MUDANYA TRENİNİN ÖYKÜSÜ

Bursa'da Sosyal Hayat

Donduran 1942 Kışı

Bursa'nın Modernleşme Süreci

 

 

                                                                                                   Raif Kaplanoğlu

Mudanya Tren Hattı İle İlgili Bilgiler
   Merinos Tren İstasyonu’nun son şefi 86 yaşındaki İbrahim Tunabay ile Bursa'nın demiryolu günlerini konuştuk. Tunabay, 1943 yılından 1948 yılında Mudanya treninin işletmeden kaldırılmasına kadar görev aldığı Merinos İstasyonu'nun yeniden yapılmasına çok sevinmiş. Çünkü düğünü bile bu istasyonda olmuş. Tunabay, demiryolu altında hiçbir ev olmadığını hatırlıyor. Önce hareket memuru sonra da istasyon şefi olan Tunabay'a, demiryolculuk o kadar zor gelmiş ki, işçiliğe geri dönmeyi bile düşünmüş…

           Açılış töreni

Tren, Bursa'nın eğlence aracıydı
    Merinos İstasyonu, genellikle Merinos Fabrikası'na hizmet ettiği için istasyonun sorunlarını da Merinos Fabrikası çözermiş. Tunabay'ın hatırladığı kadarıyla o tarihte İstanbul'un sebze gereksinimini Bursa sağlıyormuş. Mudanya treninde 11 kuruş ile 22 kuruş arasında değişen üç mevki varmış.
   Tunabay'a göre o yıllarda tren, Bursa'nın eğlence aracıydı. Yazın, perşembe günü geldi mi, Bursalılar Mudanya'ya trenle taşınırdı. Sahilde uzanır, semaver kurup 2-3 gün burada kalırdı. Pazar günü ise trenle Bursa'ya dönüş olurdu… Burgaz'a kadar tüm sahil Bursalılarla dolardı. Aileler, Mudanya'ya gitmek için evin kiremitlerini bile satardı…
            
Demiryolu yapımı çok uzadı
    V. İ. Kandes 42 kilometre uzunluğundaki hattın 1874 yılında tamamlandığını ancak 1883'te faal olmadığını yazıyor. Mari de Laune'ye göre de bayındırlık bakanlığından alınan bilgiye göre planları hazırlanmış olan bu hattın Mösyö Prosel'in düzenlediği plan üzerine yaptırılmış:
   "Hattın genişliği 4 metre, demir çubuklar arası 1 metre 10 cm'dir. İlk istasyon Mudanya İskelesi'dir. Daha sonra Koru adındaki istasyona gelinir. Kaplıcalar istasyonundan sonra Gemlik yolunu aşıp Bursa'ya gelir. Tren Nilüfer'i, iki taraftan ayakları kagir ve üzerleri ahşap iki köprüden geçer. Bunlar Küçük Köprü ve Sumcuralar Köprüsü adını taşır. Saatte 30 km hızla gider. Yolculuk 4 saat almaktadır." Mudanya treni ancak 1891 yılında faaliyete geçmişti.

Tren ücretleri
   1913 yılındaki vilayet meclisi kayıtlarına göre Mudanya treni her sabah ve akşam hareket edermiş. Ancak haftada iki gün tam kapasite dolarmış. Bu nedenle işletmeci firma zarar etmekteymiş. 10 Temmuz 1953’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce çıkarılan bir yasayla, zarar ediyor gerekçesiyle işletme kapatıldı. Raylar zaman içersinde bir bir sökülerek satıldı. Günümüzde Eski Garaj'ın doğusundaki Demiryolu Caddesi adı yaşıyor yalnızca.

