|
|
Servet
Hocaoğulları'nın 27.9.2010'da Bursa Hayat gazetesinde yayımlanan yazısıdır.
Yok yok bizim Kent Meydanı (!) değil; Devlet Bakanı Hayati Yazıcının
Taksim Meydanına ilişkin açıklamaları gündemimiz. Değilse Bizim Kent Meydanımız
yok ki; gündem konusu olsun. O fırsat vardı; fakat biz bu fırsatı tarihi olarak
kaçırdık. Bir iş merkezinin avlusuna Kent Meydanı demek abesle iştigal olur.
AVM’nin adı “Kent Meydanı”. Kafa karışmasın. Kent Meydanı deyince halkın
aklına “”Kentin kalbi” gelir. Çok affedersiniz “Kentin Bağırsağı” gelmez.
Kalp gibi; toplar ve atar. Yani kalbe toplayan ve atan/dağıtan kanallar girer.
Trafiği toplar ve atar. Alış-verişi toplar ve atar. İnsanları toplar ve
atar. Bu sebeple Kalp gibi “sembol”ü olur. Hani şu kalp şekline benzettiğimiz
sevgi imgesi kalp. Kalp gibi gönül adresi olur. Kent içi kent dışı buluşma
adresidir. Kaybolanlar orada beklerler. Kalbinizi ele veren bakışlar, sözler,
davranışlar gibi; meydanda gördüğünüz şekiller, davranışlar, konuşlanmalar,
oturduğunuz banklar size o kentin kalbini yansıtır. Kalbinde fesat olup
olmadığını, temiz kalpli olup olmadığını anlarsınız.
Devlet Bakanı Sayın
Hayati Yazıcı Taksim Meydanının 24 Saat Kültür-Sanat etkinliğinin olacağı bir
meydana çevrileceğini; yolun alta alınacağını; meydanın tamamen yaya trafiğine
açılacağını ifade etmiş. Süper. Yanlış hatırlamıyorsam; Sayın Recep Altepe
Osmangazi Belediye Başkanı iken; aynı içerikte ve görkemde Eski Garaj’ın Kurucu
Başkente yakışır Meydan olması noktasında çok ciddi çabalar göstermiş ve Merhum
Başkan hikmet Şahin’le ters düşmüştü.
Sonuç: Ağır olabilir ama – tamamen
benim şahsi fikrim – Kentin Kalbine Saplanan Bıçak gibi duran Görüntüsü ile
bugünkü meydan. Meydan derken bile zorlanıyorum. Doğruya doğru. Üstelik bu
meydan/kalp; Trafik açısından bütün damarları yüzde doksan oranda tıkalı bir
kalp gibi. Kalp damarlarını sertleştiren ve kapatan şeylerin başında kalan
minibüs faciası son mahkemenin yürütmeyi durdurma kararından sonra kriz üstüne
kriz yaşatıyor. Kirli kan aktığında onu temizlemek için doğru adresine
pompalayan kalp yerine şimdilerde vücuda kirli kan yayan merkez hükmünde. Kent
Meydanı etrafında olup bitenler Bursa halkının malumu. Adeta kalp ters işliyor.
Belli ki bu kalp şehri gün be gün öldürüyor.Acilen Cerrahi müdahale
gerektiriyor.
Bursa Büyük Şehir Belediye başkanımız Sayın Recep Altepe hak
ettiği bir unvanı daha olan “Şehir Doktoru” sıfatı ve şöhretiyle bu işe el
atmalı/Neşter atmalı. Çünkü artık Kent acilde ve kalp krizi geçiriyor.
Kent
Meydanı Kentsel Dönüşüm Anıtıdır
Kentsel dönüşüm adına ne yapılırsa
yapılsın; Kent Meydanı gerçek dönüşüm merkezi olmadıkça; unutulacaktır.
Kamberler; doğan bey; sıcak su gibi Kentsel dönüşüm projeleri Ancak Kent Meydanı
için yapılacak Kentsel Dönüşüm ile anlam kazanacaktır. Kent Meydanı kendin
dönüştüğü yer ise, o zaman Kentsel Dönüşümü simgeleyen sembol/anıt Kent
Meydanıdır.
Hele bir de AVM ile Osmangazi Belediye arası - etrafı dahil-
Gerçek Kent Meydanı yapılırsa; üstüne birde Merinos Parkı bağlantısı Nefis ve
Şehir Sembolü denecek orijinal çok farklı üst geçit modeli ile bağlanırsa;
Merinos ile bağlantılı 24 Saat Kültür-Sanatın yaşandığı Model Meydan Olur.
Yanılıyor muyum?
|
|