1957 Yılında dönemin bursa valisi İhsan sabri
Çağlayangil ile dönemin başbakanı Adnan Menderes arasında tiyatro binası
yapımı hakkında
geçen konuşmayı, 17.10.1989 tarihli Bursa Hakimiyet gazetesinden takip
edebiliriz:
Küpürdeki metin:
Ahmet Vefik Paşa Devlet
Tiyatro’muz bu gece “Oyunlarla Yaşayanlar” isimli eserle 31. hizmet yılına
başlıyor.
31 yıldan bu yana Bursa’nın sanat ve kültür
yaşamında ayrı bir yeri olan Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatro’muzun
kuruluşunda büyük hizmetleri geçen dönemin Bursa valisi İhsan Sabri
Çağlayangil bir süre önce bir İstanbul gazetesinde yer alan anılarında
tiyatromuzun kuruluş aşamasındaki zorlukları da dile getirmişti. Bugün
tiyatromuzun 31. sanat yılına başlaması nedeniyle Sayın Çağlayangil’in bu
konudaki anılarını sütunlarımıza aktarıyoruz.
“Bursa
valisiyim. Ertuğrul Muhsin ve Cüneyt Gökçer geldiler. Ertuğrul Muhsin Devlet
Tiyatrosu Genel Müdürü idi. Dedi ki:
-Burası padişahlık döneminde Moliere’in tiyatro
adaptasyonlarını aslından güzel yapıldığı, Ahmet Vefik Paşa’nın eserlerini
oynattığı bir il. Sizin vali olduğunuz bir dönemde bir tiyatro yapılmasını
sanırım siz de istersiniz?
-Elbette isterim.
-Siz tiyatronun binasını yaparsanız biz de sürekli
temsiller veririz. Bursa’da tiyatro açarız.
Kendilerine söz verdim. Ertuğrul Muhsin ve Cüneyt
Gökçer’in bana coşku veren bu teklifini de hemen benimsedim.
İş göründüğü kadar kolay değildi. Tiyatroya en uygun
yer Haşim İşçan zamanında yapılan Halkevi binasıydı ama bina son derece
elverişsiz durumdaydı. İlk belirlemelere göre tiyatronun perde açması için
dört yüz elli bin lira gibi o zamanlarda önemli sayılacak büyücek bir para
gerekiyordu. Bense belediye bütçesinden yüz, özel idareden yetmiş beş bin
lirayı zar zor ayırtabildim. Daha çok para lazımdı. Tek umudum başbakan
Menderes’teydi. Kendilerinden rica edip hükümetten yardım isteyecektim.
Çalışmalara başladık. Türkiye
1957 seçimlerine hazırlanıyordu. Mahalli parti
yöneticileri tiyatro olayını benimsemediler, karşı çıkıyorlardı.
İl başkanı – sonradan
Çelik Palas’ta benim kendisine
hediye ettiğim Smith Wesson tabanca ile intihar eden – Hayri Terzioğlu ile
her zaman iyi geçinmişizdir. Bütün il başkanları ile valilerin aralarında
hükümeti sıkıntıya sokan çekişmeler vardı. Terzioğlu ile aramızda
sağladığımız uyum bizzat Menderes’in bile dile getirdiği gibi “Onların
arasından su sızmaz. İkisi de bir kaptan su içerler” ölçüsündeydi. Başbakana
beni şikayet etmişler.
Menderes beni telefonla aradı. Aramızda aynen şu
konuşma geçti:
-Sen ne yapıyormuşsun Çağlayangil?
-Ne yapıyormuşum efendim?
-Tiyatro yapıyormuşsun.
-Yapıyorum efendim.
-Sen o işten vazgeç, başka işler yap.
-Mesela ne gibi işler yapayım sayın başbakanım?
-Ne bileyim, yol yap. Okul yap. Çeşme yap.
Durumu anlamıştım. Parti örgütü bana pek
aktaramadıkları karşı çıkışlarını başbakana iletmişlerdi. Ben gülerek sayın
Menderes’e şu yanıtı verdim:
-Siz okul yapacak, cami yapacak insan çok
bulursunuz. Ama tiyatro yapacak valiyi pek bulamazsınız. Bırakınız, müsaade
ediniz de bu girişimi tamamlayalım.
O kızdı, “Beş para yardım etmem” dedi.
“Ben de sizden para istemem”
cevabını verdim.
Yapı Kredi Bankası o tarihte
Celal Bayar’ın
Umurbey’deki evini onartıyordu. Bu işli ben de meşgul oluyordum. Bankanın
genel müdürü Kazım Taşkent’le sık sık bir araya geliyorduk. Bir gün ona
tiyatrodan söz ettim. Bana gereken her yardımı yapacağını vaat etti. Sözünde
durdu. Tiyatroyu bitirdik. Yıldırım Önal’ın oynadığı “Tahta Çanaklar” piyesi
ile tiyatro açılmıştı. Açılışta Muhsin Ertuğrul Bey de bulundular. Daha
sonra Ayten Gökçer “Anna Frank’ın Hatıra Defteri” ile Bursa’ya geldi. Kısa
zamanda Bursalılar tiyatroyu sevmişlerdi. Uyum kolay oldu. Parayı bulmak
biraz sıkıntılı oldu ama güç olan her iş gibi zevk verdi.
Bursa
eski valisi İ. Sabri Çağlayangil’in Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu’nun
kurulmasıyla ilgili anıları işte böyle. Ancak Çağlayangil’in bir üzüntüsünü
de buraya almak isteriz.
Geçen sene tiyatronun 30. kuruluş yıldönümü
nedeniyle bir tören düzenlendi. Bu törende tiyatro müdürü Feyhan Çelenk
Çağlayangil’e bir plaket vermeyi ve törende bir konuşma yaptırmayı planladı.
Bakanlığa bu konuda yazı ile başvurdu. Çağlayangil ise bu çağrıya çok
sevindi ve “katılırım” mesajını gönderdi. Ancak geçen sezon başındaki kültür
bakanı Tınaz Titiz buna “olur” yanıtı göndermeyince Çağlayangil de çok
kırıldı. Çağlayangil anılarında bu konuda şunları söylüyor:
-“İstendiği kadar
demokrasi yazıları yazınız. İnsan beynine
yerleştirmedikten sonra…”
|