Dilan Karadeniz
Muradiye İpek Fabrikası
Konum:
Osmangazi ilçesi Muradiye Mahallesinde bulunan fabrika 2. Hızalan Sokak
üzerinde yer almaktadır. 11 Eylül İlköğretim Okulu yakınında bulunan
fabrikanın bulunduğu sokak bir kapı ile ayrılmaktadır.
Tarihçe:
İpekçilik
faaliyetlerinin yoğun olarak yürütüldüğü Fransa Lyon kentinde 1780’lerde
meydana gelen ekonomik kriz ve ilerleyen yıllarda ipek böceklerini etkileyen
bir hastalık belirmesi nedeni ile Fransa’da ipek üretimi sekteye uğramış ve
bu işle uğraşan tüccarlar göç etmeye başlamıştır. Bursa’ya gelen ve
ipekçilikle uğraşan bir aile 1700’lerin sonlarında Selim Paşa tarafından
yapılan bir köşkü kiralayarak burada ipek üretimine başlamıştır.
Régis Delbeuf'un seyahatnamesinde Fransız
Glazial ailesinin Bursa'ya gelişinden 1838 yılında
Bursa'ya yerleşerek buradaki ilk iplik fabrikasını kurmuş oldukları bilgisi
ile günümüzde Muradiye İpek Fabrikası olarak adlandırılmış tesisin
girişindeki bilginin örtüştüğü düşünüldüğünde söz konusu fabrika alanının bu
alan olduğu tahmin edilmektedir. İlk kurulduğu tarihlerde içerisinde
teleferik dahi bulunan 270 kişinin çalıştığı bir fabrika olan Muradiye İpek
Fabrikası’nın uzun yıllar çalıştıktan sonra Türkiye’ye Özbekistan’dan ucuz
ipek getirilmesi ile beraber faaliyetlerine son verilmiştir. Uzun bir süre
boyunca atıl durumda kalan ve ve çatısı çöken fabrika 2014 yılında Mehmet
Ünal’ın girişimleri ile yeniden hayat bulmuştur. 2014 ‘de Bursa Büyükşehir
Belediyesi tarafından kamulaştırılan fabrikada yeniden ipek üretimine
başlanmıştır.
Muradiye İpek Fabrikası ilk açıldığı yıllarda endüstriyel bir fabrika
olmamakla beraber bugün bu özelliği devam ettirilmekte ve insan gücü ile
üretim yapılmaktadır. Üretime ciddi oranda bir katkı sunmaktan ziyade
ipekçilik kültürünü yaşatmak adına Umurbey’de yer alan Ete Mensucat
Boyahanesinin dönüştürülmesi ile oluşturulmuş Umurbey İpek Üretim ve Tasarım
Merkezi ile koordineli bir şekilde çalışılmaktadır. Bu fabrikada iplik
üretilmekte civar köylerdeki 16 atölyede ise dokuma yapılmaktadır.
Umurbey’deki merkez ise idari işleri yürütmekte, Pazar olanağı sunmakta ve
tanıtım yapmaktadır.
Mimari Üslup:
Muradiye İpek Fabrikası içinde yer alan köşk
barok tarzından etkiler taşımaktadır.
Fabrika-i Hümayun
Konum:
Osmangazi ilçesi Muradiye Mahallesinde bulunan fabrika Kaplıca Caddesi
üzerinde yer almaktadır. Kuzey ve kuzeydoğusunda Kaplıca Caddesi, güney ve
Güneydoğusu’nda Cilimboz Deresi, batısında konutlar, doğusunda Turgut
Yılmazipek İpek Fabrikası bulunmaktadır.
Bina bir süre meslek yüksekokulu olarak
kullanılmıştı.
Tarihçe:19.
