Hasan Necati Kurtuluş'un
Yaşamı ve Mücadelesi

Bursa'nın İlçeleri

Gemlik Atatürk Parkı

Gemlik Filateli Derneği

Dr. Ziya Kaya

 

 

Necati Kurtuluş

(1882-1956)

 

 

 

 

                                                                                                      Kadriye Komit

                                                                                            Tarihçi 

                                                                                       

     Hasan Necati Kurtuluş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecine tanıklık etmiş; asker, siyasetçi ve adalet temsilcisi kimliğiyle öne çıkan önemli bir şahsiyettir. Soyadını bizzat içinde yer aldığı Kurtuluş Savaşı’ndan alan Necati Bey, Millî Mücadele Döneminde Bursa’da oluşturulan yerel direniş hareketlerinin baş aktörlerinden biridir. Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri’nde görev almış; Bursa bölgesi Kuvâ-yi Milliye Komutanlığı’nda merkez kurul üyeliği yapmış, Sivas Kongresi’ne katılmış ve 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) binasının yapımını üstlenmiştir.

     Aynı zamanda, Cumhuriyetin kurulmasından önce yurt içi güvenliğin sağlanması amacıyla kurulan İstiklâl Mahkemeleri’nde yargıç olarak görev yapmıştır. Özellikle Sivas ve Samsun İstiklâl Mahkemeleri’nde yürüttüğü bu görevler, onun yalnızca askerî ve siyasal değil, aynı zamanda adlî alandaki sorumluluğunu da ortaya koyar.

     “Bu yıldız bize de doğacaktır” sözü, onun hem halkına hem de vatanına duyduğu inancın bir yansımasıdır. Yaşamı ise bu inancın pratiğe dökülmüş hâlidir.

Askerî ve Diplomatik Görevleri

     Hasan Necati Kurtuluş, 1298 (1882) yılında Üsküp’te (Köprülü) dünyaya gelmiştir. Babası Mehmet Kasım Efendi, annesi Vasfiye Hanım’dır. Aile, göçmen olarak Osmanlı topraklarına yerleşmiştir. Necati Bey ilköğrenimini Gemlik’te tamamlamış ve ardından Harp Okulu’na girerek 1903 yılında piyade teğmen rütbesiyle mezun olmuştur. Kosova vilâyetinde Redif 38. Alay’da göreve başlamış; 1908’de üsteğmen rütbesine yükselerek Tikveş Takip Taburu’na atanmıştır. 1909 yılında, yeni kurulan Üsküp Köprülü Seyyar Jandarma Bölük Komutanlığı’nda görev almış; Arnavutluk’taki ayaklanma sırasında, Üsküp’ü savunma görevini başarıyla yerine getirmiştir.

     1912 yılında 6. Kolordu emrinde Balkan Savaşı’na katılmış; ardından İstanbul Merkez Kumandanlığı’nda inzibat subayı olarak görev yapmıştır. 1914 yılı başında İran Azerbaycanı’nda, Rus işgali altındaki Urumiye’de bulunan Osmanlı Konsolosluğu’na özel görevle atanmış, burada Rus ve Ermenilerin saldırılarına karşı yerel direnişi örgütlemiştir. Bu süreçte esir düşmüş, İran ve Rusya’da iki kez idam cezasına çarptırılmış ancak İskandinavya üzerinden kaçarak İstanbul’a ulaşmayı başarmıştır.

     29 Kasım 1914 tarihinde yüzbaşılığa terfi etmiş; aynı dönemde Teşkilât-ı Mahsusa’da görevlendirilmiştir. Politik görevlerle meşgul olmasından ötürü, 14 Haziran 1915’te ordu ile ilişkisi kesilmiştir.

Millî Mücadele ve Siyasi Yaşamı

     Necati Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Ankara vilayeti temsilciliği ve sorumlu kâtipliği görevlerini yürütmüştür. Yozgat Ayaklanması’nın bastırılmasının ardından Bursa’ya dönerek Kuvâ-yi Milliye Merkez Kurulu üyeliğine atanmıştır. Sivas Kongresi’ne Bursa delegesi olarak katıldığı bazı kaynaklarda belirtilmektedir. Kongre tutanaklarında adı geçmemekle birlikte, dönemin anı ve inceleme eserlerinde ismine yer verilmektedir.

