Elif Acar BİLGİN - Özlem
Köprülü BAĞBANCI
Zeytincilik, Cumhuriyet
sonrasında Türkiye'de en önemli tarım faaliyetlerinden biri olmuştur.
1937'de Bornova Zeytincilik Enstitüsü kurulmuş, 1939 yılında zeytincilik
için özel kanun çıkarılmıştır. 1956'da kurulan Uluslararası Zeytin Konseyi
(IOOC-UZK), Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşma'nın
yürütülmesinden sorumlu bir kuruluştur. Türkiye'de de 2007 yılında Ulusal
Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) kurulmuştur. UZZK çatısı altında zeytin
ve zeytinyağı üreticileri, sanayicileri, birlikleri, kooperatifleri,
araştırma ve eğitim kurumları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları
bir araya getirilmiştir .
Zeytin, dünya üzerinde
kuzey ve güney yarım kürede 30°- 45° enlem dereceleri arasında 33 ülkede
yetiştirilmektedir. Akdeniz'de yer alan İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus,
Suriye, Türkiye başlıca zeytin üreticisi ülkelerdendir. Zeytinin anayurdu
olan Akdeniz Havzası'nın doğusunda bulunan Türkiye'de, başta Ege ve Marmara
Bölgeleri olmak üzere, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde toplam 41
ilde zeytin yetiştirilmektedir. Doğu Marmara Bölgesi (Bursa, Bilecik,
Eskişehir) yağlık zeytin üretiminde 5.sırada, sofralık zeytin üretiminde ise
3.sırada bulunmaktadır. Ülkemizde ana üretim bölgelerinden Ege Bölgesi
zeytinlerinin %76'sı yağlık, Marmara Bölgesi zeytinlerinin %73'ü sofralık
olarak değerlendirilmektedir .
 Bursa'da zeytin üretimi
yüzyıllardır yapılmaktadır. 19. yüzyılda Orhangazi, Gemlik, İznik ve
Mudanya'ya gelen gezginler anlatımlarında hep zeytinliklerden
bahsetmişlerdir. 19. yüzyıldan,
20.yüzyıl'ın ilk çeyreğine kadar zeytin ve zeytinyağı üretimi artarak devam
etmiştir. 1880 yılında Bursa'da 6 adet yağhane bulunmaktaydı. 1895'te ise
sadece Gemlik'te 30 yağhane vardı. 1880 yılından itibaren yayınlanmaya
başlayan Şark Ticaret Yıllıklarından 1902 yıllığına göre 3, 1908 yıllığına
göre 4 şirket zeytinyağı işiyle uğraşmaktaydı. 1926'da Bursa şehrinde bulunan 3 yağhaneden ikisi Çekirge'dedir.
1927 yılında Gemlik'te zamanın son teknolojisine uygun bir sistemde yağhane
kurulmuştu. Tirilye'de de henüz tamamlanmamış modern bir yağ fabrikası
vardı. Gemlik, Mudanya, Orhangazi kazalarında 40'tan fazla yağhane
bulunmaktaydı. 1923 yılına kadar filtre sistemi yokken, Cumhuriyet'ten sonra
Gemlik'te kurulan 7 fabrikada bu sistem de yer almaktaydı. 1933 yılında
Mudanya'daki yağhanelerin sayısı 44'e çıkmış, Yenişehir'de 2, Orhangazi'de
28 zeytinyağı fabrikası kurulmuştu.
Ayrıca, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) kayıtlarına göre 1944 yılında
Bursa'da 2 sabun fabrikası ve 9 zeytinyağcı bulunmaktaydı. 1956'da Gemlik'te 7 zeytinyağı fabrikası, 27 kara yağhane
ve 1 sabun fabrikası, Orhangazi'de ise yine 28 tane fabrika vardı .
Tirilye Zeytinyağı
Fabrikası
Bursa'nın Mudanya
ilçesine bağlı 47 mahalleden biri olan Tirilye, ilçe merkezinin 11 km
batısında, Marmara Denizi'nin güneydoğusun kıyısında, etrafı zeytinliklerle
çevrili bir vadinin iki yamacına kurulmuş bir sahil yerleşimidir. Trilye'nin 1321-1330 tarihleri arasında Mudanya'nın Osmanlılar
tarafından işgali sırasında ele geçirildiği düşünülmektedir.
