Bursa'da Görevli İlk Fransız Diplomat

Fransız Kilisesi

Bursa'da Bir Fransız Kadın Girişimci

Fransız Mezarlığı

Gurebahane-i Laklakan

Bursa ve Fransızlar

 

   

                                                         Şifa Nezaket Özdemir 

    Osmanlı Devletinin son yüzyılında görülen batılılaşma hareketleri, ya da batıya açılma deneyimi ülkenin Avrupa ülkelerinin yoğun ekonomik, kültürel ve askeri vesayeti altına girdiği bir dönemdir. Bu dönemde toplumsal ve kültürel hayatımızın odağında Fransa vardır. Osmanlı batıya Fransa ile açılır diyebiliriz. Hâkim dil Fransızca, hâkim kültür Fransız kültürüdür. Aydınlar, sürgünler ya da kaçaklar Fransa’nın çeşitli şehirlerine gider, Fransız devriminden ilham alır, Fransız edebiyatı eserlerini örnek alırlar. Ekonomik alanda İngiltere ve Fransa arasında çekişme devam etmekte, askeri alanda Almanya etkin olsa da dünya Fransa’nın etrafında dönmektedir.
    XVII. ve XVIII. yüzyılda, dünyadaki iki süper güçten biri olan Fransa (diğeri İngiltere) bu hâkimiyetini öncelikle sömürgeleri üzerinde ikinci olarak ticari ilişki içinde bulunduğu ülkelerde etkin olarak göstermiştir. Yayılmacılık, adım adım seyyahlar, misyonerler ve devamında konsolosluklarla ticari etkinliğin denetim altına alınması ve Fransa lehine geliştirilmesi biçiminde yürütülmektedir. Yürütülen bu politikanın temel taşlarından biri konsoloslardır. Ortaçağdan itibaren ticaret delegesi veya ticari temsilci olarak varlığı bilinen bu kurumlara Osmanlı topraklarında bu yetki ilk kez 1469 yılında Fatih döneminde Floransalılara verilmiştir. Kanuni döneminden itibaren başta Venedik ve Fransızlar olmak üzere konsolosların sayıları artar ve Anadolu’ya yayılır.
    Konsolosluk kavramıyla girizgah yaptık ise de sözü getireceğimiz nokta tabii ki Bursa. Sonuç olarak, Osmanlı dönemi Bursa’sı da aynı havayı teneffüs etmektedir. Üstelik Bursa dokunulmamış doğal kaynakları, ticari potansiyeli ve ucuz iş gücü nedeniyle batı için ilgi odağıdır. Anadolu’daki etkin bir ticari merkez olan Bursa’da da konsolosluklar açılmıştır. Osmanlı her ne kadar sömürge değil ise de kapitülasyonların yabancılara sağladığı imtiyazlar nedeniyle, ülkenin ticari hacmi üzerinde emperyalizmin pay kapma savaşı Osmanlı’nın son yüzyılında acımasızca sürmüştür. Aralarındaki savaşı lehine geliştirmek çabası içinde olan ülkeler Osmanlı topraklarının her yanında konsolosluklar açmayı hızlandırarak nüfuz ve güç dengesini kendi çıkarları doğrultusunda oluşturmaya çabalamışlardır. Özellikle ipek ticareti çevresinde şekillenen ilişkiler konsolosluklar açısından misyonerlerin ve Fransız tüccarların çıkarlarını koruma biçiminde özetlenebilir. Tüm bu gerekçeler çerçevesinde 1939’dan itibaren başta İngiltere olmak üzere Bursa’da konsolosluklar kurulmaya başlar. Dörtok Bursa’ya görevli olarak ilk gelen diplomat’ın 1838 yılında göreve başlayan İngiliz Konsolosu Sandison olduğunu tespit eder.
    Bizim üzerinde duracağımız Bursa’da görev yapan Fransız konsolos Georges André Crespin 1793 İstanbul doğumlu. Aile hakkındaki bilgiler aile dostuTurgay Tuna’ın internet üzerinden bloğunda verdiği bilgilerden derlenmiştir. Levanten bir aileye mensup olan Crespin, eğitim için gittiği Fransa’dan 1830 yılında Kral Louis Philippe döneminde Bursa konsolosu göreviyle döner. Bursa’da göreve başlama tarihi itibariyle Bursa’daki ilk Fransız konsolosu olması ihtimali çok yüksektir. Konsolosluk binası, Gökdere’nin batı kıyısında Irgandı Köprüsü’nün hemen üst başındadır. Konsolos Bursa’ya eşi Mlle Anne Vallet ile gelirse de bir süre sonra eşi vefat eder. Bursa’da ikinci evliliğini yapan ve Edouard isimli bir erkek çocuk sahibi olan Crespin, Bursa’ya o denli alışır ki, emekli olduktan sonra kentte yaşamaya devam ederek ipek ticareti ile ilgilenmeye başlar. 1855 yılında vefatına kadar Bursa’da yaşamını sürdüren Crespin, yaklaşık olarak yirmi yıl Bursa’da yaşamış olmalı. Vefatından sonra ailesi İstanbul’da Yeşilköy semtinde dönemin ünlü mimarlarından Carlo Amanchich’ye yaptırdıkları konuta yerleşirler. Crespin ailesine ait köşk halen pansiyon olarak kullanılmaktadır.

KAYNAKÇA

Dörtok Abacı, Zeynep, “Bursa’daki Yabancı Konsolosluklar (19. Yüzyıl)”, s. 235-250

Osmanlı Modernleşmesi ve Bursa, 2009, Osmangazi Belediyesi, s. 362

İslam Ansiklopedisi, “Konsolos”maddesi, XXVIc., s. 178-180

Fransa’dan Yeşilköy’e Uzanan Bir Köprü, Crespin Ailesi, www.denizce.com

 

     Bursa'da Görevli En Tanınmış Fransız Diplomat: Gregorie Bay

     Ahmet Haşim'in Gurebahane-i Laklakan denemesinden tanıdığımız Gregorie Bay'i pek çok Batılı yazar, Bursa’da inzivaya çekilmiş bir sanat düşkünü olarak tarif eder.
    Varlıklı bir Ermeni ailenin çocuğu olarak 1851’de Bursa’da doğdu. Babasının ipek fabrikası vardı ve ipek ticareti yapıyordu. Babası onu 1866’da şirketi temsil etmesi için Fransa’ya gönderdi. Orada bir süre gazetecilik yaptı. 1873’de Anadolu’ya dönüp ticarete atıldı ancak ilgi duymadığı için bir süre sonra bıraktı. 1878’de Bursa’daki Fransız konsolosluğunda işe girdi. 1885’de Fransız uyruğuna geçip İstanbul’daki konsoloslukta çalışmaya başladı. 1900’de Bursa’da konsolos yardımcısı oldu. 1911’de başkonsolos olarak emekli oldu. 1914’de Bursa’da öldü.
    Michelle Augustin ile evliydi. Fransızca, Türkçe, Arapça, Ermenice, Rumca biliyordu, edebiyata düşkündü. Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli yerlerine yaptığı gezilerde aldıklarıyla evini süsledi. Auguste Leon onun evini fotoğraflamıştır.

BİR NOT: 1894’de Pierre Loti Bursa’ya gelmiş, birkaç gün Fransız konsolosunun evinde (Çekirge yolu üzerinde) kalmış. O dönemde Bursa’daki Fransız konsolosu Paul Cambon.

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 16/10/22