Bursa ve Kentleşme
|
|
Mümin Ceyhan
Avrupa ve
Amerika’da uzun yıllar süren bir gelişim süreci sonunda kullanılabilir hale
gelen elektrik enerjisinin üretimine, Bursa’da ilk olarak 1906’larda
girişilmiştir. Bursa’da elektrikle aydınlatma sisteminin tesisi ve tramvay
işletilmesine ait bir imtiyaz 24 Haziran 1906 tarihli sözleşme esasına göre
28 Haziran 1906 tarihinde, 75 yıl süreyle Bursa Belediyesi’ne verilmiştir.
Sözleşme gereği belediye imtiyaz tarihinden itibaren 28 ay içinde ya
doğrudan doğruya bir şirket kurarak elektrikle aydınlatmayı sağlayacak ya da
sahip olduğu imtiyazı bir “anonim şirket”e devredecekti. Sonuç olarak
belediye, gerekçeleri açıkça bilinmeyen bir nedenle sahip olduğu bu
imtiyazı, birtakım kayıt ve koşullara bağlı olarak İşkodra eşrafından Mehmet
Ali Ağa isminde birisine vermiştir. Bu şahısla Nafia Nezareti (Bayındırlık
Bakanlığı) arasında 28 Temmuz 1906 tarihinde bir mukavele imzalanmıştır.
Bilinmeyen ve belgelenemeyen bir başka nedenle bu imtiyaz devri ya uygun
bulunmamış ya da hayata geçirilememiştir.
Daha sonra Bursa Belediyesi, gerek
ilan vermek suretiyle gerek doğrudan yapılan başvuruları değerlendirme
yoluyla, sahip olduğu imtiyazı uygun bir şirkete devredebilmek için
çalışmalar yapmıştır. Bu süreçte, daha önceden “Bursa Elektrik Şirketi”
adıyla kurulmuş bulunan firma uygun görülerek, Murahhas Aza Mösyö Kosta
Lode’ye 4 Mart 1911 tarihinde devir işlemi yapılmış ve sözleşme
imzalanmıştır. Ancak bu sözleşme de yine ülke gerçeklerine ve çıkarlarına
uygun bulunmadığı gerekçesiyle bir süre sonra Nafıa Nezareti’nce iptal
edilmiştir.
Daha sonra Galata İnayet Hanı’nda oturan Oripidi Mavromatis Efendi adında
bir şahıs imtiyazın devrine talip olmuş, Belediye ile görüşme sonucu 12
Temmuz 1913 tarihli sözleşme ile imtiyaz hakkı bu şahsa devredilmiş;
sözleşme tarihinden itibaren 28 ay içinde Bursa elektrik tesisatının plan ve
projelerinin hazırlanarak Nafıa Nezâreti’ne sunulacağı belirtilmiştir. Bu
arada süreç içinde karşılaşılan güçlükler, çeşitli aşamalardan geçilmesi ve
yapılan değişiklikler dolayısıyla, öngörülen süre içinde bir şirket
kurulamamış ve işletmeye geçilememiş olması göz önünde bulundurularak, 20
Haziran 1914 tarihli Padişah iradesi ile, imtiyaz süresinin iki yıl daha
uzatılması kararlaştırılmıştır.
Bursa Belediyesi ile
Mavromatis Efendi arasında bağıtlanan sözleşmede, imtiyaz hakkı devredilmiş
bulunan çekme (tramvay) ve aydınlatma hizmetleri için gerekli olan elektrik
gücünün üretiminde şehir içindeki akarsulardan yararlanabilme izni de
verilmiştir. Bu akarsuların başlıcaları Yenice, Nilüfer, Aras, Deliçay olup;
İznik Gölü de yararlanılabilecek kaynak olarak yer almıştır. Bu akarsulardan
yararlanma hakkının tanınmış olmasına karşın, yüklenici dilerse hizmetler
için gerekli olan elektrik gücünü kömür, havagazı, petrol gibi yakıtlardan
da elde edebilecektir.
