BURSA' DA DİŞ HEKİMLİĞİ

1977-2000 Arasında Bursa'da Diş Hekimi Olmak

Bursa'da Doktorluk

Bursa'da Eczacılık

Bursa'da Sosyal Hayat

 

 

                                                                                                         Alper Can

     19. asrın son çeyreğinde yayımlanmaya başlayan Hüdavendigâr vilayeti salnameleri (il yıllıkları) sayesinde kentimizdeki çeşitli iş ve meslek kollarına ait bilgilere ulaşabiliyoruz. Buna göre 1906 yılında Bursa’da sadece iki adet dişçi (!) görev yapmaktadır ve ikisi de gayrimüslimdir(1). 1926 yılına gelindiğinde Bursa’da resmi bir kurumda çalışan (bu kez) diş tabibi sayısı ise altıdır(2).
    1928 yılında yurt çapında Etıbba odaları (tıpla ilgili meslekler) kurulur. Türkiye 9 bölgeye ayrılır ve hekimler, diş hekimleri, dişçiler ve eczacılar bu odalara üye olurlar. Bu kurumun 1933 yılındaki kayıtlarına göre Bursa merkezde 5 diş hekimi vardır, bunlardan ikisi Işıklar Askeri Lisesi’nde öğretmenlik yapmaktadır(3). İlçelerden sadece Gemlik, Karacabey, Mudanya ve Mustafakemalpaşa’da birer diş hekimi vardır. Permili dişçilerden ise Burs
a merkezde 3, ilçelerde ise Gemlik ve İnegöl’de 2, Yenişehir’de 1 adet vardır(4). Söz konusu hekimler ve adresleri aşağıda verilmiştir.

       Adı                                                       Adresi

Ahmet Cevat Bey                              Askeri lise diş hekimi

Rüştü Bey                                          Askeri Hastane

Edip Rüştü Bey                                  Setbaşı

Hamdi A. Bey                                    Işıklar Askeri Lisesi muallimi

H. Hüsnü Bey                                    Işıklar Askeri Lisesi muallimi

Bursa İlçelerinde Diş Hekimleri

Ali Sami Bey                                      Gemlik, Semerciler

Vahdeti Aziz Bey                               Karacabey

Cemalettin Bey                                  Mudanya

Remzi A. Bey                                    Mustafakemalpaşa

    20. yüzyılın ikinci yarısı kentimizdeki diş hekimliği uygulamaları hakkında daha fazla bilgimizin olduğu bir dönem. Zira yüz yüze görüşme fırsatımız olan hekimler bu dönemde meslek hayatına atılmışlar. Oda başkanlığı yapmış Metin Bozkurt'tan öğrendiğimize göre 1950’lerin başında Bursa’daki diş hekimi sayısı on beşten fazla değildir. Bunların adları: Amber Bey, Halil Zor, Şadi Aytür, Adil Onar, Tevfik Hekimgil, Necmiye Taşöz, Ahmet Taşöz, Erol Aysan, Maksut Yalçınkaya, Feridun Balman, Yücel Akman, Engin Ayvaz, Engin Arınel, Turgut Arınel, Ersin Akyürek. Serbest diş hekimlerinin tümü Setbaşı ile Heykel arasındaki bölgede çalışmaktadır. Betonarme binaların az olduğu bu dönemde ahşap, Türk evi tarzı binalarda çalışan hekim sayısı az değildir (Fotoğraf 1).               
                            

Tophane Kale Sokak’ta İsmail Özgören’in muayenehanesi. 1967’den 2000'li yıllara kadar faaldi.

