|
|
|
Şifa Nezaket Özdemir
Sabah güneşin doğması ve akşam batması, ihtimal insanların ilk zaman
kavramıydı. Ne de olsa yetişecekleri, tramvay, vapur ya da belediye otobüsü
yoktu. Ama yine de hızla akıp giden, ne olduğunu kestiremedikleri bu olgu,
insanoğlunun ilk büyük problemi olmuştur. Tek belirleyici, kendisiyle
birlikte her şeyi karartan, belirsizliklerin arkasındaki geceden sonra
gelen, hem ışıtan, hem ısıtan gün ışığıydı. Bilinen tek zaman ayarlayıcı
“Güneş” olunca saatin adı da “Güneş Saati” oldu. Ölçmek, genel olarak
insanoğlunun evreni disiplin altına alma, kendine göre ölçüler belirleme ya
da herkesin kabul edeceği ortalama bir düzen tutturma isteğinden
kaynaklanmış olsa gerek. Zaman da ölçülebilirdi. Dünyasal veriler ışığında
belirlenen zaman birimini ölçmek işini astrologlar üstlendi. Nitekim
ölçtüler, biçtiler ve biçimlendirdiler. Yeterli değil, bu ölçüyü gösterecek
bir de alet gerekiyordu. Zaman ölçer de bulundu. İşte zaman makinesi saat,
böylece hayatımıza girdi. Ama bu da yetmez herkesin görmesi lazım. Haydi,
buyurun saat kulesi.
İlk saat kuleleri için gerekçe, adedi
çok sınırlı olan zaman makinesi herkes tarafından görülebilsin diye bir
kulenin üstüne monte edilmiş olmasıdır. Kentin merkezi bir yerine inşa
edilen bu kuleler sayesinde bütün halk saatin kaç olduğunu kolaylıkla
öğrenir. XIII. yüzyıldan itibaren Avrupa’da(1) görülmeye başlayan saat
kulelerinin Osmanlı topraklarındaki ilk örneği 1577 yılında Üsküp’te
yapılmış. Yavaş yavaş doğuya doğru ilerleyerek Anadolu’ya doğru gelmiş.
Bursa’da yapılan ilk kule Sultan Abdülaziz (1861-1867) döneminde aynı yere
yapılmış. İlk kulenin bir yangın kulesi olma ihtimali de yüksektir. Bursa
Kütüğü’nde saat kulesinin 1890’da yapıldığı yazar. Küfeki taşından(3)
yapılmış olan bu kule ikincikanun 1893’de şiddetli lodos fırtınasında
rüzgârın etkisiyle yıkılmıştı(4). Bu saptama verilen tarihler itibariyle
kulenin ilk yapılışı ile ilgili olsa gerek. Ancak bu tarihler II. Abdülhamid
dönemine denk geldiğinden Bursa Kütüğü’nden alınan bilgilere temkinli
yaklaşmak gerektiğini göstermektedir. Şimdiki saat kulesi
ise Hakkı Acun’un “Anadolu Saat Kuleleri” adlı çalışmasından öğrendiğimize
göre, ülkemizdeki zamana direnerek günümüze ulaşan 52 saat kulesinden biri.
Tophane Saat Kulesi olarak da adlandırılan kule, kentimizin Osmanlı dönemi
mimarisini yansıtan önemli bir anıtsal eseri olarak Tophane Meydanını
süslemektedir. Kulenin yapımına 2 Ağustos 1904 tarihinde başlanmış, Sultan
II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 29. yıldönümünde 31 Ağustos 1905 günü Vali
Reşit Mümtaz Paşa tarafından törenle hizmete açılmıştır. Kare planlı olan
kule altı katlı olup 33 metre yüksekliktedir. Gövde beş adet profilli
saçakla altı parçaya ayrılır(5). Her katta simetrik olarak bütün cephelerde
aynı olmak üzere üstten yuvarlak kemerli dikdörtgen pencereler bulunur.
Zemin katında güneye bakan pencere kapı haline dönüştürülmüştür. Küçük bir
girinti ile toparlanan en üst katın her cephesinde yine simetrik dikdörtgen
ikişer pencere vardır. Bu pencerelerin üst ortasında, her cephede 90cm
çapında birer saat bulunur(6). Bu katın üstündeki çepeçevre balkonla
kuşatılmış yangın gözetleme kulesi uzun yıllar işlevini sürdürmüştür.
Kuleye, içerden 89 basamak ahşap merdivenle çıkılır.