Tirilye, Osmanlı Devleti
yönetimine girdikten sonra da çoğunlukla Rumların yaşadığı bir yerleşim
olmaya devam etmiştir. Kurtuluş Savaşı sonrasında yaşanan Mübadeleyle2
Girit'ten gelen göçmenler Mudanya'ya, Burgaz'a (Güzelyalı), Siği'ye
(Kumyaka), Dereköy ve Tirilye'ye (Zeytinbağı) yerleştirilmiştir. 1900 tarihli Hüdavendigar Vilayeti
Salnamesi'ne göre, Tirilye'de 19 yağhane vardı ve yılda 4 bin ton zeytinyağı
üretiliyordu. Tirilye, tarih boyunca,
kozacılık, meyvacılık, bağcılık, şarapçılık, tavukçuluk ve balıkçılıkla
geçimini sağlamıştır. Tirilye'nin ekonomisi günümüzde
zeytincilik, balıkçılık ve günübirlik turizme dayanmaktadır. Yaklaşık 1700 olan nüfus hafta sonu 4000'i geçmektedir.

Zemin Kat planı
Tirilye, 1981 yılında
Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından kentsel sit
alanı ilan edilmiştir. 1989 yılında Zeytinbağı Belediyesi tarafından ilk
koruma amaçlı imar planı hazırlanmış ve 1990 yılında da onaylanarak
yürürlüğe girmiştir. Tirilye Belediyesi tarafından
hazırlanan "Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Plan Raporu"na göre
Tirilye'de bulunan konutların 134 adedi tescillidir. İkisi günümüzdeki Fatih
Camii ve Tirilye Kültür Merkezi olmak üzere 4 adet kilise, 1 hamam, 1 okul
(Taş Mektep), 4 çeşme ve eski Rum mezarlığı tescilli anıtsal yapılardır.
Ayrıca endüstri mirası olarak tescilli 1 zeytinyağı fabrikası ve 2
imalathane bulunmaktadır.
Bu yazı Tirilye'deki
tescilli endüstri yapılarından olan zeytinyağı fabrikası yerleşkesine
odaklanarak, bu yapı grubunun tarihi, mimari özellikleri ile birlikte mevcut
durumunu belgelemeyi amaçlar. Fabrika yerleşkesi Tirilye'nin güneydoğusunda,
konut yerleşimi çeperinde yer almaktadır. Zeytinyağı üretimde
kullanılacak suyun temini ve üretim sonrası çıkan atık suyun akıtılması
amacıyla fabrika dere yatağının kenarında kurulmuştur. Ayrıca, hakim rüzgar
yönünün denizden karaya doğru esiyor olması nedeniyle, fabrika bacasından
çıkan dumanın yerleşimi etkilememesi için bu konumda inşa edildiği
düşünülmektedir.
Fabrikanın bahçe girişi,
zemine gömülü olarak inşa edilen karasu havuzları 2257 Ada 7 Parsel'de (eski
1 pafta 1003 Parsel) yer almaktadır. Zeytinyağı fabrikasına bitişik
müştemilatlar ile marangozhane binasına bitişik olan 3 no'lu mutfak/hela
müştemilatın bir kısmı dere yatağında bir kısmı da 2256 Ada 15 Parsel (Eski
1 pafta 1005 parsel) üzerinde bulunur. İşçi yatakhaneleri ise 2256 ada 15
parsel üzerindedir. Fabrika yerleşkesinin güneybatısındaki bahçe
duvarı ve yağı çıkarılmak üzere fabrikaya gelen zeytinlerin bekletildiği
dökekler, 2256 ada 14 parsel (Eski 1 Pafta 1006 Parsel) ve 2256 ada 15
parselde bulunmaktadır.
Tapu defterlerinde
1930'lu yıllara ait kayıtlara göre gösterilen dört parsel de (2257/7-1003,
2257/8-1004, 2256/15-1005, 2256/14-1006) Mustafa Lofçalıoğlu ve İsmail
Sabuniş'e aittir. Fabrikanın bulunduğu 2257 ada 8 parsele (kayıtlarda 1004
parsel olarak geçmektedir) maliklerin borçları nedeniyle ipotek konmuş, icra
memurluğunca yapılan açık arttırma sonucu 1972'de "Zeytinbağı Sınırlı
Sorumlu Üretim Pazarlama ve Tüketim Kooperatifi"ne satılmıştır. Diğer üç
parsel ise günümüzde hala Lofçalıoğlu ve Sabuniş ailelerinin varislerine
aittir.