    Bursalı Kuvayi Milliyeciler Ankara'da (1922 baharı- Necati Bey işaretli)                   (Kaynak: Kurtuluş Savaşı'nda Bursa, Yılmaz Akkılıç, Cilt 2, s. 750)

     Bursa Merkez Kurulu’nda yer alan isimler arasında Necati Kurtuluş’un yanı sıra şu şahsiyetler anılmaktadır: Nasuhzade Sadık, Urgancı Abdullah, Bursa Kadısı Tahir, Osman Nuri (Özpay), Emekli Yüzbaşı Hacı Ahmet, Binbaşı Abdullah, Müderris Kara Yusuf, Ahmet Muhtar (Aykut), Mümtaz Şükrü (Eğilmez) ve Muhittin Baha (Pars). Mali işler ise Müderris Ali Osman, Memduh Bey ve oğlu Cemil Bey’in koordinasyonunda yürütülmüştür.

     Necati Bey’in köyü Küçükkumla’da, cepheden dönen askerleri daha köylerine ulaşmadan doğrudan Ankara’ya yönlendirdiği aktarılmaktadır. Halkı motive etmek için her konuşmasında şu sözü tekrar ettiği belirtilir: “Bu yıldız bize de doğacaktır.”

TBMM Binasının İnşası

     1915 yılında İttihat ve Terakki Fırkası tarafından kulüp binası olarak projelendirilen yapı, Ankara’da meclis binası olarak kullanılmak üzere tamamlanmak istenmiştir. Ancak savaş koşulları ve malzeme sıkıntısı nedeniyle inşaat yarım kalmıştır. 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılması kararlaştırıldığında bu yarım kalan bina meclis binası olarak seçilmiş; tamamlanması görevi ise Necati Bey’e verilmiştir. Binanın eksik kısımları, Necati Bey’in nezaretinde ve halkın desteğiyle kısa sürede tamamlanmıştır.

     Torunu Tendü Kumla’nın aktardığına göre, Necati Bey İran’dan İstanbul’a dönerken, konsolosluktaki önemli evraklarla birlikte Urumiye kasasındaki parayı da kızı Şükriye’nin kundak bezine sararak getirmiş; bu parayla meclis binasının arsası alınmıştır.

İstiklâl Mahkemeleri’ndeki Görevleri

     Millî Mücadele sürecinde cephe gerisinde asayişi sağlamak ve özellikle asker kaçaklarına karşı caydırıcı önlemler almak amacıyla, TBMM tarafından 11 Eylül 1920’de İstiklâl Mahkemeleri kurulmuştur. Necati Kurtuluş, bu mahkemelerde görev alan önemli isimlerden biridir.

     1920 Eylül’ünde Sivas, 1921 Ağustos’unda ise Samsun bölgelerinde görev yapan İstiklâl Mahkemesi heyetlerinde yargıç olarak bulunmuştur. Bu görevleri sırasında hakkında çeşitli şikâyetler gündeme gelmiş, 19 Ocak 1922 tarihli TBMM oturumunda söz alarak şu sözlerle kendisini savunmuştur:

     “Heyet-i Umumiye bizi dinlemelidir. Dinledikten sonra icap ederse üç tane âzasını kapı önünde idam etsin. Müdafaamızı dinlemek şartıyla idama razıyız.”

     Komisyon tarafından yapılan incelemede, Necati Bey ve mahkeme heyetindeki diğer üyelerin suçsuz olduğu sonucuna varılmıştır.

    Bu görevlerine ilişkin önemli bilgiler, Av. Ali Aksoy’un 1 Mart 1963’te yayımladığı Gemlik Yazıları’nda yer almaktadır. Söz konusu yazıda, Necati Bey’in Sivas Mahkemesi’nin ikinci döneminde görev aldığı; bu dönemde 240 kişinin idam, 485 kişinin hapis cezası aldığı, 395 kişinin beraat ettiği ifade edilmiştir. Makalede şu cümleyle kendisine yer verilmiştir: “Necati Kurtuluş gibi isimler, bu ağır sorumluluğu büyük bir adalet ve kararlılıkla taşımışlardır.”