Cumhuriyetin ilanından önce yapılan kuleli trafolar (Muradiye Orta Pazar
Caddesi)
Ne var ki, daha sonra Nafia Nezareti’nce yapılan inceleme sonucu, akarsular
arasında İznik Gölü ile Nilüfer Çayı’nın da bulunması bazı teknik
nedenlerden dolayı sakıncalı görülerek bu iki su kaynağı ile ilgili kullanım
hakkının kaldırılması yoluna gidilmiş ve anlaşmaya varılmış olmalı ki, 30
Temmuz 1914 tarihinde Mavromatis Efendi tarafından Nafia Nezareti’ne, bu iki
su kaynağından (Nilüfer Deresi, İznik Gölü) feragat ettiğini belirten bir
başvuru yapılmıştır. Bu anlaşma da sağlanınca, bu kişinin imtiyazı
devrettiği “Bursa Osmanlı Anonim Elektrik Şirketi”nin Müdürü Mösyö Şarl
Marşal Bursa’ya gelerek fabrika ve depo arsaları satın almıştır.
Bu arada Birinci Dünya Savaşı
çıktığından boğazlar kapanmış, Avrupa ile ulaşım kesilmiştir. Bu durum
karşısında şirketin savaş sonuna kadar sözleşmenin uzatılmasına ilişkin
istemi uygun bulunarak, Nafia Nezareti’nce, imtiyaz hakkının, süre tayin
edilmeksizin Avrupa yolu açılana dek ertelenmesine karar verilmiştir.
Ancak daha sonra, savaşın sona
ermesi beklenmeksizin 19 Mart 1916 tarihinde, Belediye tarafından Şirket’in
Vekili Mavromatis Efendi’ye noter kanalıyla, “derhal işe başlanmadığı
takdirde sözleşmenin feshedileceği” ihbarı yapılmıştır. Buna karşılık
Şirket’in Fransız avukatları, savaşın devam ettiğini ve yatırım için
finansman sağlaması beklenen “Periye” Bankası’nın da bu yatırıma ilgisini
sona erdirdiğini bildirmiştir. Bu durum nedeniyle sözleşme karşılıklı olarak
feshedilmiştir.
İlk Elektrik Motorları ve İlk Şebeke
Savaş nedeniyle baş
gösteren petrol buhranı, belediyenin büyük zorluklarla gerçekleştirmeye
çalıştırdığı şehir aydınlatmasını olanaksız hale getirmiştir. Bunun üzerine
Belediye Meclisi 3 Nisan 1916 tarihinde şehrin elektrikle aydınlatılması
işini görüşmek üzere bir kez daha toplanmış ve aldığı bir kararla bu konuda
uzman olarak kabul ettiği elektrik mühendisi Refik Beyi davet ederek onunla
bir sözleşme yapmıştır.
Sözleşme gereğince, 19 Mayıs
1916 tarihinde Cilimboz Köprüsü dolayında bir yerde, kömürle çalışan bir
buharlı makinenin döndürdüğü 110 voltluk bir dinamo ile şehrin
aydınlatılması için ilk çalışmalar başlatılmıştır. Ancak çalışmalar
ilerleyince, tesisin kurulduğu bölge ile şehrin uç yerleşim bölgeleri olan
Çekirge ile Emirsultan arasındaki mesafenin uzak oluşu yüzünden, bu gerilim
seviyesindeki bir dinamo ile aydınlatmanın yapılamayacağı ortaya çıkmıştır.
Bunun üzerine heykeldeki valilik binalarının bulunduğu yere yakın bir
noktaya ikinci bir buhar makinesi kurularak, dağıtım iki noktadan yapılmaya
çalışılmıştır. Şehir aydınlatması 1921 yılı Kasım ayına kadar bu şekilde devam etmiştir.
Ancak sistem yeterli olmayınca, Belediye yeni bir girişimde bulunmuş ve 13
Kasım 1921 tarihinde Yani, Sideris ve Sivastopulos adlarındaki kişilerle,
sahip oldukları buz fabrikasında üretilecek elektriği şehre dağıtmak için
sözleşme imzalamıştır. Sözleşmeye göre fabrika içindeki motor, dinamo ve
gerekli tesisatın yapımı bu kişilere ait olacak; fabrikayı şehre bağlayacak
enerji nakil hatları belediye tarafından tesis edilecektir.
