|
|
Söyleşenler: Atilla Gülgeç - Bülent Zafer Öztaptik
(Eylül 2009)
Bursa'daki
kültür ve sanat etkinliklerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bursa kültür ve
sanatta nerede yer alıyor?
Bu çok zor bir soru. Ne desem zülf-ü yare dokunur.
Benim kişisel kanaatime göre Bursa'daki kültür sanat etkinlikleri, belli bir
çerçevenin içerisine sıkıştırılmış kalmış. Biraz önce konuştuğumuz gibi eski
yapıların ayağa kaldırılmasından yanayım ama yeterli değil. Bursa'yı
geçmişinden geleceğe taşıyacak bir düşünce akımının koruması lazım. Ona
paralel olarak bir takım düzenlemeler yapılması lazım. Bursa'daki kültür
sanat etkinliklerini bu açıdan yeterli bulmuyorum. Bursa'da tiyatrolar var
ama Bursa halkı tiyatroya rağbet ediyor mu? O da kuşkulu. Mesela 1 Ekim'de
Bursa'nın kurtuluşu ile ilgili Kara Örtü "Puşide-i Siyah" isimli oyunu
sahneye koyacak Devlet Tiyatroları. Fakat bu yeterince duyuruldu mu?
Kara Örtü "Puşide-i
Siyah" oyununda sizin tarih danışmanlığınız var sanırım?
Benim "Kurtuluş Savaşı ve Bursa" isimli kitabımdan esinlenildi.
Mesela özel tiyatrolar var, Nilüfer Belediyesi'nin tiyatro topluluğu var.
Bir takım oyunlar sahneye konuluyor ama yeterince duyuruluyor mu? İkincisi,
bu çok önemli, son 5-6 yılda kültür sanat etkinlikleri daha çok ideolojik
anlamda işlenmeye başladı. Okullarda ve başka yerlerde bu şekilde. Ancak
direnebilen Devlet Tiyatroları ve bazı özel tiyatrolar var. Ayrıca Bursa'da
medya tartışılmalı. Medya sadece siyasetçilerin söylediklerinin aktarıldığı
ya da magazinde göğüs, kalça, göbek vb. sergilendiği bir şey olmamalı.
Çok daha değişik konular işlenmeli ama yok artık, işlenmiyor.
Esat Uluumay'ı
takdir ediyorum, Osmanlı giysi kültürünü güzel yansıtıyor. Ama genel olarak
Bursa, benim kişisel kanıma göre zayıf.
Bursa kültürünü,
Türkiye'deki diğer şehirlerle karşılaştırdığınızda, Bursa'daki kültür
birikimini nasıl tanımlarsınız?
Şöyle söyleyeyim. Eskiden Bursa'nın kendine özgü kültürü mutlaka
vardı. Uludağ Dergisi vasıtasıyla bunun tanıtımı yapıldı. Uludağ Dergisi
1951'lere kadar çıktı. Bursa çok göç alan bir yer. Bursa çok göç aldığı için
Bursa'nın kendine özgü kültürü basıldı. Genellikle Bursa'ya göçenler
getirdikleri kültürü yaşatmaya çalıştılar ki bu da doğaldır. Bence Bursa'ya
özgü kültürün yeniden canlandırılması gerekiyor. Bunu yapmak için de bir
ekip lazım. Belki böyle çalışmalar var ama ben bilmiyorum.
Bursa tarihi ile ilgili geçmişte bir çok çalışmanız ve projeniz
oldu. Yakında bu tür başka çalışmalarınız olacak mı?
Bursa tarihi ile ilgili çalışmalarım, eski yayınları yeniden
kazandırmak şeklinde. Anlaşılabilir bir şekilde yeniden hayata geçirmeye
çalışıyorum. Bursa Ansiklopedisi'ni yenilemeye çalışıyorum. Çünkü
ansiklopedi yaşayan bir yayındır, devamlı yenilenmesi lazım. Kurtuluş
Savaşında Bursa kitabını ilaveler yaprak yeniden bastık. Atatürk ve Bursa
kitabını yenileyerek yeniden çıkartmayı düşünüyoruz, hatta basıldı yakında
çıkacak zannediyorum. Çalışmalarım bu şekilde.