yy’da başlayan endüstrileşme çabaları sonucunda 1852 yılında devlet eliyle
kurulmuştur. Kuruluş amacı sarayda kullanılan ipek halı ve kumaşlara
kaliteli ipek ipliği üretmekti. Devlet eli ile kurulan ilk ipekçilik
fabrikası olması Fabrika-i Hümayun’u diğerlerinden ayıran önemli bir
noktadır. 1921 -1929 arasında yapılan
nüfus mübadelesi ile Bursa ‘ya 34.523 göçmen yerleşmiştir. Bu göçmenlerin
büyük bir kısmı tütün üreticiliğinin yüksek olduğu Selanik ve çevresinden
gelmiştir. Bursa’da yerleştikleri yerlerde ipek böceği üreticiliği
yapılmasına olanak tanıyan dut ağaçlarını keserek yerlerinde tütün
yetiştirmeye başlamışlardır. Bunun sonucunda koza üretimi gerilerken tütün
üretiminde artış yaşanmıştır. Fabrika-i Hümayun bu gelişmelerin yarattığı
ihtiyaçlar doğrultusunda
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Tekel Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetine
geçmiştir. Fabrika 1980 yılına kadar “Tekel Yaprak Tütün İşletmeleri Bakım
Atölyesi” olarak kullanılmıştır. 1980 yılında faaliyetine son verilen
fabrikanın mülkiyeti 1997 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne
devredilmiştir. Bu tarihten sonra Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin
girişimleri ile fabrikanın kültür merkezine dönüştürülmesi için çalışmalar
düzenlenmiş ve Prof. Dr. Atilla Yücel tarafından “Muradiye Kültür Külliyesi”
olarak yeniden işlevlendirilmesine dair öneride bulunulmuştur. Bu dönemde
yerel yönetimler “Bursa-Ray” projesine ağırlık verdiği için Fabrika-i Hümayun
ile ilgili projeye ara verilmiştir. Gecikme nedeni ile 1999 yılında Kasr-ı
Hümayun, 2002 yılında 1 no’lu ünite yıkılmıştır. Ocak 2003’den sonra Bursa
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından basit onarım
çalışmaları yapılmıştır. 2010 yılında fabrika alanının eğitim tesisi olarak
işlevlendirilmesine yönelik çalışmalar başlatılmış olup bu amaç
doğrultusunda 49 yıllığına Faruk Saraç’a kiralanmıştır. Kiralama işleminden
sonra burada bir tasarım meslek yüksekokulu kurulmasına yönelik çalışmalar
başlatılmıştır. Proje ekibi yıkılan Kasr-ı Hümayun yapısını aslına uygun
olarak yeniden inşa etmiş. 3 no’lu ünitede strüktürel onarım yapılırken
aslını koruyan 2 numaralı yapıda basit onarım yapılarak bugünkü şeklini
kazanması sağlanmıştır.
İşgücü:
İşgücü memur ve işçilerden oluşan fabrikada
memurlar idari ve teknik işleri yürüten elemanlardan oluşmaktaydı.
Fabrikanın açılışında 10 adet memur istihdam edilmekteydi. 64 işçi ile
faaliyetine başlayan fabrikada 1873 yılına gelindiğinde 110 adet işçi
çalışmaktaydı. Fabrika’da çalışan memurların ağırlıklı olarak Müslüman
olmasının yanında işçiler genellikle gayrimüslim kadınlardan oluşmaktaydı.
Mimari
Üslup:
Fabrikanın
en önemli yapısı kabul edebileceğimiz, özgünlüğünü korumuş olan 2 numaralı
yapı ile ilgili Atilla Yücel 1999’da şunları aktarmaktadır. “Sonradan
geliştiği belirtilen 2 numaralı yapı, dış görünümüyle yapım aşamalarını
açıklayan yapı ve üslup farklılıklarına karşın, iç mekân ve yapım sistemi
açısından belirli bir bütünlük de göstermektedir. Neo-Barok özellikler
taşıyan masif dış cephe, içeride değişik katlarda iç farklılıklar gösteren
net,rasyonel ve “mühendisçe” tasarlanarak çok iyi inşa edilmiş etkileyici
bir ahşap taşıyıcı sistemi barındırmaktadır.”
Fabrika alanındaki bloklar dışında çevredeki yapılarda da dönemin
izlerine rastlanmaktadır. 19. yy’da
Gece Mahallesi olarak bilinen, üzerinde
pek çok ahşap Rum evinin yer aldığı bugünkü Yahşibey
Caddesi, dönemin mimari üslubu ve şehirleşme yapısı konusunda fikir
vermektedir.
İpeker İpek Fabrikası
Konum:
Yıldırım
ilçesi Umurbey Mahallesi’nde bulunan fabrika, doğuda Engin Sokak, batıda
Kapıcı Caddesi ve Fabrika Sokak, kuzeyde Hamam ve Özenç Sokak, güneyde
Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi ile sınırlanmaktadır.
