Bursa'daki Fransızlar (1834-1926)
            
(French in Bursa)

Fransız Gözüyle Bursa

Alliance Française/Bursa

Andre Gide ve Bursa

Fransız Kilisesi

Bursa'da Görevli İlk Fransız Diplomat

Bursa'da Bir Fransız Kadın Girişimci

Andre Gide ve Bursa

Gurebahane-i Laklakan

Fransız Mezarlığı

Fransız Misyonerler

Bursa'daki Fahri Konsolosluklar

 

 

 

 

 

Türk Fransız Kültür Derneği Bursa'da 1976'da kuruldu. Bu derneğin kurucuları Onat Arınç, Şerafettin Gökalp, Sait Ete, Orhan Ete, Ali Özçelebi, Erhan Kotar, Nazif Gürsoy, Lütfü Özer, Doğan Yılmazipek, Ergüder Güvener idi.

Derneğin başkanlığını da bugüne kadar Erhan Kotar, Ali Özçelebi, Selim Aral, Ayla Gökmen ve Mehmet Erbak yaptı.

 

 

   

                                                                       İsmail Yaşayanlar     

 Giriş
   
19. yüzyıla girerken uluslararası ticarete entegre olamayan Osmanlı ekonomisi, para değerlerinin düşmesiyle de ilintili olarak ihracatta sınırlayıcı ve önemli ticari malların inhisara tabi olduğu bir yapı sergilemekteydi. Bu durum Avrupa ülkelerinin hammadde temin kaynaklarından olan Osmanlı coğrafyası ile ticari ilişkilerini sınırlandırıyordu(1). Bu sınırlamaları ortadan kaldırmaya yönelik ilk adım İngiltere tarafından atılmıştır. 1838 Osmanlı-İngiliz Ticaret Antlaşması (Balta Limanı) her türlü ticari ürün üzerindeki ihracatı serbest bırakan bir nitelik sergilemektedir(2). Ardından gelen 1839 Gülhâne Hattı, temel ihracat maddeleri üzerindeki tekeli de kaldırarak imparatorluk ekonomisinin serbest ticarete dâhil olmasının önünü açmıştır. 1838 antlaşmasının benzerlerinin kısa sürede diğer Avrupa ülkeleri ile yapılması sonrası Osmanlı ekonomisi hammadde ihracatçısı ve mamul madde ithalatçısı bir yapıya bürünmüştür.  --------------

 (Bu konuyu dinlemek isterseniz: https://www.youtube.com/watch?fbclid=IwAR0c8RhasXVy8g-t8yiDC-SgW4Kuj2ZVloX9koD1ifa9Mvq9sGLfQqP0MxA&v=YgDfteTPdaQ&feature=youtu.be )

--------------------
    Ticari faaliyetlerdeki serbestlik ve yabancı tüccar ile yerli tüccarın eşit haklara sahip olması, özellikle Avrupalılıların Osmanlı coğrafyasındaki faaliyetlerini arttırdı. Sadece tüccarı değil, yabancı sermayeyi de çeken bu uygulamalar 1858 Arazi Kanunnâmesi’nden farklı olarak(3), 1869 Tâbiyet-i Osmâniye Kanunnâmesi ile daha da perçinlenmiştir(4). Bu gelişmelerle doğrudan bağlantılı olarak Levantenlerden farklı(5), Osmanlı coğrafyasına ticaret ve kalıcı yatırımlar yapmaya gelen Avrupalıların sayısı özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra artış göstermiştir.
    Yüzyılın ilk yarısında gerçekleşen serbest ticaret, mal-mülk edinme, yerli tüccar ile yabancı tüccarın eşit haklara sahip olması gibi gelişmelere ek olarak, Avrupalı sermayedarı Bursa’ya yönlendiren en temel faktör ham ipek üretimidir. Bursa’nın ham ipek üretimi açısından yüzyılın ilk çeyreğinde önemli bir yeri vardır, ancak dokunmuş ipekli kumaş konusunda bu öneme haiz olamamıştır. Yarı işlenmiş mamul olarak değerlendirilebilecek ham ipek 1810’a kadar yoğun bir şekilde ihraç ediliyordu. Fakat yoğun ihracat piyasada yerli üretici için ham ipek sıkıntısına yol açtığından, yarı mamul maddelerin ihracatı yasaklanmıştır. Buna karşılık dokumacılıkta kullanılan çeşitli boyaların Avrupa’dan ithalatı zorlaştırıldı. Bu durum 1830-1850 sürecinde Bursa’daki ham ipek üretimini olumsuz yönde etkiledi(6). 


Fransız Kilisesinin günümüzdeki hali. 1880'lerde inşa edildi. 1940'lara kadar kullanıldı,               2003'de restore edildi. 

    Bursa ipeğinin üretimini olumsuz etkileyen bir diğer etken, kozalardan tepme mancınık adı verilen ve insan gücü ile çalışan makinalarla iplik çekilmesidir. Bu durum hem üretimi yavaşlatıyor, hem de işgücüne olan ihtiyacı arttırarak maliyetleri yükseltiyordu. Fransa’da 1824’de buharlı makinelerle kozadan ipek çekilmeye başlanılmasından ancak on dört yıl sonra Bursa’da ilk filatür açılmıştır(7). Bu süreçte Bursa’da pek çoğu yabancı sermayedarlar tarafından kurulan bir çok filatür faaliyete geçmiştir. Ham ipek üretiminde Bursa’ya yönelmedeki tek sebep filatürlerin üretimde kullanılmaya başlaması değildir. Fransa ve İtalya’da 1850’lerde ortaya çıkan ve ipekböceklerinde görülen pebrine (karataban) ve flacherie (baygınlık) hastalıkları, kısa sürede Avrupa’da üretilen koza miktarın dörtte üç oranında düşmesine sebep olmuştur(8) Bu noktada özellikle Fransa’nın dış kaynaklara yöneldiği görülür ki bu kaynakların en mühimi Bursa’dır(9). Fransız sermayedarların ve kalifiye elemanların idâresinde gelişen bu sanayi, yerli müslim ve gayrimüslim unsurların da katılımı ile yüzyıl sürecinde daha büyük bir yatırım alanı haline gelmiştir(10).

   Bursa’da Fransız Konsolosluğu
   Devletler arası ticari ilişkilerin artmasıyla birlikte yabancı tüccarların ticaret yaptıkları ülkelerde haklarının, can ve mal güvenliklerinin korunması için konsoloslukların kurulduğu süreçte, Bursa’nın ilk yabancı konsolosluk görevlisi 20 Şubat 1831 tarihinde Fransa tarafından tayin olunan ve 22 Ocak 1835’de yetki belgesi alarak göreve başlayan Mösyö Georges Crespin’dir(11). 1838 senesinde ise İngiltere tarafından da bir konsolosluk görevlisi tayin edilmiştir(12).
    1855 yılına gelindiğinde Bursa’da hala sadece iki ülkenin konsolosluk temsilcilerinin bulunduğu görülmektedir(13). Yaklaşık on beş yıl sonra Bursa’da Yunan Konsolusu, İtalya, İngiltere, Fransa Konsolos Vekili, Rusya Konsolosu Muvakkat Vekili, İran Şehbenderliği Muvakkat Vekili, Prusya ve Alman Hükümet Müctemi-i Şimâliyesi Konsolos Vekili, Avusturya ve Macaristan Konsolosluğu Memuru, Gemlik’de İngiltere Konsolos Vekili ve memuru ile Bandırma’da İngiltere Konsolosluk Memuru bulunmaktaydı(14).

        Konsolosluk binası


    Bursa’da Fransız Konsolosluğu, İtalyan Konsolosluğunu vekaleten uzun yıllar yürütmüştür(15). H.1302, 1303 ve 1320 tarihli Hâriciye Nezâreti Sâlnâmeleri’nde İtalyan Konsolos vekilliğinin Francisco Zanjo tarafından yürütüldüğü belirtilmesine rağmen, İtalyanlara ait konsolosluk kayıtları Fransız Konsolosluğu tarafından hazırlandığından vekilin görevde olmadığı anlaşılmaktadır(16). Bursa Fransız Konsolosu Mösyö Rousseau Bursa’da bulunan fakat konsolosluğu bulunmayan Avusturyalı, Belçikalı, Hollandalı, Romanyalı, Toskanalı, Napolili, İspanyalı, İsviçreli ve Polonyalılar ile Cezayirlilerin konsolosluk işlerine vekâlet etmekteydi(17). Ayrıca kısa bir süre de olsa Almanya ile Rusya’nın da vekilliğini yaptığı da bilinmektedir(18).
    Tüm konsolosluklarda olduğu gibi Fransız konsolosluğunun da temel görevi devletlerinin ticari çıkarlarını gözetmek, vatandaşlarının ve tüccarlarının haklarını korumaktır. 1740’ta Fransa ile imzalanan ahidnâme ile kalıcı hale getirilen hak ve imtiyazlar, konsolosların yetkilerini de genişletmiştir. Konsoloslar vatandaşlarının problemlerini yerel idâreye iletme, aralarındaki ihtilaflı durumları kendi kanunlarına göre çözme, ölen kişinin mallarını varislerine ulaştırma ve vasiyetlerinin gereğini yerine getirme gibi görevler üstlenirler(19). Bunun yanında aynı uygulamaları vekilliğini sürdürdükleri diğer devletlerin vatandaşları için de gerçekleştirirler. Konsoloslukların en önemli gelir kaynağı; temsilciliklerini yaptıkları yabancılar için gerçekleştirdikleri işlemler karşılığında aldıkları ücretlerdir. Bu ücrete ek olarak kendi tüccarından da konsolosluk hakkı alabiliyorlardı(20). Bunun dışında bulundukları bölgedeki gayrimüslimlerle de yakın ilişki içinde oldukları bilinmektedir. Öyle ki kimi zaman gayrimüslim tebaanın Osmanlı yerel idâresine başvurmaları gereken idâri yahut adlî problemlerde konsolosluğa başvurdukları dahi görülmekteydi(21).
   Bursa’daki ilk Fransız konsolosu Mösyö Crespin 20 Şubat 1831’den 19 Nisan 1953’e kadar görev yapmıştır(22). 1905’de Bursa’yı ziyaret eden Fransız gazeteci Régis Delbeuf’un aktardığı üzere Bursa’da görev yapan diğer Fransız Konsolosları/Konsolos Vekilleri şunlardır: Baron Rousseau(23), Mösyö Séon(24) (vekil), Mösyö Gaillard de Ferry (vekil), Mösyö Rousset (vekil), Mösyö de la Morliére (vekil), Mösyö Brotte(Auguste, vekil), Mösyö Dutemple (vekil), Mösyö Giamarchi (vekil)(25), Mösyö Tailler (vekil)(26), Mösyö Crilli (vekil), Mösyö Lancomme (vekil), Mösyö Grégorie Bay(27).
   Fransız konsolosluğu, Bursa’da Grégorie Bay’in çabalarıyla Gökdere vadisinde Irgandı Köprüsü’nün güneybatısındaki Osmanlı konağı tarzındaki binaya taşınana kadar genellikle ipek filatürlerinin bulunduğu Muradiye’de idi(28). Mösyö Bay aslında zengin bir Ermeni filatür sahibininin oğludur ve 1845’den beri Bursa’da yaşayan zengin bir Fransız tüccarın kızı ile evlenmiştir. Uzun yıllar Lyon’da babasının ürünlerini pazarlayan Bay, 1873 yılında Bursa’ya dönmüş ve dil becerileri sayesinde Bursa Fransız konsolosluğunun tercümanı olmuştur. 1885 yılında Dersaadet Fransa Elçiliği’nde Fransız vatandaşı olan Mösyö Bay, 1900-1911 yılları arasında Bursa Fransız Konsolosluğu görevini yürütmüştür(29). Grégorie Bay Setbaşı Köprüsü ile Irgandı Köprüsü arasında Ermeni mahallesine yakın bir noktada bulunan binaya konsoloshâneyi taşımış ve aynı zamanda burada ikâmet etmiştir(30). Hem konsolosluk yapan hem de ipekçilik sektöründe faaliyet gösteren Grégorie Bay, Bursa’da iki çeşme yaptırması ve ipekçilik sektöründe gösterdiği başarıdan ötürü 29 Eylül 1907’de Sanayi Madalyası ile taltif edilmiştir(31).
    Birinci Dünya Savaşı sürecinde düşman devletlerin konsolosluklarının faaliyetlerinin durdurulduğu ve konsoloshânelerin kapatıldığı bilinmektedir. Kapatılan Fransız konsolosluğunun görevleri, Amerikan Konsolosluğu tarafından yürütülmüştür(32).