    Asansörlü bina olmadığı için muayenehaneler daha çok zemin ya da birinci katlardadır. Hekimler, kullandıkları malzemeleri şehir dışından temin ederlerdi. Bunun için 3-4 ayda bir İstanbul’a bizzat gitmek gerekiyordu. 1970’lere doğru Bursa’daki ilk diş deposunu İsmet Aksoy açmış, onu Burhanettin Ayçetin izlemiştir. İsmet Aksoy’un deposu Heykel’den Setbaşı’na giderken solda Foto Yıldız’ın üzerinde idi. Röntgen cihazı ve sterilizatör gibi ancak yurt dışından temin edilebilen malzemelerin ithali, yaşanan siyasi gelişmelerden etkilenirdi. Örneğin 1955 yılındaki 6-7 eylül olayları, 1974 Kıbrıs çıkarması gibi gelişmeler ithalatın azaldığı, bu yüzden Bursa’daki diş hekimlerin malzeme darlığına düştükleri dönemlerdir. Bu zorluğu kısmen aşmak için sarf malzemelerini temin edecek bir kooperatifin kurulması kaçınılmaz olmuştur. Zaman zaman da hekimler yurt dışına giden tanıdıklarına malzeme siparişi vermişler. Diş hekimlerinin ayrılmaz yardımcıları olan diş teknisyenleri de sayıca azdı ve o dönemde kalfa olarak anılıyorlardı. Söz konusu 1951-1985 arası dönem için hekimlerin hatırladığı en eski teknisyenler olarak İbrahim Coşkan ve Selahattin Ayçetin’i biliyoruz (altta).

    

Soldan sağa: Burhanettin Ayçetin(diş tek., depocu), Feridun Balman (diş hek.), Selahattin Ayçetin(diş tek.) – Çakırhamam’da diş laboratuarında- 1947 (Dt. Ertan Ayçetin arşivi)

   Diş hekimleri sabahları muayenehanelerine çok erken bir saatte gelirler ve kapıda bekleyen hastalarla karşılaşırlarmış. O tarihlerde köy ve kasabalarda diş hekimi olmadığı için köylüler mecburen merkeze geliyorlardı. Sabah erken gelip akşama kalmadan erkenden dönmek çoğu köylünün tercihi olduğu için bu sahneler kaçınılmaz oluyormuş. Özellikle köyden gelen araçların son duraklarına yakın yerde (örneğin Dörtyol, eski Santral Garaj) çalışan hekimlerin köylü hastaları çok olurmuş. Bilgisine başvurulan hekimlerin ağız birliği ettiği bir konu ise o tarihlerde tüm diş hekimlerinin çok bol hastası olduğudur. O kadar ki, bir hekim kendi bakamayacağı hastayı diğer meslektaşlarına yönlendirirmiş. Hastaların hekimlere saygısı büyükmüş ve memnun edilmeleri de zor değilmiş. Teknik olanakların az olduğu o dönemde hastaların beklentileri de buna koşut olarak düşükmüş. Ancak altın diş yaptırmak pek revaçtaymış. Her kesimden insan bu istekle gelirmiş, bazısı bileziğini bırakıp bunun diş yapımında kullanılmasını istermiş. Tedavi şartları gelişmemişliği ve teknik yetersizlikler günümüz hekimlerinin inanmakta zorluk çekecekleri orandaydı. Örneğin günümüzde bir diş hekimi için eldiven ve maske olmadan çalışmak çıplaklık hissi verebilir. Ancak söz konusu dönemde bu malzemeler ortalıkta olmadığı için durum mecburen buymuş. Sonraları eldiven ve maske temin edilebilir olduğunda ise, hekimler alışmakta zorluk çekmiş, bazı hassas tedavilerin çıplak elle daha iyi yapıldığı fikrine sarılan pek çok hekim eldiven kullanmamayı seçmiş. Çetin Baykal’ın deyişiyle hekimler “beşparmak hastanın ağzına girerler ve dirseklerinden tükürük damlardı”. Röntgen filmi banyosu için en yakındaki fotoğraf stüdyosuna gidilirmiş. Enjektörler her sabah kaynatılarak steril edilirdi. Bir enjektör birden fazla sefer kullanıldığı için iğnesi zamanla körelir ve çok can yakardı. Kan bulaşan yüzeyler kolonya, oksijenli su, çamaşır suyu vb. kullanarak temizlenirmiş. Hastalar sorun çıkaran dişlerini bir an önce çektirmek isterler, dolgu, kanal dolgusu ile kurtarılmasını pek talep etmezlermiş. En çok diş çekimi ve tam protez yapılırmış. Belki de hekim sayısının az olması nedeniyle, üzerinde uzlaşılan başka bir konu ise hastaların hekime olan saygısının azami olması. Köylüler hasat zamanı ödemek üzere borç yaparlar ve genelde borçlarına sadık davranırlardı. Bir hastanın borcunu ödememesi daha zordu zira Bursa’nın o zamanki nüfusu az olduğu için herkes birbirini tanır, bir yere kaçamayacağı için utanır ve borcunu getirirdi. Zeki Bilir “ilk zamanlar telefon bile yoktu, hastanın sadece hangi köyden olduğunu not eder ve açık hesap usulü çalışırdık” diyor. Cem İldoğan o yıllara dair iki ilginç ayrıntı veriyor : “Hastalar yanımızda çalışan yardımcılarımıza bahşiş verirlerdi”, “Hekimlerin yanındaki yardımcı personelin çoğu erkekti”.
   2002 yılında 82 yaşındayken aramızdan ayrılan Halil Zor’un yakınlarının, ondan kalan belgeleri ve mesleki malzemelerini Bursa Kent Müzesi’ne bağışlamaları sayesinde o dönemin muayenehanesi gözümüde biraz canlanabiliyor. Modern ünitler (hasta koltuğu) henüz mevcut olmadığı için düşük devirli tur (döner alet) kullanıldığını aşağıdaki fotoğrafta görebiliyoruz.

