Dr. Öznur Cumhur,
Dr. Serhat Bingöl,
Doç. Dr. Nurdan Sevim
Göçmen
girişimci kimliği ile 1977 yılında açılan Rojen Pastanesi, Bulgaristan’dan
göç eden bir ailenin
Bulgaristan’a
özgü reçeteleri kullanarak Bursa’da üç kuşaktır işlettiği ve sadece Bursa’da
yaşayanların veya göçmenlerin değil, şehir dışından ziyaretçilerin de
uğradığı bir lezzet durağı olmuştur.
Bulgaristan’dan Türkiye’ye göçler,
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden 1990’lara kadar belli aralıklarla
sürmüştür. Türkiye, parçalanmış ailelerin birleştirilmesi amacıyla
Bulgaristan ile yaptığı anlaşmalardan biri olan Yakın Akraba Göç
Antlaşması’nı 1969 yılında yürürlüğe koymuştur. Bu antlaşma gereğince daha
önce Türkiye’ye göç etmiş olan Bulgaristan Türklerinin yakın akrabalarının
Türkiye’ye dönmelerine izin verilmektedir ve 1969-1978 yılları arasında
serbest göçmen statüsünde çok sayıda kişi Türkiye’ye gelmiştir. Özgür Ailesi
de bu antlaşma çerçevesinde 1976 yılında Bursa’ya göç etmiştir. Özgür
Ailesi, Bulgaristan’dan göç ettikten bir yıl sonra (1977) Rojen Pastanesi’ni
açmıştır. Asım Özgür önderliğinde bir aile işletmesi olan Rojen Pastanesi,
ailenin üçüncü kuşağıyla, kurulduğu mekânda hizmet vermeye devam etmektedir.
Rojen Pastanesi, daha çok Bulgaristan’a özgü lezzetleriyle hem Bursalılara
hem de Bulgaristan göçmeni müşterilerine hitap etmektedir. Rojen’in kuruluş
hikâyesinin temelleri ve başlangıcı Asım Özgür tarafından şu şekilde ifade
edilmiştir:
“Bulgaristan Madam Bölgesi’nde
önce beş sene ekmekçilik yaptım. Sonrasında börek bölümüne geçtim,
börekçilik yapmaya başladım. Sofya’ya eğitim almaya gittim üç aylık. Ama
aslında ben öğrettim börek yapmasını onlara... “
“Bu Baniçka böreğini yapıyorduk
orada… Örneğin bu kursta Baniçka yaptık. Ancak börek yapmayı zaten
biliyordum. Ayrıca, Bulgaristan’da kalite kontrol sorumlusu olarak çalıştım.
Bulgaristan’da beş sene fırıncılığım var, 25 sene pasta börek bölümünde iş
yaptım. Sonra buraya geldik, 1976 yılında. Şu an bizim yaptığımız börek, o
börek…”
Aslen Karamanlı bir aile olan
Özgür Ailesi’nin Türkiye’ye geri dönüş hikâyesinin merkezinde yer alan Rojen
Pastanesi’nin açılmasında en önemli rolü oynayan kişi Asım Özgür olmuştur.
1934 yılında dünyaya gelen Asım Bey, işletmenin kurucusu ve en büyük
emektarı olarak hâlâ işletmenin yönetiminde rol oynamaktadır. Ortaokuldan
mezun olan Özgür, uzun yıllar Bulgaristan’da fırıncılık ve börekçilik
yapmıştır. Asım Bey her ne kadar börek yapmayı bilse de kısa süreli bir
kursa giderek farklı börekleri de yapmayı öğrenmiş ve börek yapmaya yönelik
kendi bildiklerini de orada paylaşmıştır. Bursa ve Uludağ’ı ziyaret ettikten
sonra kesin dönüş kararı alarak Rojen Pastanesi’ni açmıştır. Asım Bey, Rojen
Pastanesi ve aile üyelerini şu şekilde tanıtmıştır:
“Biz şirketiz, üç ortak. Ben,
oğullarım Aydın ve İlhan. Bir de geriden torunum Melike geliyor. Biz aile
işletmesiyiz… Ben ve oğlanlar olarak sahibiz, ortağız. Ben yedi sekiz
senedir çalışmıyorum artık. Yeter artık, Bulgaristan’da 25 sene burada 35
sene… Oğlum Aydın da turizm mezunu, diğer oğlum aşçılık okulu okudu.