   Grégorie Bay konsolosluk binasına çok önem vermesine rağmen, binanın mülkiyeti aileye ait değildir. 15 Mayıs 1916’dan 15 Temmuz 1917’ye kadarki on dokuz aylık kiranın ödenmemesi sebebiyle mülk sahibi ile konsolosluk arasında problem yaşanmıştır. Hem İngiltere hem de Fransa Konsolosluklarının kira bedellerinin Dersaadet Flemenk Sefareti’nce ödenmesi, ödenmediği takdirde de Amerikan veya İsveç Konsolosluklarından icâre bedellerinin tahsil edilmesi kararı alınmıştır(33). 22 Şubat 1918 tarihinde Flemenk Sefareti’ne yapılan tebligatta Bursa’da bulunan Fransız ve İngiliz Konsolosluğu olarak kiralanan ve savaş dolayısıyla mühürlenen Hacı Beşirzâde Rıza’ya ait binaların boşaltılması ve geçmiş kiralarının ödenmesi talep edilmiştir(34). On dokuz aylık toplam kira borcu olan 85.000 lira Dersaadet Flemenk Sefareti’nce ödenmiş ve kira senetleri aynı konsolosluğa gönderilmiştir(35). Bina ancak 4 Kasım 1918’de tahliye edilebilmiştir(36). Konsolosluğa ait vesikalar ile eşyaların ise Fransa’nın Ankara’da TBMM Hariciye Vekaleti’ne 12 Aralık 1922 tarihinde yaptığı bir başvuru ile talep edildiği görülmektedir(37).
   Cumhuriyet döneminde Bursa’daki Fransız Konsolosluğu tekrar açılmış, Bursa Fransız Konsolos memuru olarak Maurice Louis Adolphe Boucoiran tayin edilmiştir(38).

