|
|
Bursa'da Plastik Sanatlar - “Bir Sanat Tarihçi-Eleştirmenin Tespitleri
(1990-1997)
Prof. Dr. Özkan Eroğlu
Özkan Eroğlu 1967 yılında İstanbul'da
dünyaya geldi. Sanat Tarihi alanında profesördür. 1993-2002 yılları
arasında sanat eleştirmenliği üzerine Türkiye'deki gelişmeler hakkında
yazılar yazdı. 1990-97 arasında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim
Bölümünde öğretim üyesiydi.
Anlatmaya
çalışacağımız gerçekler, 90’lı yıllarda meydana gelmiştir. Plastik sanatlar
alanındaki tüm çarpıklıkları, yanlışlıkları, hataları, cehaleti ve az da
olsa bazı olumlu hareketlerin hemen hepsini, yaşanmışlıkları dahilinde
anlatmaya çalışacağız. Çünkü bunu bir görev olarak değerlendiriyoruz.
Öncelikle belirtmek gerekir ki plastik sanatlar, başta resim ve heykel sanat
dalları olmak üzere, sonrasında bunlardan asla kopmayan, mimarlık, grafik
vb. gibi alanları da akıllara getirir. Bu paralelde bir de plastik
sanatların galeri, sergi, sanatçı-sanat eğitimcisi, eleştiri-eleştirmen,
izleyici ve yayım olgunluklarıyla ilişkisi bulunmaktadır.
Bursa “galeri” ya da “galericilik” bağlamında
düşünüldüğünde ve değerlendirilmek istendiğinde, karşımızda Devlet Galerisi
başta olmak üzere, Belediye Galerisi, bir süre önce kapanan Yapı Kredi
Bankası’nın Sanat Galerisi ve Akbank’ın Sanat Galerisi çıkmaktadır. Tayyare
Kültür Merkezi kurulana kadar en belirgin galeri Atatürk Caddesi’ne paralel,
Belediye Binası’nın karşısında bulunan galeriydi. Bir de Fomara Meydanı’na
bakan Osmangazi Belediye Galerisi vardı. Fakat bu galerinin işlevselliği
oldukça düşüktü. Galericilikten söze başlamışken önce Devlet Galerisi
hakkında konuşalım. Bu galerinin yöneticisi, Bursa şehri üzerindeki
sorumluluğunu yerine getirmediği halde, sadece 1990 öncesinde benim
bilmediğim ve gelişimini izlemediğim bugünkü Devlet Galerisi’nin bina ve
dekorasyon yenileme işleriyle ve oluşturduğu birkaç etkinliği öne sürerek
övünmeye her defasında başvuruyordu. İzleyici olabilecek olan kişiliklerle
arasına soğuk bir perde koymayı tercih etmiş, salt sergi organizasyonları
dışında sanatsallığı ve verdiği eğitimi tartışılan şehrin üniversitesine
bağlı Resim-İş Eğitimi Bölümü ile daima kopuk yaşamıştır. Sanki galerideki
sergilerden haberimiz olmasın diye elinden ne geliyorsa da yapmıştır (Kendi
adıma söyleyebilirim ki yaklaşık yedi yıl içinde bu galeriye ait aldığım
davetiye sayısı onu geçmez, belki de bulmaz bile). bir sanat eleştirmeni ve
yazar olarak defalarca galeri yönetimine gidip birçok faaliyet ilamında
bulunup, bunların yapılabileceğini söylememize rağmen, bunlardan ancak
birkaçı zar zor gerçekleştirilmiştir. Bu galeri, ülke çapındaki bazı yarışma
sergilerinin dışında, hemen hiçbir önemli sergiye yer vermemiş, verse bile
bunu nasıl duyururum da daha çok kişi bu sergiyi gezer kaygısını hiç
taşımamış, sanatı özendirip, sevdirmek için, verdiği oldukça yapay kursların
dışında doğru dürüst bir çabaya ne yazık ki imza atmamıştır. Oysa bir Devlet
Galerisi, hem şehir içi, hem de şehir dışındaki kaliteli sanatçıları
desteklemeli, onları sanat alıcısı olmaya müsait zümrelerle buluşturup,
tanıştırmalıydı.
Rauf Tuncer ile Bursa’da Sanat Üzerine
Söyleşen: Zuhal Köseoğlu
Rauf Tuncer: 1955 doğumlu. 1991-2009
arasında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim bölümünde öğretim
görevlisi olarak çalıştı.
Bursa’da 1980’li yılların sanatsal
etkinliklerini şimdilerde (2004’te) gözlemediğini belirten Rauf Tuncer, bu
konuda Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’ne dönük eleştirilerde bulundu.
Türkiye’deki diğer benzerlerine bakıldığında bu galerinin, son derece
işlek ve merkezi bir konumda olmasına karşılık, son yıllarda yok denecek
kadar az ziyaretçi çektiğine dikkat çekti.
Ülkemizde başka bir örnek veren Tuncer, Konya’da açılan sergilere
Kültür Müdürlüğünün katkılarının göz ardı edilemeyecek kadar değerli
olduğunun altını çizdi.
Sanatçı günü kurtarmak adına atılan
adımların sanata katkı sağlamayacağını vurgulayarak, Bursa Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi’nin sanat politikasını olumlu bulmadığını söyledi. “Güzel
sanatlar konusunda basılmış kaç yayınları var” şeklindeki eleştirisini,
galeride sergilenen eserlerin yetkin bir jüri denetiminden geçmediği
iddiasıyla destekliyor. Tuncer, “acaba bu seçici kurulda resim eğitimi veren
kurum ve kuruluşlardan bir arkadaşımız var mı? Bu insanlar kimlerdir?”
şeklindeki sorularının yanı sıra, galerinin eski izleyici potansiyelini
kaybetmesini burada sergilenen eserlerin kalitesiyle ilişkilendirmekten de
kaçınmadı.
Kaynak: Bursa Defteri, sayı 23 (eylül 2004):
104-106
|