|
Bursa'da açılan ilk yüksek eğitim kurumu Bursa Eğitim
Enstitüsü'dür. 10 Ekim 1958'de
Altıparmak'ta, bugünkü kaymakamlık binasında açılmış, 1966'da
Yıldırım/Eğitim Mahallesi'ndeki kendi binasına taşınmıştır. Açıldığında Fen
(Matematik, Fen, Tabiat Bilimleri) ve Edebiyat (Türkçe, Sosyal Bilgiler)
bölümlerine ve 100 öğrenciye sahipti. Okul kadrosu ise 27 öğretmen, 6 memur,
1 sivil savunma uzmanı ve 1 doktordan oluşuyordu. 1968'den sonra eğitim
süresi üç yıla çıkarıldı. 1971'de toplam öğrenci sayısı 677'e ulaşmıştı.
1973'te akşam öğretimi başladı. Bu dönemde konferans salonu, kapalı spor
salonu, 500 kişilik yatakhane, yemekhane, 25 derslik ve 7 labaratuvara
sahipti. Okulun kütüphanesi zengin sayılabilirdi. 1977'de 17840 kitabı
vardı. 1975'de Resim-iş bölümü eklendi. 1981'de Yüksek Öğretmen Okulu'na
dönüştü. Ertesi yıl Yabancı Diller Yüksek Okulu ile birleştirilerek Eğitim
Fakültesi'ne dönüştürüldü, Uludağ Üniversitesi'ne bağlandı.
Öğrenciler staj için Çelebi Mehmet
Ortaokulu, Osmangazi Ortaokulu ve Erkek Sanat Enstitüsü'ne gidiyordu. Staj
yaklaşık 20 gündü. 1966-68 için okulun başarı oranı Bakanlık tarafından %92
olarak açıklandı. Aynı dönemde diğer enstitülerin başarı oranı %90'ın
altındaydı. Bu yüksek başarı öğretmenlerin kendilerini yurt dışı kurslarla
geliştirmeleri sayesinde olmuştu. Enstitünün ilk müdürü Dr. Halis Özgü, son
müdürü Adil Ural idi. Kuruluşundan 1970'e kadar enstitü doktoru olarak
Füruzan Pagana çalıştı, 1970'te yerine Dr. Zeki Özoğuz geldi.
Açılıştaki öğretmen kadrosu:
Turan Birinci: müdür, fizik öğretmeni / İ. Orhan Erdem: Müdür yard.,
coğrafya öğretmeni / Mediha Ertan: müdür yard., biyoloji öğretmeni / Kamile
Açıkalın: müdür yard., tarih öğretmeni / Hilmi Serim: müdür yard., edebiyat
öğretmeni / M. İhsan Beyreli: müdür yard., matematik öğretmeni / Şinasi
Onurkan: tarih öğ. / Lütfi Ernur: tarih öğ. / Mehmet Aydın: edebiyat öğ. /
Melahat Erçağ: biyoloji öğ. / Mehmet Ertan: biyoloji öğ. / Memduha Gökçe:
biyoloji öğ. / Naime Ernur: coğrafya öğ. / Fahri User: fizik öğ. / Naci
Çatalgil: fizik öğ. / Şahap Üçyiğit: kimya öğ. / Selahattin Başiplikçi:
kimya öğ. / İsmet Yoğurtçu: matematik öğ. / Bahriye Kutlu: matematik öğ. /
Cavit Binbaşıoğlu: meslek dersi öğ. / Zeki Peser: meslek dersi öğ. / Kemal
Akgün: meslek dersi öğ. / Kemal Yenigün: meslek dersi öğ. / Ülkü Sayıner:
meslek dersi öğ. / Mehmet Ali Ceyhan: resim-yazı öğ.
Enstitüsü bünyesinde öğrencilerim kurduğu Talebe Cemiyeti
1967’de okulun öğretim elemanlarını eleştiren bir bildiriyi sokakta dağıttı.