Tarihçe:
1862 tarihli Suphi Bey Haritası’nda da görülen
fabrika 1860 yılında Ermeni Köleyan kardeşler tarafından kurulmuştur. 1920
yılında Dağıstanlı Mehmet İpeker tarafından satın alınan fabrikanın ismi de
sahibi olan ailenin soyadından gelmektedir. İpekçilik Enstitüsü’nden mezun
olan Mehmet İpeker 1920- 1932 yılları arasında ipek böceği tohumu
yetiştirmiştir. 1932 yılında ise ipek ipliği çekimi işlemine başlamış olup
1942 yılından itibaren ise ipekli dokuma üretimine geçilmiştir. Ailenin
ikamet ettiği tarihi konak 1976 yılında yanmıştır. 1975 yılı 1/1000 ölçekli
hali hazır haritada konak yapısı da görülmektedir. Faaliyetine 1979 yılında
son verilen fabrika 1998 yılına kadar atıl durumda kalmıştır. Bu yıllarda
mancınıkhane ve kozaklık ünitesi yıkılmış olup Günümüze ulaşan yapılardan
kozaklık ünitesinin temel duvarları onarılmıştır. 1998 yılında mülkiyeti
Bursa Büyükşehir Belediye’sine geçen fabrika Koç Grubu’na yap-işlet-devret
modeliyle tahsis edilmiştir. Koç Grubu burada otomotiv sanayiye yönelik bir
sergi alanı oluşturmak adına çalışmalara başlamıştır. 1998-2002 yılları
arasında sürdürülen çalışmalar sonucunda fabrikanın dokuma ünitesi Anadolu
Arabaları Müzesine dönüştürülmüştür ve fabrika alanı Tofaş Bilgi Parkı
olarak düzenlenmiştir. Günümüzde hala müze ve park işlevleri sürdürülen alan
içerisindeki strüktürel onarım gören kozaklık ünitesi, kafeterya olarak
hizmet vermektedir. Umurbey Hamamı ise yeniden işlevlendirilerek bir sergi
salonuna dönüştürülmüş ve alan içerisinde alınmıştır.
İş Gücü:
Fabrikanın işgücüne dair sayısal verilere
ulaşılamamıştır. Fakat Ermeni mahallesinde bulunduğunun bilinmesi ve
kurulduğu ilk yıllarda fabrika çalışanlarının büyük bir kısmının
gayrimüslimlerden oluştuğu göz önüne alındığında İpeker İpek fabrikasında
yine gayrimüslim işçilerin yoğunlukta olduğu çıkarımı yapılabilmektedir.
Fabrika yakınında bulunan İpekçilik Caddesi üzerinde yer alan Ermeni
konutlarının varlığı ve burada yaşayan insanların fabrikalarda çalıştığı
bilgisi yine fabrika çalışanlarının çoğunlukla Ermenilerden oluştuğunu
göstermektedir.
Mimari Üslup:
Fabrikanın
mimari üslubuyla ilgili birebir eşleşen bir bilgiye ulaşılamamıştır. Fakat
19. yy’da Anadolu’da endüstri devrimi sonrası mimari üslubuyla ilgili
yapılan “19. Yy Endüstri Devrimi Sonrası Mimari Akımlar” adlı çalışma,
genellikle Modernizm’in ürünleri olan ve süsten uzak yalınlığı ve sadeliği
hedefleyen bir üslubun izlendiğini göstermektedir. 19.yy sonlarında mimarlar
tarafından benimsenen çelik ve beton malzemelerinin İpeker İpek
Fabrikası’nda kullanılmış olması da yine bu fabrikanın modernizmin bir ürünü
olduğunu göstermektedir.
Ete Mensucat Boyahanesi
Konum:
Bursa
Yıldırım İlçesi Umurbey Mahallesinde bulunan fabrika kuzeyde İpeker İpek
Fabrikasına komşudur. Doğuda Çobanbey Caddesi, güneyde 6. Park Sokak ile
sınırlandırılmıştır. Fabrika alanına giriş 6. Park Sokak üzerinden
sağlanmaktadır.
Tarihçe:
1860
yılında Konstan Bay ‘ın girişimleri ile kurulan fabrika 1927 yılında el
değiştirerek Sait Ete tarafından satın alınmıştır. Sait Ete 1940’a kadar
tesiste ipek böceği yetiştirmiş ve ipek ipliği çekimi ile uğraşmıştır. Fakat
1940 yılında 19. yy’dan kalan tesisleri yıktırarak boya tesisleri kurmuştur.
1957 yılında oğlu Orhan Ete mülkiyetine geçen fabrika 1973 yılına kadar
faaliyetine devam etmiş Organize Sanayi Bölgeleri’nin açılması ile birlikte
kapatılmıştır. 1998 yılına kadar atıl durumda kalan fabrika bu tarihte
İpeker İpek Fabrikası ile beraber Bursa Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine
geçmiş, Koç Grubuna yap-işlet-devret modeli ile tahsis edilmiştir. Koç Grubu
devraldıktan sonra fabrika alanı, ipekçilikle uğraşan bir aileden gelen
Yüksel Ünal ve oğlu
Mehmet Ünal’ın da girişimleri ile 2015
yılında bir ipek tasarım ve üretim merkezine dönüştürülmüştür. Umurbey İpek
Üretim ve Tasarım Merkezi adını alan tesis içerisinde bir adet yüzme havuzu
da bulunmaktadır. Muradiye İpek Fabrikası ile koordineli yürütülen çalışma,
ipekçilik kültürünün yeniden canlanmasını amaçlamaktadır. Muradiye İpek
Fabrikası’nda üretilen ipek iplikleri proje kapsamında 16 dağ köyüne kurulan
atölyelere ve Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’ne taşınmakta ve burada
da ipek kumaş ve halılar el işçiliği ile dokunmaktadır. Mehmet Ünal ve Resul
Makav’dan alınan bilgilere göre Ete Mensucat Boyahanesi’nden geriye kalan
“L” blok özgün yapısını korumuş olup sadece girişteki galeri yeniden
yapılmıştır. Restorasyon işlemleri sonucunda yeniden işlevlendirilen bu
tesis içinde sergi salonu, idari birim, atölyeler, kütüphane ve tanıtım ve
karşılama faaliyetlerinin yürütüldüğü bir adet galeri mevcuttur.
