Kamil Koç
(1901- 1975)
|
|
|
1901 yılında Bilecik'in ilçesi
Pazarcık’ta (Pazaryeri) doğan Kâmil Koç, İnönü ve Sakarya Meydan
Muharebeleri yıllarında babasını kaybedince Rüştiye ikinci sınıfı terk edip
zorlu mücadelesine başlıyor. Kâmil Koç askere gidinceye kadar kardeşleriyle
birlikte çiftçilik yapıyor. Askerden döndüğünde, araçsız, teknolojisiz
başarılı olamayacağını görünce komutanının da tavsiyelerini dikkate alarak,
o yılın mahsul parasıyla 1926'da Fiat şase alıyor, üstünü ahşap ve tente
kaplatarak yolcu taşımacılığına başladı. İlk seferler Bursa-Bilecik- Karaköy
arasındaydı.
Geniş yüreğiyle yaşam boyunca kendini büyük bir mücadelenin içinde bulan
Kâmil Koç, bir takım değerlerin peşinde koşarken sonunda büyüyen kalbinin
durmasıyla aramızdan ayrılıyor.
Bir başarı öyküsü nasıl yazılır diyenlere, Kâmil Koç doğruluktan şaşmamaktan
yanaydı diyoruz. Bunu, “Al Gömlek alarır, ya yeninden çıkar ya yakasından”
diyerek dile getirirdi. Aile bağlarına çok önem verirdi. Kaba kuvvetten hiç
hoşlanmazdı. Haramdan çok korkardı. “Doğru sendeler, yıkılmaz; Haram yedi
sülaleden çıkar” diyerek bu korkusunu sıkça dile getirirdi. Ona göre “Aza
kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz” dı. Çevresindekilerin gurura girmesinden
hiç hoşlanmaz “Aşağıdakine bakıp gerinmeyin, yukarıdakine bakıp yerinmeyin”
diyerek “Feleğin gözünün tek ve tepede” olduğunu hatırlatırdı.
Bir dönem (1943), Austin Oto Bayiliğinden yüklü gelir elde ederek, Ereğli
Kömür İşletmelerine, Zonguldak ve Devrek dolaylarından maden direği
sevkıyatı ile İzmit Kağıt Fabrikasına, Bartın'dan tomruk sevkıyatını
sürdürmesine rağmen “Un değil ün peşindeyim” diyerek karayoluyla yolcu
taşımacılığını sürdürmekte karar kıldı. Bu gün O, hala bir önder.
Fotoğraf: Niyazi Menteş'in Anıları'ndan
Çalışkan insanlara katıksız
hayranlık besleyen Kâmil Koç, zor durumlarda “Taş olun, baş yarın, bir
baltaya sap olun”, kolaylıkla bir şeylere sahip olmaya kalkışıldığında ise
“Yiğit at yemini kendi arttırır” diyerek çevresindekileri uyarırdı. Ona göre
“At binenin, kılıç kuşananın” dı.
Borçlanmaktan hiç korkmazdı; ama borcuna da sadıktı. “Dağa çıkan kurdu
görür” diyerek işlerini genişletti.
Üç kız evladı olduğu için “Bu iş benimle kaim” derdi.
Kaynak: www.kamilkoc.com.tr
|