Hüsnü Züber
Kaşık insanoğlunun yaşam boyu varlığını
sürdürebilmesi için elinden düşmeyen, yeri geldiğinde bilmece, deyim ya da
atasözü şeklinde dilinde oluşan ve ritim olup onu coşturan; buna karşın yine
de unutulmuş, üzerinde pek durulmamış bir araç ve zanaat-sanat dalı.
İnegöl, İznik, Karacabey, Keles,
Orhaneli ve Büyükorhan ilçelerinin bazı köylerinde çeşitli biçimlerde
kepçelerle, kavurma ve yemek kaşıkları yapılır. İnegöl ilçesi Tahtaköprü
bucağının Gedikpınar, Hilmiye, Kocakonak ve Mesruriye köylerinde akçaağaç,
gürgen, kestane ve karaağaçtan yemek kaşıkları yapılmaktadır. Eskiden İnegöl
pazarında ve çevre köylerde satılan kaşıklar son yıllarda alıcı
bulamadığından ancak dostlar için yapılmaktadır. Kaşık yapımında sırası ile
balta, testere, keser, eğdi "oygulu-kancalı" ve zımpara kullanılır. Yakın
zamana kadar Kocakonak köyünde ailece kaşık yapan Mustafa Aybey'in İnegöl'e
yerleşmesiyle bu sanat kaybolmuştur. Gedikpınar köyünden şimdi hayatta
olmayan Mustafa Dayı önce kartondan bir kalıp çıkartıp ağaca çizerek
akçaağaçtan çok özel kaşıklar yapardı. Hilmiye köyünde eskiden Çizmeli Mehmet
Ağa ve Hacı Yusuf Gürel kaşık yaparlarken günümüzde Hacı Recep, Hacı İsmail
ve Hacı Şirin ile Mesruriye köyünden Demir Alp güzel kaşık yaparlar. Bölgede
kaşık yapımında uzun saplı (25cm) eğdi "çevirgen" kullanılır ve üzerinde
kaşık çalışılan ağaca kütük denir.
İznik ilçesinin merkez köylerinden
Elmalı'da 70 yıl kadar önceleri şimşir gibi sert, sarımtrak ve çok temiz bir
ağaç olan ayı armudundan kaşık yapmaya başlayan İsa Turan, sonradan göçtüğü
Hacıosman köyüne bu sanatı götürmüş ve Bilecik'in Gölpazarı ilçesi Karaağaç
köyünde imamlık yaparken de 1965 yılına kadar kaşık yapmayı
sürdürmüştür. Kaşıkları sivri ağızlı olup, boynu dirsekli ve düz, sapları
yuvarlak bitimlidir. Yemek kaşıklarının yanı sıra yuvarlak ağızlı kavurma
kaşıkları ile çeşitli boy ve biçimlerde kepçeler de yapardı, bir deste on
kaşıktan oluşurdu. Daha sonra yalnızca dost gereksinmesi için kaşık yapan İsa
Turan bu sanatı bırakmıştır. Kaşık yapımında keser, tek yanlı eğdi, özel
bıçak, cam kullanırdı ve bunlar da kısa saplı idi. Üzerinde kaşık yapılan
kütükte, kaşığı boynundan sıkıştırmak için mengene denen oyuk ve bir de
kaşığın burnunu dikine dayamak için küçük bir çukur bulunurdu.
Keles ilçesi Alpagut ve Sorgun
köylerinde yemek kaşıklarının yanı sıra özel oyun kaşıkları da
yapılmaktadır.Alpagut köyünde çoban Mehmet Ali, Keles kaşık oyunu ekibi
için, çift tırnaklı hayvan ayağını andıran 10-12 cm kadar kısa saplı ilginç
bir kaşık biçimi yaratmıştı. Sapı ucunda sallanan sivri topaklar "tongurdak",
sonradan takılmış olmayıp kaşıkla birlikte çıkarılmıştır. Bu kaşıklar oldukça
küçük ve sivri ağızlı olup, sapın iki yanında parmaklar için karşılıklı
hafif birer çukurluk yapılmıştır. Küçük olduğundan bunları genelde kadın
oyuncular kullanır. Harmancık Demirci köyünde 1960'lara kadar Halil Kunduz
dostlar için sivri ağızlı yemek kaşıkları ile kepçeler yapardı. Sorgun
köyünde İsmail Güneş akçaağaçtan, dedesinden öğrendiği ucu topaklı oyun
kaşığı yapmaktadır. Bu kaşıkları yaparken yörede kadınların örgü örerken
kullandıkları tongurdaklı şişlerden esinlenmiştir. Günümüzde İbrahim Güneş bu
sanatı sürdürmektedir. Kocakovacık'ta Mehmet Kılıç genellikle akçaağaçtan
kaşık yapardı.
