Hakan Koyunlular
Koyunlular Ailesinin 1950
yıllarının başında başlayan şarap imalatı ve satışı sürecinde ana hammadde
olan üzümler ağırlıkla, Bursa’da Mudanya bölgesinin kırmızı şaraplık Alfons
üzümleri ile Orhaneli – Dağgüney köyünden alınan beyaz şaraplık yerel
şıralık üzüm çeşitleridir. Zaman içerisinde artan üretim sonucunda ülkemizin
birçok bölgesinden de hasat döneminde üzümler alınarak işlenmiştir. Bu
bölgeler ağırlıkla Kilis bölgesi, Akhisar bölgesi, Şarköy-Mürefte bölgesi,
Çanakkale ve Isparta bölgesi olarak öne çıkmıştır. Şimdi aşama aşama üzümün
şaraba dönüşüm hikâyesini anlatmaya çalışalım.
1950-60’lı yıllarda fıçı imalatı yapan kurucumuz
dedem merhum İsmail Koyunlular (sağdan üçüncü), babam İbrahim Koyunlular
(sağ başta), amcam merhum İsmet Koyunlular (sağdan ikinci). Yer Eski Mudanya
Yolu, Kevser Piliç Restoran karşısı, Çağrışan Köyü Erginler Mevkii.
1. AŞAMA: Hasat zamanı dediğimiz
üzümün bağdan toplanması veya şarapçılık deyimi ile
“BAĞ BOZUMU”, bu dönem
Eylül ayı ortalarında başlar ve Ekim sonu Orhaneli’ den gelen üzümler de
Kasım ortasına kadar sürmekteydi. Çağrışan Köyünde bulunan şaraphanemizin
yakındaki Mudanya köylerinden gelen üzümler önce at arabaları ve gelişen
teknoloji sonucunda da traktörler ile küfe veya sandıklarda getirilirdi.
Bursa dışından ise kamyonlar ile üzümler taşınırdı. Kamyonlarda dökme olarak
gelen üzümler de şıra kaybını minimize etmek için kamyon kasasına 2 kat
naylon serilirdi.
Gelen üzümler aşağıda fotoğraflarda görülen 5-6 ton
üzüm alan beton havuzlara değirmenden geçirilerek boşaltılırdı. Burada
hedeflenen üzümün çekirdeğini kırmadan üzüm tanelerinin kırılması ve en
kaliteli şarabın imal edildiği ilk şıranın asit oranı en düşük olarak
alınmasıdır.
2018 yılında şaraphanemizde ki kapalı havuzlar (Tesis 2000 yılında
kapandı)
2. AŞAMA: Açık havuzlara değirmenden kırılarak
boşaltılan üzümler beyaz veya kırmızı üzüm çeşidine göre farklı bekleme
sürelerine tutulurdu. Beyaz üzümler 1 gece üzüm cibresi ile birlikte
aromasını alsın diye bekletilirken kırmızı üzümde bu süre 4-5 gün olmakta
idi. Beyaz üzümde cibre ile fazla tutulursa şarabın rengi istenilen kıvama
göre daha koyu olur ve tüketici tarafından tercih oranı düşük olurdu.
Bekleme süresi sonunda üzüm cibreleri ikinci sıkımın yapılacağı hidrolik
prese gönderilirken üzüm cibreleri kafes dediğimiz arabalara yüklenirdi.
3. AŞAMA: Açık havuzlar ile preste
sıkılan üzümlerden elde edilen üzüm şıraları 10 000 lt lik beton havuzlar
ile 2000-3000 lt lik ahşap fıçılara aktarılırdı. Burada ki en önemli püf
nokta ilk sıkılan üzüm suları ile 2. Sıkım yapılan üzüm suları ayrı ayrı
kapalı depolara konulurdu. En kaliteli şaraplar açık beton havuzlarda
değirmenin kırdığı üzümlerden elde edilen şıralardan elde edilirdi. Hidrolik
preste sıkım basınçlı olduğu için sapın ve çekirdeğin asidinin şıraya
karışması nedeni ile sıra şarabı dediğimiz şaraplar bu şıralardan elde
edilirdi.
4.AŞAMA: Hasat zamanı ile başlayan şarabın serüveni kapalı havuzlar
ve fıçılarda tamamlanan mayalanma ve aktarım aşamaları sonucunda, 5-6 aylık
süreçte piyasaya sunulabilecek kıvama gelmekteydi. Bu aşamada içime hazır
hale gelen şaraplar piyasaya sürülmek için filtre edilmekteydi. O dönemde
filtre işlemi Amerikan bezinden imal edilen torbalarda amyant kullanılarak
yapılırdı.
100 litreden başlayıp 5000 litreye kadar farklı
tonlarda kurucumuz İsmail Koyunlular tarafından imal edilen fıçılardan bir
kaçı.
5.AŞAMA: Filtre edilerek berraklaştırılıp şişeleme ve paketlenmeye
hazır hale gelen şaraplar şişeleme makinası ile doldurulup ağızları kapılıp
etiketlenerek paketleme makinasına gönderilirdi.
Şarabın şişelere doldurulup, kapatılıp, etiketlendiği bölümümüz. Doldurma
makinamız otomatik ve dört şişe kapasiteliydi. Şişelerin kapatılması ve
etiketlemesi ise el ile yapılırdı.