Zeytinyağı fabrikası ve
günümüzde marangozhane olarak kullanılan yapı Karacabey Caddesi üzerinde,
2257 ada, 8 parselde (eski 1 pafta 1004 parsel) bulunmaktadır. Fabrika ve
imalathane binaları 1 Envanter No'lu endüstriyel yapı olarak
tescillenmiştir. Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun
31.08.1990 tarih ve 1299 sayılı kararı ile tescilinin devamına karar
verilmiştir.
Fabrika Yerleşkesinin
Dönemsel Gelişimi
Endüstri Devrimi
sonrasında, ancak 19.yüzyılın ikinci yarısından itibaren Anadolu'da
fabrikalar yapılmaya başlanmıştır. Osmanlı Devleti yönetimine girdikten
sonra da Rum yerleşimi olma özelliğini sürdüren Tirilye'deki bu yapı
mimarisi ve yapım teknikleri bakımından Ege Bölgesi'nde bulunan Rumlardan
kalma 19. yüzyıla ait zeytinyağı fabrikalarına benzemektedir. 1900 tarihli
Hüdavendigar Vilayeti Salnamesi'ne göre, Tirilye'de bulunan 19 yağhaneden
biri de bu fabrika olabilir. Kaplanoğlu ve Oğuzoğlu'nun
bahsettiği 1920'lerde Tirilye'de tamamlanmamış modern zeytinyağı
fabrikasının bu yapı olduğu düşünülelebilir. Çünkü Tirilye'de o döneme ait,
yapı ve makine tesisatı bakımından bu büyüklükte başka bir fabrika
bulunmamaktadır. 1936 yılı tapu kayıtlarında zeytinyağı ve yanında da
tamamlanmamış bir değirmen olduğu yazılıdır.
Bu bilgiler
doğrultusunda yapının ilk inşa edildiği I. dönemi 19.yüzyıl'ın ikinci
yarısına tarihlenebilir. Günümüzde, fabrikanın buhar kazanının olduğu
bölümle marangozhanenin olduğu yerde tamamlanmamış un değirmenin moloz taş
duvarları cephelerden görülebilmektedir. Fabrikanın yanına un değirmeni
yapılacağı fakat inşaatının yarım kaldığı anlaşılmaktadır.
Rumlar'dan kalma
yağhanedeki düzenek ve elemanlar incelendiğinde taş değirmenlerin hayvan
gücüyle döndürüldüğü, zeytin hamurunun ahşap baskılarda ya da mengenelerde
sıkılarak yağının çıkarıldığı, yağ ve karasu karışımının da zemindeki
sarnıçlarda bekletilerek ayrıştırıldığı ve daha sonra zeytinyağının küplerde
depolandığı, karasuyun da bahçedeki havuzlara aktarıldığı bir üretim
sürecinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu dönemdeki özgün üretim
araçlarının yapıdaki yeri hakkında veri bulunamamıştır.
İlk yapıldığı dönemde
insan ve hayvan gücüyle üretim yapılan yağhanede makineleşmeye geçişin
19.yüzyıl sonu-20.yüzyıl başında gerçekleştiği düşünülmektedir. 1850'lerden
itibaren makine üretimi yapan İngiliz Tangye firmasına ait "Tangye Brothers
Engineers Birmingham" markalı buhar kazanı günümüzde hala yerindedir.
Yağhane ve marangozhane binalarının çatılarında kullanılan kiremitler,
1890-1914 yılları arasında Marsilya'nın St.Seon Henri bölgesinde üretilmiş,
"Guichard Freres" markalı, aslan amblemli ve 42x25 cm boyutlarında özgün
kiremitlerdir. 1904 yılında Mudanya ile Marsilya arasında vapur seferleri
yapılıyor olması da dikkate alındığında buhar kazanı ve buhar makinesinin bu
dönemde Tirilye'ye deniz yoluyla getirilmiş olması mümkündür. Bu bilgiler,
Tirilye zeytinyağı fabrikasının da 19.yüzyıl sonu veya 20.yüzyıl başında
makinelerin gelmesiyle beraber natamam değirmen olarak tabir edilen moloz
taş duvarların üstüne tuğla duvar örülerek, fabrikanın genişletildiği
fikrini güçlendirmektedir.
