19. asırda Osmanlı İmparatorluğu'nun
önemli devlet adamlarından biridir,
iki kez Maarif
Nazırı (Eğitim Bakanı), iki kez sadrazam olmuştur.
1861'de Bursa'da Evkaf
Nazırı oldu. Halkın şikayeti üzerine bu görevinden alındı. 1879-1882 yılları
arasında Bursa valiliği yaptı. Bu süre içinde kentte bir tiyatro yaptırdı.
İstanbul dışında Anadolu'da kurulan bu ilk tiyatroda
15 Eylül 1879’da
ilk oyun olarak paşanın Moliere’den dilimize uyarladığı “Meraki”
adlı piyesi oynanmıştır. Bu oyunun ilgi görmesi üzerine paşa Moliere uyarlamaları
yazmaya devam etmiş, Fasulyacıyan Topluluğu'na bu oyunları oynatmıştır.
Ahmet Vefik Paşa, Bursa ve Moliere
Ali Özçelebi
Ahmet Vefik
Paşa’nın Bursa ile ilişkisi 1864’te başlar. Rumeli ve Anadolu’da
yolsuzlukları incelemek üzere oluşturulan Denetleme Kurulu’na Anadolu Sağ
Kol Müfettişi olarak atanır. Yetki alanı Kocaeli, Bursa, Biga, Balıkesir’den
Antalya’ya kadar uzanır. Bursa ve anıtları 1855’teki büyük depremde çok
zarar görmüş ve o günden beri onarım görmemiştir. Paşa Bursa’nın o halini
görünce daha ileri gitmez, merkez olarak Bursa’yı seçer ve kentin onarımı
işine girişir. Çıkarlarına dokunulanların onu görevden aldıracakları 1865
yılına dek sürer bu çalışmaları…….1879’da Bursa valiliğine atanır ve
bayındırlık işlerine girişir. Bursa kentinin bugünkü yollarının,
caddelerinin büyük bir bölümü, Paris’te belediye başkanı Haussmann’dan
esinlenen Ahmet Vefik Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yine bu valiliği
döneminde, depremden zarar görmüş birçok önemli anıtın restorasyonu, özel
ilişkilerini kullanarak Bursa’ya getirttiği Fransız mimar Leon Parvillee
tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca bugün de onurla seyrettiğimiz
Hükümet Konağı, Memleket Hastanesi, Belediye Binası ve tiyatro binası onun
Bursa’ya kazandırdığı yapıtlardır.
Bursa valisi olur olmaz uzun zamandan beri
beslediği, Bursa’da bir tiyatro kurma, bunun için bir bina yaptırma, bir
topluluk oluşturma ve onlara Moliere’den yaptığı uyarlamaları ve çevirileri
oynatma hayallerini gerçekleştirme hazırlıklarına girişir. Lütfü Ay’a göre
tam o sıralar II. Abdülhamit’in Gedikpaşa Tiyatrosu’nu kapattırması üzerine
işsiz kalan oyuncular Ahmet Vefik Paşa’ya başvururlar. Bu olay işleri
hızlandırır. Paşa masrafları vilayetin bütçesinden ödenen Bursa Tiyatrosu’nu
yaptırır. Bu tiyatroyu geliri hastane vakfına katkı olsun diye yaptırdığı
söylenir. Bu binayı Beatrice Saint-Laurent dönem kaynaklarına dayanarak
şöyle betimliyor:
“Tiyatro Hükümet Konağı Caddesi’nin öbür
tarafındaydı ve alçak, ferforje bir çitle çevriliydi. Karşısında masa ve
iskemleleriyle kahve olduğu anlaşılan bir meydan vardı. Binanın yarısı
ahşap, yarısı kagirdi ve beyaz cephesi sıra sıra sütunların üst kısmında bir
alınlıkla son buluyordu. İç kısmında her biri otuz altı locadan oluşan iki
balkon vardı, zemin kattaysa banklar ve ayrıca iki sıra iskemle vardı.
Orkestra çukuru beş müzisyeni rahatça alabilecek kadar genişti. Aydınlatma
sahnedeki sekiz-on kandil ve koridorlardaki gazyağı lambalarıyla
sağlanıyordu. Dış kısmın süslemeleri çağdaş Fransız modellerine göre
düzenlenmişti; içerideki süslemeler de Fransa taşra tiyatrolarının
süslemelerini andırıyordu.
Metin
And
Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu
adlı kitabında Küçük İsmail’den şunları aktarıyor:
“O sene (1879) Bursa tiyatro sahibi geldi,
mukavele akdettik. Vâlâda mezkur zevattan müştekil dram kumpanyası ile
Bursa’ya gittim. O zaman Bursa valisi Ahmet Vefik Paşa idi. Paşa bizi
İstanbul’da seyrederdi. Bir gün beni çağırdı. Hükümet karşısında bir tiyatro
yaparsam burada kalır mısın dedi. Ben de muvafakat ettim. Hükümet Konağı
karşısındaki gazinoyu hastahane namına bir tiyatro yaptırdı. Kendisi oyuna
son derece meraklı idi.
