|
|
Kemal Bengü
Yüksek mühendis. 1963-1973 arasında Bursa Belediye başkanı. 1917'de İstanbul'da doğdu. Yüksek Mühendislik Mektebi'ni bitirdi.
Atatürk'ün emriyle, o sıralarda henüz Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında
bulunan Antakya ve İskenderun konsolosluklarında görevlendirildi. Karacabey
Harası'nda idarecilik yaptı. Sonra sırasıyla Gaziantep, Hatay, İzmir, İçel
ve Bursa'da bayındırlık müdürlüğü yaptı. 1963'te Adalet Partisi adayı olarak
Bursa belediye başkanı seçildi. 1968'de partisiyle anlaşmazlığa düşerek
bağımsız aday oldu ve yine kazandı. 1973 seçiminde aday olmadı. Bursa'da
cadde ve sokakların asfaltlanması çalışmalarıyla haklı bir ün kazandı.
1982'de aramızdan ayrılan Kemal Bengü'nün eşi Hicriye hanım uzun yıllar
Bursa Erkek Lisesi'nde kimya öğretmenliği yapmıştır.
16 Ekim 1963 tarihi, hem Bursa hem de Türkiye için
çok önemliydi. Belediye başkanları ilk kez doğrudan seçiliyor, AP adayı
Kemal Bengü koltuğa oturuyordu.
Kahraman Atılgan (Gazeteci): “İhtilalden
sonra AP, eskiden Bursa’nın Nafia Müdürü olan Kemal Bengü’yü aday gösterdi.
Evi, ailesi İstanbul’daydı. Hiç gelip burada seçim propagandalarına
katılmadı. AP Bursa’nın kalesiydi, halk AP’ye gönül vermişti. Sevgi seli
vardı. Bir mitingler olurdu Pınarbaşı’nda, görmeliydiniz".
Turhan Tayan (Dönemin AP
Bursa İl Başkanı): “AP’nin böyle bir isimle seçimi kazanması hem kişinin,
adayın kişiliğinden kaynaklanan nedenler hem 27 Mayıs’a olan tepki. Bursa
DP’nin kalesiydi. Bursa 1961 anayasasına da referandumda red oyu vermiş büyük
bir ildi. CHP’nin adayı rahmetli
Şebip Karamollaoğlu’na karşı Kemal Bengü’yü
seçmiştir.” Kemal Bengü, göreve gelir gelmez, grevde bulunan
Bursa Otobüs
İşletmesi’ndeki (BOİ) sorunu çözüyor ve bu anlamda tarihe geçiyordu.
Sendikalar, Grev ve Lokavt Kanunu’nun çıkmasından sonra Türkiye’deki ilk
grevi BOİ çalışanları yapmıştı.
Adaylık öncesi, o günlerdeki adıyla Nafıa
Müdürü olan Bengü, bu özelliğini belediye başkanlığına taşıyor, Bursa’nın en
ücra köşelerini bile asfaltlayarak, unvanlarına bir yenisini daha ekliyordu.
1 Nisan 1964 tarihi itibariyle benim çıkardığım Haber gazetesi Bursa’ya
ilk defa klişe getirmiştir. Günlük fotoğraf, günlük resim vermeye
başlamıştık. Rahmetli Kemal Bengü, asfalt makinasının üstüne; dozerlerin,
greyderlerin üzerine çıkar fotoğraf verirdi. O resimler ertesi gün
gazetemizde neşredilirdi. 27 Mayıs sonrası Bursa’da yerel, 1965’te de Türkiye’de genel
iktidara halkın oylarıyla gelen AP, bu ilk dönemde önemli bir hata yapmıştı. AP’nin ilk belediyecilik
döneminde büyük bir patlama ile karşılaştı yerel yönetim. Ben o günlerde
yeterli şehir planlaması yapıldığı kanaatinde değilim.”