Belediye bu sözleşme kapsamında,
40.000 kilovat saat (kWh) gücünde elektrik tüketimini taahhüt ediyordu. Bu
sınıra kadar tüketilecek elektriğin kWh’ne 19 kuruş ödenecektir. Eğer
tüketim bu sınırın üstüne çıkacak olursa, kWh başına ödenecek miktar 17
kuruş olacaktır. Düzenlenen bu sözleşme 7 Mart 1926 tarihine kadar devam
etmiştir.
Cumhuriyet’le Birlikte Yeniden Başlamak
Savaşın sona ermesinin ardından, 1906
yılı Haziran ayından itibaren çeşitli aşamalardan geçen ve sonuç olarak
belediye kararı ile tekrar feshedilmiş bulunan “Bursa Osmanlı Elektrik
Şirketi”nin imtiyaz hakkı yeniden gündeme gelmiştir. Şirket yetkililerinden
Mösyö Kostan Lode, yeniden Belediye’ye başvuruda bulunarak, savaş
dolayısıyla başarılı olamadıklarını, eski sözleşmenin bazı maddeleri yeni
şartlara göre değiştirilecek olursa derhal işe başlayacaklarını
belirtmiştir. Başvuru hükümetçe incelenmiş ve 23 Haziran 1924 tarihinde
sözleşmenin esasında ve eklerinde bazı değişiklikler yapılmak sureliyle yeni
bir uzlaşma metni imzalanmıştır. Bu uzlaşmadan sonra şirketin adı “Bursa
Cer, Tenvir ve Kuvve-i Muharrikiye-i Elektrikiye Türk Anonim Şirketi” olarak
değiştirilerek tescil edilmiştir.
Şirket 17 Şubat 1924 tarihinde
fiilen işe başlayarak bir elektrik santralı tesis etmiştir. Muradiye
İstasyonu’na yakın bir yerde inşa edilen betonarme fabrika binası(TEDAŞ’ın
restore ettirdiği eski bina), biri “elektrik gücü üretim merkezi”, diğeri
“tramvay depoları”, üçüncüsü de “tamirhane” olmak üzere üç kısmı kapsamakta
idi.
Santral; ikisi 500 beygir gücü (BG), biri 200BG büyüklüğünde, İtalyan
“Franko Tozo” Şirketi’nin dizel motorlarıyla döndürülen ve her biri kendi
güçlerine uygun Fransız “Fiu-Lil” Fabrikası’nın alternatörleriyle
donatılmıştır. Alternatörlerin her biri üçer fazlı ve dakikada 50 devirli
olup, 5500 volt elektrik üretmekte idi. Üretilen elektrik, şartname gereği
şehrin çeşitli mahallelerinde yapılan 12 adet trafo merkezinden yeraltı
kablolarıyla taşınmış ve buralarda 190 ve 110 volta düşürülerek tüketiciye
verilmiştir. Şirket aynı zamanda tramvay imtiyazına da sahip bulunmaktaydı.
Belirlenen tramvay güzergâhlarının dördü zorunlu ve beşi gerektiğinde
yapılmak üzere dokuz hattan oluşması düşünülmüş ancak
gerçekleştirilememiştir. Tramvay inşaatı hariç olmak üzere, Şirket
tarafından elektrik motorları, şebeke ve trafo binaları yapımı için 600.000
liradan fazla masraf yapılmıştır.
Çağdaş Döneme Geçiş
18 Haziran 1939 tarihli Bursa
Gazetesi’nde yer verilen habere göre, “Bursa Cer, Tenvir ve Kuvve-i
Muharrikiye-i Elektrikiye Türk Anonim Şirketi”, Nafia Vekaleti’nce
585.414.824 liraya satın alındı. Belediye ile Şirket arasında var olan
121.919 liralık pürüzlü hesap da tasfiye edilince Bursa Belediyesi, sonuç
olarak 707.915 liraya şirketin tüm mal varlığını devraldı. İhtiyaç duyulan
finansman, borçlanma yoluyla Belediyeler Bankası’ndan 15 yıl vade ile
sağlandı. Böylece, Bursa’daki elektrik üretim ve dağıtım tesisleri 1939
yılında kamulaştırılmış oldu.