   Fransız Göçmen Kolonisi ve Ekonomik Faaliyetleri
  
Üretim ve ticaret alanında Bursa’daki en önemli faaliyetlerden birisi ham ipek üretimidir. Fransızların Bursa’ya ilgisi henüz buharlı makinalarla ipek çekme yönteminin kullanılmadığı dönemlerde başlamıştır. 1786’da Bursa’ya gelen subay Lafitte Clavé “Yeni Han’daki(39) bir köşeyi tamamen işgal etmiş olan Pastourel ve David isimli iki Fransız tüccardan bahseder. Clavé bu iki tüccarın Bursa’da gerçekleştirdikleri ticari faaliyetlere ilişkin şu bilgileri vermektedir: “Burada ipek, yabani tavşan derisi ve diğer bazı kumaşları satın alıp, kaliteyle işlenmesi için Fransa’ya gönderiyorlar. Bu ticaret genişletilirse çok daha kârlı olabilir aslında, fakat Türkiye’de ulaşımda koruma, emniyet ve rahatlık yok. Bursa bölgesinden giden malların büyük bir kısmı İzmir’e götürülür ki bu da ulaşım masraflarını daha da arttırır.”(40).
   Bursa’da ipek üretimi hususunda sanayileşmeye giden süreç daha çok Fransız sermayesi ile gerçekleşmiştir. Fransız kolonisi özellikle ipek üretimi alanında faaliyet gösteriyor ve ayrıca yerli unsurların bu alanda tecrübe kazanmasını sağlıyordu. Bursa’da üretilen ipek iplikleriyle Avrupa’da üretilenler arasında bir standart yakalamak ancak yeni teknolojinin kullanılması ile mümkün olacaktı. Bu bağlamda Bursa’ya yerleşen koloni bölgedeki fırsatı değerlendirerek yeni teknolojiyi buraya taşımış, ipekçilik sektörüne yatırım yapmış ve Bursa’nın ipek endüstrisinin temellerini atmışlardır(41). Başlangıçta yerli gayrimüslim unsurlarla sermaye ortaklığı ile başlayan Fransız yatırımları, sonrasında bağımsız olarak devam edecektir. İpekçilik sektöründe faaliyet gösteren koloni üyelerinin başında Brotte,  Poirier ve Gamet aileleri gelir(42). Esasen Ermeni kökenli olan fakat Fransız vatandaşlığına geçen Grégorie Bay de ipekçilik sektöründe ilk sıralarda yer alır.
    Bursa’da filatür işleten ilk Fransız ailesi Glaizal, 1834’te altı kişi olarak Bursa’ya yerleşmiştir. Fakat 1838’de aile reisinin Tiflis’te ölmesi üzerine Bursa’dan ayrılmışlardır(43). Bursa’nın ilk Fransız konsolos vekili olan Mösyö Crespin’in teşviği ile 1845’den itibaren Bursa’ya pek çok Fransız göç etmeye başlamıştır(44). 6 Mayıs 1845’de Falkeizen’a(45) ait ipek fabrikasında çalışmak üzere Joseph Antonie Gourdard Bursa’ya gelmiştir. Gourdard, Falkeizen’ın filatüründe Bursalı gayrimüslim kızları eğitiyor, tepme mancınıktan filatüre geçiş sürecinde pratik bilgileri genç kızlara aktarıyordu. Kızlarının fabrikalarda çalışmasına uzun süre direnen Ermeni ve Rumlar, ancak Falkeizen’ın Bursa psikoposunun desteği ile fabrikasını takdis ettirmesi sonrası ikna olmuşlardır(46). 
   Bursa’ya yerleşen önemli Fransız ailelerden biri olan Brotte’ların göç eden ilk üyesi Louis idi. Louis Brotte, 1825 senesinde Fransa’nın Dròme deparmanında(47) doğmuş ve 21 yaşında Bursa’ya gelmiştir. Louis kısa sürede Bursa’da dürüstlüğüyle ün salmış bir fabrikatör olmuş, 1869 senesinde Osmanlı yönetimi tarafından yirmi sene süreyle Bursa’daki ipek fabrikalarının en iyisine sahip olduğu, kentte üretim ve ticaretin ilerlemesine katkı sağladığı için altın madalya ile ödüllendirilmiştir(48). Ayrıca 1875 senesinde Fransız elçisi tarafından Légion d’Honneur nişanı ile de taltif edilmiştir(49). 1847-1851 arası gerçekleşen diğer göçlerle birlikte Bursa’daki Fransız kolonisinin sayısı 67 kişiye ulaşmıştı. Özellikle 1847 ve 1848 yılları arasında yoğun bir göçmen kitlesinin geldiği görülmektedir. Bu yıllarda Bursa’ya gelen Fransızlar şunlardır: Jean Pierre Lablache Gamet, Auguste Siméon Casimir Gamet, Jean Louis Gamet, Jules Catelan, Auguste Catelan, Etienne Brouchoud, Louis Vengev, Auguste Chapel, Pierre Caze, Dominique Aubert, Joseph Rousset, Michel Maréchal(50), Antony Maréchal, Joseph Perroult, Dominique Sparado. Bu grup ipek filatürlerinde mekanist, iplikçi yahut dokuma alanında boyacı, değirmenci gibi faaliyetlerde görev alıyorlardı(51). Yine Mudanya’da yaşayan Mösyö Roche’nin evine bitişik iki filatürü bulunuyordu(52). Mösyö Roche Bursa’da bulunan ipek tüccarı Mösyö Séon ile ortak olarak bir filatür de Bursa’da açacaktır(53). Mösyö Séon aynı zamanda konsolos vekilinin yardımcılığını da yaptığından, ünvanı sayesinde bölge ahalisinden saygı görüyordu(54).
    Bursa’daki ipek üretimine Fransız kolonisinin katkısı İngiliz Konsolos Vekili Maling’in 24 Kasım 1869 tarihli raporuna şöyle yansımıştır: “Bursa’nın Fransız iplik ustaları gözetiminde yapılan ipek iplikleri, düzgünlük ve sağlamlıklarıyla, yerli el işçiliğinin yüksek niteliğinin uygun bir eğitim görünce nasıl mükemmel bir sonuç verebileceğini kanıtlamaktadır”(55). Bursa’da Fransız üreticiler ve tüccarların kontrolünde olan ipek üretimi, Bursa’nın ancak hammadde üreticisi ve ihracatçısı olarak kalmasına sebep olmuş ve özellikle Lyon’daki dokumacılara hammadde temin edilmesi hususunda hizmet etmiştir(56). Bu durum yerli ipekli kumaş üretimini olumsuz etkilemekle birlikte, esasen Fransız politikasına hizmet eden bir yapı sergilemekteydi. Amaç hammadde teminini sağlamak, kumaş üretimini ise tekelde tutmaktır. Esasen Bursa ile Fransa arasındaki hammadde transferini daha düşük maliyetli hale getirmek ve kolaylaştırmak için yine Fransız tüccarlarının teşvikleriyle başlatılan Gemlik ve Mudanya vapur seferleri(57) ile inşa edilen Mudanya-Bursa demiryolu hattı(58), temelde Osmanlı ticaretini geliştirme amacıyla faaliyete geçirilmemişti(59). 1850’lerde ipek böceklerinde görülen hastalıkların yanı sıra ihracatı genişletmeye yönelik yeni pazarlar arayışı ve en önemlisi de 19. yüzyılla birlikte önemli bir rekabet konusu olan yer altı kaynaklarının (madenler) kullanımı Fransızları Osmanlı coğrafyasına yönelten en büyük sebebeplerdir(60).
    Maling’in raporundan da anlaşıldığı üzere Fransızların ipekçilik sektörüne sermaye harici diğer katkıları ise eğitimdir. Kalifiye eleman yetiştirmek ve ipek çekiminden daha çok verim almak için Fransa’dan ustabaşları getirilmiştir. Bu ustabaşlarından birisi olan Marie Blache 6 Mayıs 1845 tarihinde Bursa’ya gelmiştir(61). Ustabaşlarından bir diğeri de daha sonra Louis Brotte’un kardeşi Auguste Brotte ile evlenecek olan Madam Marie Augustine Brotte’un babasıdır. Evlenmeden önceki soyadını bilmiyor olsak da 1839 senesinde Lyon’da doğan ve 1860 senesinde filatür fabrikalarına usta başı olarak gelen babası ile beraber Bursa’ya yerleşen Marie, gelişinden kısa bir süre sonra Auguste Brotte ile evlenmiştir(62). Marie Blache ile sıklıkla karıştırılan Madam Marie Brotte’un ipekçilik sektörü ile tek bağlantısı eşi dolayısıyladır(63). Madam Brotte’un eşi Auguste Brotte hem iki filatür sahibi bir üretici hem de Bursa Fransız Konsolosluğu vekilliği yapmış bir koloni üyesidir(64). Auguste Brotte’a ipekçilik sektöründeki başarılarından dolayı 18 Ocak 1882 tarihinde dördüncü derece Mecidi Nişanı verilmiştir(65).
    Madam Brotte’un ticari alanda gösterdiği tek faaliyet otel işletmeciliğidir. Auguste Brotte 1880 senesinde arkasında büyük miktarda borç bırakarak vefat etmiştir. Madam Brotte, eşinin borçlarını ödeyebilmek için iki filatür fabrikasını satışa çıkarmak mecburiyetinde kalmıştır. Fabrikaların satışından elde ettiği para ile kocasının tüm borçlarını ödeyen Madam Brotte, iki çocuğu ile geçinebileceği herhangi bir geliri olmadığından evini otele çevirmeye karar vermiştir. Mösyö Brotte ile Madam Brotte’un eski arkadaşları, bir kadının otel işletmesine çok şaşırmış ve bu durumu eleştirmişlerdir. Madam Brotte bunun üzerine bir kadın ve anne olarak onurunu kaybetmeden bu işi yapmayı başardığını ve her geçen gün daha da başarılı olduğunu eklemiştir(66).
    Madam Brotte’un işletmeciliğini yaptığı Hotel d’Anatolie iki katlı, ahşap ve geniş bahçeli bir yapıdır. Otel binası bugün Altıparmak caddesi üzerinde Seyyîd Usûl Dergâhı ile paralel bir noktada bulunuyordu. 1882 senesinde açılmış ve kısa sürede Bursa’da bulunan diğer oteller arasında hizmette ve konforda fark yaratarak, tercih edilme hususunda birinci sırayı almıştır. Régis Delbeuf, Avrupalıların Hotel d’Anatolie’yi tercih etmelerinin sebebinin iyi yemek, temizlik ve iyi uykunun aynı çatı altında bulunması olduğunu ifade etmektedir(67). Özellikle şarapları ile ünlü olan Hotel d’Anatolie Cumhuriyet döneminde de hizmet vermeye devam etmiş, Madam Brotte’un Fransa’ya döndüğü 1928 senesinde Uluca Kardeşler’e devredilmiştir(68).
   Brotte çiftinin iki oğlundan büyük olanı Alexander Brotte, babasının filatür fabrikaları satıldıktan sonra Bursa’daki diğer ünlü fabrika sahiplerinden olan Eugène Poirier’in kızı ile evlenerek şirketlerine ortak olmuştur. Alexander Brotte, karısı vasıtasıyla ortak olduğu filatür fabrikalarının işletmesinin yanında Lyon’daki Guerin et Fils isimli şirketin Bursa temsilciliğini de yaparak, bu şirkete ait kumaşları pazarlıyordu.69 Alexander’ın kardeşi Raoul Brotte ise hem Fransız Konsolosu’nun baş tercümanlığını yapıyor hem de önemli Fransız şirketlerini Bursa’da temsil ediyordu(70).
    Fransızların Bursa’da sanayi alanında gerçekleştirdikleri bir diğer eğitim faaliyeti ise Alliance Française Şirketi’nin Bursa şubesinde mahalli sanayiyi geliştirmeye yönelik kurslar açmasıdır. Şirketin Bursa’da görevli memurlara, ipek üreticilerine ve tüccarlarına yönelik açtığı bu kurslar tamamen ücretsiz olup Fransızca, sanayi ve nafia derslerini içermekteydi(71).
   Bursa’da Fransız Konsolos vekilliği yapmış olan Edmond Dutemple’ın En Turquie d’Asie: notes de voyage en Anatolie isimli eserinde 1880 yılına dair Bursa ile ilgili verdiği sayısal veriler oldukça önemlidir. Dutemple eserinde, Bursa’da en yüksek orandaki yabancı unsurun Fransız olduğundan bahsetmiş ve bunların sayısının 64 olduğunu eklemiştir(72). Dutemple’ın Bursa’daki Fransız kolonisi hakkında “umutsuz” tabirini kullandığı görülmektedir. Pek çoğu ülkesine dönmek için uygun anı bekleyen Fransızlar’ın iç kavgalarla birbirlerini tükettiklerini ifade eden Dutemple, daha sonra yıkıntıların üzerinde bütün entrikalarından, kıskançlıklarından ve bayağılıklarından arınmış yeni elemanların getirildiği daha genç ve güçlü bir Avrupa kolonisi olacağına inancının tam olduğunu da eklemiştir(73). 1905 yılında imtiyazlılarla birlikte Bursa’daki Fransızların sayısı 92’ye ulaşmıştır(74). Aynı yıl Bursa’da Louis Poirier ve Auguste Brotte ortaklığı ile işletilen 100 mancınıklı, Paul Gamet’e ait 54 mancınıklı (Ayrıca 128 mancınıklı bir filatürü de kiraya vermiştir), Louis Brotte’un varislerine ait 60 mancınıklı ve Bay kardeşlere ait toplam 312 (5 ayrı filatürde) mancınıklı filatürlerin bulunduğu görülmektedir(75). Ernest Giraud 1907 yılında Bursa’daki Fransızlar’ın sermaye dolayısıyla üstün olmasına rağmen Fransa’dan Bursa’ya gerçekleşen ihracatın azlığından şikayetçidir. Neredeyse Bursa’da üretilen ipeğin tamamını Fransızların satın aldığını ifade eden Giraud, Fransa’nın Bursa’ya ancak çimentodan birkaç gereç, konserveler, moda eşyaları, ilaç ve ecza malzemesi ile parfümeri dışında bir şey satamadığından yakınmaktadır(76).
   İpekçilik ve otelcilik sektörü haricinde Bursa’da Fransız bir ailenin eczacılık da yaptığı anlaşılmaktadır. Lacaze ailesi Balıkpazarı’nda bulunan dükkanlarını eczahâne olarak işletiyorlardı. 3 Ocak 1901 tarihli bir belgede Madam Lacaze’nin kural dışı bir uygulama ile kendi kendine ilaç üretip bunları el altından sattığı bilgisine ulaşılmıştır. Vilâyet idâresi durumu tahkik ettirmiş ve el altından kaçak olarak satılan ilaçların eczahânenin samanlığında saklandığını tespit edilmiştir. Madam Lacaze’nin durumu Bursa Fransız Konsolosu’na iletmesi ile konsolosluğun da meseleye dâhil olduğu görülür. Konsolosluk, “mağazalar kanununa göre ticaret serbesttir” ifadesini kullanarak, Madam Lacaze’yi savunmuştur(77).
   Cumhuriyet döneminde Lacaze’lerin eczacılığa devam ettikleri anlaşılmaktadır. Mösyö Edouard Lacaze(78) tarafından işletilen eczahâne 1923 yılının son aylarında mahalli yetkililerce kapatılmıştır. 11 Ocak 1914 tarihinde Fransız Hükümeti tarafından Türkiye Cumhuriyeti Hâriciye Vekâleti’ne yapılan başvuruda Mösyö Lacaze eczahânesinin kapatılmasından şikayetçi olmuştur(79). Eczahânenin kapatılma sebebi bildirilmediğinden 22 Mart 1924’te Hâriciye Vekâleti’ne nota verildiği görülmektedir(80). 29 Mart 1924 tarihinde Hâriciye Vekâleti tarafından Fransız Mümessilliğine verilen cevapta, Lacaze’nin ecza ticaretini kötüye kullandığı yazmaktadır(81). 1901 yılında aynı suçu işlemelerine rağmen mağazaları kapatılmayan Lacaze ailesinin eczahânesi, 1924 yılında yine eczacılığı kötüye kullanma suçundan kapatılmıştır(82).

