|
|
Gökhan Okumuş - Gürkan Okumuş
1980'lere değin Bursa kent
merkezi ve ulaşım ekseni olarak tarifleyebilecegimiz Çekirge -Altıparmak
- Heykel - Setbaşı- Namazgah ekseni aynı zamanda kentin yapım
tecrübelerinin de bir ekseni olarak tanımlanabilir. Özellikle konut
bağlamında kentin görsel ve işlevsel hafızasını da oluşturan bu eksen
üzerinde dönemin özelliği olarak sayılabilecek birçok ortak nokta
görmekteyiz. Çekirge bu bağlamda özellikle kişisel konut ve apartman
kapsamında şehrin en yaygın yerleşimine sahiptir. Dönemin özelliklerini
barındıran birçok konutu bu alanda görmek mümkündür. Uludağ eteği ve Bursa
Ovası manzarası ile de mimari ve konum olarak özgün bir yapıya sahiptir.
Selim Süter Evi de Çekirge'de olmasından kaynaklı çok belirgin mimari
özelliklere sahip olmakla birlikte döneminin ve mimarlarının tasarım
anlayışını da oldukça başarı1ı bir şekilde yansıtmaktadır. Yapıldığı haliyle
hem görsel kurgu hem de iç plan ve yaşayış kurgusu olarak nitelikli modern
konut kapsamı içinde değerlendirebileceğimiz yapılar arasında yer
almaktadır.
Güzel Sanatlar Akademisi mezunu
ve 1937 yılında Le Corbusier'in yanında eğitim alıp çalışan yüksek mimar
Halit Femir ve yine Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olup Sedat Hakkı
Eldem'in asistanlığını yapmış, TBMM inşaatında ve Henry Proust'un yanında
çalışmış olan yüksek mimar Feridun Akozan'ın tasarımını ve yapımını
üstlendiği yapı, dönemin özellikleri ve kentsel yapım sürekliligi açısından
oldukça önemli bir yere sahiptir. İsmet İnönü ve Süleyman Demirel yurt içi
gezilerinde birkaç kez bu konutta kalmışlardır.
Dönüşmekte
olan kenti şekillendiren bir yapı tipi olan "konut tipolojisi" diğer
şehirlerde olduğu gibi Bursa'da da gelişen yapı teknolojileri , yeni malzeme
kullanımları, dönemin degişen yaşam tarzı için önemli referans olmuştur.
Dönemin özelliklerini yansıtması ve konut bağlamındaki karakteristik
özellikleri sebebiyle Çekirge'deki konut kültürüne katkısı büyük olan yapı,
Bursa şehri ve kendi alanı için dönemin sosyo kültürel yaşamını, mimari
özelliklerini, akımların etkisini, malzeme kullanımını, mimarların yapı ve
tasarıma etkisini, iç mekan ve yaşam kurgusunu yansıtmaktadır. Bu nedenle
Çekirge bölgesindeki diğer birçok yapı gibi mimarinin yanı sıra sosyo
kültürel miras çerçevesinde değerlendirilip içindeki yaşam kurgusu ve
çevresiyle korunmalıdır.
(MAALESEF
KORUNAMADI!)
Kaynaklar: Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları, XI. Poster
Sunuşları Kitabı, s. 80
Arkitekt dergisi, sayı 219-220 (1950)
|