Bengü, ilk
dönemin sonunda çoğunlukla başarılı bulunmasına karşın partisi tarafından
aday gösterilmiyor ve bağımsız aday oluyordu.
Kahraman Atılgan (Gazeteci): “O zaman Bursa’da bir asfalt olan bölge Atatürk
Caddesi ile Çekirge Caddesi arasıydı. Bu, her tarafa asfalta başladı. O dik
sokakları, dik caddeleri… Bursa, asfaltı Kemal Bey sayesinde gördü. O yüzden
de Kemal Bey’in adı ‘Asfalt Kemal’e çıktı. Halk koydu, çünkü öyle bir şey
yapmıştı ki Kemal Bey, küçük çocuklar bile onun işareti olan zafer işaretini
yaparak, Bengü Bengü, diyerek tempo tutarlardı.”
Niyazi Menteş
(Gazeteci-Yazar): “Kemal Bengü ikinci defa adaylığını koyduğu zaman AP kabul
etmedi. Ömer Önadım… Bağ-Kur’un yaratıcısı, hakikaten değerli bir insandır,
Kasım Önadım’ın ağabeyi, o da asker kökenlidir, aday gösterdiler. Yalnız
Bursalı Kemal Bengü’yü gerek özel yaşantısı gerek bayındırlık çalışmalarıyla
fazlasıyla tuttu. Çünkü Kemal Bengü halkla içiçeydi. Nedense AP tutmadı ve
Kemal Bengü bağımsız adaylığını koydu.”
Turhan Tayan: “Kemal Bey ile
dönemin il başkanı rahmetli Hüseyin Bey arasında ve Kemal Bey ile rahmetli
Kasım Önadım arasında bir çekişme başladı. Partiyle belediye ilişkileri
bozuldu, bir iç çekişme başladı. Bu iç çekişme öyle bir noktaya geldi ki
1968 yerel seçimlerine giderken önseçim yapıldı, aday belirleme konusunda. O
zaman Kemal Bengü aday oldu, Ertuğrul Mat ve Ömer Önadım aday oldu. Önseçimi
Ömer Önadım kazandı. Eğer Ertuğrul Mat aday olmasa Kemal Bengü kazanacaktı.
Bu defa Kemal Bengü hemen istifa etti ve bağımsız aday oldu. Seçim çalışmaları sırasında Bengü halkın büyük
ilgisini çekiyordu.
Kahraman Atılgan:
“Kasım Önadım aday olarak kardeşi Ömer Önadım’ı çıkardı Bengü’nün karşısına, Önadım
aday olunca büyük bir tepki çıktı ortaya, kendi partilililerinden.
AP’de bir grup vardı, Yeşiller Grubu diye. O grup Kemal Bengü’ye sahip
çıktı. Getirdiler Kemal Bey’i, her gün konvoylar konvoylar, ona gönül
verenler de katılıyor konvoya. İşte büyük bir coşkuyla geldi. Kemal Bengü
bir efsane olmuştu Bursa’da. Sokak aralarında çocuklar Bengü Bengü diye oyun
oynuyorlardı.”
Necati Akgün (Gazeteci-Yazar): “Ömer Önadım’a karşı olan
AP’lilerle CHP’liler işbirliği yaptı.”
Niyazi Menteş: “’Gözlerime bak,
anlarsın, Bengü’ye değil mi’ diye insanlar birbirleriyle sohbet ederlerdi.
Gece Kemal Bengü’nün toplantıları dolup dolup boşalırdı, propaganda
toplantıları.”
Necati Akgün: “Biraz da halkın nabzına
göre şerbet verir şekilde yürüdü ve sevildi. Ömer Önadım ters geldi.” Halk büyük destek veriyordu, ancak Kemal Bengü’nün adaylığı bazı engellerle
karşılaşıyordu.
