Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu

Kazım Baykal Kimdir?

Eski Eserleri Sevenler Kurumuna Katkı Verenlerden: İsmail Sönmezalp

Rıza İlova

Bursa'nın Kültür İnsanları

Bursa'nın Simgeleşmiş Kişileri

   

    Eski Eserleri Sevenler” adı taşıyan kurum ve derneklere 1927 yılı itibari ile Türkiye’nin çeşitli kentlerinde rastlanılmaktadır. 15 Şubat 1927 yılında İzmir’de, dönemin valisi Kazım Dirik’in girişimi ve kent elitlerinin işbirliği sayesinde İzmir ve Havalisi Âsar-ı Atika Muhibleri Cemiyeti kurulmuştur. Edirne ve Yöresi Eski Eserleri Sevenler Kurumu ise 1935’de kurulmuştur.

    Kazım Baykal, 1985 yılında İslam Mirası Koruma Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun kuruluş amacını şu şekilde açıklamıştır:
       “Osmanlı İmparatorluğu birinci Viyana kuşatmasından sonra duraklamış, sonra gerilemeye başlamış ve nihayet yıkılmıştır. Bu zamanlarda vakıf gelirlerinin kaynakları yurt dışında kaldığından bakımları zorlaşmış, bu durumu büyük depremler ve yangınlar da arttırmıştır. Cumhuriyet devrimize böyle bir miras kalmıştır. Yeni devletimiz kendini toparlamaya başlamış, yeni atılımlara koyulmuş, bu sebeple âbidelerimizin etrafı da düzensiz yapılarla dolmuştur. Bu durum karşında, 1946’da üzgün Bursalıların sinesinden, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu doğmuş, 1947’de Bakanlar Kurulu kararı ile menafi umumiyeye hâdim dernekler arasına alınmış, dört elle milli-dini mirasımızı koruma ve kurtarma çabasına girmiştir”.

              Kurucu Kazım Baykal

      Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun yaptığı ilk faaliyetlerden biri olan Bursa Koza Hanı ve Mescidi’nin onarılmasına ilişkin hazırlanan broşürün önsözünde ise kurum varlık sebebini şu şekilde açıklamıştır:

   “XVI. yüzyılın başından beri Bursamız, Türk-Osmanlı devlet ve medeniyetine merkezlik etmiştir. İlk Padişahlar, vezir, emir, komutan, bilgin, nihayet servet sahibi zatlar sosyal hayatımızda hizmet uğruna servetlerini bağışlamışlardır. Okul ve medreseler, şifa haneler, camiler, ticaret yerleri (hanlar), imaretler yaptırmışlar. Böylelikle şehrimizde tarihi mimari değerli anıtlar vücuda gelmiş ve yaptırılanlarla beraber yapan mimar ve mühendisler, hattat, nakkaş, çinici gibi sanatkârların adları ebedileştirilmiş oldu. Fakat ne yazık ki, herkesi hayran bırakan anıtlar, deprem, yangın, saldırma, askeri işgaller, bir de devletin zayıf düşmeye başladığı zamanlardan beri yıkıntıları onarmak ve zamanla yarım kalanların tamamen harap olması gibi uğursuzluklar tarih ve sanat kaynağı olan anıtlarımızı ya tamamen yok etmiş veya karakterini bozdurtmuş, pek azı aslını muhafaza ederek kalabilmiştir. Bir millet atalarını anıtları ile anar ve tarihi değerini onun ile tanıtır. Eserlerin mahvolanlarını canlandırmak elimizden gelmez, harap olmaya yüz tutmuş olanlarını yok etmekten kurtarmak borcumuzdur. Büyük anıtların onarımı Bursalılarla beraber devletin işidir. Küçüklerin korunması sırf biz Bursalıların gayretine muhtaçtır.”
         1957 Senesi Çalışmaları

    Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun giriştiği yoğun faaliyetler, eski eserlere duyulan salt bir hayranlık olmaktan ziyade bir medeniyet iddiasının verdiği sorumluluk ve eylemlilik halidir. Nitekim Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1950 yılına kadar yapmış olduğu faaliyetler alt alta yazıldığında bu çabanın büyüklüğü görülebilir. 1946 yılında kurulan Kurum dört yıllık süre içinde, kentin siyasal ve ekonomik elitlerinin desteği ile hiç de azımsanmayacak faaliyetlere imza atmıştır:

1946: Zağferanlık Mahallesi’ndeki Bekir Dede Türbesi ile Karamazak Mahallesi’ndeki Kara Abdürrezzak Türbesi’nin onarımı.
Askeri depo olarak kullanılmakta olan Şehadet ve Abdal camilerinin boşaltılarak temizlenmesi ve ibadete açılması.
Demirtaş ile Hoca Alizade camilerinin hazirelerinin düzenlenmesi.
Kozahanı Mescidi’nin onarılarak ibadete açılması.
Timurtaş Paşa’nın mezarı ile İmaret-i İsa Bey Camii’nin yıkımdan kurtarılması
Büyük çınar ağaçlarının anıt eser olarak tescillenmesi
1947: Azep Bey Camii’nin onarılıp namaza açılması,
İsmail Hakkı Tekkesi’ndeki jimnastik derneğinin çıkarılması, onarılıp yurt haline getirilmesi
Süleyman Çelebi Türbesi’nin inşasına başlanması
1948: Dibekli (Şeyhpaşa) Camii’nin onarılması
1949: Eminniyye Tekkesi (Veled-i Habip Camii)'nin kuşatma duvarlarının onarımı,
İshak Paşa Camii tamiri ve ibadete açılması
1950: Süleyman Çelebi Türbesi inşaatı
    
      Kurumun önemli işlerinden biri Süleyman Çelebi Türbesinin onarımı idi

      Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu 26 Şubat 1946 tarihinde ilk toplantısını yapmıştır. Kurumun çekirdek kadrosunu Halkevi’nin Dil-Tarih-Edebiyat Komitesi üyeleri oluşturmuştur. Kurumun kurucu yönetim kurulunda başkan Hulusi Köymen, başkan vekili Kazım Baykal, Vecdi Kalyoncuoğlu, Rıza İlova, Hilmi Erözden, Hüseyin Kocabaş ve Ahmet Muhtar Aykut isimleri yer almıştır. Avukat olan Hulusi Köymen Bursa’nın en önde gelen siyasi elitlerinden biridir. Halkevi Köycülük Komitesi başkanlığı, iki kez Bursa Barosu Başkanlığı yapmış olan Köymen IX, X ve XI. Dönem DP’nin Bursa milletvekili olarak parlamentoda bulunmuş, TBMM Başkanvekilliği ile Çalışma, Milli Savunma Bakanlıkları yapmıştır. Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun oluşmasında Kazım Baykal ile birlikte en büyük katkıyı ortaya koymuş olan Vecdi Kalyoncuoğlu, Bursa Müzesi’nin müdür muavinidir. Rıza İlova, Bursa’nın önde gelen tüccar ve siyasetçilerindendir. Hüseyin Kocabaş Bursa’nın önde gelen tüccarlarından biri olmakla birlikte, Türkiye’nin en büyük koleksiyonerlerinden biridir. Kuvayı Milliye liderlerinden Ahmet Muhtar Aykut hukukçu ve eğitimcidir (ayrıntılı bilgi).
                               
                                                   Kurumun kullandığı bina (Yer Kapı girişi)

      9 Mart 1947’de gerçekleşen Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1. genel kurulu neticesinde Naci Kurtul (ayrıntılı bilgi) başkanlığa, Kazım Baykal başkan vekilliğine, Vecdi Kalyoncuoğlu, Necip Aksop (ayrıntılı bilgi) (daha sonra yerine Rıza İlova), Fahameddin Ulusoy seçilmiştir. Eğitimci ve yazar olan Necip Aksop, ulema sınıfından bir aileden gelmiş ve Bursa Ulucamii’nin imamlığını yapmış, önemli bir din ve kültür adamıdır. Mısrî Dergâhı son şeyhi Mehmed Şemseddin Ulusoy’un oğlu, Seyyid Usûl Dergâhı son Şeyhi Ali Haydar Ulusoy’un yeğeni olan öğretmen Fahameddin Ulusoy, ailesinin yüzlerce yıldır sahibi olduğu kültürel sermayenin taşıyıcısı ve sosyal ilişkilerinin sürdürücüsü olarak Bursa’nın kültür yaşamında önemli roller oynamış bir aydındır.
    Valiliği sırasında
Haşim İşçan özellikle Süleyman Çelebi Türbesi İnşaatında nakdi yardım sağlamış, Hacılar Camiindeki onarımda ise Vali Cahit Ortaç parayı kendi cebinden vermiştir. Kamberler Camii yapılırken de vali İhsan Sabri Çağlayangil’in yardımları olmuştur. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile olumlu ilişkiler kurulmuş, Müdürlüğün baş mimarı Ali Saim Ülgen ile Kazım Baykal arasında güçlü bir dostluk doğmuştur.1957 yılında harap haldeki Darülkurrayı onaran Kurum, Vakıfların tahsis etmesinden sonra burayı kurum merkezi olarak kullanmıştır.