             

    Ülkemizdeki diş hekimleri Diş Hekimleri Odalarına bağlı olarak örgütlenmişlerdir. İllerde diş hekimleri odalarının açılabilmesini öngören yasa 1985 yılında kabul edilen 3324 nolu yasadır. Bu yasanın çıkmasından önce diş hekimleri mesleklerini 1928 yılında çıkarılan 1219 nolu “Tababet ve Şuabatı Sanatlarının İcrasına Dair Kanun” çerçevesinde icra ediyorlar ve Tabip Odalarına üye oluyorlardı. Bursa’daki diş hekimleri de 1986 yılına değin Bursa Tabip Odası’na bağlıydılar.

      1942-46 döneminin ilginç bir özelliği var. Bu yıllar arasında hem Bursa'nın hem de Gemlik'in belediye başkanı olan kişilerin asıl mesleği diş hekimliği idi. Bursa'da Edip Rüştü Akyürek, Gemlik'te A. Sami Arseven. 1960'lı yıllarda Gemlik'te Sadi Ertür'ün faal olarak çalıştığını biliyoruz(6).

             İhsan Ünaldı'nın muayenehanesi

NOTLAR
(1) Raif Kaplanoğlu, Meşrutiyetten Cumhuriyet’e Bursa 1876-1926, Bursa, 2006, s. 107
(2) Kaplanoğlu, 2006, s. 296
(3) Bayhan Çubukçu, “Cumhuriyetin 10. Yılında Bursa İli Merkez ve İlçelerinde Çalışan Doktor, Diş Doktoru, Dişçi ve Eczacılar”, Bursa Araştırmaları- Kent Tarihi ve Kültürü Dergisi 6 (2004), s. 9
(4) Etıbba odası kayıtlarında hataya düşülerek Gemlik’te yer alan İstiklal Cad. ve Demir Subaşı mevkilerinin Bursa merkezde yer aldığı belirtilmiş.
(5) Bursa'da Diş Hekimliğinin 100. Yılı Anısına, (haz.) Alper Can ve Mehmet Aydın, Bursa, 2009
(6) Anılarda Yaşarken Gemlik, Reyhan Çorum, Siyah Beyaz yayınları, 2022, Cilt1, s. 108.

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 31/08/23