İş Gücü:
İş gücü ile
ilgili net bir bilgiye ulaşılamasa da fabrikanın filatür tesisi olarak ilk
açıldığı yıllarda Ermeni kadın çalışanların yoğunlukta olduğu fakat Müslüman
kadınların da çalıştığı bir fabrika olduğu düşünülmektedir. Fakat
kapanmasına yakın bir tarih olan 1970’lerde fabrikada çalışan 10—150 işçinin
çalıştığı bilinmektedir. Şuanda kadın istihdamını arttırmayı amaçlayan proje
kapsamında tasarım merkezine dönüştürülen bu fabrikada ve koordineli
bulunduğu Muradiye İpek Fabrikası ve dağ köylerindeki 16 atölyede faaliyet
gösteren bütün çalışanlar geçmişte olduğu gibi bugün de kadınlardan
oluşmaktadır.
Mimari Üslup:
Yapının
mimari üslubu konusunda belirgin bir kaynağa ulaşılamamıştır. Fakat işlevi
önceliğe alması, ışıktan büyük ölçüde yararlanmayı amaçlayan büyük ve sık
pencere kullanımları, kullanılan malzeme ve yapıldığı dönem dikkate
alındığında fabrika, modern mimari üsluba işaret etmektedir.
Turgut Yılmazipek (Romangal ) İpek Fabrikası
Konum:
Osmangazi
ilçesi Muradiye Mahallesi’nde bulunan fabrika Kaplıca Caddesi üzerinde
bulunmaktadır. Fabrika alanını kuzeyde ve doğuda Kaplıca Caddesi, batıda
Cilimboz Deresi sınırlandırmaktadır. Cilimboz deresi sınırında Fabrika-i
Hümayun ile komşu durumdadır.
Tarihçe:
Fabrika 1861 yılında Yahudi asıllı bir Fransız
olan Mösyö Romangalle tarafından kurulmuştur. O tarihlerde “Silkor” adı ile
işletilen fabrikada ham, bükülmüş ipek ve ipek kumaşı üretildiği
bilinmektedir. Tesis içindeki konutta 1938 yılına kadar Mösyö Romagalle’nin
eşi Madam Romangalle ikamet etmeye devam etmiştir. 1938 yılında Faik
Yılmazipek tarafından satın alınan fabrikada 198-1987 yılları arasında ipek
ipliği ve kumaşı üretimi devam etmiştir. Daha sonra Turgut Yılmazipek’in
mülkiyetine geçen fabrika 1992 yılında tüm ünitelerini kapatmıştır ve o
tarihten beri atıl durumda bulunmaktadır. 1862 Suphi Bey Haritası’nda 11
adet ünite görülebilmektedir. 2018 yılına gelindiğinde bu ünitelerin sayısı
neredeyse 30’a ulaşmıştır. Fabrika Faik Yılmazipek tarafından satın
alındıktan sonra dokuma üniteleri, kozaklıklar, raylar gibi yeni üniteler
eklenmiştir.
İş Gücü:
Fabrikanın
geçmiş işgücü verisine ulaşılamamıştır. Fakat bu fabrikanın yer seçimine
bakılarak Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar Rum kadınlarının yoğun olarak
çalıştığı tahmin edilmektedir. 1980’li yıllarda yaklaşık 500 işçinin
çalıştığı fabrika yaklaşık 35 yıldır atıl durumdadır.
Mimari Üslup:
Fabrikanın
1860’lardan kalan üniteleri genellikle ahşap karkaslı ve betonarme
yapılardan oluşmaktadır. 1938 yılından sonra yapılan ünitelerde ise tuğla
yapılara rastlanmaktadır. Fabrika üniteleri genellikle modern bir mimari
üslupla şekillenmiştir.