George Dandin, Zor Nikah, Haydutlar, Hayali Hasta
nam piyeslerini kumpanyaya hediye etti. Ve bizzat provalarda bulunurdu.
Hatta Zor Nikah
piyesinin provasında Holas’a canı sıkılarak bir tokat atmıştı. Tokatın
tesiriyle rolünü fevkalade ifa eden Holas’a oyundan sonra locasına davetle
on lira verdi. İki sene Bursa’da kaldık.”
Ahmet Vefik Paşa’nın yaptırdığı tiyatro
Fasulyacıyan topluluğuna ücretsiz olarak kiralanmışitır. Ancak kira bedeli
olarak şehir hastanesi (Memleket Hastanesi) yararına ikji temsil
vereceklerdir. İşte bu tiyatro binasıyla “Türk Moliere’i” ilk aşklarına
dönüyor, eski Nazır yeni genel Vali olan Vefik Paşa aynı zamanda büyük bir
tiyatro “animateur”ü oluyordu. Tiyatronun sanatsal etkinliğini bizzat
kendisi yönetmeye koyulmuştu. Yönetsel sorunlar için onursal bir koruma ve
denetleme komitesi oluşturmuştu.Bu komitede Fransız ve Avusturya
konsolosları ve vilayet
ileri gelenleri bulunuyordu. Topluluktaki
çoğu Ermeni asıllı olan kadın ve erkek oyunculara diksiyon dersi vermek
üzere bir edebiyat öğretmeni de davet etmişti. Sık sık provaları
onurlandırıyor, sahnelemeyi üstleniyor, en iyi yorumu sağlamak
için oyuncuların vurgulamaları ve
jestlerini düzeltiyordu. Oyunculardan biri yavaş kalır, rolünü ezberlemekte
gecikirse, onu bastonuyla okşamaktan geri kalmıyordu. Özellikle de kusursuz
bir oyuncu olan Ahmet Fehim’le ilgileniyordu. Bu oyuncu daha sonra Türk
sahnelerinde, özellikle Moliere repertuvarındaki büyük rollerde başarılar
kazanacaktır.
Ahmet Vefik Paşa halk için eğitici bir
program geliştirdi ve oyunları açıklamak için broşürler bastırdı. Kentin
ileri gelenlerini temsillere gelmeye ve bilet almaya zorluyordu, çünkü
tiyatro geliriyle hastane vakfına katkıda bulunuyordu. Bilindiği gibi, Ahmet
Vefik Paşa’nın valilikten alınmasıyla, yaklaşık üç yıl süren bu serüven
noktalanır ve Bursa Tiyatrosu kapılarını kapatır. Görevden alınış
gerekçeleri içinde tiyatro için yaptıkları ve yaptırdıkları önemli bir yer
tutar. Lütfi Ay’dan aktaralım:
“(…) zamanının büyük bir bölümünü tiyatroya
ayırmak; tiyatro biletlerine valilik hesabına bastırmak; tüm provalara
katılmak; belediye bandosunu tiyatroya tahsis etmekle yetkisini kötüye
kullanmak; tiyatro biletlerini satın almak istemeyenleri kokmuş balık gibi
azarlamak; kadınlar için matineler düzenlemek, bu matinelere, gizlice hayat
kadınlarını sokturmak; Kız okulu öğretmenlerinden İbrahim Efendi’yi oyuncu
kızlara diksiyon dersi vermek üzere tiyatroda görevlendirmek… Ve nihayet 19
tiyatro oyununu resmi isin istemeden vilayet basımevinde bastırmak.”
Ahmet Vefik Paşa bu yaptıklarıyla başka bir
kente örnek olur. O sırada Adana valisi olan ünlü şairimiz Ziya Paşa aynı
örneği izler ve 1880’de vilayet olanaklarıyla bir tiyatro yaptırır. Gerçi bu
tiyatronun da ömrü valisi kadar olur, ama yine de katkıları yadsınamaz. Öte
yandan Ahmet Vefik Paşa’nın tiyatro adına Bursa’ya başka bir katkısı da
Feraizcizade Mehmet Şakir’i (1853-1911) yetiştirmek olur. Valinin özel
kaleminde sekreter olan genç Mehmet Şakir aynı zamanda lisede edebiyat
öğretmenidir. Paşadan öylesine etkilenir ki Bursa’da bir basımevi kurar, bir
dergi çıkarır ve Moliere’in güldürülerini örnek alarak oyunlar yazar.
Ahmet
Vefik Paşa gerek lise öğrenciliği yıllarında, gerekse daha sonra elçiliği
sırasında çeşitli tiyatro gruplarını izlemiş, bir tiyatroseverler derneği
kurmuş aydın bir kişidir. Tiyatronun önemini sezmiş, insanı, toplumu eğitme
aracı olduğunu görmüştü. Özellikle Moliere gibi evrensel ve tüm zamanlarda
ve ülkelerde alıcı insan erdemlerini, kusurlarını, tutkularını, bunların yol
açacağı zararları anlatan bir yazarın, farklı bir dinden, gelenek ve
göreneklerden Türk insanını yakalayabileceğini, etkileyebileceğini görmüştü.