Bulgaristan’da herkes bir okul okudu zaten. Kızlarımın da hepsi tahsilli.
Ama burada iki oğlum ve torunum Melike çalışıyor. Gerisi dışardan. Biz
reçeteyi verdik, öğrettik. Onlar da yapıyor. Ama kalite kontrolü ben
yapıyorum…”
Rojen Pastanesi ile ilgilenen
ailenin üyeleri, Aydın ve İlhan kardeşler ile üçüncü nesil aile üyesi
Melike’dir. Aydın Bey, 1957 doğumlu ve Bulgaristan’da turizm lisesi
mezunudur. Önceleri farklı işler yapsa da sonrasında hep pastanede
çalışmıştır. 1965 doğumlu olan İlhan Bey ise liseyi Türkiye’de okumuş ve
aşçılık eğitimi almıştır. 30 yaşında olan Melike Özgür, halkla ilişkiler
mezunudur ve altı yıldır işletmede çalışmaktadır.
“Orada komünist rejim olduğu için
mekân açamadık ama tabii pastanelerde çalışıyordum. Sonra buraya gelir
gelmez, gözlem yaptım ve aşağıdaki sokakta bir mekân açtık. Dört yıl sonra
da bu mekânı açtık, ev de yaptık. Ben oradan yola çıktığımda Bursa’ya gidip
pastacılık yapacağım diye çıktım. Akrabalarım git fırında çalış dediler ama
yok dedim ben uçtum ve nereye konacağımı bilmiyorum. Sonra kendi yerimi
açtım…”
“Benim girişimcilik ruhumda vardı,
bilgim vardı, ekmek börek. Kimse börekçiliği bilmiyordu. Çok para kazandık
börekten. Bu bina öyle kolay değil. Her şey benim projem, bu üstteki ev de
benim projem. Burası Hürriyet’te1 bir numaradır hala. Bursa’da herkes bilir
burayı…”
Özgür Ailesi, Bulgaristan’dan
ithal ettikleri mesleği aynı iş disipliniyle çok yoğun saatler çalışarak
sürdürmüşlerdir. Bozulmadan varlığını sürdüren işletme 1987 yılında Rojen
markasının tescilini de almıştır. Ancak bugün, işletmenin halihazırda büyüme
ve şubeleşme çalışmalarının olmadığını Aydın Bey şu cümlelerle ifade
etmiştir:
“Burası bize yeter. Daha önce
yaptık, olmadı… Burayı devam ettirsek iyi… Çok emek lazım. Her gün 5:30’da
açılıyor. Önceden hazırlanan ürünlerin sosları üzerine sürülerek erken
saatlerde fırınlanıyor. Üretimde dört kişi aktif olarak çalışıyor. Üç kişi
de önde çalışıyor. Biz de sahipleri olarak üretenlere arada destek olarak
mutfağa giriyoruz. Ancak ürün denetimi her daim aile üyeleri tarafından
yapılıyor…”
Rojen Pastanesi’nin kurucusu olan
Bulgaristan göçmeni Asım Özgür’ün mekânına girince diğer pastanelerden
farklı olduğu hemen anlaşılmaktadır. Pastanenin girişindeki karlı yüksek
dağların olduğu duvar resmi (Fotoğraf 2) ve mekânın içine girildiğinde
karşılaşılan köprülü yüksek dağların olduğu resim (Fotoğraf 1’de Özgür
Ailesi ve Rojen çalışanının arkasındaki tablo) görülmektedir.
