğulu sabahsa

dingin bir sessizliğin üstüne kapanmış kubbeler
çocuk yüzlü ihtiyar evlerden
duman duman yükselen
mutluluk kadar
kahırsa

4.
kapalıçarşı'ya sinmiş doğu'nun gizemi
bir dantel ayrıntısı
çatılarda ötüşe öpüşe yaşayan güvercinler
görmüş geçirmiş bir şehirden
geleceğe bırakılan bir güldür
inkaya çınarının dallarında savrulan

sana dokunsam
elimde ipek izi

5.
bizansli bir duvar
osmanlı bir çınar
dağların etekleri tutuşmuş
yanar ha yanar

sebillerde su
ocaklarda kül
say ki bir yürektir
yarası derin
kanar ha kanar

6.
senin esintinle esriyorum
yüzümde yağmur izleri
içdenizlerim dalgalanıyor
düşlerim tamyol ileri

uykunu bölen dokunuşlarımda
tenini tutuşturan kıvılcım
nazında ürkek bir yalnızlık
üstümüzde karanlığın gözleri

dağılsın bungun bulutlar
güneş konuşsun gök kamaşsın
dursun iç çekişi damlaların
mavi yollar bulalım aşkımıza