Ahmet Vefik Paşa (1823-1891)

Bursa'nın Modernleşme Süreci

Bursa'da Tiyatro Tarihi

Bursa Oda Tiyatrosu

Bursa'da Tiyatro

Bursa'ya Hizmet Edenler

   

 

   19. asırda Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli devlet adamlarından biridir, iki kez Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı), iki kez sadrazam olmuştur. 

    1861'de Bursa'da Evkaf Nazırı oldu. Halkın şikayeti üzerine bu görevinden alındı. 1879-1882 yılları arasında Bursa valiliği yaptı. Bu süre içinde kentte bir tiyatro yaptırdı. İstanbul dışında Anadolu'da kurulan bu ilk tiyatroda 15 Eylül 1879’da ilk oyun olarak paşanın Moliere’den dilimize uyarladığı “Meraki” adlı piyesi oynanmıştır. Bu oyunun ilgi görmesi üzerine paşa Moliere uyarlamaları yazmaya devam etmiş, Fasulyacıyan Topluluğu'na bu oyunları oynatmıştır.   

                                   Ahmet Vefik Paşa, Bursa ve Moliere

                                                                                                       Ali Özçelebi

    Ahmet Vefik Paşa’nın Bursa ile ilişkisi 1864’te başlar. Rumeli ve Anadolu’da yolsuzlukları incelemek üzere oluşturulan Denetleme Kurulu’na Anadolu Sağ Kol Müfettişi olarak atanır. Yetki alanı Kocaeli, Bursa, Biga, Balıkesir’den Antalya’ya kadar uzanır. Bursa ve anıtları 1855’teki büyük depremde çok zarar görmüş ve o günden beri onarım görmemiştir. Paşa Bursa’nın o halini görünce daha ileri gitmez, merkez olarak Bursa’yı seçer ve kentin onarımı işine girişir. Çıkarlarına dokunulanların onu görevden aldıracakları 1865 yılına dek sürer bu çalışmaları…….1879’da Bursa valiliğine atanır ve bayındırlık işlerine girişir. Bursa kentinin bugünkü yollarının, caddelerinin büyük bir bölümü, Paris’te belediye başkanı Haussmann’dan esinlenen Ahmet Vefik Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yine bu valiliği döneminde, depremden zarar görmüş birçok önemli anıtın restorasyonu, özel ilişkilerini kullanarak Bursa’ya getirttiği Fransız mimar Leon Parvillee tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca bugün de onurla seyrettiğimiz Hükümet Konağı, Memleket Hastanesi, Belediye Binası ve tiyatro binası onun Bursa’ya kazandırdığı yapıtlardır.

    Bursa valisi olur olmaz uzun zamandan beri beslediği, Bursa’da bir tiyatro kurma, bunun için bir bina yaptırma, bir topluluk oluşturma ve onlara Moliere’den yaptığı uyarlamaları ve çevirileri oynatma hayallerini gerçekleştirme hazırlıklarına girişir. Lütfü Ay’a göre tam o sıralar II. Abdülhamit’in Gedikpaşa Tiyatrosu’nu kapattırması üzerine işsiz kalan oyuncular Ahmet Vefik Paşa’ya başvururlar. Bu olay işleri hızlandırır. Paşa masrafları vilayetin bütçesinden ödenen Bursa Tiyatrosu’nu yaptırır. Bu tiyatroyu geliri hastane vakfına katkı olsun diye yaptırdığı söylenir. Bu binayı Beatrice Saint-Laurent dönem kaynaklarına dayanarak şöyle betimliyor:

      “Tiyatro Hükümet Konağı Caddesi’nin öbür tarafındaydı ve alçak, ferforje bir çitle çevriliydi. Karşısında masa ve iskemleleriyle kahve olduğu anlaşılan bir meydan vardı. Binanın yarısı ahşap, yarısı kagirdi ve beyaz cephesi sıra sıra sütunların üst kısmında bir alınlıkla son buluyordu. İç kısmında her biri otuz altı locadan oluşan iki balkon vardı, zemin kattaysa banklar ve ayrıca iki sıra iskemle vardı. Orkestra çukuru beş müzisyeni rahatça alabilecek kadar genişti. Aydınlatma sahnedeki sekiz-on kandil ve koridorlardaki gazyağı lambalarıyla sağlanıyordu. Dış kısmın süslemeleri çağdaş Fransız modellerine göre düzenlenmişti; içerideki süslemeler de Fransa taşra tiyatrolarının süslemelerini andırıyordu.

                    

Metin And Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu adlı kitabında Küçük İsmail’den şunları aktarıyor:

          “O sene (1879) Bursa tiyatro sahibi geldi, mukavele akdettik. Vâlâda mezkur zevattan müştekil dram kumpanyası ile Bursa’ya gittim. O zaman Bursa valisi Ahmet Vefik Paşa idi. Paşa bizi İstanbul’da seyrederdi. Bir gün beni çağırdı. Hükümet karşısında bir tiyatro yaparsam burada kalır mısın dedi. Ben de muvafakat ettim. Hükümet Konağı karşısındaki gazinoyu hastahane namına bir tiyatro yaptırdı. Kendisi oyuna son derece meraklı idi. George Dandin, Zor Nikah, Haydutlar, Hayali Hasta nam piyeslerini kumpanyaya hediye etti. Ve bizzat provalarda bulunurdu. Hatta Zor Nikah piyesinin provasında Holas’a canı sıkılarak bir tokat atmıştı. Tokatın tesiriyle rolünü fevkalade ifa eden Holas’a oyundan sonra locasına davetle on lira verdi. İki sene Bursa’da kaldık.”