İçeriğine ulaşılamayan bu bildiride hoca kadrosu suçlanıyordu. Hocaların
yayınladığı karşı bildiriden anlaşıldığına göre şikayet konuları şunlardı:
1967 açılış töreninde Talebe Birliği Başkanı’na söz hakkı verilmemesi,
öğretmenlerin öğrencilere kin güderek onları derslerden bırakması, sınıf
geçme konusunda Enstitü yönetiminin baskısı. Öğretim görevlileri ise bu
iddialara karşı çıktılar. Talebe Birliği Başkanı’nın açılış töreninden önce
adını konuşmacı olarak yazdırmadığını, törende konuşmak istediğinde programı
aksatmış olacağından kendisine izin verilmediği, ayrıca hocaların hiçbir
talebeye kindar bakmadıklarını, eğer söz konusu durum öyle olsaydı birinci
sınıf öğrencilerinin %95’inin ikinci sınıfa geçmesi, ikinci sınıfa geçen 297
öğrencinin 248’inin son sınıfa geçmesi mümkün olmayacağını açıkladılar.
Enstitü yönetiminin ise sınıf geçme konusunda bir etkisinin olmadığı, bunun
ilgili öğretmenler komisyonunun yetkisinde olduğu vurgulandı ve Talebe
Birliği Başkanı’nın üç dersten kalmış olduğu için böyle suçlamaların
yapıldığını belirttiler.
Talebe Cemiyeti'nin en dikkat çeken eylemi Kasım 1968'deki
boykottur. Boykot başlayınca Enstitü tatil edildi. İlk etapta Enstitüdeki
457 öğrencinin 120’si eyleme katılmadıklarına dair dilekçe verdiler. 11
Kasımda eylemsiz öğrencilerin sayısı 165’e çıktı. Okul idaresi eyleme
katılmayanların izinli olduğunu açıkladı. Okula gelip izin belgelerini
imzalayanların memleketlerine gitmelerine müsaade edildi. 12 Kasımda dersler
yeniden başladı.
Enstitüde 1975'te öğrenciler tarafından siyasi nitelikli
dernekler olan Ülkü Ocağı, Sosyal Demokrasi Derneği ve Devrimci Öğrenci
Örgütü kuruldu. Bu durum Enstitü içerisinde bir takım olaylara sebep oldu.
15 Ocak 1975 tarihli Hâkimiyet gazetesi, farklı görüşteki iki dernek olan
Bursa Yüksek Öğrenim Kültür Derneği mensubu ve Ülkü Ocakları mensubu
öğrenciler arasında kavga çıktığını yazdı. Olaylarda bazı öğrenciler
yaralandı, bir grup öğrenci de Enstitüyü işgal etti. Olaylardan dolayı okul
4 gün tatil edildi.
Enstitü bünyesinde çeşitli sportif faaliyetler de
yürütüldü: voleybol, futbol ve basketbol. Öğrenciler bireysel sporlara da
ilgi gösterdiler. Öğrencilerden Mehmet Sancak halter müsabakalarında
üniversiteler, akademi ve yüksekokullar Türkiye birinciliği ve orta ağır
sıklette Türkiye birinciliğini kazandı. Fen ve Tabiat Bilgisi
öğrencilerinden Lütfi Özyürek taekwondo dalında üniversiteler, akademi ve
yüksekokullar üçüncüsü oldu. Enstitü bünyesinde Tiyatro Kulübü, Folklor
Kulübü, Halk Müziği Kulübü, Klasik Türk Müziği Kulübü, Hafif Batı Müziği
Kulübü, Kitap Kulübü de faaliyetteydi.
1965'te Enstitüde bir radyo kuruldu. Sınav dönemleri
talebenin yoğunluğundan dolayı tatile giren radyo, teknik olarak 250 km
mesafelik bir alanda yayın yapabilecek kapasiteye sahipti. Radyonun günlük
programları bir öğretmen nezaretinde öğrenciler tarafından yürütüldü.
Radyoda Türk müziği, Batı müziği, şiir saati, edebiyat saati, tercüme saati,
fen saati, haberler, trafik ve hava durumu gibi yayınlar yapıldı.