Eski mimarimize ait Tophane Saat Kulesi günümüzün devasa gökdelenlerinin
yanında küçük kalsa da estetik açıdan onları fersah fersah geçer. Kentin her
bir yanında mantar gibi yükselen gökdelenler saat kulesinin etrafında kat
kat duvarlar örmeye devam etse de, Uludağ’ın son taraçasının kıyısında
konuşlandığı için şükür ki, bulunduğu konumda henüz onun boyunu geçebilen
olmadı. Akşamları ışıklandırılmış yeni görünümü, gündüzleri Tophane
Parkı’nın yeşillikleri arasından sivrilen zarif edası ile kent estetiğine
değer katmaya devam etmektedir. En eskisi Tophane saat
kulesi olmakla birlikte Bursa’da başka saat kuleleri de var. Hepsi
Cumhuriyet dönemi eserleri. Yapılış tarihi bilinmemekle birlikte en eskisi
Cumhuriyet Meydanı’ndaki saat kulesi. Bu kulenin epey uzun bir serüveni var.
Bu saat kulesinin hikayesini eski Bursa fotoğrafları üzerinden giderek
tespit etmeye çalışıyoruz. 1930’lu yılların başına ait olma ihtimali yüksek
olan fotoğrafta herhangi bir saat görünmüyor. Aynı yıllarda olsa gerek,
Atatürk Meydanında trafik düzenlemesi amacıyla, içinde trafik polisinin
duracağı, şemsiyeli bir silindir korunak koyulmuş.
1932
Cumhuriyetin 12. Yılında Cumhuriyet Meydanı’ndaki
süslemeleri gösteren bir fotoğrafta tahminen saat kulesinin bulunduğu yerde
bir dikey olarak düzenlenmiş zafer takı görüyoruz. İhtimal taşınabilir bir
platform. Acaba bizim Cumhuriyet Meydanı’ndaki saat kulesinin üzeri sarılıp
sarmalanmış olabilir mi? Fakat 1937 yılına ait İsmail Cengiz
arşivinden bir fotoğrafta ilk meydan saatini açık seçik görüyoruz. Bu saat
aynı zamanda trafik düzenini sağlama işlevini üstlenmekle birlikte reklam
panosu vazifesi de görüyor. Sade bir direk üzerine monte edilmiş, üzerinde
“Ticaret Bankası” yazan bir kumbaranın iki yüzüne kare saat kadranları
eklenmiş. 1950’li yıllara ait olduğu tahmin edilen Cumhuriyet Meydanı
fotoğrafında meydan saatinin şekli değişmemekle birlikte saat kadranının
daire şeklinde bir kadranla değiştirildiği görülüyor. 1970’li yıllara ait
olduğu düşünülen renkli bir Cumhuriyet Meydanı kartpostalında kumbara
şeklindeki meydan saati, İş Bankası reklamıyla konumunu korumaktadır.
Bursalılara ihtimal “Vakit Nakittir” sözünü hatırlatan bu meydan saati 70’li
yılların sonuna doğru değişiyor. O yıllara ait bir kartpostalda meydan
saatinin yerini bir elektrik direğinin aldığı görülüyor. Direk, meydanı
aydınlatmasının yanı sıra İş Bankası’nın reklam panosu işlevini görmeye
devam etmektedir. Kare bir kaide üzerindeki elektrik direğini, dört bir
yandan saran dikdörtgen reklam panosu ve hemen onun üzerinde küp şeklinde
dört bir yanına daire şeklinde saat kadranları monte edilmiş bir meydan
saati düzenlemesi yapılmış. Aynı meydan saatini gösteren diğer bir fotoğraf
Serdar Kuşku arşivinden. 1974-75 yıllarında çekilmiş bir bayram fotoğrafı.
Serdar Kuşku’nun amcası Fethi Kuşku, yeğenleri Serhat ve Sedef Kuşku.
Günümüzde yerine Sönmez İş Sarayı binası yapılan binada bulunan Tercüman
Gazetesi bürosunun balkonunda çekilmiş bu fotoğrafta da arkadaki meydan
saati net olarak görünüyor.
1992 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Cumhuriyet alanı ve
Atatürk Caddesi Düzenlemesi Proje Yarışması kapsamında(7) meydan saati de
değişir. Yeni saat kulesi için jüri raporunda şöyle denilmektedir. “…meydan
saati ve şehir mobilyalarının tasarımındaki yaklaşımın, belirli ve kente
yabancı olmayan bir temanın üretilmesi neticesinde ulaşılan ölçülü,
kimlikli, sade formlar halinde bir bütünlüğe ulaşması projenin en belirgin
özelliği olarak takdir edilmiştir. Bu davranış özellikle Meydan saatinde
duygu, zerafet ve nispetler bakımından seviyeli bir ifadeye ulaşmıştır.”(8)
Böylece 1992 yılında İsmet Elker ve Cüneyt Elker’in tasarladığı yeni meydan
saati Cumhuriyet Meydanı’ndaki yerini alır. Kare bir taban üzerine oturan
meydan saati metal konstrüksiyon. Kare tabanın köşeleri kısa köşegenlerle
yumuşatılmış. Bu noktalardan yükselen, yuvarlak topuzlarla sonlanmış ikili
metal direkler küçük bir kubbenin altında toplanıyor. Meydan saatinin kubbe
yapılanmasının hemen altındaki sade kuşak üzerine yerleştirilmiş ters “U”
şeklindeki bant dört cepheye bakan yuvarlak saat kadranlarına destek
olmaktadır.