Tapu kayıtları
bahsedilen natamam değirmenin bodrum duvarları üzerine günümüzde
marangozhane olarak kullanılan iki katlı yapının 20. yüzyılın ilk yarısında
inşa edildiği düşünülmektedir. Yapının 1.kat duvarı zeytinyağı fabrikasında
makinelerin olduğu bölümün güneybatı duvarının üzerine örülmüştür.
Zeytinyağı fabrikası yerleşkeleri içinde sabunhane de bulunduğundan, bu
yapının özgün işlevinin sabunhane olduğu düşünülmektedir.
1940 yılına ait tapu
kaydında "yağ fabrikası ve natamam değirmen" olarak ifade edilen 2257 ada 8
parseldeki yapıların bir sonraki tapu kaydı 1972 yılına ait olup "yağ
fabrikası ve natamam değirmenin halen yağ fabrikası" şeklinde bir ifade
kullanılmıştır. Bir sabunhanede bulunması gereken ocak, kazan, baca gibi
detaylarından herhangi bir iz günümüze ulaşamamıştır. Binanın zemin kat
betonarme döşemesinin ve 1.kat ahşap döşemeyi taşıyan betonarme kolonların
1940 yılından yapıldığını anlaşılmaktadır.
Kooperatifin eski
başkanlarından Hüseyin Alemdar'ın3 (2014) aktarımına göre; 1972'de
kooperatif mülkiyetine geçtikten sonra yağhanenin güneydoğu duvarına bitişik
bir şekilde hela, ayrıştırma havuzları (polima), depoların bulunduğu
müştemilatlar eklenmiştir. Kooperatif kurucularından Zeki Ergün
(2015) ise binayı satın aldıktan sonra buhar makinesinin hurdaya satıldığını
belirtmiştir.
Zeytinyağı Fabrikasının Mimari Özellikleri
2257 ada, 8 parselde
bulunan iki yapıdan biri olan zeytinyağı fabrikası dikdörtgen plan şemalı,
tek katlı, ahşap çatılı kagir bir yapıdır. Taban alanı 303 m2 olan fabrika
bölümü yaklaşık 5.10 m yüksekliğinde olup, çatısıyla beraber toplam
yüksekliği yaklaşık 7.5 m'dir. Müştemilatların toplam taban alanı yaklaşık
80 m2, ara katla beraber toplam inşaat alanı ise yaklaşık 100 m2'dir.
Zeytinyağı üretim
araçları yüzyıllardır gelişerek değişmeye devam etmektedir. Geleneksel
yöntemlerle zeytinyağı üretimi, Zeytinin kırılması ve hamur haline
getirilmesi, hamurun sıkılması ve sıvının çıkarılması ve sıvının
ayrıştırılarak zeytinyağı elde edilmesi olarak 3 aşamadan oluşur. Günümüzde
ise bu üç aşamanın kesintisiz bir biçimde gerçekleştiği modern kontinü
sistemler kullanılmaktadır.
Tirilye'deki fabrikada zeytinyağı üretiminin benzer şekilde üç aşamalı bir
süreç sonunda üretildiği yapıdaki mekânsal düzenden anlaşılmaktadır. İki
adet taş değirmenden biri günümüzde de yerindedir. Taşların
kalınlığı 50 cm, çapı ise 140 cm'dir. İki adet hidrolik pres ve presleri
çalıştıran iki adet hidrolik, su pompası bulunmaktadır. Hidrolikler ve
hidrolik preslerin üzerindeki damgalar İzmir'de "İsmail Eritenel ve Kardeşi"
isimli firma tarafından 1952 yılında üretildiğini göstermektedir.
Yağhanenin kuzey yönünde
zeminde delikler mevcuttur. Bunlardan iki tanesi zemine gömülmüş dar bir
toprak kaptır. Diğer üç tanesi ise dikdörtgen planlı haznelerdir. Lim, Ayvalık yöresi yağhaneleri hakkında yaptığı
çalışmada zemin altındaki yağ haznelerinin varlığından bahsetmektedir.