Niyazi Menteş: “Kemal Bengü’nün
toplantılarına polis marifetiyle baskı yapılmak istendi. O zamanlar emniyet
müdürü Vahdet Erdal. Vahdet Erdal’a çıkıp Kemal Bengü’nün toplantılarını
biraz rahatsız edelim diye bir şeyler oldu. Kemal Bey’le polis teşkilatı
biraz soğuk kaldı. Ancak Vahdet Bey, "Ben partinin emniyet müdürü değilim,
devletin emniyet müdürüyüm" derdi. Partisiyle ters düşen Bengü,
seçimlere hazırlanırken, beklemediği ve o günlerde kamuoyuna yansımayan bir
olay başından geçmiş, buna rağmen yılmadan çalışmalarını sürdürmüştü.
Niyazi Menteş: “Haber gazetesi, desteklemiyor bağımsız aday
Kemal Bengü’yü. Ömer Önadım’ı destekliyor, ama bu da doğaldır. Demokrasi de
herkes istediği adayı destekleyebilir. Biz tek kaldık, Hakimiyet gazetesi
Kemal Bengü’yü destekliyor. Biz Haber gazetesi olarak,
Ant gazetesi yok o
zamanlar, kapandı, Ömer Önadım’ı destekliyoruz. Bizim gazetede köşe yazısı
yazıyor, Hüseyin Aykut. Bir gazetede hayli de önemli bir mevkiiye getirildi.
Kemal Bengü’yü yeren yazılar yazılıyor. Ömer Önadım’ı yükselten, yücelten
yazılar yazılıyor. Bunlar da doğaldır, gazeteler bunu hep yaparlar seçim
öncesi. Yalnız duyduğuma göre, Önadım seçimi kazanırsa Hüseyin Aykut da
belediyede önemli bir yere gelecek. Hüseyin Aykut’un maddi durumu biraz
bozuktu, o dönem. Bu nedenle Hüseyin Aykut da Kemal Bengü’nün kazanmaması
için gerekli çalışmayı yapıyordu. Ama Bursa öyle bir haldeydi ki artık
sokakta giden vatandaş Kemal Bengü demeye başlamıştı. İddiaya göre, Kemal
Bengü’yü korkutmak istiyor, silahını alıyor, tam içeriye girerken, Hüseyin
Aykut’u iki AP’li önlüyorlar, alıyorlar. Bu basına aksetmedi.”
Dönemin
koşulları bağımsız aday olarak seçime giren Kemal Bengü’ye tarihi bir zafer
kazandırıyordu.
Turhan Tayan: “Özellikle
şehir etrafındaki varoşlara büyük hizmetleri, su, elektrik, kanalizasyon,
asfalt hizmetleri ve parti içi çekişmeler Kemal Bengü etrafında büyük bir
gruplaşmaya sebebiyet verdi ve Kemal Bengü, bağımsız olarak girdiği seçimden
galip olarak çıktı.”
Bengü, ikinci görev döneminde, 1970 yılında İstanbul
Nazım Plan Bürosu’ndan esinlenerek, Bursa’da yeni bir büro oluşturuyordu.
Mimar Ertuğrul Menteşe yönetiminde sürdürülen çalışmalar sonucu,
“metropoliten bölge sınırı”, “arazi kullanımı”, “sanayi-işyeri-resmi kurum”
anketleri ve “doku analizleri” yapılıyor, bu arada Muradiye ve Hisar
çevreleri için koruma amaçlı 1/1000 ölçekli imar planı hazırlanıyordu.
Planlama çalışmalarına karşın bu dönemde Bursa korkunç bir hızla büyüyor ve
kaçak yapı cenneti oluyordu.