                                    
   Abdülkadir Beye göre Mudanya treni, yolcularını saat 09.00'da Bursa'nın Acemler, Yahudiler, Demirtaş istasyonlarında demet demet çiçekler halinde terk eder:
   "Orta halli bir yolcunun Yeniyol ve Setbaşı otellerinde rahat edeceği için son istasyona kadar Bursa ovasının tüm yeşilliğini tümüyle kana kana seyir etmesi gereklidir. Demirtaş İstasyonu'nda binilecek olan araba yolcuyu daha önce sözünü ettiğimiz semtteki otellerden birine götürmek için 7 kuruştan aşağı 10 kuruştan yukarı olmamak üzere bir ücret alır."
   1926 yılında Cemal Nadir'in yayınladığı bir broşürde Mudanya-Bursa demiryolu tarifesi şöyledir:
Mudanya'dan hareket: Raporların ve Rodine nazaran asgari 13.00'te
Bursa'dan: Sabahları 7.30'da
Perşembe günleri sabahı ve akşamları katar vardır.
Mudanya'dan 7.30 ve Bursa'dan 17-10 arasında hareket eder.
Birinci mevki 135 kuruş,
ikinci mevki 98,30 kuruş
üçüncü mevki 60 kuruştur.
4 yaşından 10 yaşına kadar çocuklara nısf/yarım bilet…" 

    Trenin Mudanya’dan kalkış saati, 08.10 idi. Saat 12.15’te İstanbul’dan Mudanya’ya vapur gelir ve saat 13.00’da posta treni adında bir sefer daha yapılırdı. Bursa’dan saat 17.00’da bir tren kalkardı. Aradaki zamanda ise yük trenleri devamlı çalışırdı. Yaz aylarında ise adına tenezzüh trenleri denilen seferler konulurdu. Bursalılar Burgaz ve Mudanya’ya denize gelirlerdi. Cuma ve cumartesi günleri iki tren birden sefer yapardı. Çadırlar kurulur, piknikler, eğlenceler yapılırdı. Pazar akşamı aynı trenle geri dönülürdü Bursa’ya.Yörük Ali Köyü’nde her yıl mayıs ayında panayır düzenlenir, Bursalılar ve Mudanyalılar trenle bu panayıra taşınırdı. Tren, Bursa'nın eğlence aracıydı. Aileler, trenle Mudanya'ya gitmek için evlerinin kiremitlerini bile satardı

Tren istasyonları
  
  Trenin ilk istasyonu, bugünkü yeni belediye binasının olduğu yerdeydi. Bu istasyon, Demirtaş istasyonuydu. Bu istasyondan sonra ikinci durak Merinos'taydı. Ama istasyonun adı Muradiye istasyonuydu. Ardından Paşa Çiftliği’nin olduğu yerde, Acemler istasyonu vardı. Yolcuları aldıktan sonra bacasından çıkan siyah dumanların içinde düdüğünü çalarak ilerler ve Beşevler bekleme durağına gelirdi. Kısa bir duraklamadan sonra Geçit Köprüsü’nü geçip, Mürseller Köyü yanındaki durağa gelir, oradan Yörük Ali Köyü durağına varırdı. Son olarak Mudanya’da yolcularını indirirdi. 41 kilometre uzunluğundaki bu yolculuk 2 saat kadar sürerdi. Saatte 30 km giderdi. Oysa kara yolculuğu 4 saatte alınıyordu.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
     Mudanya sahil şeridinde, denize nazır uzunca bir bina olan Mudanya Garı, 1849 yılında Fransızlar tarafından gümrük binası olarak inşa edildi (günümüzde otel olarak kullanılıyor). İskeledeki bu ihtişamlı bina, dönemin en şaşaalı, en göz alıcı mekânıydı. Bursa’dan Fransa’nın Lyon kentine ham ipek ipliği ihracatını kolaylaştırmak amacıyla, 1874'te Mudanya-Bursa arasında 42 kilometre uzunluğunda bir demiryolu hattı inşa edildi. Bursa’daki fabrikalarda üretilen ipekler, demiryoluyla Mudanya’ya taşınır oradan da denizyolu ile Marsilya’ya tarifeli seferlerle gönderilirdi. Böylece önceleri gümrük ambarı olarak hizmet veren bina Mudanya Tren İstasyonu olarak görev yapmaya başladı. Ancak bu durum çok uzun soluklu olmadı: 1892 yılında Belçikalı bir şirketin başlattığı tren seferleri, 10 Temmuz 1953 günü sonlandırıldı.

