|
|
Melih Karaer 3 yıl dünyayı gezdi, sonra tarihi
Trilye, yani Bursa’nın Zeytinbağı kasabasında şarapçılığa başladı. Eski bir
Rum şaraphanesini yeniden canlandırdı. 4 yıldır Bakus etiketiyle yılda 50
bin şişe butik şarap üretiyor. Şarapları Türkiye’nin yanı sıra Hollanda ve
Avusturya’da satılıyor. Melih Karaer (54) İTÜ Kimya
Metalurji Fakültesi mezunu bir mühendis. Libya, İspanya ve Almanya’da uzun
yıllar mühendislik yaptı, Sönmez Holding’de dış ticaret müdürlüğü görevini
üstlendi, ardından kendi şirketini kurup 12 yıl ithalat, ihracatla uğraştı.
47 yaşına geldiğinde radikal bir karar aldı. "Her şey para değil. Biraz
da hayatı yaşamak lazım" dedi. Onun için hayattan zevk almanın yolu, dünyayı
gezmek, güzel şaraplar tatmaktı. Firmayı yöneticilerine teslim edip yollara
düştü.
"Kendime 3 yıllık süre koydum. Dünyayı gezecek, farklı ülkelerdeki
şarapları tadacaktım. California’daki Napa Vadisi’nden başladım. İtalya,
İspanya, Fransa, Güney Afrika ve ardından da Avustralya’ya gittim. Şarap
fabrikalarını, bağları gezdim. Büyük, küçük demeden çok sayıda şarap
üreticisiyle, saatlerce konuştum. Bağbozumu zamanlarında da Türkiye’ye dönüp
kendi şarabımı kendim yapmak istedim."
İLK DENEMELERE EVDE BAŞLADIM
İlk denemelerini evinde yaptı. Evde şarap üretimi için malzeme üreten bir
Amerikan şirketiyle yazıştı, ekipman getirtti. Kendisi gibi meraklı bir
arkadaşıyla 100 kilogram misket üzümü aldı.
"Şarap çok iyi oldu ama saklamayı beceremedik. 60 şişe sirkemiz
oldu. Çok bozuldum, üzüldüm ama ümidim kırılmadı. Ertesi yıl tek başıma
yapmaya karar verdim. Bozcaada’dan 200 kilogram üzüm satın aldım. İkinci
denemem çok başarılı oldu. Kendime güven kazandım. Zaten üç yıllık gezi ve
sohbetlerin sonucunda şarap üniversitesinden mezun olmuş gibi bilgi birikimi
sağlamıştım. Türkiye’de en iyi şaraplık üzümler yetiştirilmesine karşın
zevkime uygun şarap bulmakta zorlanıyordum. Bu nedenle şarap üretiminin
koşullarını araştırmaya başladım."
BAKUS ŞARABI TRİLYE’DE CANLANDI
Melih Karaer, antik Yunan’dan bu yana köklü şarapçılık geleneğine
sahip olan Trilye’de, yani bugünkü adıyla Bursa’nın Zeytinbağı kasabasında
2003’te bir şaraphane kurdu. "Herkes neden bu kasabayı seçtiğimi soruyor.
2700 yıllık Zeytinbağı’nda balıkçılık, bağcılık, şarapçılık ve zeytincilik
kültürü günümüze kadar gelmiş. Bölgede 50 yıl önce 19 şaraphane vardı. Yılda
2-3 milyon litre şarap üretiliyordu. Zamanla şarap kültürü yok oldu. Bu
geleneğin yaşatılması için bir şeyler yapmak gerekiyordu."
Karaer harekete geçip, Tamek Gıda’nın sahiplerinden Sipahioğlu
Ailesi’nin yardımıyla bir şirket kurdu. Yunan Mitolojisi’nde toprak ve
bereketin simgesi kabul edilen Doğa Tanrısı Bakus’un adını verdi firmaya.
Terk edilmiş bir Rum şaraphanesini restore ederek faaliyete geçti.
YILDA 50 BİN ŞİŞE BUTİK ŞARAP
2004’te ilk üretimini yapan Bakus, bugün yılda 50 bin şişe
şarap sunuyor piyasaya. Fransız ve İtalyan teknolojileriyle çalışan,
laboratuvarı bulunan firmada bir de Fransız şarap uzmanı görev yapıyor.
"Kimyasal kullanımından olabildiğince uzak duruyoruz" diyor Karaer.
Bursa’daki bağlarında yetişen üzümlerin yanı sıra, Bakus, farklı illerden
üzüm alıyor. Beyaz şaraplar için Tokat’tan narince, Denizli’den sultaniye,
kırmızı şaraplar için Diyarbakır’dan boğazkere, merlot ve cinsalut, Trakya
ve Bozcaada’dan cabernet sauvignon getirtiliyor. Şaraplar Fransa’dan
getirilen meşe fıçılarda yıllandırılıyor. Firma 2 beyaz ve 5 kırmızı olmak
üzere toplam 7 çeşit şarap üretiyor. Fiyatları 11-27 YTL arasında. Şaraplar
Türkiye’deki birçok mağazada, yurtdışında ise Hollanda ve Avusturya’da
satılıyor.
BAKUS KRİTERİ
Karaer zamanının büyük bölümünü Zeytinbağı kasabasındaki
şaraphanesinde geçiriyor. Talebin artmasına karşın bir kural koymuş
firmasına: "Yılda 100-150 bin şişeyi kesinlikle geçmeyeceğim. Butik şarap
üretiyorum. Şaraphaneme asla fabrika dedirtmem!"
Kaynak: Hürriyet Gazetesi
(21.7.2006) |