Gemlik Atatürk Parkı


Gemlik'in Hafızası

Balıkpazarı

Gemlikli Dr. Ziya Kaya

Ali Aksoy

Gemlik Filateli Derneği

Daniş Ekim ve Tuzla Çiftliği

Yunan İşgalinde Gemlik

Necati Kartal'ın Gemlik Anıları

Avni Domaniç'in Anıları

Gemlik Körfezi'nin Balıkları

Sunğipek'ten Anılar

Gemlik'te Tiyatro

Anadolu'daki İlk Rüştiye Umurbey'de Açılmıştı

Bursa'nın İlçeleri

 

 

 

 

 

    Kurtuluş Savaşı bittiğinde, bugün parkın olduğu yerde, işgal sırasında İngilizlerin bombaladıkları, Kumlalıların han kalıntıları vardı. Gemlik'in ilk Türk belediye başkanı olan Ömer Çırgan'ın oğlu Mehmet Çırgan şöyle anlatır: "Parkın olduğu yerde Kumlalı Nuri Paşa'nın iki katlı bir nanı vardı. Dr. Ziya Kaya'nın muayeneanesi de buradaydı. İş Bankasının olduğu yerde Osmanlı Bankası vardı."

 

         Han kalıntılarından sonra kumsal başlardı. Belediye binası da bu alanda, bugün hükümet binasının önüne gelen yerdeydi. Meydandan denize doğru ilerlendiğinde de Gemlik'in tahta iskelesi bulunmaktaydı. Bu bölgeye Ziya Kaya zamanında bir park yapılması düşünülmüş. Hikayeyi Ali Aksoy şöyle anlatıyor:
     "Şu kadere bakın; Ziya Beyin karşısına felek bir başka Kaya'yı, Rodos doğumlu Dahiliye vekili Şükrü Kaya'yı çıkartır. Ötesi, Ziya Kaya'nın CHP 'den zorla istifası ile sonuçlanan hazin bir öyküdür. Nedeni şu; Kumlalı Nuri Paşa, Halkevi karşısındaki arsasını, içinde Atatürk anıtının olacağı bir park yapılmak üzere belediyeye bağışlar. Bu arsanın kuzeyine düşen dar üçgendeki arsayı da istimlak edip parka katmayı savunur Ziya Bey. Oysa ki bu arsa Şükrü Kaya tarafından satın alınmıştır. Ev yapacaktır kendisine. Tam Ziya Beyin evi önündedir o arsa. Şükrü Kaya gibi Dahiliye (İçişleri) bakanı olmuş bir devlet büyüğünün çıkarı ağır basar sonunda. Tekrar belediye başkanı olmak isteyen Ziya Kaya zorla çıkartılır CHP'den. Celal Bayar gün gelip yeni parti kurunca, mağdur Ziya Bey bu kez DP'den belediye başkanı seçilir. Atatürk'ten sonra cumhurbaşkanı olmayı uman Şükrü Kaya siyasetten tasfiye edilmiştir. Gemlik'teki evinin önünde, çınarlar altında tavla oynar bütün gün Arnavut Şükrü ile. Başı hep Albatros traşlıdır Arnavut Şükrü'nün. Dizlerinin dibinde fokurdayan bir nargile, elinde marpuç ve yüzünde devrik bir dudak Şükrü Kaya'nın. Eski hasmının üzerine bile varmaya gerek duymaz Ziya Kaya."

                                                                       Gemlik'in eski bir fotoğrafı           

     Eşref Dinçer zamanında han kalıntılarının bulunduğu alana park yapıldı. Gemlik halkı akşamları Arnavut Şükrü'nün evinin yanında ve ortasında havuz, havuzun içinde kırmızı balıkların bulunduğu parkın tadını çıkarıyordu. 1937 yılında parka Atatürk'ün bire bir boyunda olan heykeli yaptırılarak dikildi.
   
Parkın bir tarafında inşa edilen Arnavut Şükrü'nün gazinosu, Gemlik'in belki de ilk modern binasıydı. İleriki yıllarda gençler burada toplanır, bilardo oynar, eğlenirdi.
    Balık pazarındaki Cemal'in kahvesi de Arnavut Şükrü'nün rakibi olarak hizmet veriyordu. Bu iki merkezin gençleri bilardo yarışmaları düzenlerlerdi.
    İskele meydanında, derenin kenarından uzanan bir ahşap iskele vardı. Onun da sağında bir iskele gazinosu bulunuyordu. Bu gazinoya yaz gecelerinde portatif demir sandalye ve masalar kurulunca bir kır gazinosu görünümü alırdı.

                       

              Sağdan ikinci: belediye başkanı Eşref Dinçer. 1890'lı yıllarda Küçük Kumla'da doğmuş, 1933- 1938 ve 1940-1941'de iki dönem belediye başkanlığı yapmıştır. Hukuk Fakültesi mezunu olan Eşref Dinçer Gemlik'te çeşitli ticari faaliyetlerde de bulunmuştur. Buz üretimi ve ipekböcekçiliği ticareti bu faaliyetlerinden birkaçıdır. Gemlik'teki mahalle ve parklardan birine kendisinin ismi verilmiş olup, Gemlik'te bulunan Eşref Bey suyu da onun ismini taşımaktadır.

   Bir taraftan ayın denize vuran pırıltılı yansımaları izlenirken bir taraftan da kıyıya vuran dalgaların şıpırtıları dinlenir, yorgunluk atmak için çay, kahve ya da o günlerin gözde içeceği gazozlar içilirdi.
    Karpit lambası ışığında üç tekerlekli seyyar arabası ile çekirdek, leblebi, nohut ya da helva satan Hamdi Ağanın "çekirdek, nohut, kaymaklı kurabiyelerrr...." diye bağıran sesi, gecenin sessizliğini bozan sesler olarak belleklerde kaldı.
   Gemlik kıt olanaklarına rağmen gelen belediye başkanlarının özverisi sayesinde güzelleşmiş, şehre hareketlilik gelmişti. 1938 yılında Sunğipek fabrikasının açılmasıyla daha da gelişti. Milli bayramlar hep bu parkta yapılmaya başlandı. Halk bayram günleri bu alanda toplanır coşkuyla kutlama yapardı.

                                              Naci Pehlivan'ın Gemlik kitabından kısaltarak alınmıştır.

                           *             *             *              *              *

 

      Parka Atatürk heykelinin konduğu dönem çekilmiş bir fotoğraf. Arkada Gazozcu Haydar Beyin (Ünal) imalathanesi görünüyor. Girit Kandiya'da 1896'da doğan Haydar Bey, limonata ve gazoz üretimi yaptığı için 'Limoniki' lakabını almış. Mübadele döneminde Gemlik'e gelip aynı işi sürdürmüş. Yaklaşık 1925'te makine satın alarak gazoz   imalatına başlamış. Sade gazozdan başka vişneli gazoz da yapıyormuş. İstanbul seferi         yapan vapurlar ihtiyaçlarını ondan tedarik ederlermiş. Hatta Yunanistan'a ihracat bile yapmış. Bursa'da 'Uludağ' gazozu henüz yokken Gemlik'in 'Sahil' gazozu çoktan meşhur olmuş. Harf Devriminden sonra yeni alfabeyi ilk öğrenenlerden. Arkadaşları ile Atatürk'e mektup yazıp yeni harfler hakkında fikir beyan etmişler, Atatürk de onlara teşekkür mektubu yollamış. 1938'de aramızdan ayrılmış. (Kaynak: torunu Haydar Ünal)