("Bursa
Eğitim Enstitüsü", Muammer Demirel, Sabri Becerikli, UÜ Eğ. Fak. Dergisi 30
(1), 2017: 341-374) makalesinden kısaltarak alınmıştır)
Eğitim Enstitüsü’nün boşalttığı
binada 18 Aralık 1970’te Bursa İktisadi Ticari İlimler Akademisi (BİTİA)
açıldı. İlk başkanı Prof. Dr. Halil Dirimtekin, öğrenci sayısı 448 idi. Dört
yıl sonra İstanbul Üniversitesi’ne bağlı Bursa İktisadi ve Sosyal Bilimler
Fakültesi’ne, 1982’de ise Uludağ Üniversitesi’nin İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi’ne dönüştürüldü.
Ethem Erkoç'un BİTİA anısı:
Bursa'da Altıparmak mevkiinde bir ilkokul binası, akademi için tahsis
edilmişti. Orada kayıt kuyruğuna girdim. Sıra bana gelince kayıt evrakını
uzattım. Oradaki görevli bana adres sordu. Ben de Çorum'daki adresimi
söyledim. "Olmaz, dedi, buradan bir adres vermeniz gerekiyor. Bursa'da
ikamet etmeyenleri kayıt yapmıyoruz." Bunun üzerine arkamda duran arkadaş,
bizim evin adresini yazdır, dedi. Hiç tanımadığım bir arkadaşın bu teklifi
beni çok şaşırttı. Davutdede Mahallesi diye başlayarak adresi söyledi. Ben
de onun sayesinde Akademi'ye kaydımı yaptırmış oldum. Bundan böyle bu
arkadaşı hiç unutmadım.
Burada önemli bir konuyu açıklamak zorundayım. Konya Yüksek İslam
Enstitüsü'ne İmam Hatip Okulu diplomasıyla kaydolmuştum. Bursa İktisadi
Ticari İlimler Akademisi'ne de Çorum Lisesi diplomasını verdim. İki farklı
diploma ile iki farklı yüksek öğretim kurumunda okuma imkanı bulmuş oldum.
1970 yılı Ekim ayında dersler başlayınca biraz ders takip etmek ve ortamı
tanımak için Bursa'ya gittim. Bir otele çantamı koyup derse gittim. İlk
derse girdim. Sınıf, üç yüz kişilik bir salondu. Herkes, sandalyesini kapıp
yerine oturmuştu. Alışık olduğumuz sınıf ve sıra düzeni yoktu. Sandalyelerin
arasından geçerek arka tarafa doğru ilerliyordum. Ama öğrencilerin kılık
kıyafetleri, beni ürkütüyordu. Hiç ummadığım kılıkla kız-erkek bir arada
oturmuşlardı. Mini eteğin revaçta olduğu dönemde kimin eli kimin cebinde
olduğu belli olmayan bir ortamdı.
İçimden bu dersi dinleyeyim de çıkışta evrakımı alıp ayrılırım diyerek
ilerledim. En arka sırada bir sandalye bulup oturdum. Yanımdakine merhaba
derken şöyle bir baktım, kırk yaşlarında birisi. Kılık kıyafeti düzgün.
Dersin ortasına doğru hangi okuldan mezun olduğunu sordum. Akşam Ticaret
Lisesi dedi. Ne iş yaptığını sordum, imam deyince ferahladım. Kafama uygun
birini buldum, burada okuyabilirim dedim.
Öğle arasında Akademi'den çıkarken kayıt sırasında
karşılaştığım ve bana ev adresini yazdıran Zekeriya ve arkadaşlarına
rastladım. Altıparmak'tan Heykel'e doğru ilerlerken ben, karşıdaki camiden
tarafa geçmek istedim. Zekeriya ve arkadaşları da "Biz de geçelim. Şu camide
namazımızı kılarız" dediler. Ben de aynı niyetteydim. Böylece bir arkadaş
gurubum oldu. Artık Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ne ısınmaya
başladım. Bu kalabalık ortamda günlük yoklama yapmak imkansızdı. Böylece
devam mecburiyeti yoktu. Bundan dolayı oradan ayrılıp Konya'ya döndüm.
Kaynak:
https://www.corumhakimiyet.net/bursa-iktisadi-ve-ticari-ilimler-akademisi-donemi
|