Rıfat Özbek İpek Fabrikası
Konum:
Fabrika
Tahtakale Mahallesi Maksem Caddesi üzerinde yer almaktadır. Fabrika alanı
kuzeyde 1. Merve Sokak, doğuda Maksem Caddesi, batıda 3. Alipaşa Sokak,
güneyde 1. Mert Sokak ile sınırlanmaktadır.
Tarihçe:
Edinilen
bilgilere göre 1865 yılında yapılan fabrikanın ilk sahipleri
bilinmemektedir. Günümüze ulaşan tek yapının 20.yy’a ait olduğu
düşünülmektedir. Rıfat Özbek tarafında 1970 yılına kadar ipek filatür
fabrikası olarak kullanılan fabrika yapıları 1970-1995 yılları arasında
dokuma tezgâhları işleten çeşitli şahıslara kiralanmıştır. 1995 yılında
Hikmet İyizaman tarafından satın alınan fabrikada 2014 yılına kadar
marangozluk yapılmıştır. Fabrikanın bulunduğu alan ve çevresinin 1998
yılında imara açılması sonucunda ünitelerin büyük bir kısmı yıkılmış ve
sadece bir ünite kalmıştır. Geriye kalan ünite, kullanıldığı dönemde dokuma
atölyesi, bükümhane ve idari birim olarak faaliyet göstermiştir. Mahalle
sakinlerinden edinilen bilgiye göre fabrika, 2014’den beri atıl durumdadır.
İş Gücü:
Fabrikanın
işgücü ile ilgili bir bilgiye ulaşılamamıştır. Fabrikanın bulunduğu
Tahtakale Mahallesi kurulduğu dönemde yoğun bir yerleşim alanı olmadığı için
yer seçiminden çıkarım yapmak da olanaksızdır.
Mimari Üslup:
Fabrika alanında kalan tek ünitede modern
mimarinin izleri görülebilmektedir. Pencerelerin demir parmaklıkları
art-nouveau stiline işaret etmektedir.
Osman Fevzi Efendi İpek Fabrikası
Konum:
Yıldırım
ilçesi Karaağaç Mahallesi’nde bulunan fabrika Eşrefiler Caddesi üzerinde yer
almaktadır. Batıda Kardelen Sokak, doğuda Şaban Bahçe Sokak, güneyde
Eşrefiler Caddesi ve kuzeyde 2. Huzur Sokak ile sınırlanan fabrika alanı
yaklaşık 4600 m2’lik bir alana yerleşmiştir.
Tarihçe:
Fabrika
Osman Fevzi Efendi tarafında 1865 yılında kurulmuştur. Osman Fevzi Efendinin
ölümünün ardından fabrikanın mülkiyeti oğlu Emin Osman Odman ‘a
geçmiştir.1950’lere kadar ipek ipliği üretimine devam edilen fabrika 1953
yılında Bursa Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanlığı tarafından satın alınmıştır.
1954-1983 yılları arasında yetimhane olarak kullanılmış kanun değişikliği
ile birlikte 1983 yılında mülkiyeti Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne
geçmiştir. Bunun ardından 17 yıl işlevsiz kalan yapı 1986 yılında
tescillenmiş ve 1995 yılında mülkiyeti Altı Nokta Körler Derneği’ne
geçmiştir.1999-2000 yılları arasında onarım gören yapı 2000 yılında Altı
Nokta Körler Derneği’ne hizmet vermeye başlamıştır. 2019 yılında boşaltılan
fabrika şuanda atıl durumdadır.
İş Gücü:
Fabrika iş gücünden faydalanmak amacı ile
Ermenilerin ikamet ettiği bir mahallede yer seçtiği için çalışanlarının
Ermeni çoğunluklu olduğu tahmin edilmektedir.
Mimari Üslup:
Yapının
süslemelerden uzak ve işlevsel yapısı modern mimariye işaret etmektedir.
Çarklı Değirmen
Konum:
Osmangazi
İlçesi Yahşibey Mahallesi’nde bulunan yapı alanı batıda Çarklı Değirmen
Sokak, kuzeyde 2. Murat Caddesi, doğuda ve güneyde apartmanlar ile
sınırlanmaktadır.
Tarihçe:
Kesin
yapılış tarihi tam olarak bilinmeyen yapın 1862 tarihli Suphi Bey
Haritası’nda görülebilmektedir. Mahalle sakinlerinden öğrenilen bilgiye göre
yapıldığı ilk tarihlerde Rumlara ait bir Ortodoks kilisesi olan yapı daha
sonraları uzun bir süre değirmen olarak kullanılmıştır. 1950’lerde özel bir
şahsın mülkiyetine geçen yapı yaklaşık 50 yıl kadar kafe olarak işletilmiş
ve 2000 yılında faaliyetine son verilmiştir. 20 yıldır atıl durumda olan
yapı için hali hazırda yürütülen bir çalışma bulunmamaktadır.
