HANLAR BÖLGESİ PROJESİ


Yayalaştıramadığımız Bölge

Bursa ve Kentleşme

 

 

 

   Bursa'nın tarihi çekirdek bölgelerinden biri olan Hanlar bölgesini güncel ihtiyaçlara göre yeniden şekillendirme projeleri 1985'ten beri gündemde, bir kısmı uygulandı. Yapılan çalışmaları buradan okuyabilirsiniz. 2019'da Çevre ve Şehircilik bakınının girişimiyle yeni bir çalışma başlatıldı, uygulanacak proje için yarışma açıldı. Jüri üyeleri : Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu (Y. Mimar/jüri başkanı), Mithat Kırayoğlu (mimar), Ahmet Yılmaz (Y. mimar), Bünyamin Derman (Y. mimar), Ömer Selçuk Baz (mimar), Sunay Erdem (peyzaj mimarı), Alp Kaya (şehir ve bölge plancısı)

                                     

    Büyükşehir belediyesi hızla işe girişip ana cadde üzerindeki Kızılay binasını yıktı. Yıkımın yeterli güvenlik önlemi alınmadan yapıldığı, iş yeri sahiplerine söz hakkın tanınmadığı, yeterli süre verilmediği yolunda eleştiriler dillendirildi.

Bazı vatandaşlar da "50 yıllık ağaçlar kesiliyor" diyerek tepki verdi. Bu aşamada mülk sahiplerinin açtığı davalar yüzünden yıkımların hızı kesildi. Ancak tartışma yaratan başka bir gelişme yaşandı. Proje yarışmasında Merkez Bankası binasının yerinde, aynı şekilde korunacağı açıklanmış olmasına karşın depreme  dayanıklı olmadığı gerekçesiyle bu bina yıkıldı. Üstelik sivil mimari örneği olmasına, tescilli bina olmasına rağmen. Zafer Plaza üst binasının yıkıma dahil edilip edilmeyeceği de uzun zaman kamuoyunda tartışıldı.

    2020'nin son aylarında proje yarışması başvurusu sonlandı ve sonuç aşamasına gelindi. 31 Ocak 2021'de sonuçların açıklanması tartışmaları yeni bir sahfaya soktu. Merkez Bankası binasının yıkılmış olması yarışmaya katılan bazı ekipleri farklı düşünmeye sevk etti. Projelerinde bu binaya yer vermeyenler doğrudan elendi. Yarışma sonuçlarını değerlendirme amacıyla yapılan çevrimiçi toplantıda her kesim görüşlerini dile getirdi. Jürinin yıkılmış olan Merkez Bankası binasının durumuyla ilgili yeni bir açıklama yapmamış olması eleştirilerin odağıydı. Daha önceden bitişik nizamda olan bir yapının şimdi çevresindeki binalar yıkıldıktan sonra tek başına yapıldığında bağlamından koparılmış olacağı dillendirildi. Bu denli geniş alanı kapsayan bir projenin iki aşamalı yarışma ile yapılması gerekliliği söylendi. Jüri ise Merkez Bankası'nın yıkımının kendilerine sorulmadan yapıldığını ancak şartnamede binanın yeni durumunun açıkça belirtildiğini söyledi. Genel kabul gören mimarlık uygulamalarında yıkılıp yeniden yapılmanın (rekonstrüksiyon) en son başvurulacak çare olduğu vurgulandı, belediyenin çürük raporu uyarınca binayı hızlı bir şekilde yıktığı belirtildi.  


    Yarışmada birinciliği kazanan proje yukarıda görülüyor. Jürinin bu projeyi seçme gerekçesi şöyle ifade edilmiş: "Projede önerilen mekansal kurgunun parçalı yapısı, birbirine bağlanarak bütüncül açık alan oluşturma yaklaşımı (birbirine bağlı, kotlara bölünmüş üç adet meydan fikri) olumlu bulunmuştur. Söz konusu bağlantıların sakin, tarihi çevreye saygılı, gelişime açık, mekan çoğaltan düşüncelerle ele alınmış olması da olumludur. Merkez Bankası binasının alan için kurgulanan açık hava müzesi fikrinin merkezi ve  dinamosu olarak düşünülmesi takdir edilmiştir. Ancak yapının çevresi ile ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiği tartışılmıştır. Cemal Nadir Caddesi'nin kısmen yer altına alınarak Tophane sırtları ile Hanlar Bölgesi'nin bağlanması fikri, uygulanabilirlik açısından sorgulansa da, kamusal alanın bütünlüğünü sağlaması nedeniyle olumlu bulunmuştur. Bu gerekçelerle oy çokluğuyla (5-2) birinciliğe değer bulunmuştur".

      Birinciliği kazanmış olsa da bu projenin, jürinin de vurguladığı gibi, trafiğin yer altına alınması açısından uygulama zorluğu var. Jüri altı başlık halinde değişiklik talep etmiş. Kazanan ekiple yapılacak ortak toplantılar sonucunda proje son halini alacak. 

    Süreci biraz daha uzaktan izleyen Bursalılar ise birincilik projesinde Merkez Bankası binasının tekrar yapılacak olmasına tepki gösterdiler. Yarışma şartnamesinde bu binanın mutlaka korunacağına ilişkin bir madde olduğunu bilmedikleri için böyle bir eleştiride bulunup, "hani bu proje hanların çevresini açacaktı" diye serzenişte bulundular. 

     Şimdi durup bir bakalım. Bu proje başlatılırken Bursa'nın gözbebeği Hanlar Bölgesinin bir mücevher gibi ışıldayacağı, kentin turistik canlılığının katlanacağı, bölgedeki canlı ekonomik hayata katkıda bulunacağı söylendi. Bazı işler zamanında yapılmazsa istenen etkiyi doğurmayabiliyor. Bursa kent merkezi uzun zamandan beri ekonomik hayatın kurallarına göre kayıyor, göç ediyor. Her ne kadar Kapalı Çarşı ve Hanlar Bölgesinde hareketli bir ticari hayat sürmekteyse de daha geniş ölçekte Heykel bölgesini  düşündüğümüzde buradaki ticari hayatın seviye kaybettiği görülüyor. Cadde üstü en hareketli yerlerde boşalan mağazalar, göç eden büyük markalar, aylarca boş kalan dükkanlar bunun göstergesi. Altıparmak ve Çarşamba'nın durumunu görüyoruz. Üzerine binen ağır TOKİ yükünden belini doğrulamayan Haşim İşçan bölgesi hemen yanı başında. Yani Hanlar Bölgesine yapılacak çok hoş düzenleme bile kent merkezini yeniden ekonomik cazibe merkezi yapmaya yetmeyecek gibi. Turizmin gelişmesi için yapılacak diğer hazırlıklarla (alt yapı yatırımları ve kültür seviyesini yükseltme çalışmaları) birlikte düşünülmez ise caddelerin güzelleşmesi ancak küçük bir artış sağlayabilir.

     Bu sürecin olumlu bir yönü, böyle büyük bir alanı kapsayacak düzenlemenin toplumun geniş bir kesimi tarafından tartışılabilmiş olmasıdır. Usulüne uygun olarak mimari yarışma açılmış, hak eden birinci olmuştur.

     

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 23/10/22