          Ahmet Vefik Paşa’nın yaptırdığı tiyatro Fasulyacıyan topluluğuna ücretsiz olarak kiralanmışitır. Ancak kira bedeli olarak şehir hastanesi (Memleket Hastanesi) yararına ikji temsil vereceklerdir. İşte bu tiyatro binasıyla “Türk Moliere’i” ilk aşklarına dönüyor, eski Nazır yeni genel Vali olan Vefik Paşa aynı zamanda büyük bir tiyatro “animateur”ü oluyordu. Tiyatronun sanatsal etkinliğini bizzat kendisi yönetmeye koyulmuştu. Yönetsel sorunlar için onursal bir koruma ve denetleme komitesi oluşturmuştu.Bu komitede Fransız ve Avusturya konsolosları ve vilayet  ileri gelenleri bulunuyordu. Topluluktaki çoğu Ermeni asıllı olan kadın ve erkek oyunculara diksiyon dersi vermek üzere bir edebiyat öğretmeni de davet etmişti. Sık sık provaları onurlandırıyor, sahnelemeyi üstleniyor, en iyi yorumu sağlamak  için oyuncuların vurgulamaları ve jestlerini düzeltiyordu. Oyunculardan biri yavaş kalır, rolünü ezberlemekte gecikirse, onu bastonuyla okşamaktan geri kalmıyordu. Özellikle de kusursuz bir oyuncu olan Ahmet Fehim’le ilgileniyordu. Bu oyuncu daha sonra Türk sahnelerinde, özellikle Moliere repertuvarındaki büyük rollerde başarılar kazanacaktır.

          Ahmet Vefik Paşa halk için eğitici bir program geliştirdi ve oyunları açıklamak için broşürler bastırdı. Kentin ileri gelenlerini temsillere gelmeye ve bilet almaya zorluyordu, çünkü tiyatro geliriyle hastane vakfına katkıda bulunuyordu. Bilindiği gibi, Ahmet Vefik Paşa’nın valilikten alınmasıyla, yaklaşık üç yıl süren bu serüven noktalanır ve Bursa Tiyatrosu kapılarını kapatır. Görevden alınış gerekçeleri içinde tiyatro için yaptıkları ve yaptırdıkları önemli bir yer tutar. Lütfi Ay’dan aktaralım:

          “(…) zamanının büyük bir bölümünü tiyatroya ayırmak; tiyatro biletlerine valilik hesabına bastırmak; tüm provalara katılmak; belediye bandosunu tiyatroya tahsis etmekle yetkisini kötüye kullanmak; tiyatro biletlerini satın almak istemeyenleri kokmuş balık gibi azarlamak; kadınlar için matineler düzenlemek, bu matinelere, gizlice hayat kadınlarını sokturmak; Kız okulu öğretmenlerinden İbrahim Efendi’yi oyuncu kızlara diksiyon dersi vermek üzere tiyatroda görevlendirmek… Ve nihayet 19 tiyatro oyununu resmi isin istemeden vilayet basımevinde bastırmak.”

          Ahmet Vefik Paşa bu yaptıklarıyla başka bir kente örnek olur. O sırada Adana valisi olan ünlü şairimiz Ziya Paşa aynı örneği izler ve 1880’de vilayet olanaklarıyla bir tiyatro yaptırır. Gerçi bu tiyatronun da ömrü valisi kadar olur, ama yine de katkıları yadsınamaz. Öte yandan Ahmet Vefik Paşa’nın tiyatro adına Bursa’ya başka bir katkısı da Feraizcizade Mehmet Şakir’i (1853-1911) yetiştirmek olur. Valinin özel kaleminde sekreter olan genç Mehmet Şakir aynı zamanda lisede edebiyat öğretmenidir. Paşadan öylesine etkilenir ki Bursa’da bir basımevi kurar, bir dergi çıkarır ve Moliere’in güldürülerini örnek alarak oyunlar yazar.

    Ahmet Vefik Paşa gerek lise öğrenciliği yıllarında, gerekse daha sonra elçiliği sırasında çeşitli tiyatro gruplarını izlemiş, bir tiyatroseverler derneği kurmuş aydın bir kişidir. Tiyatronun önemini sezmiş, insanı, toplumu eğitme aracı olduğunu görmüştü. Özellikle Moliere gibi evrensel ve tüm zamanlarda ve ülkelerde alıcı insan erdemlerini, kusurlarını, tutkularını, bunların yol açacağı zararları anlatan bir yazarın, farklı bir dinden, gelenek ve göreneklerden Türk insanını yakalayabileceğini, etkileyebileceğini görmüştü.