Acaba, “Rojen nedir?”, “Rojen
burası mı?” “Rodop Dağları mı, Rojen Dağı mı burası?” sorularını akla
getirmektedir. Asım Bey’in sözlerinin ardından sadece Rojen Pastenesi’nin
değil, Bursa’nın da aidiyet hissettirdiği anlaşılmıştır:
“Göçmenlik anlaşmasıyla geldik
buraya. Bursa’yı özellikle seçtim. Ben daha önce gelmiştim buraya… 1966
senesinde turist gibi geldim, bir hafta gezdim gördüm, akraba ziyareti de
oldu. Bizim memleket (Bulgaristan) burası gibi yeşillik dağlık bölge, o
yüzden burayı seçtim…”
Özgür Ailesi’nin hikâyelerinde
kendini ait hissedebileceği ve aidiyet duygusunu geliştirebileceği bir yer
olarak Bursa’yı seçtiği görülmektedir. Rojen Pastanesi’nin hikâyesi ve
isminin altında Bulgaristan’a aidiyet duygusu yatmaktadır. Ayrıca Bursa’da
yer alan Uludağ’ın aile için Rojen Dağı’nı temsil ettiği anlaşılmaktadır.
Asım Bey, Bulgaristan’da mesleği öğrenerek uzun yıllar çalıştığı Rodop
Dağları bölgesinde yer alan Rojen isimli pastanenin ismini Bursa’ya nasıl
taşıdığını şu cümlelerle ifade etmiştir:
“Rojen ne
biliyor musunuz? Bizim Bulgaristan’da Rodop Dağları var, Rojen Dağı da var,
Uludağ gibi. Çalıştığım pastanenin adını Rojen yazdırmıştım. Buraya gelince
de o ismi koydum…” da. Çocuklar da çifte vatandaş…. Zamanında hak verince,
gidip başvurdum. Çünkü yıllarca orda çalıştım, hakkımı kullandım…
Bulgarca
biliyorum. Yüzde 90 biliyorum. Bulgaristan’a çok sık gidip geliyorum o
yüzden hiç unutmadım. Burada da arkadaşlarla konuşuyoruz. Oğlum Aydın da
Bulgarca biliyor, İlhan az Bulgarca biliyor, Torunum Melike bilmiyor…”
“Burası sadece göçmenlerin buluşma noktası değil, herkes geliyor. Herkesin
buluşma ve kaynaşma noktası. Burada tanışıp evlenen çok. Milletin sevdiği
yer olunca, insanlar geliyor... Buraya
geldiğimizde
hep beraber yaşadık. Bulgaristan göçmeni de geliyor, aile de geliyor. Buraya
gelenler etkinlikler de yapıyorlar…” “Baniçka, Paskalya çöreği var, her şey
var. Marshall var. Burada en çok börek sonra torta (pasta) satıyoruz… Bu
Milinka ve Kifla’yı bizden başka hiçbir yerde bulamazsınız. Milinka ve
Kiflamız çok beğeniliyor. Baniçka’yı buradan alıp, ta Almanya’ya
götürüyorlar…” “Pastanedeki tüm ürünler Bulgaristan’da yaptığımız ürünlerdi…
Ama burada yağı azalttık. Mesela Bulgaristan’da 350 gram yağ kullanıyorduk,
burada 300’e düşürdük. Millet çok yağlı diyor. Ama yağsız börek olmaz. Börek
elle açıldığı için yağı salıyor. Burada sadece Ayçiçek yağıyla yapıyoruz.
Bulgaristan’da Bulgar yağı kullanılıyordu. Yani Ayçiçek yağı, zeytinyağı,
margarin veya Türk olmayan bölgelerde domuz yağı da kullanılıyordu.
Türkiye’ye gelince sadece Ayçiçek yağı ile reçeteleri oluşturduk. Buradaki
mallar daha kaliteli. Un, yağ, çikolata daha kaliteli. O yüzden lezzeti daha
iyi oldu…”
Yazarların şu
makalesinden kısaltılarak alınmıştır: Rojen Dağı’ndan Uludağ’a Göç: Mekân,
Aidiyet ve Rojen Pastanesi, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi,
Cilt 34, Sayı 2 (2023): 57 - 68.
|