|
Harun Arı
Ressam-Resim Öğretmeni
Sanata ve sanatçıya değer veren dostlar, can
sıkıcı ve kaygılı olduğumuz bu günlerde sizlere biraz farklı bir pencere
açarak bir an olsun bakış açımızı değiştirmek, sizlerin de sanatın o sihirli
etkisinde kalmanızı istiyorum. .....................................
Bursa’da sanat ne durumda acaba? Hâlâ sanata olan ilgisizlik aynı mı?
Aslında birçok ilimizde sanata gösterilen ilgi ne ise Bursa’da da farklı
değil. İşin özeti bu… Ülkemizde birçok sanat dalı layık olduğu ilgiyi ve
değeri görmüyor. Heykel sanatı bu konuda tam bir üvey evlat. Toplum olarak
heykellere bakış açımız biraz serin… Toplum geneline bu sanat dalı
anlatılamadığı için uluslararası düzeyde çok güzel olan eserler bile
acımasızca ve haksız şekilde yerden yere vuruluyor. Eleştiri yerine anlamaya
çalışmalı ve ön yargılardan uzak durmalıyız. Kant, sanatı “İnsan aklının ve
hayal gücünün nesneleşmiş hâlidir.” diye tanımlar. Aslında uzun uzun
anlatacağım sanat eserinin özeti bu…
Bursa’daki bir sanat eserini anlatmak istiyorum sizlere. Karagöz – Hacivat
dediğimizde aklımıza Bursa gelir, Bursa nın simgelerindendir. Altıparmak’ta,
Muradiye’nin alt tarafında YÜZEN TAŞLAR HEYKELİ… Bu konuda daha önce de
birçok yazı yazıldı. Konuya farklı bir açıdan bakalım. Geleneksel Türk
sanatlarından Bursa’ya özgü Karagöz ile Hacivat ve gölge oyunları anısına,
dünyaca ünlü heykeltıraş Christian Tobin’in elinden çıkan eser; sanat, zekâ
ve mühendisliği buluşturmuş. Özel bir aydınlatma sistemiyle ışıklandırılan
Yüzen Taşlar Heykeli’nin arkasına düşen gölgesi Karagöz ile Hacivat’ın
yüzyıllar süren gölge oyununu yeniden yaşatır. Karakterlerin gözlerini
taşıyan üstteki taşların hareketleri ve suların hareket tarzı da yine
kendilerini yansıtır. Karagöz’ün hareketli ve hırçın yapısını simgeleyen
heykelin tepesinden hızlı bir şekilde fışkıran sular Hacivat’ın bilge ve
muzip karakterine uygun olarak taşın yan kısımlarından dalgalı olarak
hareket eder. Heykelin etrafını çevreleyen yazılarda Karagöz ve gölge
oyunlarını anlatan bir de mâni yer alır. Mâninin hemen yanında ise kenar
süslemesi şeklinde Selçuklu mimarisine ait motiflerden alınmış kesitlerle
oluşturulan bir bölüm bulunur. Şifreyi çözmek isteyenler için gerekli
ipuçları da yine heykelde bulunmaktadır…
KARAGÖZ
ile HACİVAT ve GÖLGE OYUNLARI ANISINA YAPILAN YÜZEN TAŞLAR HEYKELİ, DÜNYANIN
HAREKET EDEN EN UZUN TAŞ HEYKELİ… Heykellerin toplam ağırlığı 45 tonu bulur.
Tüm dünyada yaptığı hareketli heykellerle tanınan heykeltıraş Christian
Tobin’in en büyük ve en ağır tonajlı hareket eden bu heykel çalışması
sütundan bağımsız, suyun kinetik gücü ile hareket eder. Karagöz ile
Hacivat’ın hikâyelerinden çok etkilenen sanatçı, tasarladığı heykeller için
“Birbirine zıt iki karakterin ölümsüzleşen dostluklarını taşlarla anlatmaya
çalıştım. 6 metreyi aşan uzunlukta yan yana duran iki büyük taş figürün
üzerine yerleştirilmiş 7 ve 8 tonluk hareketli kayalara şekil vererek gölge
oyununun iki önemli karakterinin heykellerini tasarladım. Karagöz ile
Hacivat’ın kendilerine has mizahi üsluplarını yansıtmaya çalıştım.” dediği
eserde gölgeler heykeli tamamlamaktadır.