Tren aşırı derecede yavaştı
   Bursa-Mudanya arasında uzun yıllar boyunca ulaşımı sağlayan, Bursa’da üretilen malların Avrupa’ya ve dünyanın çeşitli yerlerine taşınmasında önemli rol oynayan bu demiryolu hattı, zarar ettiği gerekçesiyle, TBMM'nin çıkardığı bir yasayla kapatıldı.
   Trenin kaldırılmasının başlıca nedeni ise beklenen faydayı getirmemesi ve aşırı derecede yavaş olmasıydı. O günleri yaşayanların anlattıklarına bakılırsa tren rampalarda öylesine yavaşlıyordu ki yolcular, özellikle de çocuklar trenden inip bağlardan meyve toplayabiliyordu. Ardından treni yakalayıp yola devam ediyorlardı. Mudanya’dan kalkan tren, iki saatte Bursa-Acemler İstasyonu’na varıyordu. Demiryolu yabancı bir şirket tarafından işletildiği için tarifeler de alafranga saate göre yapılmıştı. Fakat bu durum karışıklıklara yol açıyordu. 5 Eylül 1892′de şirket tarafından çıkarılan bir yazı ile halk uyarılarak alafranga saate göre yolcuların kendilerini ayarlaması istendi. Ancak genel istek üzerine uygulama sonradan alaturka saate çevrildi. Bursa-Mudanya arasında sefer yapan trende üç çeşit mevki vardı. Birinci mevki, kompartıman şeklinde olup kırmızı deri koltuklara sahipti. Diğerlerine göre lüks sayılan bu kompartımanın bilet ücreti 10 kuruştu. İkinci mevki, yeşil deri koltukluydu ve biletler 5 kuruştu. Üçüncü mevki olarak da, yazın iki-üç adet tahtadan yapılmış, etrafı açık vagonlar eklenirdi trene. 1926 yılında Cemal Nadir’in yayınladığı bir broşürde ise tarife şöyledir: Birinci mevki 135, ikinci mevki 98, üçüncü mevki 60 kuruş. 4-10 yaş arası çocuklara yarım bilet…
   O yıllarda tren, Bursalıların en gözde eğlence aracıydı. Yazın perşembe günleri Mudanya’ya trenle giderlerdi. Sahilde uzanır, denizin ve güneşin tadını çıkarır, semaverde demlenen çaylarını yudumlarlardı. İki-üç gün burada kaldıktan sonra pazar günü yine trenle Bursa’ya dönerlerdi. Burgaz’a kadar tüm sahil Bursalılarla dolup taşardı.

Gar binasından otele…
    1922 yılında Amerikalı yazar Ernest Hemingway’in “toz toprak içinde ikinci sınıf bir kıyı kasabası” diye tanımladığı günümüzün sakin ve güzel sahil beldesi Mudanya’nın treni, 79 yıl hizmet verebildi. Mudanya- Bursa demiryolunun tek yönlü olması ve diğer hatlara bağlanamaması bu hattaki trenin sonunu hazırladı. Tren kaldırılıp hat söküldükten sonra gar binası, kimi zaman depo kimi zaman da antrepo olarak kullanıldı. Ardından uzunca bir süre boş kaldı ve yıprandı. 1989 yılına gelindiğinde, yok olmaya yüz tutmuş harabe halindeki gar binasının tekrar yaşama döndürülmesine karar verildi. Derhal bir restorasyon projesi başlatıldı. Yatırımcı Fahri Esgin, yüksek mimar Mehmet Alper ve yüksek mimar Mehmet Nursel projeyi üstlendiler. Mudanya Belediyesi’nden kiralanan bina üç buçuk yıl gibi bir süre zarfında, çok titiz bir çalışma ile bugünkü haline kavuştu. Restorasyon sırasında yapının özgün kimliğinin korunmasına, tarihi özelliklerinin su yüzüne çıkarılmasına özen gösterildi. 160 yıllık tarihi Mudanya gar binası, bugün Hotel Montania olarak misafirlerini ağırlıyor.

                                                                                                                            Kaynak: www.tcdd.net