Mimari Üslup:
Yapının
mimari üslubuyla ilgili net bir uzman bilgisine ulaşılamamıştır. Fakat
yapının çatı kısmındaki kemer, pencere-kapı yapıları ve demir parmaklıkları
dikkate alındığında barok mimarinin etkileri görülmektedir.
Mehmet Yüksel İpek Fabrikası
Konum:
Mehmet
Yüksel İpek Fabrikası Yıldırım ilçesi Karaağaç Mahallesi’nde Eşrefiler
Caddesi üzerinde yer almaktadır. Fabrika alanı kuzeyde Eşrefiler Caddesi,
doğuda Naci Kurtul Sokak batıda ve güneyde 8. Kartal Sokak ile
sınırlanmaktadır.
Tarihçe:
1924
yılında Yıldız unvanıyla Mehmet Bilir tarafından kurulan ve 1958’ de Mehmet
Yüksel tarafından satın alınan fabrika 1958-1963 yılları arasında filatür,
çözgü, büküm ve dokuma işlemlerini sürdürmüştür.1963 yılında fabrikanın
diğer üniteleri de dokuma ünitelerine dönüştürülmüş olup bir boyahane
eklentisi yapılmıştır. 1971-1976 yılları arasında fabrikada suni ipek
üretimi yapılmış, 1976’da faaliyetine son verilmiştir. 1976-1995 yılları
arasında Dursun Arslan’a kiralanan fabrikada ipek ipliği üretilmiştir.
Günümüze istimhane, dokuma üniteleri ve bir baca ulaşabilmiştir. Yapı 2003
yılından beri düğün salonu olarak kullanılmaktadır.
Mimari Üslup:
Yapı özgünlüğünü yitirmiş olsa da modern
mimarinin izleri görülebilmektedir.
Doğan Yılmazipek İpek Fabrikası
Konum:
Doğan
Yılmazipek İpek Fabrikası Osmangazi ilçesi Hamzabey Mahallesi’nde
bulunmaktadır. Fabrika alanı içerisinde kalan tarihi Demirkapı kilisesi
iseDemirkağı mahallesi sınırlarında kalmaktadır. Fabrika alanı Demirkapı
Caddesi ile ikiye ayrılmıştır. Fabrika alanı güneyde Demirkapı Caddesi,
kuzeyde 17. Gül Sokak, doğuda Erdemler Sokak, batıda 1. Mürekkepçi Sokak ile
sınırlanmıştır.
Tarihçe:
Doğan
Yılmazipek İpek Fabrikası 1930 yılında açılmış olsa da sınırları içerisinde
kalan Demirkapı Rum Ortodoks Kilisesi’nin tarihi 1835’e dayanmaktadır.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki mübadeleler ile birlikte cemaatini kaybeden
kilise I. Dünya Savaşı sonrasında gazi olan Faik Yılmazipek’e
devredilmiştir. 1928 yılında bu kilisede ipekçilik faaliyetlerine başlayan
Faik Yılmazipek 1930 ‘da fabrikanın diğer ünitelerini de açmıştır. 1935
yılında fabrika alanına istimhane, kozaklık ve bir mancınıkhane inşa
edilmiştir. 1950’e gelindiğinde artan üretimi karşılamak üzere bir kozaklık,
bir kumaş sevkiyat ünitesi ve bir adet dokuma ünitesi daha eklenmiştir. Faik
Yılmazipek’in ölümünden sonra mülkiyeti oğlu Doğan Yılmazipek’in mülkiyetine
geçen fabrika 1979 yılında ipek filatür
işlemleri durdurulmuş, yalnızca dokuma ve büküm işlemleri sürdürülmüştür.
1985 yılında fabrikanın Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınması ile birlikte
Hamzabey Mahallesi’ndeki fabrika tamamen kapatılmıştır. Bu süreden sonra
farklı işlevler için kiralanan fabrika şuanda atıl durumdadır.
İş Gücü:
İş gücü
verisi ile ilgili net bir bilgiye ulaşılamamış olsa da bu tesiste 1944
yılında yaklaşık 250 işçinin çalıştığı bilinmektedir.
Mimari Üslup:
Fabrika
alanı içerisinde yer alan kilise ilk defa 14. Yy’da Orhangazi tarafından
tarafından inşa edilmiştir. Fakat 1835 yılında tadilat görerek bugünkü
halini almıştır. Kilise de tipik Osmanlı mimarisi özellikleri görülmektedir.
Fabrika üniteleri ise süslemeden uzak, işlevsel yapısı ile modern mimariyi
işaret etmektedir.
Duruder İpek Fabrikası
Konum:
Duruder
İpek Fabrikası Demirkapı Mahallesi Kızlar Caddesi üzerinde yer almaktadır.