   Bursa’da Fransızlar Tarafından Kurulan Eğitim Kurumları
  
19. yüzyılın ilk çeyreğinde çeşitli Hıristiyan misyoner gruplarının Bursa’da faaliyet göstermeye başladığı dikkati çekmektedir. Amerikan Protestanları ve Fransız Katolikleri kendi inançlarını yaymak amacıyla özellikle eğitim ve sosyal yardıma yönelik faaliyet gösteren yapılar meydana getirmeye başlamışlardır. Fransız misyonerlerinden Bursa’da faaliyete başlayan ilk grup Lazariste Filles de la Charité’dir. Bu misyonerlerin Bursa’da bir hâne içersinde okul ve şapel kurdukları bilinmektedir(83). Bursa’da okul kuran ikinci misyon
ise Les Soeurs de Charité’dir. Filles de la Charité misyonu Les Soeurs de Charité misyonu ile birbirini destekler yapıdadır. Filles de la Charité erkeklere mahsus bir okul iken, Les Soeurs de Charité kızlara mahsus eğitim veren eğitim-ibadet ve sosyal yardım kompleksi halinde çalışıyordu ve her iki bina da İbrahimpaşa Mahallesi’nde bulunuyordu(84).
   1880 yılında İbrahimpaşa Mahallesi’nde Osmanlı Bankası’nın (Banque Imperial Ottomane) katkılarıyla Les Soeurs de Charité misyonu için bir kilise inşa edilmiştir(85). Zamanla kilisenin etrafındaki araziye okul binası, hastane, yetimhâne, dikişhâne gibi yapılar eklenerek adeta bir kompleks haline getirilmiştir. Vital Cuinet(86) La Turquie d’Asie isimli eserinde Bursa ile ilgili bilgilere yer verirken Les Soeurs de Charité’den de bahsetmiştir. Buna göre misyon din ve ırk ayrımı yapmaksızın her öğrenciyi okuluna kabul etmektedir. Les Soeurs de Charité’de öğrencilerinin tamamı kız olmakla birlikte 151 öğrencisi bulunmaktadır(87). Öğrencilerin 150’si Ermeni ve Rum (Katolik ve Ortodoks) Osmanlı tebaasından olup sadece 1 öğrenci Hollandalı Latin Katolik’tir. 99 öğrenciyi burslu okutan misyon sadece 52 öğrenciden ücret almaktadır. Yatılı okuyan 74 öğrenciden 42’si aylık 23 frank ödemekte, geri kalan 32 öğrencinin masrafları ise rahibeler tarafından karşılanmaktadır. Okulda Fransızca gramer, coğrafya, aritmetik, Fransa tarihi, Osmanlı tarihi ve seçmeli olarak Ermenice dersi verilmektedir(88).
   29 Ağustos 1895 tarihinde Les Soeurs de Charité’ya bağlı Fransız hastanesine bir yatak koğuşu ilave olunmak ve hem de tamir edilmek üzere Hudâvendigâr Vilâyet İdâresi’nden ruhsat talebinde bulunulduğu görülmektedir. Fakat bu başvuru hastanenin ruhsatsız olduğu gerçeğinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Sadâret makamı bu durumda hastanenin ne zaman kurulduğunu araştırılması için emir vermiştir(89).

    Mart 1904’te arazi üzerindeki yapıların mukataaya dâhil edilmesi hususunda Hudâvendigâr Vilâyeti’nin talepte bulunduğu görülmektedir(90). Ancak Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti’nin açıklamasında var olan binalar ve yeni eklenecek binalar mevcut arazi üzerine inşa edilmiş olduğundan yahut edileceğinden mukataa-i zeminden başka bir mukataa oluşturulamayacağı ifade edilmektedir(91). 1912 yılında okula yeni bir bina daha yapılması için okul idâresi tarafından Hudâvendigâr Vilâyeti’ne tekrar başvuru yapılmıştır. Temmuz ve Ağustos aylarında yapılan başvurular, Sadâret tarafından reddetmiştir(92). Bunun üzerine 17 Kasım 1912’de Bursa Fransız Konsolosluğu aracılığıyla Dâhiliye Nezâreti’ne yapılan başvuru ile İnas Fransız Mektebi’nin binalarından bir kısmının ve duvarlarının harap durumda olduğu, bu sebeple tâdilat ruhsatı talep edildiği görülmektedir(93). 1 Ocak 1914 tarihinde konsolosluğun talebine olumlu cevap verilmiş(94), ayrıca müesseselere ait Sened-i Hakânî’nin yenilenmesi kararı da alınmıştır. Bunlara ek olarak müesseselerin bulunduğu arsanın da mukataaya rabtına karar verilmiştir(95). Birinci Dünya Savaşı’nın ilanı sonrası Bursa’da bulunan Fransız müesseselerinin tasfiyesi ile Les Soeurs de Charité misyonuna ait okul, hastane, kilise ve yetimhâne de kapatılmıştır(96).
   Les Soeurs de Charité misyonunun tasfiyesinden sonra okul binaları Sultani olarak kullanılmaya başlamıştır. Bu süreçte misyondan kalan kilisenin önündeki rahlenin üzerinde kilitlenmiş bir bodrum keşfedilmiş ve bu bodrumda patlayıcı maddeler ve pek çok silah bulunmuştur. Dâhiliye Nezâreti bu olay sebebiyle Hudâvendigâr Vilâyeti’ndeki diğer yabancı okullarının da tahkik edilmesi ve silah deposu olarak kullanılan bodrumların bulunup bulunmadığının kontrol edilmesini istemiştir(97). Bu durum kilisenin ibadete kapatılmasına da sebep olacaktır. 21 Ekim 1916 tarihinde kilisenin mahalli görevliler tarafından arandığı, dini eşyalara el koyulduğu, ayrıca kilisede bulunan İtalyan konsolosluk evraklarının bir kısmına da el konulmuştur. Fransız Konsolosluğu savaş sebebiyle kapalı olduğundan, Amerikan Konsolosluğu aracılığı ile Hâriciye Nezâreti’ne yapılan başvuru ile konsolosluk evrakının nereye taşındığı ve akibetinin ne olacağı sorgulanmıştır(98).