Meclis Faaliyetleri ve Sonraki Yaşamı

     Necati Bey, 23 Nisan 1920’de açılan Birinci TBMM’de Bursa Milletvekili olarak görev yapmıştır. Millî Savunma Komisyonu’nda çalışmış, 26 Nisan 1922’de yaptığı bir konuşmasında şunları söylemiştir: “Bağımsızlık savaşımızın verimli olmasının temel koşulu, köylü ve çiftçinin refahı ile eğitim işlerinin çağın gereklerine uygun şekilde yaygınlaştırılmasıdır.”

     1923 seçimlerinde yeniden Bursa Milletvekili seçilmiş, Ankara’nın başkent olması için verilen önergede imzası bulunmuştur. Müdafaa-i Milliye ve Posta Telgraf encümenlerinde görev almış; 17 Kasım 1924’te Kazım Karabekir ve arkadaşlarıyla birlikte Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurucuları arasında yer almıştır. Parti 1925’te kapatıldıktan sonra bağımsız kalmış; ikinci dönemin sonunda aktif siyasetten çekilmiştir.

1926 Suikastı ve Yargılanması

     1926 yılında Atatürk’e yönelik İzmir Suikastı girişimi nedeniyle tutuklanarak Ankara İstiklâl Mahkemesi’nde yargılanmıştır. Duruşmalarda bu girişimle ilgisinin olmadığını, hatta haberi olmuş olsa dahi devleti bilgilendirmemek gibi bir suçlamayı asla kabul etmeyeceğini şu sözlerle ifade etmiştir: “Değil alâkadar olmak, hükümeti haberdar etmemek gibi bir itham altında dahi kalırsam, idama razıyım.”

    

                                İzmir Suikastı davaları sırasında 

     Yapılan yargılamalar sonunda suçsuz bulunarak 13 Temmuz 1926’da beraat etmiştir.

Aile Hatıraları ve Ölümü

    Torunu Tendü Hanım’ın aktardığına göre, Necati Bey emekliliğinde Fatih’teki evinde oturmuş, oğlunun vefatı sonrası ailesiyle birlikte yaşamaya başlamıştır. Büyükada’daki yazlıkta tüm çocuklarını ve torunlarını bir araya getirir; hastalandığında torunu Şükriye’ye İzmir Suikastı ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili kitaplar okutmuştur.

                   

                  Eşi Feride, çocukları Şükriye, Vasfiye, Necmettin ile

     Necati Kurtuluş İstiklâl Madalyası sahibidir. Madalyasında yer alan üç renk için şu yorumu yapmıştır: kırmızı savaşlara katıldığını, yeşil TBMM’de bulunduğunu, beyaz ise Urumiye Konsolosluğu görevini temsil etmektedir.

     Evli ve üç çocuk babası olan Necati Kurtuluş’un kızları Şükriye ve Vasfiye, oğlu ise Necmettin Kurtuluş’tur. 10 Mart 1956 tarihinde vefat etmiştir, mezarı Gemlik Küçükkumla köy mezarlığındadır.

Kaynakça

-Akkılıç, Yılmaz. Kurtuluş Savaşı’nda Bursa, Birinci Kitap: Mondros’tan İşgale. Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi Yayınları, Bursa, 2008.

-Akkılıç, Yılmaz. Kurtuluş Savaşı’nda Bursa, İkinci Kitap: İşgalden Kurtuluşa. Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi Yayınları, Bursa, 2008.

-İlk Meclis – Birinci Dönem Milletvekillerinin Gelecekten Beklentileri Anketi. Ankara, 2004.

-Türk Parlamento Tarihi: Millî Mücadele ve TBMM I. Dönem. TBMM Vakfı Yayınları, No: 6, Cilt 3, s. 229.

-Eğilmez, Mümtaz Şükrü. Millî Mücadele’de Bursa. İstanbul Tarih Yayınları, İstanbul, 1980.

-TBMM Zabıt Ceridesi.

-TBMM Albümü 1920–2010. Ed. Sema Yıldırım, Behçet Kemal Zeynel. TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Yayınları, Cilt 1, Ankara, 2010.

-Aksoy, Ali. “İstiklâl Mahkemelerinde Gemlikli Bir Üye: Necati Kurtuluş.” Gemlik Yazıları, 1 Mart 1963, s. 1.