Bursa'da Kaşık Oyunu
Hiç bir ritim, tempo(ölçülü ses)
aracı bulunmadığı zamanlarda insanlar el ve ayaklarını birbirine, yere ya da
vücutlarına vurmakla ve baş parmak ile orta parmağın sıkıca bastırılıp
birbiri üzerinden kaydırılmasıyla avuç içinden çıkardıkları sesle
oynamışlar. Daha sonraları ise oyundaki ritm-tempo gereksinmesini taş, kemik,
tahta ya da sert maden parçalarını birbirine vurmakla çıkardıkları seste
aramışlardır. İşte Türklerdeki kaşık oyunu da bunun bir ürünüdür.
Keles, İnegöl, Orhaneli ve Büyükorhan
ilçelerinde kaşık oyunları oynanmaktadır. Keles ilçesinin Alpagut, Gelemiç,
Sorgun ve Belenören köyleriyle diğer dağ köylerinin hemen hepsinde "Fadimem,
Burca'nın ufak tefek taşları, Ben yemenimi al isterim, Menekşesi tutam
tutam, Azime ve Cezayir " türküleri ile düz oyun, sekme, güvende ve büyük
oyun tarzında ya da 9/8 aksak ölçülì kaşık oyunları oynanır. Anadolu'nun bir
çok yöresinde de oynanan Cezayir oyunları içinde yer alan en güzel ve en
duygulusu Keles'te oynanandır. Özellikle "Azime, Ben yemenimi al isterim,
Menekşeler tutam tutam" türküleriyle kadınlar oynar ve kadınlar için 15-20
yıl öncesinden bu yana kısa saplı, ucu sallanan topaklı "tongurdak" özel bir
oyun kaşığı yapılmıştır. Bu topakların çıkardığı ses oyuncuya ayrı bir ritm
verir.
Erkekler erkek topluluklarında,
kadınlar ise kadınlar arasında iki ya da ikinin katları biçiminde
oynarlar. Eskiden köy düğünlerinde tek davul ya da dümbelek "dümbek" ve iki
zurna ile oynanan kaşık oyunları bugün keman, klarnet gibi incesazlar ya da
bağlama takımı eşliğinde yürütülür.
Kaşık Oyunu Ekipleri
Bursa'da 1974 yılında Halk Eğitim
Başkanlığınca oluşturulan Keles Kaşık Oyunları Ekibi 1975'te Türkiye'de
yapılan Uluslararası Folklor yarışmasında birinci olmuş ve daha sonra bu
ekip Bursa turizm ve Folklor Derneği'nce 1976 yılında yeniden derlenmiş
olup, 1977 yılında Milliyet gazetesinin düzenlediği Halk Oyunları
yarışmasında birinci, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın düzenlediği Folklor
Yarışması'nda ise Kaşık Oyunları Birincisi ve Bolu'da yapılan yarışmada
Marmara Bölgesi birincisi olmuştur. Ekip kaşık oyunlarını bağlama takımı ve
darbuka eşliğinde oynamaktadır. Kız ve erkek ekipler özel giysileriyle
ayrı ayrı oynarlar.
Bursa Kılıç Kalkan Folklor Derneği
derledikleri yöre oyunları arasına 1980 yılında kaşık oyunlarını da
sokmuştur. Yine kız ve erkekler ayrı ekiplerle oynar.
Bursa Kültür ve Sanat Vakfı bünyesinde 1988
yılında sayın Osman Odman öncülüğünde 30 kız, 30 erkek oyuncudan oluşan
Karagöz Halk Dansları Topluluğu içinde Keles Kaşık Oyunu ekibi de
bulunmaktadır. Giysiler Keles yöresinin giysileridir. Topluluk günümüzde sayın
Kenan Çelik yönetiminde minik, genç ve örnek gruplar şeklinde üç ayrı
kategoride olmak üzere varlığını sürdürmektedir. Ekip, 1989 ve 1992 yılında
Türkiye birincisi, Kültür Bakanlığı'nın düzenlediği yarışmada Türkiye
ikincisi ve bir de katıldığı Chateauneuf-du-Faou'da (Fransa) Dünya birincisi
olmuştur.