   Bursa’da açılan ikinci Fransız misyoner okulu R.R. Peres Augustins de l’Assomption’dur. Katolik misyonuna dâhil olan bu okul 1886 yılında misyonun bir rahibi tarafından Muradiye semtine yakın bir konumda büyük bir konakta faaliyete başlamıştır. Rahip bu süreçte Les Soeurs de Charité şapelinde hizmet etmiştir(99). 1898’de okulun Les Soeurs de Charité ‘nin karşısındaki eski Avusturya Konsolosu Mösyö Falkeizen’a ait binasına taşındığı görülür(100). Ancak okulun ruhsat tarihi 20 Mart 1890’dır(101). Okulun ikisi rahip ve üçü seminarist olmak üzere beş eğitim görevlisi vardır. Cuinet’in ziyareti esnasında büyük çoğunluğu Ermeni ve Rum Osmanlı tebaası ile Bursa’da yaşayan Avrupalılardan oluşan okulun 62 öğrencisi ve ikisi temel ikisi yüksek eğitim veren dört sınıfı bulunmaktadır. Fransızca eğitim verilen okulda Fransızca gramer, Fransızca yazı, aritmetik, geometri, coğrafya, modern tarih ve dinler tarihi ile seçmeli olarak Türkçe ve Ermenice dersleri de okutulmaktadır. Okulun ihtiyaçları öğrenci ailelerinden alınan aylık 5 frank ücret ile karşılanmaktadır(102).
   R.R. Peres Augustins de l’Assomption Fransız Mektebi’nde Ortodoks Rum ve Ermeni ve Katolik Ermeni öğrencilere okul içinde Katolik kültürüne ait şapka giydirildiği ayrıca Pazar günleri mezhepsel farklılıklar gözetilmeksizin bando ve mızıka tâlimi yaptırıldığına dair Kasım 1896 tarihli bir şikâyet dilekçesi dikkati çekmektedir. Öğrencilerin ailelerinin tepkisini çeken bu olay Dâhiliye Nezâreti’ne bildirilmiştir. Nezâret olayların doğruluğu teyit edilirse mektebin baş papazı Mösyö Mari Kaseviye’nin sınır dışı edilmesi gerektiğini Hudâvendigâr Vilâyeti’ne bildirmiştir. Ancak yapılan tetkikatta papazın sınır dışı edilmesini gerektirecek bir durum olmadığı anlaşılmıştır(103). Okulla ilgili ikinci mesele ise öğrenciler için Fransa’dan getirilen ders kitapları ile ilgilidir. Okulun baş rahibi Mari Kaseviye’nin beraberinde getirdiği ders kitaplarına Mudanya Rüsûmat Müdüriyeti’nde kontrol için el konulduğu görülmektedir. Rüsûmat Müdürüyeti’nden Vilâyet Maarif Müdürlüğü’ne gönderilen kitaplarda gayr-ı lâik unsurlar bulunduğu ve bu sebeple Maarif Nezâreti’ne daha detaylı inceleme için gönderildiği anlaşılmaktadır(104). Maarif Nezâreti tarafından incelenen kitaplarda yer alan haritalardaki “Ermenistan” tâbiri silinmiş ve ayrıca Hikâye-i Mukaddese isimli bir kitaptaki birkaç sayfa tamamen çıkarılmış ve bu şekilde Hudâvendigâr Vilâyeti Maarif Müdürlüğü’ne gönderilmiştir(105).
   1897’de okula ek binalar inşa edilmesi için okulun müdürü Pierre Baptiste Morel, dönemin Bursa Fransız Konsolosu Paul Tailler aracılığıyla Hudâvendigâr Vilâyeti Maarif Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduğu görülmektedir. Olayın Maarif Nezaretine ve oradan da Bâb-ı Âli’ye aksettirilmesi sonucu ek binanın yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı kararı çıkarılmıştır(106). Ancak okula ek bina yapılıp yapılmadığı hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.
    1908 senesinde okulun baş rahibi Per Samuel adına Marsilya’dan Mudanya’ya büyük bir litografya makinası getirilmiştir. Matbûat Nezâreti’nin raporuna göre litografya makinesinin resmi ruhsata tabi olduğu ve matbaahâneler dışında bulunmasının nizâmata aykırı olması sebebiyle ruhsat verilemeyeceği bu yüzden de makinenin geldiği yere geri gönderilmesi gerektiği kararı alınmıştır(107).
   R.R. Peres Augustins de l’Assomption misyonuna ait Fransız Mektebi Birinci Dünya Savaşı sırasında kapatılmıştır(108). Okul binası Cumhuriyet döneminde 14.000 liraya Maarif Vekâleti’nce satın alınarak 2 Mart 1929’da, dönemin Maarif Vekili Mustafa Necati Bey’in adı ile kız meslek lisesi olarak eğitime açılmıştır(109).
   Yukarıda adı geçen iki misyoner okulu haricinde, Bursa’da Fransisken (Franciscains) misyonerlerine ait bir okul da kısa süreli faaliyet göstermiştir. Frensiskenlere ait okullara Fréres adı veriliyordu(110). Hicri 1316(M.1898)-1317(M.1899)-1318(M.1900) ve 1319(M.1901) tarihli Maarif Nezâreti Sâlnâmelerinde yer alan ancak ruhsatsız olduğu belirtilen erkek öğrencilere mahsus Fransız rahibeleri tarafından idâre edilen okul 1890’da açılmıştır(111). 29 Eylül 1902 tarihli olan belgeye göre Bursa’da Fransız rahibelerinin idaresinde bulunan mektebin ruhsata tâbi olmadığı ve Fermân-ı Âli ile ilgâ edilmesine karar verildiği, ayrıca görevli rahibeleri de memleketlerine gönderilmesi kararının alındığı görülmektedir(112). Okulu kapanmaya götüren süreç ise Ocak 1902’de yaşanan bir olaya dayanmaktadır. Okuldaki öğrencilerinin teneffüsler esnasında “Vive la France” yani “Yaşasın Fransa” diye bağırdıkları çevre sakinleri tarafından işitilmiş ve durum Maarif Müdüriyeti’ne bildirilmiştir. Bunun üzerine okul ile ilgili tahkikat başlatılmıştır(113). Ancak tahkikatın sonucu hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.
   Fransızların Bursa’da açtığı bir diğer okul olan Ecole Commerciale Française’dır. Okulun kurucusu Joseph Vellettaz, Ecole Commerciale Française’i gayr-i ruhâni yani “lâik” bir okul olarak tanımlamaktadır. Kuruluş tarih 13 Mayıs 1893 olan okul Setbaşı semtinde bulunuyordu(114). 22 Teşrin-i Evvel 1908 tarihli Hudâvendigâr Gazetesi’nde “Fransız Laik Mektebi” başlıklı ilanda okulun kız ve erkek karışık eğitim yaptığı, ırk ve mezhep ayrımı yapmadan yatılı veya yatısız olarak hizmet verdiği kayıtlıdır. 1908 yılında öğrenci sayısı 150 olarak kaydedilmiştir. Yatılı öğrenciler için okul ücreti 25 lira olup, üç taksitte ödenebiliyordu; yatılı olmayan öğrenciler ise üç ayda bir, aylık yarım lira ödemekle yükümlüydüler(115).
   Ecole Commerciale Française’ın müdürü Joseph Vellettaz’ın yerli ve Avrupalı gayrimüslim öğrencilerin yanında Müslüman öğrencileri de okuluna alma hususunda istekli olduğu anlaşılmaktadır. Vellettaz bu isteğini gerçekleştirmek için Hudâvendigâr Vilâyeti Maarif Müdürlüğü’ne yaptığı başvuruya 10 Şubat 1895 tarihinde Maarif Nezareti’nden gelen cevap ise bunun mümkün olmadığı açıklanmıştır. Buna göre Müslüman öğrenciler gayrimüslim okullarına gidemeyeceği, gayrimüslim öğrencilerin ise istedikleri okula gidebilecekleri ifade edilmiştir(116). İki yıl sonra hem okuluna Lisân-ı Osmanî için bir muallim tayin edilmesi ve maaşının Maarif Nezâreti’nce ödenmesi hem de okula Müslüman öğrencilerin kabul edilmesi için Vellettaz tarafından ikinci bir başvuru yapıldığı görülmektedir. Ancak Maarif Nezareti’nden gelen cevap ilkinden farklı olmamıştır. Buna göre adı geçen okulun gayrimüslim talebeye mahsus ve hususi bir mektep olduğu ve bu sebeple Müslüman öğrenci alınamayacağı ayrıca Lisân-ı Osmanî mualliminin nezaretçe atanamayacağı bildirilmiştir(117). Velletaz 8 Kasım 1897’de aynı konu ile ilgili üçüncü başvurusunda bulunmuş, Maarif Nezâreti’nden Hudâvendigâr Vilâyeti Maarif Müdürü’ne doğrudan gönderilen yazı ile Joseph Vellettaz’a okuluna Müslüman öğrencilerin neden alınamayacağının sebeplerinin bizzat açıklanması istenmiştir(118).
   Mösyö Vellettaz okulunda fen ve el işi eğitimine önem veriyordu. Özellikle el işleri eğitimini geliştirmek amacıyla 1902 yılında okul için Fransa’dan bir çorap makinesi getirttiği görülmektedir. Mösyö Vellettaz Mudanya Gümrüğü’ne takılan çorap makinesinden vergi alınmamasını talep etmiştir(119). Nitekim okul resmi ruhsatı bulunan ve emlak vergisi ile gümrük resminden muaf olan müesseseler kategorisine girdiğinden makineden gümrük resmi alınmamıştır(120).
   1899 senesinde Bursa’yı ziyaret eden Bulgar Vasil Kınçov Küçük Asya’da isimli seyahatnâmesine Ecole Commerciale Française ile ilgili şu notları düşmüştür: “Bursa’da en iyi okul-yedinci sınıfa kadar lise- Fransız Dominikenlerine aittir. Sözü edilen okul, kent nehrinin sol kıyısında, Ermeni Mahallesi’nin halen uzadığı noktada eski ve tamir edilmiş binalarda yer alır. Bu okulda bütün kalburüstü Ermeni, Rum ve Karamanlı ailelerin çocukları eğitim görürler. Okulun kütüphanesi, eğitim araç ve gereçleri ve yurdu vardır”(121).
   25 Mart 1893 tarihinde ibtidâî ve rüşdî ruhsatı alan Ecole Commerciale Française’ın müdürü Vellettaz, 26 Ocak 1914 tarihinde idadî ruhsatı alabilmek için Maarif Müdürlüğü’ne müracaat etmiştir(122). Maarif Nezâreti’nin değerlendirmesi neticesinde 8 Mart 1914 tarihinde resmi idadî ruhsatını alan Ecole Commerciale Française 20 Haziran 1914 tarihinde idadî derecesine yükseltilmiştir(123).

    Fransız Sivil Harp Esirleri
  
Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ile Osmanlı topraklarında yaşayan Fransız vatandaşları, savaş hukuku gereği “sivil harp esiri” statüsüne geçmişlerdi. 18 Ekim 1907 tarihli La Haye Sözleşmesi’nin harp esirleri (muharip-sivil) ile ilgili maddelerini içeren ikinci bölümünde (4 ile 20 numaralı maddeler arası), esirlerin temel hakları ve onlara nasıl muamele edileceğine dair bilgiler yer almaktadır. Özellikle sözleşmenin 4, 5 ve 7. maddelerinde sivil harp esirlerini de ilgilendirecek ifadeler bulunmaktadır. Buna göre sözleşmenin bahsedilen ilgili maddeleri şu konuları ihtiva etmektedir: 
4. Madde “Harp esirleri düşman hükümetin yetkisi altındadır, silah-at ve askeri evrak hariç, şahsa ait
tüm eşyalar mülkiyetinde kalır.”
5. Madde “Harp esirleri tayin edilmiş bazı hudutlardan öteye uzaklaşmamak zorunluluğu altında bir
şehirde, kalede, kamp veya herhangi bir yerde gözaltında tutulabilirler.”
7. Madde “Harp esirlerinin yetkisi altında bulundurdukları hükümet onlara bakmakla mükelleftir”(124).
  La Haye sözleşmesi temel alınarak 1915 yılında Harbiye Nezâreti’nce oluşturulan yirmi sekiz maddelik Üserâ Hakkındaki Tâlimatnâme de benzer ifadeleri içermektedir(125). Bu bağlamda Birinci Dünya Savaşı sürecinde Osmanlı coğrafyasında bulunan ve sivil harp esiri statüsüne geçen Avrupalılar hakkındaki hukuki ve askeri yaptırımlar 1915 tarihli tâlimatnâme hükümlerine uygun olarak gerçekleştirilmiştir.

