|
|
|
Söyleşen: Mustafa Efe
On Parmağında On Marifet Ali Bilgiç...
1944
yılında
Yenişehir'de doğdu ilk ve ortaokulu Yenişehir’de okudu. Liseyi
Bilecik'te okurken öğrenimini yarıda bırakarak
edip gazeteciliğe başladı. 1960'dan sonra yazı ve şiirleri gazete ve
dergilerde basıldı. 1 Ocak 1963'ten beri haftalık Yenişehir
gazetesini çıkarıyor. 1975'te Anadolu Basın Birliği'nin kuruluşunda etkin rol
oynadı, bu birliğin yönetim kademelerinde bulundu. Bursa'da kurulu
Gazeteciler Cemiyeti'nin üyesidir, sarı basın kartı sahibidir. 2009 yılından sonra da gelişen teknolojiye ayak uydurup e-gazete çıkartmaya başladı.
Veb sitesi yok ve binin üzerinde abonesi
var.
Hayatı… Bursa'nın en yaşlı dört gazetecisinden
biriyim... Diğerleri de zaten bıraktı…Bir ben halen devam ediyorum.
İnegöl’den Dursun Ağabey de bunlardan biri. Ama o da bıraktı mesleği... İsmet
Karşıra, Dursun Cinkarataş, Erol Nural ve ben Ali Bilgiç… Yani mahşerin dört
atlısı gibiydik biz… Arşiv... Yenişehir’deki bütün
gazetelerin 1959’dan bu yana arşivi var. İlk gazete, İnegöl'de basılmış.
İsmi Yenişehir Postası. Ben altıncı gazeteciyim. Ama bir takım politik
nedenlerden dolayı hep dışarıda basılmış. Benim gazetemin ismi Yenişehir.
Bu gazetenin bütün yıllıklarını ben yaptım. Yenişehir
arşivi çalışıyorum, epey de bir yol katettim... Beni en çok
sevindiren olay... Basın Yayın Müdürlüğü’nün açtığı yarışmada
iki ödül birden aldım. 1975 yılında. İkinci Basın Kurultay’ında,
Hilton’da. Birçok ödül ve plaketim var. Artık ödül ve plaket almak da çok
kolaylaştı. Beni en çok üzen olay… Üzüldüğüm şeyleri
unutmak gibi güzel bir huyum var. Bu yüzden aklıma bir şey gelmiyor.
Evlilik… 1972 de evlendim. Mustafa Ata
1973'de, 10 Kasım
saat 9'da Cumhuriyetin ellinci yılında dünyaya geldi. O yüzden adı Ata.
İkinci oğlum da benimle aynı günde, 28 Şubatta sekiz aylık dünyaya geldi.
Halil Ataner koyduk adını.
Gazetecilikte 50. yılı (2015)
Eski Yenişehir yeni Yenişehir…
EskiYenişehir bir köydü. Şimdiki Yenişehir de büyük bir köy. Sinan Çulluk
ile yazışırız
bazen, Osmanlı arşivcisi. Annesi Yenişehirlidir. Şehircilik adına
Yenişehir’de bir şey yapılmadığını düşünüyorum. Unutmadıklarım…
İlk matbaayı kurduğumda 18 yaşında lise öğrencisiydim. Babamın kahvesi
vardı. Babama, bu çocuk seni batırır, demişler. Ama ben on ay sonra babama
kahveyi kapattırdım, işi büyüttüm. Ve halen devam ediyorum mesleğe.
Üç Ali Bilgiç var: Matbaacı, Şair ve Gazeteci... On
sekiz yaşımda ilk şiir kitabım Tutsak Gözler’i bastım. Yirmi
yaşımda ikincisini bastım: Kırık Senfoni. Yeşil Hoca adlı araştırma
kitabımı da 2000’li yıların başında bastım. Yayınlanacak sekiz on kitabım daha var
ama ekonomik sıkıntılar yüzünden beklemedeyim şu an. Yenişehir
bir kültür yuvası… Kütüphaneyle altlı üstlüyüz. Yirmiye yakın
matbaacı, şair ve edebiyata ilgi duyan genç zaten buranın müdavimi.
Gençlerle aram iyidir yani. 1983 de NATO’nun davetlisi olarak Brüksel’e
gittim. Orada Ermeni terör örgütü ASALA’nın bombalı suikastından
taksicinin uyanıklığı sayesinde kurtuldum.
Kaynak: Yenişehir Yörem gazetesi- 12.1.2017
http://www.yenisehiryorem.com/roportaj/on-parmaginda-on-marifet-ali-bilgic---/ |