Bursa’nın giderek büyümesi sonucu
sistem yetersiz kalınca, 1938’de Atatürk’ün işletmeye açtığı “Merinos”
Fabrikası’nın kendi iç ihtiyacını karşılayan 3.15 MVA gücünde iki türbinli
jeneratör grubuna 1953’te iki dizel jeneratör grubu daha ilave ederek,
toplam güç 6.3MVA’ya çıkartıldı. Bursa’nın elektrik ihtiyacı 1973 yılına
gelinceye kadar, “puant saatlerde (en fazla elektrik tüketilen saatler)”
Merinos’un jeneratörleri de devreye alınmak suretiyle karşılandı.
Merinos Elektrik fabrikası
Fransız şirketi taralından kurulan
ilk santral 1970’li yılların başlarına değin korundu. 1973’te dinamo ve
motorları sökülerek Kastamonu Erciş’te yararlanılmak üzere götürüldü.
Elektrik enerjisi ihtiyacı
süratle artınca, artık daha yüksek gerilimlerde çalışma zorunluluğu ortaya
çıktı ve 25 Ekim 1956 tarihinde 154/34.5 kv’luk güçte o zamanki adıyla
“Etibank Kuzeybatı Anadolu Elektrik İstihsal ve Tevzi Müessesesi
Transformatör İstasyonu” oluşturuldu. Bugünkü adı 1 No.’lu. Trafo Merkezi
(TM) olup, bu da Paşalar TM’den gelen 154 kv’luk iletim hattı ile ulusal
elektrik sistemine bağlanmıştır.
Ayrıca Bursa İli’nde küçük su santralları da
kuruldu. Bunlara, İnegöl/Cerrah(1950), Mustafakemalpaşa /Muradiyesarnıç
(1952) ve İznik/Dereköy (1954) hidroelektrik santralları örnek
gösterilebilir. Bu santraller günümüzde de üretime devam etmektedir.
Bursa’nın nüfus artışı ve
sanayileşmesindeki gelişmeler sonucu elektrik enerjisi ihtiyacında da önemli
artışlar oldu. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla 154 kv’luk Sanayi TM’nin
sahası genişletildi ve “Bursa Sanayi” adıyla 380/154/34.5 kv’luk (600 MVA)
gücünde bir trafo merkezi tesis edildi. Soma ve Tunçbilek termik
santrallarının, Adapazarı 380 TM aracılığıyla bağlanması ile, 1983 yılı
başlarında Bursa İli 380 kv’luk ulusal elektrik sistemine dahil edildi.
Tüketimin Türkiye
ortalamasının üzerinde ve hızla yükselişi nedeni ile sonraki yıllarda ikinci
bir 380 kv’luk trafo tesisi gündeme geldi. 1994 yılında işletmeye giren 154
kv Bursa IV (Demirtaş) TM’nin yanına, TEAŞ Genel Müdürlüğü’nce 1993’te
planlanan ve büyük tartış-malara neden olan “1400 MW Bursa Doğalgaz Çevrim
Santrali’nin Ovaakça’ya kurulması kesinleşti. Bunun üzerine Demirtaş’ta
kurulması düşünülen 380 TM’den vazgeçildi; bu trafo merkezinin bir bölümü
1998 yılı Aralık ayında işletmeye alınan Doğalgaz Çevrim Santrali’nın içine
alındı.
Kaynaklar
• 1927 Bursa vilâyeti sâlnâmesi. (1927). Bursa Vilâyet
Matba’ası. • 1927-1928 Türkiye Cumhuriyeti devlet sâlnâmesi.
Matba’aMüdîriyyet-i Umûmîyyesi
•
http://www.elektrikrehberiniz.com/author/admin/
• emo.org.tr/ekler/
•
teias2bursa.gov.tr
• uedas.com.tr
* Makale Yrd. Doç. Dr İrfan Şenlik
tarafından güncellenerek düzenlenmiştir.
Not: Bu makalenin orijinal metni
Bursa Defterinin 1999 yılında çıkan 2. Sayısında yayımlanmıştır.
http://www.belgeseltarih.com/bursada-elektrigin-tarihsel-gelisimi/
'den kısaltarak alınmıştır
|