   Bursa’da bulunan Fransız sivil harp esirlerini iki grupta değerlendirmek mümkündür. Birinci grup Bursa’da yerleşik olanlar, ikinci grup ise Bursa’ya sürgün edilen yahut çeşitli sebeplerle sevk edilen Fransız sivil harp esirleridir.
   Seferberlik ilanından itibaren Bursa’da bulunan Fransız misyonerlerine ait okulların kapatıldığı ve misyonerlerin Fransa’ya gönderildiği bilinmektedir. Bunun yanında Bursa’da bulunan Katoliklerin ibadet edebilmeleri için sadece Soeurs de Charité’ye ait kilise kapatılmamış ve ayrıca iki papazın Bursa’da kalmalarına müsaade edilmiştir(126). 21 Ekim 1916’da kilisede saklanan silahlar ortaya çıkana kadar ibadet devam edecek, bu tarihten sonra ise kilise tamamen kapatılacaktır(127).
   Bursa’da yaşayan Fransızların savaş sürecinde sivil harp esiri statüsünde oldukları halde, La Haye Sözleşmesi gereği konutlarına ve mallarına el konulmamıştır. Bununla beraber Bursa’ya ilk yerleşen koloni ailelerine mensup Alexander Brotte ve Paul Gamet ile Jules ve Edward Lacaze’nin Kayseri yahut Niğde’ye sürülmelerine karar verilmiştir(128). Adı geçen Fransızların Mayıs 1916’da “efkâr-ı umûmiyye-i İslamiyye mahzurlu” davranışlarda bulundukları için Çorum’a sürgün edilmişlerdir. Kısa bir süre sonra Kayseri veya Niğde yerine Çorum’a sürülmüş olan Alexander, Jules, Edward ve Paul’ün iyi hallerinden ve Bursa’da kalan ailelelerine bakacak kimseleri olmadığından Bursa’ya geri dönmelerine müsaade edilmiştir(129).
   İkinci grupta değerlendirilen Fransız sivil harp esirlerinin ise pek çoğu hastalık sebebiyle yahut kendi talepleriyle Bursa’ya sevk edilmişlerdir. Bunlardan ilki daha önce Çankırı’ya sürülmüş olan on Fransız ailesinin Bursa’ya sevk edilmesi sürecidir. 1 Ocak 1916 tarihinde ailelerin Çankırı’dan Bursa’ya sevk edilmeleri kararlaştırılmış, 9 Mayıs tarihinde ise yola çıkmışlardır(130). 16 Mayıs tarihli Ordu-yu Hümâyûn Başkumandanlığı’ndan Hâriciye Nezâreti’ne gönderilen belgeden on ailenin de Osmanlı topraklarında yaşayan Fransızlardan oldukları anlaşılmaktadır(131). Ailelerin hangi tarihte Bursa’ya ulaştıkları tespit edilememekle
birlikte 10 Temmuz 1916 tarihlinde Bursa’ya gelen on Fransız sivil harp esiri ailenin serbest bırakıldığına dair söylentiler çıktığı ve bunların asılsız olduğu bildirilmiştir(132).
   Amerika dünya savaşına dâhil olmadan önce Bursa’da bulunan Amerikan Konsolosluğu’nun Fransız ve İtalyan Konsolosluk vekilliğini de yaptığı bilinmektedir. Çankırı’dan Bursa’ya gelen ailelerle serbest olarak görüşmesine yerel idârece izin verilen Amerikan Konsolos Memurunun, hükümetten hiçbir tahsisatı olmayan bu ailelere yardım ettiği ve sürekli görüşmede bulunduğuna dair bilgiler alan Hâriciye Nezâreti, bu görüşmelerin ve yardımların derhal yasaklanması için Hudâvendigâr Vilâyet İdâresine emir göndermiştir(133).
   Çankırı’dan Bursa’ya gelen on aileden isimleri tespit edilebilenler şunlardır: Daffos, Bocognato, Boefuano ve Augustini. Fransız Mösyö Leon Daffos ve Avusturyalı eşi Madam Olga Daffos’un kızları Çankırı’dan Bursa’ya sevk esnasında sıtma olduğundan, tedavi için İstanbul’a gitmeyi talep etmişlerdir(134). Daffos’lar tarafından yapılan talep olumlu karşılanmış ve Dersaadet’e gelmelerinde bir mahzur olmadığı Hâriciye Nezâreti’nce bildirilmiştir(135). Buna rağmen Daffos ailesinin İstanbul’a gidemediği görülmektedir. 19 Ocak 1918’de Hariciye Nezareti’ne yapılan bir başvuruda Bursa’da bulunan sivil harp esirlerinden Fransız Mösyö Daffos’un gerek Çankırı’dan Bursa’ya sevkinde gerekse Bursa’da ikâmet ettiği hânenin uygunsuzluğu sebebiyle dört yaşlarındaki kızının hasta olduğu ve bunun tedavisi için İstanbul’a gitmesine müsaade edilmesini talep ettiği görülmektedir(136). Bu talebin cevabına ulaşılamamış olsa da Temmuz ayında Daffos ailesinin hala Bursa’da oldukları ve muhtaç durumda olduklarından hükümetçe beş kuruş yevmî iâne verilmesine karar verildiği görülmektedir(137).
   Çankırı’dan Bursa’ya sürülen Bocognato ailesinden Pierre Bocognato, Dâhiliye Nezâreti’nden sürgün esnasındaki kötü koşullar sebebiyle sağlığının bozulduğu ve tedavisi mümkün olmayacak derecede ağır hasta olduğu için Fransa’ya dönmesine izin verilmesi talebinde bulunmuştur. Mösyö Pierre arzuhaline doktor raporunu da eklemiştir(138). Dâhiliye Nezâreti’nden gelen cevapta Fransız tebaasından olan ve esir alınan Pierre Bocognato’nun Fransa’ya dönmesine müsaade edilemeyeceği ifade edilmiştir(139). Gelen olumsuz cevaptan çok kısa bir süre sonra Mösyö Pierre’in vefat ettiği görülür. Bu durum konsolosluğun tepkisini çekmiş, Hâriciye Nezâreti’ne sürgündeki sivil harp esirlerinin konaklama ve gündelik yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik başvuru yapılmıştır(140). Yine aynı yıl Çankırı’dan Bursa’ya sevk edilen esirlerden Pierre Boefuano mide kanserinden vefat etmiştir(141). Esir oldukları süre içinde Bursa’da ölen diğer Fransızlar ise Mösyö Guillemme Report ve Mösyö Perbore’dir(142).

   Esaretleri süresinde başka şehirlere sevk edilen Fransızların, kişisel eşyaları ile de alakadar olunmuştur. 1917 senesinde İnebolu’dan Bursa’ya nakledilen Clovis Bazin isimli bir sivil harp esirinin nakil esnasında bazı eşyalarının İnebolu’da kiraladığı evde kaldığı ve bu eşyaların muhafaza edilmesini talep ettiği, ancak söz konusu evin eytam malı olduğu ve bu sebeple boşaltılması gerektiği, eşyalarının İnebolu’da dükkanı bulunan Avusturya tebaasından Iguance Rozani’ye teslim edildiği görülmektedir(143).
   Muhtaç durumda olan sivil harp esirlerine yardım yapılmasına yönelik kararlar alındığı da bilinmektedir. Mösyö Bazin Bursa’ya yerleştikten sonra Hocatabip Mahallesi dört numaralı hanede ikâmet etmeye başladığı, ancak yardıma muhtaç bir halde olduğundan yevmi iane talebinde bulunmuştur(144). Bazin’in talebi olumlu karşılanmış ve senelik 1.300 kuruş tahsisat verilmesine karar verilmiştir(145). Ordu-yu Hümâyûn tarafından tahsis edilen bu ianelerin miktarları, ailelerin kişi sayısına göre değişmekteydi. Kasım 1917’de Bursa’da ikamet ettirilmekte olan Jules Petane’nin Kasım’a kadar altı aylık 3.620 kuruş iâne aldığı, ikinci altı aylık tahsisatının havalesinin ise yeni yapıldığı ve havalenâmenin Hudâvendigâr Vilâyeti İdâresine teslim edildiği görülmektedir(146). Yevmî iâne alan bir başka aile Philippe’dir. Mehmedkaramani Mahallesi Savcıbey Sokağı 18 numaralı hânede oturan Philippe’ler hizmetçileri ile birlikte beş kişidirler ve yevmî iâneleri yetersiz geldiğinden Hudâvendigâr Vilâyeti’ne iânelerinin arttırılması için başvuruda bulunmuşlardır. Ancak bu talep reddedilmiştir(147). Bunlara ek olarak Agustini ve Graff ailelerine de yevmî iâne verilmektedir(148). 
   1917 ve 1918 yılları boyunca sağlık sebebiyle esir oldukları diğer şehirlerden Bursa’ya sevklerini talep eden Fransızların da olduğu görülür. Bunlardan birisi Kayseri Efkere’den Bursa’ya gelen Tahar Menekbis’dir(149). Çorum’da yaşayan ve hatta orada yaşamaktan çok mutlu olduğunu belirten Octave Giraud, sağlık sorunları nedeniyle mecburen Bursa’ya nakil edilmek durumunda kalınmıştır(150) Çorum’dan Bursa’ya hastalığı sebebiyle nakledilen bir diğer Fransız esir tüccar Mösyö Jacques Deanworth’dür(151). Yozgat’da ikâmet eden mühendis Louis Pelloquin, hastalığı sebebiyle Bursa’ya sevk edilmeyi talep etmiş ve bu talebi olumlu karşılanmıştır(152). Diğer şehirlerde esir olup, Bursa’ya sevk edilmeyi talep eden fakat talepleri reddedilen Fransızlar da olmuştur. Çorum Mecitözü’nde ikamet eden Joseph Renault’nun tifüse yakalandığını ileri sürerek Bursa’ya naklini istetediği, başlangıçta buna izin verildiği, ancak kendisinin muayene edildikten sonra hasta olmadığı ve bu sebeple de Bursa’ya sevkine müsaade edilmediği görülmektedir(153). Yine Ankara’da ikâmet etmekte olan ve
İstanbul’a sevkine karar verilen Madam Jeanne Valence, İstanbul yerine Bursa’ya sevk edilmeyi talep etmiştir(154). Tıpkı Mösyö Renault örneğinde olduğu gibi talebi başlangıçta olumlu karşılanan Madam Valence’in Bursa’ya sevk kararı iki ay sonra iptal edilecektir(155).
   Sonuç
  
Bursa, ham ipek üretminin temel maddesi olan kozanın bol miktarda yetiştiği bir Anadolu şehri olarak, oldukça erken tarihlerde Fransız tüccarların ilgisini çekmiştir. Lyon’a rakip olarak görülen Bursa ipeği, 19. yüzyılda dokunmuş kumaş olarak değil, ham ipek olarak pazarlanıyordu. Ham ipek üretiminde maliyetlerin azalmasını sağlayan filatürlerin Fransa’dan kısa bir süre sonra yine Fransızlar eliyle Bursa ticaret hayatına dâhil olması, esasen Bursa’nın ipek ticaretini geliştirme amacıyla değil, daha bol ve ucuza mal edilmiş  kaliteli ham ipeğin Lyon’a sevk edilmesini sağlamak için gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte Fransız kırsalında alt tabaka üyelerinin bir kolonizasyon faaliyeti olarak Bursa’ya gitmeye teşvik edildikleri, buralarda filatürler kurarak Bursa ipeğini kontrol altına almaları ve yegâne hammadde ihracatçısı olmaları hedeflenmiştir. Bu bağlamda Marsilya-Mudanya ve Gemlik arasında başlatılan vapur seferleri ile Mudanya-Bursa demiryolu hattının da özellikle ham ipek ihracatını kolaylaştırmak için Fransız tüccarlarının teşvikiyle başlatıldığı/yapıldığı da dikkati çekmektedir.
   Bursa’da filatür işletmeciliği, ustabaşılık, otelicilik ve eczacılık gibi işler yapan Fransız kolonisi üyeleri, uzun yıllar Bursa’da yaşamış, pek çoğu hayatını burada kaybetmiş, taşralı Fransızlardır. Fırsatları değerlendiren Brotte, Porier, Gamet gibi aileler kısa sürede Bursa’nın önemli zenginleri haline gelmişlerdir. Bursa’da üretilen ham ipeği Fransa’ya gönderme konusunda başarılı olan koloni üyelerinin, Fransız mallarının Bursa’da satılması konusunda çok başarılı olamadıkları görülmüştür.
   Kolonistler haricinde Katolik Hıristiyanlığı yaymak amacıyla Bursa’da faaliyet gösteren Fransız misyonerleri de açtıkları okullarla özellikle gayrimüslim Osmanlı tebaasından olan Ermeni ve Rumların sosyo-kültürel yapılarını etkilemişlerdir. Fransız kolonistler ve konsolosluk aracılığıyla gayrimüslimlerle yakın ilişki kuran misyon okulları uzun yıllar Bursa’da faaliyet gösterebilmişler, yoksul gayrimüslim çocukları burslu olarak okutarak Ermeni ve Rum gençlerin yüzlerini Batıya çevirmelerini sağlamışlardır.