Yağhanenin insan ve hayvan gücüyle üretimin yapıldığı ilk döneminde,
preslerde sıkılan yağın zemindeki bu haznelere toplandığı ve dinlendikçe
üste çıkan yağın alınıp küplere doldurulduğu düşünülmektedir. Sarnıçların
dibinde kalan karasu da binanın bahçesinde kuzeydoğu cephesine bitişik inşa
edilen yer altı havuzlarına gönderilmektedir. Yağhanenin tavanına
1950'lerden sonra ahşap kaplama yapılmış ve yer yer yenilenmiştir.
Fabrikanın bütün bölümlerinin zemini şaptır.
Z02 kodlu Filtre
mekânında zeytinyağı ile karasuyu ayrıştırıldıktan sonra; yağın içinde kalan
tortulardan arındırılması için filtreleme işleminin yapıldığı filtre
dolapları ve filtreden geçen zeytinyağının depolandığı metal tanklar
bulunmaktadır. Bu mekanın zemininde de iki adet sarnıç vardır.
Z03 kodlu mekânda
bulunan sıcak su tankına, Z04 kodlu mekanda bulunan buhar
kazanında ısınan su, borularla getirilmekte, buradan da yağın
kolay çıkması için preslere ve zeytinyağı ayrıştırma havuzlarına
ulaşmaktadır. Sıcak su tankının arkasında fabrikanın yaklaşık 200x200 cm
boyutlarında kare kesitli, tuğla kagir bacası yer almaktadır. Buhar
kazanının arkasında bahçede, demirden yapılmış bir soğuk su tankı
bulunmaktadır. Bu tankın yanında zemindeki bir delikten derenin
aktığı görülmektedir. Buhar gücünün kullanıldığı dönemde dere yatağından bu
tankın içine pompayla su çekilmekte ve buhar kazanına aktarılmaktadır.
Z05 kodlu Makine
Dairesi'nde taş değirmenleri döndüren buhar makinesinin bulunduğu;
ancak Zeki Ergün'ün anlattığına göre bu makinenin 1972'de kooperatif binayı
satın aldıktan sonra elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı için hurdaya
satılmıştır. kooperatif kurucularından öğrenilmiştir. Ergün, buhar motorunun
duvar içinden geçen bir mil vasıtasıyla yağhane bölümündeki taş değirmenleri
döndürdüğünü aktarmıştır. Son dönemde değirmen taşlarını döndürmede elektrik
motorları kullanılmıştır. Makine dairesinden çift kanatlı demir bir kapıyla
bahçeye çıkılmaktadır. 1970'lerden sonra yağhanenin içine iki katlı, ahşap
konstrüksiyonlu, 6.1 m2 alana sahip Z06 - 101 kodlu Yazıhane bölümü
eklenmiştir. Üst katına seyyar merdivenle çıkılmaktadır.
Z07 kodlu Hol, Z08 kodlu
Zeytinyağı Ayrıştırma, Z09-Z10 kodlu Depolar ve üst katında 101
kodlu Pirina Deposunun bulunduğu bölüm fabrikaya 1970'lerde
eklenmiştir. Bu bölümüm duvarları tuğla üzeri çimento sıvalı, döşemesi şap,
tavanı da betonarme üzerine sıvalıdır. Presten çıkan zeytinyağı ile karasuyu
karışımını ayrışması için Z08 kodlu mekanda bulunan ayrıştırma havuzlarında
(polima) bekletilmektedir. Ayrıştırılan karasu zemin içine gömülü künkler
yardımıyla yağhanenin zemininde bulunan sarnıçlara, buradan da yine zemin
altındaki bağlantılarla fabrikanın kuzeydoğu cephesine ve bahçe duvarına
bitişik inşa edilen atık su havuzlarına gönderilmektedir. 101
kodlu Pirina Deposuna Z07 kodlu Hol'e girişin üzerindeki ve preslerin
arkasındaki pencerelerin doğramaları sökülerek, beton tezgah üzerinden bu
bölüme geçiş sağlanmıştır. Zeytin hamuru kıl torbalarda doldurulup preslerde
sıkıldıktan sonra torbalarda kalan pirina (zeytin hamurunun küspesi) bu
bölümde depolanmakta, daha sonra burada yer alan demir kapıdan bahçeye
aktarılmaktadır.