Christian Tobin’in özgün yorumuyla şekillendirdiği Karagöz ve Hacivat
heykelleri, bir yıllık çalışmanın ürünüdür. Çalışmasını tamamlamak için
yaklaşık altı ay Bursa’da yaşayan Alman heykeltıraş; heykellerini Gemlik’te
çıkarılan diyabaz taşından, Ovaakça mevkisinde kurulan atölyede yapmıştır.
Avrupa’nın pek çok şehrinde ve önemli merkezinde heykelleri bulunan sanatçı,
doğal taşlar ve su kullandığı heykellerinde, ince fizik hesaplarını da
tasarımlarının arasına yerleştirmiştir. Tobin’in suyun gücü ile hareket
ettirdiği heykellerinin hepsinin ayrı bir hikâyesi vardır. Şimdiye kadar en
uzun ve hareket eden heykel çalışmasını Bursa için yapmıştır. Almanya, ABD,
İspanya gibi ülkelerin önemli merkezlerinde heykelleri bulunur.
Aydınlatmasını özel bir ışıklandırma ile planladığı taşların gölgesiyle
gölge oyununu temsil eden sanatçı, yaşayan bir heykel tasarlamıştır.
1956 yılında Almanya’nın Münih kentinde doğan sanatçının kinetik taş heykel
çalışmalarının yanında özel güneş saati biçiminde ve ışıklı taşlarla
yapılmış özgün heykel çalışmaları vardır.
Bursalılar YÜZEN TAŞLAR HEYKELİ’NİN
şifrelerini çözemedi ve heykeli tam olarak algılayamadı. Bir de en önemlisi
heykele bakarken ön yargılı ve siyasi gözlüklerle baktılar. İnsanlar önce
koro halinde “Bu heykele çok büyük paralar verildi. Bu heykel değil ucube,
bir şeye benzemiyor” dediler. Heykel yapımından önce hiç kimse
bilgilendirilmedi. Heykellere hangi açıdan nasıl ve ne zaman bakılması
gerektiği anlatılmadı. İnsanlar gece ışıklar altında tanıtımının yapılması
gereken heykele gündüz yoldan geçerken baktıklarında geleneksel gölge oyunu
figürlerini göremediler. Asıl figürün taşların kendisi değil de ışıklar
altındaki gölgesi olduğunu kavrayamadılar. Tanıtımı yapılmayan ya da iyi
yapılamayan eserler, bakış açısının oluşamadığı gözlerin beğenisinde yitip
gitti. Sanatseverlere, basınımıza, yerel yönetimlerimize bu değerlerin
ortaya çıkarılmasında görevler düşüyor.Bu heykel yapılmadan önce gerekli
tanıtımı yapılmalıydı. Çok küçük konularda dev afişler kullanılıyorlar reklam
ve tanıtım için. Hani hasta olduğumuzda doktor bize ilaçlar yazar,bize nasıl
kullanacağımızı da anlatır; biz ilacı alırız, ilacın içinde ayrıca ilacı
anlatan çok geniş bilgiler vardır. Bu heykel 2012 yılında 649 bin liraya
BTSO tarafından ödenen para ile yapıldı. Bulunduğu meydana heykeli anlatan
herkes tarafından kolayca okunan prospektüs konmalıydı. Bir önerimde heykelin
bulunduğu meydan da akşamları Karagöz – Hacivat perde oyunu gösterileri
yapılabilirdi. Böylelikle heykel tam olarak anlatılır, klasik ve modern
anlatım buluşmuş olurdu. Kimse heykele ucube demezdi.
Bursa Altıparmak Meydanı’nda sergilenen bu heykeli beğenmemek, haksızlık…
Kulaktan dolma bilgilerle eleştirmek, yargısız infaz yapmak olur. Benim
önerim lütfen o zekâ ve hayal ürünü olan YÜZEN TAŞLAR HEYKELİ’NİN
şifrelerini çözmeye çalışın… O heykele bir daha bakın. Eleştirel değil,
alıcı gözle bakın. Biraz durun, biraz daha seyredin…Göreceksiniz…
Düşünceleriniz değişecek… Güzel bir Bursa heykeli
bu,düşünenlerin,yapanların ,destek olanların ellerine akıllarına sağlık.
Son söz; “Sanat, güzelliğin ifadesidir.”
Kaynak:
https://www.istanbulsanatdergisi.com/yuzen-taslar/ |