Notlar
1 Donald Quataert, “19. Yüzyıla Genel Bakış: Islahatlar Devri 1812-1914”, Osmanlı İmparatorluğu’nun
Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt 2, Ed. Halil İnalcık ve Donald Quataert, İstanbul: Eren Yayınları, 2000, s.944.
2 Mübahat Kütükoğlu, Osmanlı-İngiliz İktisadi Münasebetleri I (1580-1838), Ankara: Türk Kültürünü
Araştırma Enstitüsü, 1974, s.109-112.
3 Ömer Lütfi Barkan, “Türk Toprak Hukuku Tarihinde Tanzimat ve 1274 (1858) Tarihli Arazi
Kanunnâmesi”, Türkiye’de Toprak Meselesi Toplu Eserler 1, İstanbul: Gözlem Yayınları, 1980, s.350-351.
4 Nédjib H. Cihaha, “Osmanlı Devletinde Gayrimenkul Mülkiyeti Bakımından Yabancıların Hukuku”,
Çev. Halil Cin, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.14, S.1-4, Ankara, 1957, s. 247-250.
5 Levanten, Osmanlı coğrafyasına yerleşmiş bir Avrupalı ve bir yerli gayrimüslim unsurun evlilikleri ile
oluşan melez unsur olarak tanımlanmaktadır. 19. yüzyılda demode Fransızcaları ile kendilerini belli eden bu gruba özellikle İstanbul’da “tatlı su Frenk’i” denildiği de bilinmektedir. Levanten kelimesinin sözlüklerde ve ansiklopedik eserlerde yapılan tanımlamaları üzerine bütünleştirici bir değerlendirme için bkz. Edhem Eldem, “Levanten Kelimesi Üzerine”, Avrupalı Mı Levanten Mi?, Haz. Arus Yumul ve Fahri Dikkaya, İstanbul: Bağlam Yayınları, 2006, s.13-19.