Zeytinyağı fabrikasının
Karacabey Caddesi'ne bakan kuzeybatı cephesinde ana giriş kapısının iki
yanında ikişer adet basık kemerli pencere bulunmaktadır. Basık kemerli,
tuğla söveli, kanatlı demir kapının açıklığı 244x338 cm, sövelerle beraber
toplam kapı boyutları 311x452 cm'dir. Kemerli pencereler ahşap kanatlı,
tuğla söveli, demir parmaklıklı, denizlikleri eğimlidir. Pencere boyutları,
söveler dahil 173x264 cm'dir. Sövelerde kullanılan dolu tuğla 10.5x21.5x7 cm
boyutlarındadır.
Fabrikaya buhar gücünün
gelmesiyle beraber eklenen bölümün pencereleri de diğerleri ile benzer
özellikte olup, pencerelerden birinin söve üst başlığı niteliksiz onarım
görmüştür. Giriş kapıları 116x216 cm boyutlarında dikdörtgen demir
kapılardır. Kapı üstlerinde 116x132 cm boyutlarında kanatlı pencereler
bulunmakta, tuğla sövelerle beraber toplam kapı boyutları 159x401 cm'dir.
Binanın kuzeybatı ve kuzeydoğu cephelerinde düz ve eğrisel hatları olan
profilli tuğla saçak düzenlenmiştir. Güneydoğu cephesinde ise
saçak silmesi iki sıra tuğladan oluşmaktadır. Ahşap çatının üzeri Marsilya
kiremitle örtülüdür. Arka bahçeye bakan güneydoğu cephesi
sıvasızdır. Bu cepheye bitişik inşa edilen müştemilatlar tuğla duvar örgülü
ve çimento sıvalıdır. Helaların bulunduğu müştemilatlar eklenince burada yer
alan iki pencere kısmen kapanmıştır. Güneydoğu cephesindeki pencerelerde
söve yoktur, pencere açıklığı tuğla kemerle oluşturulmuştur.
Fabrikanın dış duvarında düzenlenmiş kare planlı baca çatı kotundan sonra
daire kesitli olarak yükselmektedir. Binaya bitişik konumdaki daire kesitli
bacasının boyu 10.8 m olup, kare kesitli kaidesi ile birlikte yerden
yüksekliği 17.5 m'dir. Kare plandan daire plana geçiş pahlı köşe
düzenlemesiyle sağlanmıştır.
Zeytinyağı fabrikasının
ilk yapılan bölümü moloz taş örgülü duvar olup iç duvarlar ile kuzeybatı ve
kuzeydoğu cephelerine sonradan çimento sıva yapılmıştır. Buhar kazanının
olduğu bölüm ise tuğla ile yığma tekniğinde inşa edilmiştir. Binaya
1970'lerden sonra eklenen müştemilatlar da dolu tuğla ile yığma tekniğinde
inşa edilmiş ve çimento sıva yapılmıştır. Pencere ve kapı boşlukları tuğla
kemerle oluşturulmuştur. Kuzeybatı ve kuzeydoğu cephelerindeki pencereler
tuğla sövelidir. Dış kapılar demir kanatlı, pencereler ahşap doğramalı ve
demir parmaklıklıdır.
Marangozhane
Zeytinyağı fabrikası ile
aynı parselde, fabrikanın güneybatı duvarına bitişik halde bir marangozhane
yer almaktadır. Özgün işlevinin sabunhane olduğu düşünülen bu yapı zaman
içinde değişiklikler geçirerek bezir yağı üretimi, sabun ve susam yağı
üretimi yapıldığı Tirilye'nin en yaşlı insanı Abbas Üzmez ile 2015'te
yapılan sözlü görüşmede öğrenilmiştir. Bu yeni işlev doğrultusunda iki katlı
olan yapının kagir duvarları korunup kat döşemelerinde değişikler
yapılmıştır. Yapıda susam yağı üretilen döneme ait makineler günümüzde
mevcut değildir.
Yapı yaklaşık 11x17 m
boyutlarında olup dikdörtgen plan şemasına sahiptir. Bodrum kat üzerine iki
katlı kagir yapının taban alanı 183 m2'dir. 7.6 m yüksekliğindeki yapının
ahşap kırma çatısıyla beraber toplam yüksekliği yaklaşık 10.5 m'dir.