Bursa'da siyaset
adamlarının Bursa kültürüne bakışını ve projelerini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Bursa'da siyaset adamlarının Bursa'ya bakışı da o siyasi partinin
ideolojisine göre olur. Mesela yaşadığımız son yılda CHP'nin olumlu bir
adımı oldu. Atatürk ve Bursa haftası. Benim çocukluğumda 1950'li yıllara
gelinceye kadar, Türkiye'de kurtuluş günleri kutlanırdı çünkü emperyalizme
karşı savaşın sonucuydu. Fetih günleri kutlanmazdı. Çünkü ben Bursa'yı
fethettim dersen, bir başkasının da benim toprağımı elimden aldılar deme
hakkı doğar. İstanbul'un fethi 500. yıldan sonra kutlanmaya başladı. Benim
özellikle üzerinde durduğum, bu ülkede bir Kurtuluş Savaşı verildi. Bu
Kurtuluş Savaşı bütün mazlum uluslara, ezilen halklara öncü oldu. O halde
bunun gereğini yapalım. Bursa'da Kurtuluş Savaşı nasıl kazanıldı? Nasıl
mücadele verildi? İnsanlar nelerle karşılaştılar? Bu dönemde Ahmet Vefik
Paşa Tiyatrosu müdürlüğüne ve özellikle Feyha Çelenk'e teşekkür ederim. Onun
gayretleriyle ve Mehmet Gökçer'in gayretleriyle Puşide'i Siyah oyunu sahne
alacak. Bursa işgal edildiği zaman öyle etki yaptı ki, TBMM kürsüsüne kara
örtü örtüldü. Bunu ortaya çıkardılar sağ olsunlar. Ayrıca CHP'nin Atatürk ve
Bursa etkinliği 1 hafta sürdü. Eksik uyguladılar ama geliştirilir.
Bursa siyaset adamalarının Bursa tarihine bakışları hakkında ne
diyeceksiniz?
Hiç bilgileri yoktur. İlgileri de yoktur, bilgileri de yoktur.
İlgim var diyen varsa buyursun konuşalım.
Son olarak tüm
kitaplarınızı Akkılıç Kütüphanesine bağışladınız. Birkaç yıldır ziyaret
edilen bu kütüphaneye ilgiyi nasıl buluyorsunuz?
Çok iyi. Genç insanlar, ilköğretim öğrencileri, lise öğrencileri
akın akın geliyorlar. Burada çalışıyorlar. Önemli olan kütüphaneyi teneffüs
etmektir. Sonra şunu görüyorum, üniversitede yüksek lisans yapanlar, doktora
yapanlar geliyorlar ve burada çalışıyorlar. Bu kütüphanede başka yerlerde
kolay bulunmayacak kitaplar da var. Mesela bizim Setbaşı'ndaki kütüphanede
bir şey yok. Mesela bir gün Doğan Avcıoğlu'nun kitaplarını aradım ve
bulamadım. Belki şimdi vardır? O yüzden bu kütüphaneye sadece benim değil,
bizim ailemizin sahip olduğu daireleri de bağışladık, masraflarının
karşılanması için. Eşimin de benim de bir talebim olmadı. Çocuklarımın da
talepleri olmadı. Şimdi kütüphanenin alanı da güzel ve ferah. Dolup
taşıyor. Bundan güzel bir şey olabilir mi? Sonra bir şeyi daha gördüm.
İnsanlar ellerindeki kitapları akın akın getirip kütüphaneye bağışlamak
istiyorlar. O da çok önemli.
O zaman bir süre sonra bu alan yetmeyecek gibi görünüyor.
Zaten yetmiyor. Nilüfer Belediyesi Görükle'de, Çalı'da ve başka
bir iki yerde şube açma hazırlıkları yapıyor. Nilüfer ilçesinin kütüphaneye
ihtiyaç duyduğunu, Akkılıç Kütüphanesi ile gördük. Nilüfer ilçesine aynı
zamanda bir müze kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz.
Benim bu konudaki önerim şu. Müzeyi bir bina içerisine hapsetmek değil.
Mesela Kite Kalesi harap oldu. Tahtalı'daki mağara nereye gidiyor? Bunu
çıkartmak gerek. Orada bir tünel var. Bu tünel nereye çıkıyor? Uluabat
Gölü'nün ortasında ada var. O adada yapılar vardı. Bunların hepsini tahrip
ettik biz. Nilüfer bunlara sahip çıkmalı. Mesela Gölyazı'da müze olabilecek
binalar var. Küçük küçük yaşayan müzeler. Mesela Özlüce'de belediyenin
yaptırdığı, sonradan minare eklenen kilise, çok güzel kültür merkezi olur.
Kaynak: www.yenibursa.com
|