1992
2007 yılında saat kulesinin tekrar yenileniyor. Son saat kulesinin tasarımı
Bursa’da Kültür Parkta ve Hayvanat Bahçesi’nin girişindeki duvarı ve hemen
önündeki elektrik santralının duvarlarında rölyef çalışmalarını gördüğümüz,
Merih Ercan’a ait. Uludağ üniversitesi öğretim üyelerinden olan sanatçı
Bursa’nın değişik özelliklerini simgeleyen bir tasarım hazırlamış. Saat
kulesi yerden rampa şeklinde yükselen mermer bir kaide üzerinde kare
tabanlı, saçaklarla ayrılmış 3 kademeli bir gövdeye sahip ve 9.90m.
yüksekliğinde. Köşeler yuvarlak yivli sütunlarla yumuşatılmış, Çelik
konstrüksiyon üzerine limra taşı kaplamalı kulenin en alt katını oluşturan
hareketli döner silindir üzerinde Bursa’nın simgelerinden olan Hacivat
–Karagöz, ipek böceği, kayak, Osmanlı tuğrası ve otomobil rölyefleri yer
alıyor. Orta katta Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin amblemi en üst katta da
dört cephede yuvarlak saat kadranları yer alıyor. Kulenin tepesi saçakların
çevrelediği küçük bir kubbe ile sonlanıyor. Saat kulesinin açılış töreni 11
Eylül 2007 günü Bursa’nın kurtuluşunun 85. yıldönümünde yapıldı. Ancak bu
açılıştan bir ay önce 20 Ağustos 2007 tarihinde wowturkey.com sitesinde
Bursa’nın yeni saat kulesi adlı bir fotoğraf yayınlandı. Şimdiki saatin
yapım aşamasında çekilmiş olduğunu tahmin ettiğim ama etrafında hiçbir
yapım-hazırlık çalışması görünmeyen ve 11 Eylülde açılan saat kulesiyle çok
benzeşen bu saat kulesinin sırrını çözemedim. Cumhuriyet Meydanı’na böyle
bir saat kulesi dikilmiş midir? Foto montaj mıdır? Bilgi sahibi olanları
kamuoyunu bilgilendirmeye davet ediyor konuyu tartışmaya açıyorum.
Bursa’da Osmangazi Belediyesi’nin Bursa’ya armağan ettiği iki saat kulesi
daha var. Bunlardan biri Hürriyet Mahallesi’nde Soğukkuyu Kent Parkı
içindeki saat kulesi. Çelik konstrüksiyon üzerine yapılanmış, 12 metre
yükseklikte, altında çeşmesi bulunan bu saat 2006 yılında yapılmış(9).
Kulenin kaidesi dört köşesinde bulunan metal dikmelerin arası doldurularak
oluşturulan dikdörtgen prizma şekline beton bir bloktan oluşuyor. Beton
bloğun dört bir yanında birer yalaklı çeşme var. Beton bloğun dört
köşesinden yükselen yivli metal direkleri birleştiren üçgen tepeliklerin
üzerine “Osmangazi Belediyesi” ve kulenin yapılış tarihini bildiren yazılan
bir bant ile kesintiye uğramış. Kule devamında yine dört bir yana koyulmuş
yuvarlak saat kadranları ve kesik bir çatı ile sonlanıyor.
İkinci saat kulesi Ulubatlı Hasan Bulvarı’ndaki Osmangazi Belediyesi hizmet
binasının bahçesinde. Dönemin Osmangazi Belediye Başkanı Hilmi Şensoy “Bu
kentin kokusunu ve dokusunu en iyi siz biliyorsunuz,” diyerek mimar Recai
Coşkun’dan Osmangazi Belediye Başkanlığı hizmet binasının projesini
hazırlamasını istemiş. 2003 yılında tamamlanan binanın bahçesindeki saat
kulesi, yerden 1 metre yükseklikte 4 x 4m’lik kare bir taban üzerine
oturtulmuş. Köşelerden yükselen sütunların ortasında yine kare tabanlı ve
dört bir yüzünde Üstte Osmangazi Belediyesinin amblemi altında dikey olarak
“Osmangazi Belediyesi” yazan metal bir dikme bulunuyor. Bu dikmenin üzerinde
kemerlerle birbirine bağlanan köşe sütunları ile kubbe formundaki çatı
arasında oluşturan boşluklara dikdörtgen birer saat yerleştirilmiş. Tamamı
16 metre yükseklikte olan kule, projenin özgün mimarisiyle bütünlük sağlayan
ve estetik açıdan önemli kazanımlar sağlayan bir görünüm sergiliyor.