Fabrika alanı kuzeyde Kızlar Caddesi, doğuda 12. Bayır Sokak batıda güney ve
batıda ise Demirkapı Caddesi ile sınırlanmaktadır.
Tarihçe:
1934
yılında Moiz Markos Efendi tarafından kurulan fabrika 1954 yılına kadar aynı
şahıs tarafından işletilmiştir. 1954 yılında Resulzade ailesinden Hacı
Resulzade tarafından satın alınan fabrikada 1978 yılına kadar ipek filatür
işlemi sürdürülmüştür. (Oral, 2004) 1978 Ali İhsan Duruder tarafından satın
alınarak ipek halı dokuma ve yün eğirme tesisi olarak hizmet vermiştir.
Günümüzde Demirören Group mülkiyetinde bulunan ve Radyan Fiber Isıtıcı
üretim tesisi olarak faaliyet gösteren fabrikanın bazı üniteleri tamamen
yıkılırken bazı ünitelerinin süreç içerisinde işlevleri değişmiştir.
Mimari Üslup:
Fabrika
modern art-nouveau tarzında inşa edilmiştir.
Resulzade Boyahanesi
Konum:
Resulzade
Boyahanesi Osmangazi ilçesi Tahtakale Mahallesi’nde yer almaktadır. Fabrika
alanı doğuda 20. Okul Sokak, batıda ve kuzeyde Çakır Sokak güneyde Kurşunlu
Sokak ile sınırlanmıştır.
Boyahanenin yerine 2005'te bu tesis yapılmıştı.
Tarihçe:
1937
yılında Hacı Resulzade tarafından kurulan yapı bir süre boyahane ve bir süre
de tütün deposu olarak kullanılmıştır fakat kesin tarihler bilinmemektedir.
1978-1984 yılları arasında Halil Celbiş’e kiraya verilen yapı bu süreler
arasında ipekli kumaş boyama işlemlerinin sürdürüldüğü bir yapıl olarak
işlev görmüştür. 1995 yılına kadar Resulzade Ailesi’ne ait olan yapı 1995
yılında Akarsu İnşaat Ltd. Şirketi’nin mülkiyetine geçmiştir. 2017 yılından
sonra restore edilen yapı Bursa Palas Otel bünyesinde faaliyet
göstermektedir.
Mimari Üslup:
Yapının
çatısı Marsilya Tipi kiremitlerle örülüdür. (Oral, 2004). Bu yapı malzemesi
geç dönem Osmanlı mimarisinde kullanılan bir malzemedir ve Resulzade
Boyahanesi’nde bu üslubun izleri görülmektedir.
Sümerbank Merinos Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası
Konum:
Merinos
Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası Osmangazi İlçesi Uluabatlı Hasan Bulvarı
üzerinde bulunmaktadır. Güneyde Uluabatlı Hasan Bulvarı, kuzeyde Dr. Sadık
Ahmet Caddesi, batıda Stadyum Caddesi ve doğuda 19. Çeşme sokak ile
sınırlanan tesis alanı 314569 m2’lik bir alan kaplamaktadır.
Tarihçe:
1938
yılında Türkiye’nin ilk sanayileşme atılımları çerçevesinde hizmete girmiş
tekstil fabrikasıdır. Kurulduğu ilk yıllarda sadece iplik üretilen fabrika
daha sonra 1944’de dokuma ve 1946’da apre tesislerinin de eklenmesi ile
Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük yünlü kumaş fabrikası haline gelmiştir.
