|
|
R. Tuğba Kılızkuşak
Bursa'nın Osmangazi ilçesinde, Çekirge Meydanı'nın
kuzeyinde, 3934 ada, 39 parselde yer alan Kervansaray Termal Oteli'nin
tasarımı, tarihi 14.yy.'a -hatta bazı tarihçilerce Bizans dönemine- kadar
uzanan Eski Kaplıca Hamamı'nın restorasyonu ile birlikte, 1983 yılında ele
alınmıştır. İnşaatı SAYTAŞ A.Ş. tarafından 1989 yılında tamamlanan yapının
mimarları Şaziment, Neşet ve Emre Arolat'tır.
Kervansaray Termal Oteli, “tarihi yapıya çağdaş ek” olarak tasarlanmış olup
Eski Kaplıca Hamamı, projenin ana çıkış noktasını oluşturmuş, yapının
hamamla bütünleşmesi, amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, otelin gabarisinin
olabildiğince alçak tutulması, hamamla kurulan mekânsal ilişkiye öncelik
verilmesi, çağdaş çizgilerin yanı sıra form, malzeme ve doku üzerinden
tarihi dokuya uyum sağlanması gibi tasarım ilkeleri belirlenmiştir.
Otel yapısı, hamamın kuzeyine, hamamla arasında kotlu bir
avlu oluşturmak üzere, bu avluyu batı, kuzey ve doğu yönlerinden saran U
plan şemasına sahip kütlesiyle yerleşir. Böylece otel, hamamla kurduğu
ilişkiyi, bir açık alan üzerinden tanımlar. Bu açık alan, oldukça eğimli
bir arazide konumlanan otel ile hamam için sadece plan düzleminde değil
düşey düzlemde de bir bağlaç görevi görür. İki kotta çözülen avlunun üst
kotunda yer alan açık havuz ve güneşlenme terası, hamamın bodrum katıyla
ilişki kurarken, alt kotunda bulunan büyük teras otelin birinci kat
hizasında olup giriş katın üstünü örtmektedir. Girişini doğudan alan otel
yapısında odalar, kuzey, doğu ve batı kollarında, koridorun iki yanında
konumlandırılmıştır. Otel ile hamamın iç mekân bağlantısı, hamamın batısına
takılan beşik tonozla örtülmüş bir merdiven kovasıyla sağlanmıştır.
20.000m2 inşaat alanına sahip otel kütlesi, iki kat bodrum, zemin ve üç
normal kattan oluşmaktadır. Otel yapısı gerek malzeme seçiminde gerek çatı
formu gibi kütlesel hareketlerde, eklemlendiği Eski Kaplıca yapısına
göndermeler yapmaktadır. Çatıdaki tonoz formu, balkon altlarındaki
kemerler, çatı kaplama malzemesindeki bakır ve cephelerdeki almaşık örgüye
atıfta bulunan traverten kaplama ile tuğla rengi seramik kaplama bu tutumu
örneklemektedir. İç mekânda, özellikle tavan kompozisyonunda, yarım küre ve
kademelenerek daralan kare formlu artikülasyonlar kubbe formunun
soyutlanması gibi düşünülebilir. Yapı, odaların iç mekân düzenlemesi dışında
iç mekanlar da dahil olmak üzere neredeyse tamamen korunmuştur.
Kervansaray Termal Oteli, 1980 sonrası post modern dönem yapıları içinde,
“kitch” olmaktan uzak modern çizgileri, “tarihi yapıya eklemlenme”
konusundaki yüksek hassasiyeti ve tarihi yapıyla gerek plan düzleminde gerek
kütle ve cephe düzleminde gerekse malzeme diliyle kurduğu tarihselci
ilişki ile göze çarpmaktadır. Kamusal alanı, kaplıca kültürünü önceleyen,
mekân üzerinden geçmiş ile gelecek arasında duyarlı bağlar kuran Kervansaray
Termal Oteli, bu bakış açısıyla özel bir örnek olup modern miras olarak
korunmalıdır.
(Kaynak: Docomomo- Türkye Mimarlığında Modernizmin Yerel
Açılımları XIX, poster sunuşları- 2023)
|