Projenin mimarı Recai Coşkun, saat kulesinin çatısını oluşturan kubbenin
sırrını şöyle açıkladı. “Proje yapılıp bitti. Sn. Başkan; yaptığım
özverilerden dolayı binanın girişine veya uygun bulunan bir yere mimar
olarak ismimi yazmamı istedi. Projedeki saat kulesinin üzerinde kurşun kaplı
bir kubbe var, 30*50 cm büyüklüğünde bir kurşun levhayı aldım kendi
ellerimle keser ve çivi ile delik açarak yazmaya başladım.”
Bismillahirrahmanirrahim. Hamd olsun Allah’ım.
Recayi Coşkun Y.Mimar İTÜ.
2 Eylül 2003
Mimar Recai Coşkun’un devam eden yaşam alanı projesi
“Balat Life” içinde de bir saat kulesi bulunuyor. (Fotoğraf 15) Bu kule ile
mimar, “…zaman, yaşam ve mekan üçlemi çerçevesinde, yaşanan hayatın, geçen
zamanın ve bulunduğumuz mekanın önemini vurgulamayı” hedeflemiş. Cam bir
yüzey üzerinden suların aktığı ve içerisinin ışıklandırılacağı saat kulesi
120x120 cm ebatlarında ve 12 metre yüksekliğinde. Kulesi, en üst kısmında
dört bir yandan görünen saat küpü ve 30 cm yüksekliğinde çevrelenen bir
havalandırma menfez bantı ile nihayetlenmektedir.
Gözü kadrana
takılmadan geçen var mıdır bir saat kulesinin yanından? Yine geç kaldım ya
da oh! neyse daha vaktim varmış dedirtmez mi bize? Şimdi kim bakıyor saat
kulesine? diyeceksiniz. Haklısınız, artık herkes saati öğrenmek için,
konuşmak yanında bin bir marifet de sergileyen cep telefonlarına bakıyor.
Ama bu gerçek, saat kulesinin ne değerini ne de işlevini değiştirmez.
Değiştirseydi günümüzde hala yeni saat kuleleri yapılmazdı. Oysa kent
dekoruna çok önemli bir estetik katan bu zarif kuleler yapılmaya devam
ediyor.
Notlar (1) İlk saat kulesi 1352- 1354 yılları arasında
Strasbourg Katedrali üzerine inşa edilmiştir. (2) Vedii
Yukaruç/tarihtenanekdotlar.bolgspot.com (3) Küfeki taşı: Deniz
kabuklarının, çoğunlukla da küçük istiridye kabuklarının oluşturduğu bir
istiridye kalkeridir. (4) Bursa Kütüğü c.IV s.61 (5) Akkılıç, Yılmaz.
Bursa Ansiklopedisi.cIV s.1460 (6) Akkılıç, Yılmaz. Bursa
Ansiklopedisi.cIV s.1460 (7) Polat, Sibel.”Bir kamusal dış mekan olarak
Cumhuriyet Alanı’nın mimari kimliği.” s.22 (8) Polat, Sibel.”Bir kamusal
dış mekan olarak Cumhuriyet Alanı’nın mimari kimliği.” s.23 (9) Kaynak
kişi: Turgay Şentürk
Kaynakça -Acun, Hakkı.
Anadolu Saat Kuleleri. Ankara, 1994, Atatürk Kültür Merkezi. IV+63+83s.
-Akkılıç, Yılmaz. Bursa Ansiklopedisi. IVc. İstanbul, 2002, Bursa Kültür
Sanat Yayınları. -Kepecioğlu, Kâmil. Bursa Kütüğü.4c.Hazl: Hüseyin Algül
ve diğ. Bursa, 2009, Bursa Büyükşehir Belediyesi. -Polat, Sibel.”Bir
kamusal dış mekan olarak Cumhuriyet Alanı’nın mimari kimliği.” 12-27s.Heykel
Önü Fotoğrafları Sergisi = Exhibition of Heykel Önü Photographs.
Prj.Sr:Ahmet Ö. Erdönmez. İstanbul, 2010, Bursa Büyükşehir Belediyesi. 262s.
|