Kahraman Atılgan (Gazeteci): “Bursa o
sanayiye hazır değildi. Bursa’nın konut durumu müsait değildi. Bu birden
bire olunca o kaçak inşaatlar yayıldı, gitti. Bu kadar büyük fabrikalar
kurulacağını kimse tahmin etmiyordu ki.” Gecekondular konusunda sık sık
uyarı alan Başkan Bengü’nün eleştirilere çarpıcı bir yanıtı vardı. Belediye Meclisi’nde
"Başkan gecekondular
arttı, inşaatlar kaçak" diyorlardı. "Ben kimsenin evini yıkamam kardeşim,
bana ev yıktıramazsınız" diyordu. 1960’ların sonunda Bursa’da hissedilir
derecede bir su sıkıntısı vardı. Çözümü için yeni projeler gerekiyordu.
Turhan Tayan: “O dönemde çıkan bir yasa vardı.
Nüfusu 100 binin üzerinde olan illerin içme suyu, merkezi hükümet
tarafından, Devlet Su İşleri tarafından getirilecek, diye kanun çıkmıştı ve
o kanun sayesinde Doğancı Barajı içme suyu için yapılmış ve 70’li senelerin
ortalarında devreye girmiştir.” Bursa’nın bağımsız belediye başkanı Kemal
Bengü, 5 yıllık ikinci döneminde çok ilginç bir uygulama yapmıştı. “Merkezi idareyle diyalog
olmadı. Kemal Bey, beş sene Bursa’dan ayrılıp Ankara’ya gitmedi. Bir gün bile
görevini vekiline bırakmadı.” Kemal Bengü, on yıllık rekor bir sürenin
ardından 9 Aralık 1973 seçimlerinde koltuğu AP adayı İsmet Tavgaç’a
devrediyordu. Bu süre içinde merkezi hükümetin yatırımları ve desteği
Bursa’ya pilot sanayi bölgesini, çevre bağlantı yollarını kazandırıyordu.
Bengü döneminde, Bursa sanayileşme hamlesini başlatıyor ve göç dalgasına
uğruyordu. 60’lı yılların başında 150 bin olan kent içi nüfus, 1970
yılında 270 bine çıkıyor, konut sıkıntısı had safhaya ulaşıyor, bu gelişme o
gün için tartışma konusu bile olmuyordu.
Kahraman Atılgan:
“Kemal Bey karışmazdı öyle işlere. O ticaret odasının işidir, ticaret odası
yaptı. Zamanın Sanayi Bakanı da Bursa Milletvekili. O getirdi Tofaş’ı. Keşke
getirmez olsaydı. Tofaş geldi, Bursa da bitti işte.”
Turhan Tayan: “1960’dan sonra, ki onda Avrupa finans
kurumlarının, kalkınma örgütlerinin de payı vardır. Bursa Organize Sanayi
Bölgesi, yerel güçle yapılmış, sadece merkezi idarenin planlamasıyla
yapılmış bir proje değildir. Yani ilerisi görülemedi, belki de tercih sanayi
değildi. Ama Bursa sanayiden kaçamazdı, Türkiye kaçamazdı.
Tamamen doğru, tamamen yanlış, siyah beyaz bakılacak bir olay değil bu. Çok
farklı bir olay.” Kemal Bengü, görevini aralıksız 10 yıl 1 ay
sürdürürken, Bursa’da iki kez seçim kazanan ve Cumhuriyet döneminde en uzun
süre görev yapan belediye başkanı unvanına sahip oluyordu. Bengü, iki
dönem sonunda aday olmayarak görevi devrederken, geriye ona ait hoş bir seda
kalıyordu.
Kahraman Atılgan: “Ailesi İstanbul’da olduğu için
hemen her akşam beraberdik. Kemal Bengü’nün bir kahkahası vardı, bir kahkaha
attı mı ortalık çınlardı. Onun kahkahasını herkes biliyordu, meşhurdu. Çok
sıcaktı, öyle ben belediye başkanıyım, resmiyet falan bilmiyordu.”
Turhan
Tayan: “Popülerdi, çok enteresan bir kişiydi.
Çok güzel mimikleri vardı, çok güzel kahkahaları vardı.”
Kaynak: Pusula gazetesi- 19.1.2009 |