Temeli 28 Kasım 1935 tarihinde dönemin başbakanı İsmet İnönü ve İktisat
Vekili Celal Bayar tarafından atılan fabrikanın yapımını fabrikanın ünlü
girişimci Nuri Demirağ üstlenmiştir. 2 yılda yapımı tamamlanan fabrikanın
açılışını 2 Şubat 1938 tarihinde devrin cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk
gerçekleştirmiştir. Merinos Fabrikası içerisinde yer alan tesisler sosyal
hayata olumlu katkılarda bulunmuştur. Fabrikada yer alan iki adet salonda
ücretsiz sinema, tiyatro, konser gibi etkinlikler düzenlenmiştir. Bunların
yanında fabrika içinde bir spor tesisi de bulunmaktadır. Bu spor tesisinin
de katkılarıyla Merinos Spor Kulübü kurulmuş ve döneminin önemli spor
kuruluşlarından birisi haline gelmiştir. Alan içerisinde bulunan ve
çalışanların çocuklarını bırakabilecekleri kreşler yaklaşık 30 yıl kadar
hizmet vermiştir. Ayrıca fabrika alanı içinde bulunan elektrik santrali
şehrin elektrik ihtiyacının bir kısmını karşılamıştır. Tesis içinde bulunan
düğün salonunda bir çok faaliyet gerçekleştirilmiştir. Merinos Fabrikası
yalnızca tesis özelinde değil çevresinde de önemli değişikliklere neden olan
bir yapı özelliği göstermektedir. Merinos Fabrikasının yapıldığı yıllarda
kent henüz güneyde gelişme göstermekteydi be planlı bir gelişme yoktu. Fakat
1939 Hava Fotoğrafından da tespit edilebileceği gibi fabrika yapıldıktan
sonra kentsel gelişme kuzeye doğru kaymaya başlamış ve ilk planlı
yerleşimler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu yerleşimlerin ortaya çıkmasındaki
en büyük etken Merinos Fabrikası çalışanları için yapılan lojmanlar
olmuştur. 1960’larda Bursa şehrinin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir
kurum haline gelen fabrika, 14 Kasım 2000 tarihinde Özelleştirme Yüksek
Kurulu tarafından, kamu yararı göz önüne alınarak toplam 314 bin 569
metrekarelik arazisi ve üzerinde bulunan taşınmazlarıyla birlikte, eğitim,
halka açık kültür, sanat, spor ve rekreasyon amaçlarında kullanılması için
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bedelsiz devredilmiştir. 2004
yılında kapatılan fabrikanın mülkiyeti bu tarihten itibaren Bursa
Büyükşehir Belediyesi’ne geçmiştir.
Fabrika alanı Bursa Büyükşehir Belediye’sinin mülkiyetine geçtikten sonra
rekreasyon alanı olarak yeniden işlevlendirme için çalışmalara başlanmıştır.
2007 yılında Merinos Kültürparkı ve Kongre Merkezi’ne dönüştürülen yapı
içerisinde bir adet kongre merkezi ve açık hava etkinlikleri için düzenlenen
16 bin m²’lik alanın yanı sıra birçok kafe, restoran ve sosyal tesis
bulunmaktadır. Tesisin elektrik santrali ise bugün Enerji Müzesi olarak
hizmet vermektedir. İplik üretme tesisi ise şu anda Tekstil Müzesi olarak
işlevlendirilmiştir.
İş Gücü:
Fabrikanın
eski işçilerinden İbrahim Budak’ın aktardığına göre 1972 yılında fabrikada
4000 işçi çalışmaktaydı. Yine fabrikanın çalışanlarından biri olan Hatem
Coşkun Azar 1983 yılında fabrikada 3000 işçinin çalıştığını aktarmıştır.
Fabrika kurulduğu günden beri ortalama 3500 işçi kapasitesine sahiptir.
Merinos Fabrikası kurulduğu tarihten 1980’lere kadar en çok işçi çalıştıran
fabrika unvanına sahiptir. 65 yılda 20000’e yakın işçinin burada çalıştığı
bilinmektedir.
Mimari Üslup:
Merinos
Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası’nın yapıldığı dönem ve yapısal özellikleri
incelendiğinde modern mimarinin izlerini taşıdığı görülmektedir.
Mustafa Dörtçelik İpek Fabrikası
Konum:
Fabrika
Yıldırım ilçesi Karaağaç Mahallesi’nde bulunmaktadır. Fabrika Naci Kurtul
Sokağı üzerinde bulunmakta olup günümüze yalnızca kozaklık ünitesine ait
olduğu düşünülen duvarlar ulaşabilmiştir.
Tarihçe:
1951
yılında Mustafa Dörtçelik tarafından kurulan fabrika 1980 yılına kadar
ipekli dokuma tesisi ve boyahane olarak hizmet vermiştir. Bu süreçte 1965
yılından itibaren desenli kumaş üretilmeye başlanmıştır. 1980 yılından sonra
ipek üretimine son verilerek saten ve astarlık kumaş üretimine geçilmiştir.
1997 yılında tüm üniteleri kapatılan fabrika uzun bir süre kullanılmamıştır
ve 2003 yılından sonra tüm üniteleri yıkılmıştır. Günümüze ulaşan tek yapı
kozaklık ünitesine ait olduğu tahmin edilen duvarlardır.
İş Gücü:
Fabrikada
1980 yılında 500-600 kişinin çalıştığı bilinmektedir.
2003 yılına ait uzay fotoğrafında
fabrika üniteleri gözlemlenebilmektedir. Fakat 2020'de ziyaret edilen
fabrika alanında yalnızca bir cephe duvarı bulunduğu tespit edilmiştir.
Yazarın
Endüstri Mirası Yapıların Korunması ve Kente Entegrasyonu- Bursa Örneği
başlıklı yüksek lisans tezinden (Dokuz Eylül Üniversitesi, 2020) kısaltarak
alınmıştır.
|