       

        Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun çalışmalarına yardımcı olmuş kişiler arasında Süheyl Ünver ve Sâmiha Ayverdi da bulunur.
------------------------------------------------------------------------------------

Ahmet Muhtar Aykut: (Bursa 1884 - 1957) Eğitimci, iktisatçı, hukukçu, Kurtuluş Savaşı
döneminde Bursa'da Kuva-yı Milliye'nin öncülerinden. İlk ve ortaöğrenimini Bursa'da tamamladıktan
sonra İstanbul Darülfünunu'nda ilahiyat ve hukuk öğrenimi gördü. Bursa'da medrese hocalığı, Işıklar'da Fransızca öğretmenliği ve dava vekilliği yaptı. 15 Mayıs 1919'da İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali üzerine Bursa'da baş gösteren tepkileri örgütleyenler arasına katıldı. "Redd-i İlhak Cemiyeti"nin kurulusunda bulundu, Sivas Kongresinden sonra Bursa Müdafaa-i Hukuk Merkez Kurulu'nda görev aldı. Bu kuruluşun saymanlığını yaptı. 12 Nisan - 1 Haziran 1920 tarihleri arasında tutmuş olduğu "Kuva-yı Milliye'nin Muhasebe Defteri" Bursa'da o günlerden günümüze kalan en önemli yazılı belgelerdendir. Yunanlıların Bursa'yı işgali üzerine, öteki Kuva-yı Milliyecilerle birlikte Ankara'ya gitti ve Ankara hükümeti emrinde görev aldı. İktisat bakanlığı hukuk müşavirliği yaptı. Kurtuluştan sonra Bursa'ya dönerek Bursa Erkek Lisesi'nde iktisat dersi verdi. Bu dersin kaldırılmasından sonra Birinci Ortaokul ve Askeri Lise'de tarih coğrafya öğretmeni olarak çalıştı, ayrıca İpekböcekçiliği Enstitüsü’nde ders verdi. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Bursa' da çeşitli toplumsal etkinliklere katkıda bulundu.

Naci Kurtul: (Selanik 1901 - Bursa 1980) Sigortacı, hayırsever işadamı. Güven Sigorta şirketinin Bursa temsilciliğini yaptı. Çocuk Esirgeme Kurumu'nun gelişmesine önemli katkılarda bulundu, yaklaşık kırk bir yıl süreyle yöneticilik ve başkanlık görevinde bulundu. Kimsesiz çocukların "Başkan baba"sı oldu. Döneminin sanat ve kültür etkinliklerinde de işlev üstlendi. Bursa Halkevi'nin çıkardığı Uludağ dergisinde yazıları yayımlandı.

Necip Aksop: (Bursa 1884 - 1961) Bursalı eğitimci, yazar. Ulucami İmamı Başmüderris Mustafa Rıza Efendi'nin oğlu ve Şeyhülkurra Hafız Emin Efendi'nin torunudur. İlk, orta ve sonra öğretmen okulu öğretimini Bursa'da tamamladı. Dedesi ve babasından Arapça dersleri aldı. Ulucami'de imamlık yaptı. Bu görevindeyken önce Maarif kâtipliğine, 1904'te de yeni kurulan Mekâtib-i İptidaiye (İlkokullar) müfettişliğine atandı. Daha sonra Maarif müfettişliğine getirildi ve Bursa'da gizlice eğitim - öğretim vermekte olan bazı okul ve medreselerin yasal eğitim sistemine geçmeleri için çalıştı. Bu amaçla öğretmenlere kurslar açtırdı ve düzenli aylık almalarını sağlamak amacıyla çabaladı. Bir çok kez il genel meclisi ve daimi encümenine seçildi, daimi encümen başkanlığı yaptı. Maarif Cemiyeti gibi bazı eğitim ve hayır kuruluşlarında çalıştı. Kurtuluş Savaşı sürecinde işgal öncesinde Ali Fuat Faşa ve Albay Bekir Sami Bey'le işbirliği yaparak gençlerin silahlandırılması ve bazı çetecilerin Kuva-yı Milliye'ye katılmaları için yardımcı oldu. İşgal sırasında birkaç kez tutuklanarak hapse atıldı ve bir süre de İzmir'e sürgüne gönderildi. Bursa'nın Yunanlılar tarafından yakılıp yıkılmaksızın Büyük Millet Meclisi Orduları'na teslim edilmesinin sağlanması amacıyla, "İstanbul'da bulunan Bursalılar adına Cami-i Kebir (Ulucami) İmamı Necip" imzasıyla Dışişleri Bakanlığı'na telgrafla başvuruda bulundu. Başvurusunda, Bursa'da bulunan ve Türk dostu olarak tanınan Fransız Temsilcisi Binbaşı Brissot'nun emrine bir Fransız askeri birliği verilerek kentin güvenliğinin sağlanmasını önerdi. Kurtuluştan sonra Bursa'ya dönen Aksop, yerel gazete ve dergilerde çeşitli makale ve tarih araştırmaları yayımladı. Başlıca yapıtları: Bursa'ya Gelen Valiler, Bursalı Şair ve Müellifler, Bursa'da Tarihi Çeşme ve Türbeler, Bursa'da İşgal Hatıraları, Bursa Maarif Tarihçesi,
İşgalden Önce ve Sonra Bursa'nın Elli Yılı adlı anıları Hakimiyet gazetesinde tefrika edildi.

Kaynaklar:
-Taşrada Kent ve Aydın, Can Ulusoy, Doktora tezi, s. 235
-Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu, Zafer Ünver (http://www.belgeseltarih.com/bursa-eski-eserleri-sevenler-kurumu/
                                                                                              

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 19/09/23