|
|
Mehmet Beceren, Batı
Trakya’daki Gümülcine'den ailesi ile birlikte 1930 yıllarında Bursa’ya göç
ettikten sonra, 1938 yılına kadar babası ile birlikte un, kepek ve yem
satıp, aynı zamanda Merinos Yünlü Dokuma Fabrikasında gece vardiyasında işçi
olarak çalıştı. Tatil günlerinde ise arkadaşları ile Uludağ yürüyüşlerine
katılırdı. Uludağ ve çevresine duyduğu sevgiden dolayı, orada kalabilmek
için Büyük Otel’de boş zamanlarında bulaşıkçılık yapardı. Kayak Evinde ve
Kirazlı Otel’de çeşitli görevlerde bulunduktan sonra, askerlik dönüşü Kayak
Evinde İdari Müdür olarak işe başladı.
Mehmet- Fatma - Halik Beceren (1954 ya da 1955)
1946
yılında eşi Fatma Beceren ile, Uludağ’ın ilk özel sektör işletmecisi olan
kantini açtı. Daha sonra Bursa- Uludağ arasında otobüs çalıştırmaya,
insanları Uludağ’a taşımaya başladı. 1947'de çadırlı kamp ve lokanta
işletmeciliğine başladı. Ardından Kayak Evi'ni kiralayarak otel sektörüne
adım attı. İlk yıllar müşterilerine sadece yaz aylarında hizmet veren
Beceren çifti, 1957'de 25 odalı, lokantası 200 kişi kapasiteli tesisleri
“Odun Palas” ve “Küçük Otel” ile kış aylarında da hizmet vermeye başladı.
Bugünkü Beceren Cafe 1965, Beceren Otel ise 1970 yılında tamamlanarak
hizmete girdi.
Beceren Otel - 1970'ler
Aydın Ataberk'den dinleyelim:
"Dağcılık Kulübünün 1942 yılından itibaren başlattığı günübirlik Uludağ
turlarını cazip hale getiren isim,
İhsan Celal Antel'in kayakla tanıştırdığı
Mehmet Beceren'di. Mehmet Beceren, bir süre sonra Uludağ'da bir ilke imza
atarak günübirlik yemekli turlar düzenlemeye başlıyordu. Hafta sonları,
sabah erkenden evinde yapıp, Setbaşı fırınında pişirttiği börekleri yanına
alıp yürüyüşçülerle birlikte Dağcılık Kulübünün önünden kalkan otobüse
biniyor, otel bölgesinde kafileden ayrılıp Softaboğan şelalesine gidiyor,
semaverde demlediği çay ve böreklerle grubu bekliyordu".
Kaynak:
http://anilarayolculuk.blogspot.com.tr/2011/10/uludag-1925.html |