Binanın zemin katına
Karacabey Caddesi üzerinden çift kanatlı demir bir kapıyla girilmektedir.
Zemin kat 155 m2 olup tavan yüksekliği 4.43 m'dir. Zemin katın özgün giriş
seviyesi betonarme döşeme yapılırken 65 cm yükseltilmiştir. Bu kota beton
basamaklarla çıkılmaktadır. Yükseltilmiş döşeme üzerinden tavan
yüksekliği ise 3.79 m'dir. Zemin katın orta aksında birinci katın ahşap
döşemesini taşıyan 3 adet 25x25 cm kesitli betonarme kolon bulunmaktadır. Ayrıca mekanın güneydoğu duvarında yer alan 3 adet pencereden
biri yere kadar açılarak, bir merdivenle bahçeye geçiş sağlanmıştır. Bodrum
katın moloz taş duvarları zemin kata kadar yükselmektedir. Taş tuğla almaşık
duvarların üzeri çimento sıvalıdır. Döşemesi şap, tavanı ise kaplamasız olup
birinci katın döşeme kirişleri görülmektedir.
Bodrum kata zemin kattan
9 basamaklı beton bir merdivenle ulaşılmaktadır. Bodrum katın beden
duvarları zeytinyağı fabrikasının birinci bölümü olan yağhane ile aynı
dönemde yapılmıştır. Bu döneme ait moloz taş duvarlar sıvasızdır.
Yapının II. dönemine ait, ortalama 45x50 cm ve 53x56 cm kesitlerinde tuğla
ayaklar mevcuttur. Bodrum katın toprak zemininden tuğla ayakların üstüne
kadar olan özgün yüksekliği 2.8 m ile 3 m civarındadır. 20.yüzyılın ilk
yarısında üst yapı tamamlanırken inşa edilen tuğla ayaklar ve tuğla
merdivenin bir kısmı günümüzde de mevcuttur. Sonraki dönemlerde bu katta
salamura zeytin yapmakta kullanılan betonarme havuzlar yapılmıştır. Zemini toprak olup işlevin getirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda şap
dökülmüş bölümler de vardır. Tavanda betonarme döşeme ve kirişler
görülmektedir. Toprak olan zeminden betonarme döşemenin altına kadar bodrum
kat yüksekliği 3.30 metredir.
Zemin katın yükseltilmiş
döşemesinden tek kollu ahşap merdivenle birinci kata çıkılmaktadır.
Birinci katın alanı 155 m2'dir. Zeytinyağı fabrikasının mevcut zemin kat
tuğla duvarı üzerine yeni bir almaşık duvar örülerek bu yapının birinci kat
güneybatı duvarı oluşturulmuştur. Birinci katın diğer duvarları taş-tuğla
almaşık örgülü olup üzeri çimento sıvalıdır. Döşemesi ahşap kaplamalı
mekanın üstünde ahşap asma çatı konstrüksiyonu görülmektedir. Tavan
yüksekliği çatı makasına kadar 2.90 metre, döşemeden mahya kirişine kadar
5.40 metredir. Karacabey Caddesi'ne bakan
5 adet, arka bahçeye bakan 3 adet ve zeytinyağı fabrikası ile bitişik
duvarında 1 adet ahşap kanatlı pencere bulunmaktadır. Birinci katın
kuzeydoğu köşesine ahşap bölme yapılarak konaklama işlevli oda haline
getirilmiştir.
1940'lardan sonra yapının güneydoğu
cephesine eklenen bu müştemilatta bahçeden girilen 25.8 m2 alana oturan Z02
kodlu Mutfak ve yine bahçeden bir koridor aracılığıyla girilen
toplam 16.7 m2 alana sahip 4 adet hela ve 2 adet duş bulunmaktadır. Dolu tuğla ile yığma tekniğinde inşa edilen yapının duvarları içte
çimento sıvalı iken dış cephe sıvasızdır. Mutfağın tavanı kontrplak, ıslak
hacimlerin tavanı çimento sıvalı, döşemeleri ise şaptır. Yapının çatısı
ahşap, üzeri Eskişehir üretimi olan Marsilya kiremit örtülüdür.
1940'lardan sonra
fabrika yerleşkesinin bahçe duvarına bitişik inşa edilen Z03 - Z04 kodlu
İşçi Yatakhaneleri toplam 98 m2 alana sahiptir. Duvarları tuğla
hatıllı moloz taş duvardır. Duvarlar içten çimento sıvalı iken dış cephe
sıvasızdır. Zemin şap, tavanı kontrplaktır. Çatısı kısmen
çökmüştür. Yapının kuzeybatı cephesi çimento sıvalı olup, ortasında ahşap
üst pencereli, tuğla söveli, basık kemerli çift kanatlı demir kapısı
bulunmaktadır. Ana giriş kapısının kanat açıklığı 226x272 cm,
sövelerle beraber toplam kapı boyutları 290x416 cm'dir. Pencere sövelerinde
kullanılan dolu tuğla 10.5x21x7.5 cm boyutlarındadır. Bu tuğlaların
kenarları pahlı olduğundan söve örgüsü derzsiz bir şekilde yapılmıştır.
Kapını iki yanında ikişer adet tuğla söveli, basık kemerli, demir
parmaklıklı ahşap pencere bulunmaktadır. Çimento harç ile eğimli denizlikler
yapılmıştır. Pencere boyutları söveler dahil 152x264 cm'dir. Birinci kat
pencereleri ise dikdörtgen olup, yan sövelerle denizlikleri tuğla, üst
sövesi ise çimento sıvalıdır.
Binanın güneybatı ve
güneydoğu cepheleri sıvasızdır. Güneydoğu cephesindeki zemin kat
pencere boşlukları tuğla kemerlidir. 3 adet pencereden ortadaki yapının
dönem içinde geçirdiği değişiklikler sonucu kapıya çevrilmiştir. Üstü
pencereli ahşap kanatlı bir kapıdan merdivenlerle inilerek bahçe kotuna
ulaşılmaktadır. Güneydoğu cephesi, bitişik müştemilat eklenince zemin kat
pencerelerinden birinin kapanmıştır. kat duvarlarının alt
seviyeleri moloz taşla örülmüştür. 20. yüzyılın ikinci yarısında duvar
kalıntılarının üzerine taş tuğla almaşık örgü tekniğinde duvar örülerek
zemin kat ve birinci kat inşa edilmiştir. Bodrum katta bu döneme ait
ortalama 45x50 cm ve 53x56 cm kesitlerinde tuğla ayaklar mevcuttur.
Güneybatı duvarı yol seviyesinden yaklaşık 250 cm yüksekliğinde taş örgü
üzerine 2 sıra tuğla hatıl örülmüş, 130 cm taş örgüden sonra yine 2 sıra
tuğla hatıl düzenlenmiştir. Birinci kat duvarları da yaklaşık 70 cm taş örgü
ve 3 sıra tuğla hatıl şeklinde örülmüştür. Cephede kullanılan dolu tuğla
11.5x24x5.5 cm boyutlarındadır. Güneybatı cephesinin ortasında, birinci kat
döşemesi seviyesinde 1 adet dövme demir kılıç mevcuttur. Ayrıca, binanın
köşelerinde tuğla örgü içinde demir kılıç uygulaması yapılmıştır. Bu cephede
duvar inşa edilirken kurulan ahşap iskelenin duvara sabitlendiği kare
kesitli delikler de görülebilmektedir. Bodrum kat döşemesi toprak ve şaptır.
Zemin katın betonarme döşemesi tuğla ayaklar üzerine oturtulmuştur. Birinci
katın döşemesi ahşap kirişli ahşap döşemedir. 1940'larda binanın içinde
yapılan düzenlemeler sırasında çatısının da yenilendiği düşünülmektedir.
Kuzeybatı cephesi birinci kat pencerelerinin üst sövelerinin hizasından
geçen ve binanın diğer cepheleri boyunca dönen beton hatıl bu duruma işaret
etmektedir. Çatı örtüsü Marsilya tipi olup Marsilya'dan ithaldir. Saçak
mesafesi 60 cm, saçak altları ahşap kaplı ve alın tahtası çakılıdır.
Yazarların Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi
13/2015'te yayımlanmış makalesinin kısaltılmış halidir.
|