6 Quataert, age., s.1020-1021.
7 Leila Thayer Erder, The Making of Industrial Bursa: Economic Activity and Population In A Turkish City 1835-1975 [Yayınlanmamış Doktora Tezi], New Jersey: Princeton University, 1976, s.96. ; Dalsar Fransa’da ilk filatürün kullanım tarihini 1828 olarak vermektedir. Bkz. Fahri Dalsar, Türk Sanayi ve Ticaret Tarihinde Bursa’da İpekçilik, İstanbul: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Yayını, 1960, s.410.
8 Cafer Çiftçi, “Hudâvendigar Vilâyetinde İpekböcekçiliğinin Canlandırılmasında Düyûn-i Umûmiyye
İdâresi’nin Rolü”, Belleten, C. LXXVI, S. 277, 2012, s.912.
9 Zeynep Dörtok Abacı, “Bursa’daki Yabancı Konsolosluklar (19. Yüzyıl)”, Osmanlı Modernleşmesi ve Bursa Sempozyum Kitabı, Ed. Cafer Çiftçi, Bursa: Osmangazi Belediyesi Yayını, 2009, s.237-238.
10 Sevilay Kaygalak, Kapitalizmin Taşrası 16. Yüzyıldan 19. Yüzyıla Bursa’da Toplumsal Süreçler ve Mekansal Değişim, İstanbul: İletişim Yayınları, 2008, s.140.
11 Régis Delbeuf, De Constantinople A Brousse Et a Nicée, Constantinople: 1906, s.167-168. ; Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan belgeler de Delbeuf’ün yazdıklarını destekler niteliktedir. 26 Temmuz 1948 tarihli bir belge Krespin’den Bursa’da mukim Fransız Konsolos Vekili olarak bahsetmektedir. Mösyö Krespin Bursa’da konsolos vekilliğinin yanı sıra bir de simit fırını işletmektedir. BOA., HR.TO., 191/21, 26 Temmuz 1848 ; BOA., HR.MKT. 24/4, 29 Rabiülevvel 1265.
12 Bursa’ya tayin olunan İngiliz konsolosluk görevlisi Mr.Sandison’dur. Bkz. Uygur Kocabaşoğlu,
Majestelerinin Konsolosları: İngiliz Belgeleriyle Osmanlı İmparatorluğu’ndaki İngiliz Konsoloslukları (1580-1900), İstanbul: İletişim Yayınları, 2004, s.56.
13 J.H.A. Ubicini, 1855’de Türkiye, Cilt I, Çev. Ayda Düz, İstanbul: Kervan Matbaacılık, 1977, s.51.
14 Hudâvendigâr Vilâyeti Sâlnâmesi, Def’a 1, Bursa: Matbaa-i Vilâyet, H.1287,s.108-109.
15 HVS., Def’a 10, H.1296, s.171-172 ; HVS., Def’a 19, H.1310, s.140-141 ; HVS., Def’a 27, H.1318, s.96-98 ; HVS., Def’a 29, H.1320, s.96-98.
16 Sâlnâme-i Nezâret-i Hariciyye (HNS), Def’a-i Evvel, Kostantiniyye: Matbaa-i Ebuzziya, H.1302, s.528 ; HNS,İkinci Def’a, İstanbul: Matbaa-i Osmaniyye, H.1303, s.453 ; HNS, Dördüncü Def’a, Dersaadet: Alem Matbaası, H.1320, s.161.
17 BOA., İ. HR., 102/4983, 19 Zilhicce 1269.
18 HVS., Def’a 10, s.171-172.
19 Tayyib Gökbilgin, “Konsolos”, İslam Ansiklopedisi, Cilt 6, İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yayını, 1977, s.838.
20 30 Aralık 1889 tarihinde İtalyanlardan sorumlu Fransa Bursa Konsolosluğu’ndan İtalya İstanbul
Başkonsolosluğu’na hitaben yazılan Paul Tailler imzalı bir raporda 1889 yılında vergi toplayamadıkları için konsolosluğun bir geliri olmadığı, aynı yıl içerisinde 14 tane yurttaşlık belgesi dağıttıklarını, bu belgelerden baba ve oğul Messina’lara verilenlerden yerli oldukları için para talep edilemediği, kalan 12 kişiden Edremit’de yaşayan Matmazel Helene Themelidis ile Bilecik’te yaşayan eczacı Giorgio Zalloni’nin de paralarını vermediklerinden bahsedilmektedir. Bkz. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Arşivi, İtalyanlardan Sorumlu Fransa Bursa Konsolosluğu, Belge No: 7/167, 30 Aralık 1889 ; Bursa Gazeteciler Cemiyeti Arşivi, İtalyanlardan Sorumlu Fransa Bursa Konsolosluğu, Belge No: 574/167, 13 Nisan 1889.
21 Bursa’nın Şeyhkonevi Mahallesi’nde yaşayan Hıristiyan ahâli ve çocuklarına Müslümanlar tarafından
kötü muamele yapılması ve çözüme kavuşturulmayan bir cinayet vakasında Fransız Konsolosluğu’na başvuru yapıldığı görülmektedir. Bkz. BOA., HR. MKT., 197/9, 19 Zilkâde 1273.
22 Delbeuf, age., s.148-149.
23 Fransız Hükümeti tarafından Bursa Fransız Konsolos vekili Mösyö Crespin yerine 10 Nisan 1853’te
Mösyö Rousseau tayin olunmuştur. Bkz. BOA., İ. HR., 97/4743, 1 Receb 1269.
24 1830 Lyon doğumlu Francisque Séon 1868 yılında Bursa’da vefat etmiştir.
25 HNS, Def’a-i Evvel, s.533.
26 HNS, İkinci Def’a, s.462.
27 HNS, Dördüncü Def’a, s.170.
28 Neslihan Dostoğlu, Osmanlı Döneminde Bursa: 19. Yüzyıl Ortalarından 20. Yüzyıla Bursa Fotoğrafları, Antalya: AKMED Yayını, 2001, s.248.
29 Beatrice St. Laurent, Ottomanization and Modernization – The Architectural and Urban Development of Bursa and the Genesis of Tradition (1839-1914) [Yayınlanmamış Doktora Tezi], Cambridge: Harward University, 1989., s.70.
30 Grégorie Bay 1914 yılında vefat etmiştir. 9 Aralık 1915 tarihli bir belgede “müteveffa Fransız
konsolosunun zevcesi Fransa tebaasından Madam Bay’ın mutasarrıf olduğu emlakın bir takımının irâdından men’ edildiği” yazmaktadır. BOA., DH.EUM.5.ŞB., 19/42, 26 Teşrin-i Sâni 1331. Madam Bay bu durumu Amerikan Sefareti vasıtası ile Hâriciye Nezâreti’ne bildirmiştir. Dâhiliye Nezâreti Emniyet-i Umûmiyye Müdürlüğü’nden Hâriciye Nezâreti’ne gönderilen cevabi belgede ise Madam Bay’ın mutasarrıf olduğu mülkün irâdından hiçbir surette men edilmediği ve buna ek olarak Paris’de bulunan Marie Brotte’un da emlak vergisinin akarın irâdından tahsilinin kabul edildiği bildirilmiştir (7 Mart 1916). BOA., DH.EUM.5.ŞB., 20/32, 23 Şubat 1331, Leff 3.
31 BOA., Y.A.RES., 150/45, 21 Şaban 1325.
32 Fransız konsoloshânesinin kapalı olduğu dönemde Samsun’dan Bursa’ya gelen Fransız Konsolosu
Mösyö Bertrani’nin Amerikan konsolosu tarafından Bursa Fransız konsoloshânesine yerleştirilmeye çalışıldığı ve bunun için resmi başvuru yapıldığı görülmektedir. Hudâvendigâr Vilâyeti tarafından talebin reddedilmiş olmasına rağmen Amerikan Konsolosunun Fransız konsoloshânesinin kapısına Amerika arması astığı ve Mösyö Bertrani’yi bu şekilde binaya yerleştirdiği anlaşılmaktadır. BOA., DH.ŞFR., 539/85, 25 Teşrin-i Sâni 1332. Bu durum üzerine Vilâyet idâresi polisler yardımıyla Fransız Konsolusluğu’ndaki Amerikan armasını indirmiş ve içinde bulunan Mösyö Bertrani’yi binadan çıkarmıştır. BOA., DH.ŞFR., 70/220, 14 Safer 1335. Olaydan sonra Mösyö Bertrani İnegöl’e gönderilmiş, ayrıca Amerikan konsolosunun yaptığı yasal olmayan işlemden dolayı konsolosluğa nota verilmiştir. BOA., HR.SYS., 2429/22, 3 Kânun-i Evvel 1332.
33 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 51/24, 10 Rabiülevvel 1336, Leff 4.
34 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 56/31, 11 Cumadelûla 1336.
35 BOA., DH.ŞFR., 76/116, 22 Receb 1335 ; BOA., DH.EUM.5.ŞB., 52/11, 22 Rabiülevvel 1336 ; DH.EUM.5.ŞB.,53/13, 4 Rabiülâhire 1336.
36 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 74/43, 29 Muharrem 1337.
37 Fransa ile TBMM Hükümeti arasında 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara İtilafnâmesi’nin ikinci
maddesi esir ve eşya sevkiyatı ile ilgili hükümleri içermektedir. Detaylı bilgi için bkz. “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Fransa Cumhuriyeti Arasında Akd Edilen İtilafnâme Sureti”, Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, S.105, Y. 47, 1998, s.4. ; “Ankara’da Hariciye Vekaleti reisi Refet Beyefendi’ye: Burusa’daki Fransız konsülatosuna aid vesâik ve eşyayı ve Yüzbaşı Kocher’in zât-ı iştiyâsını almak üzere Yüzbaşı Delör’ün Burusa’ya gitmesine müsaade edilmesi Fransa Memleketi’nden rica edilir.” Bkz. BOA. HR.İM., 63/45, 12 Aralık 1922.
38 BOA., HR.İM., 255/70, 30 Kasım 1926, Leff 5.
39 Koza Han
40 Heath W. Lowry, Seyyahların Gözüyle Bursa (1326-1923), Çev. Serdar Alper, İstanbul: Eren Yayınları, 2004, s.81-82.
41 Kaygalak, age., s.140.
42 Lejantı olmadığından tarihi ve hazırlayanı hakkında kesin bir bilgiye sahip olmadığımız 1/2000 ölçekli
Bursa plânı, Raif Kaplanoğlu’nun arşivinde bulunmaktadır. Bu plâna göre 19. yüzyılın sonlarında Bursa’da Fransızlara ait filatürlerin tam yerlerini tespit etmek mümkün olmuştur. Buna göre; Umurbey ve Hacıiskender Mahallelerinde Bay kardeşlere ait filatürler bulunmaktadır. Louis Brotte ve Paul Gamet’e ait filatürler Çınarönü Mahallesi’nde, Louis Poirier’e ait filatürler Kocanaip Caddesi üzerinde ve daha önce Brotte’a ait olan fakat Madam Brotte tarafından Bay kardeşlere satılan filatürler ise Altıparmak Caddesi üzerinde bulunuyordu. Bursa’da Piremir Mahallesi’ndeki Latin Katolik mezarlığında bugün Brotte ailesinin hiçbir üyesine ait mezar taşı bulunmamaktadır. Bununla birlikte Poirier ailesinden Virginie Poirier’e (Daha sonra Alexander Peillard ile evlenerek Peillard soyadını almıştır) ait mezar taşı bulunmaktadır. Virginie Poirier 17 Kasım 1845’de doğmuş ve Aralık 1918’de ölmüştür. Yine Poirier ailesine mensup Marie Louise(10 Eylül 1847-6 Haziran 1918) de bu mezarlıkta yatmaktadır. Gamet ailesinden ise Emma (öt.10 Mart 1877) ve Louis Napoleon Gamet (doğum ve ölüm tarihi okunamıyor) Latin Katolik mezarlığında yatmaktadır.
43 Delbeuf, age., s.163.
44 Age., s.160 ; Crespin’in teşviğinin yanında yabancı kolonilerin Osmanlı topraklarında yerleşmelerini
sağlayan kolaylıklar ve sanayileşmemiş toplumdaki potansiyel iş imkanları da göçlerde etkili olmuştur. Bkz. Erder, agt., s.235.
45 Falkeizen, Glaizal’lerin filatürünü alarak Bursa’da ipek üretimine başlayan İsviçreli bir girişimcidir.
Bkz. Delbeuf, age., s.173 ; Journal de Constantinople, 4 Temmuz 1851, s.1. Falkeizen tüccar kimliğinin yanında Bursa’da Avusturya ve Rusya Konsolosluklarının vekilliğini de yürütmüştür. Bkz. BOA., ŞD., 1570/28, 8 Teşrin-i Sâni 1313 ; Erder, agt., s.99.
46 Erder, agt., s.100-101.
47 Fransa idâri taksimatında, ilden daha büyük birimlere verilen isim.
48 Zeynep Dörtok-Abacı, Modernleşme Sürecinde Bursa Kenti’nin Mekansal ve Sosyal Değişimi (1860-
1910)[Yayınlanmamış Doktora Tezi], Bursa: Uludağ Üniversitesi, 2005, s.65.
49 Delbeuf, age., s.167-168.
50 Bursa Latin Katolik Mezarlığı’nda Maréchal ailesine ait üç mezar taşı bulunmaktadır. Bu mezarlar Michel Maréchal Blache (26 Ağustos 1836-15 Ağustos 1878), Antony Maréchal (ölüm tarihi belli değil) ve Ernest Maréchal’e (26 Şubat 1877-1887) aittir. Antony Maréchal’in esas mesleği mühendislik idi. Bursa’ya ilk gelen kolonistlerden olan Mösyö Maréchal’in Bursa’da ipek sanayii üzerine rentabilite hesapları yaptığı ve bunları Journal de Constantinople gazetesinin muhabiri olan Mösyö Jonesco ile paylaştığı görülmektedir. Bkz. Journal de Constantinople, 3 Aralık 1849, s.1 ; Mösyö Maréchal sadece yeni filatürlerin kuruluş sürecinde mühendislik hizmeti vermekle kalmamış, aynı zamanda kendi filatürünü de kurmuştur. Bkz. BOA., MVL., 745/24, 4 Rabiülevvel 1283.
51 Delbeuf, age., s.171.
52 Ayrıca Mösyö Roche’nin Mudanya’da yel değirmenleri de bulunmaktadır. Bu değirmenlerde un üreten
Roche, bu unların bir kısmını pazarlıyor, bir kısmını ise kendi ihtiyaçları için kullanıyordu. Bkz. Dutemple, age., s.243.
53 “.. bizi Mudanya’da oturan M.Roche adında bir Fransız tüccarın evine gönderdi. Orada konuk edildik.
Mudanya’ya sadece birkaç malı satın almak için gelen Mösyö Roche şimdi buraya tamamen yerleşmiş. Kendisine bir ev yaptırdıktan sonra Fransa’ya dönerek oradan bir eş ile mobilya getirdi. Burada iki ipek fabrikasına sahip olup, Mösyö Séon dında başka bir Fransız tüccar ile Bursa’da üçüncü bir ipek fabrikası kuruyor. Evine bitişik olan fabrikayı ziyaret ettik. Altmış kazanı var.” Bkz. Georges Perrot, “Souvenirs d’un Voyage en Asie Mineure”, Paris, 1864, Çev. J.L.Mattei, Seyahatnamelerde Bursa, Haz. Nurşen Günaydın ve Raif Kaplanoğlu, Bursa: Bursa Ticaret Borsası Yayını, 2000, s.142 ; Bursa Latin Katolik mezarlığında Claire Roche’ye it bir mezar taşı bulunmaktadır. Claire Roche muhtemelen Mösyö Roche’nin Fransa’dan getirdiği eşidir. Mezar taşından Cavaillon’da 22 Nisan 182(?)’de doğduğu ve 28 Şubat 1888’de öldüğü anlaşılmaktadır.
54 Perrot, age., s.146.
55 Ergun Türkcan, “İngiliz Konsolosluk Raporlarına Göre Ondokuzuncu Yüzyılın İkinci Yarısında Bursa”, Tarih ve Toplum, S.24, 1985, s.37.
56 Erder, agt., s.134.
57 Bu konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Cafer Çiftçi, Osmanlı Döneminde Mudanya İskelesi ve Gümrüğü, Bursa: Bursa Büyükşehir Belediyesi Yayını, 2012 ; Mine Akkuş, “19. Yüzyılda Bursa’daki İpek Ticaretini Geliştirmeye Yönelik Bir Kurum: Vapur Kumpanyası ve Nizamnamesi”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi OTAM Dergisi, S. 24, 2009 ; Raif Kaplanoğlu, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Bursa (1876-1926), İstanbul: Avrasya Etnografya Vakfı Yayını, 2006.
58 Bu konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Hudâvendigâr Vilâyeti Sâlnâmesi, Def’a 34, Bursa: Matbaa-i
Vilâyet, H.1324, s.202-205 ; Selen Durak, Bir Modernleşme Projesi Olarak Anadolu’da Demiryolları ve Bursa: Mudanya Demiryolu Hattı [Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi], Bursa: Uludağ Üniversitesi, 2003.
59 1923 yılında İstanbul üzerinden Bursa’ya gelen gazeteci Isaac Marcosson Mudanya-Bursa
şimendüferini “oyuncak tren” olarak tanımlamıştır. Bkz. Isaac F. Marcosson, “Kemal Pasha”, The Saturday Evening Post, 20 October 1923, [sayfa bilgisi bulunmamaktadır]. Oldukça kullanışsız ve gereğinden pahalıya mal edilen bu demiryolu Fransız-Belçikalı şirketine yaptırılmıştır ve ayrıca işletmecileri de Fransız’dır. Bkz. Laurent, agt., s.125-126 ; Delbeuf, age, s.174 ; Dutemple, age., s. 261-262.
60 Michelle Raccagni, “The French Economic Interests in the Ottoman Empire”, International Journal of
Middle East Studies, Vol. 11, No. 3, 1980, s.362-363.
61 Delbeuf, seyahatnâmesinde Bursa’ya gelen ve yerleşen Fransızları konu aldığı XIII. bölümde, Marie
Blache’den bahsederken, Dròme departmanının Loriol kasabasından 6 Mayıs 1845 tarihinde 32 yaşında dul ve bir çocuklu olarak gelen bir ustabaşı olduğunu bildirmektedir. Bkz. Delbeuf, age., s. 173 ; Bursa Latin Katolik mezarlığında Marie Blache’ye ait mezar taşı bulunmaktadır. Bu mezar taşında Marie Blache’nin 1815 yılında Loriol/ Dròme’da doğduğu ve 1895 yılında öldüğü yazmaktadır.
62 Marcosson, age., [sayfa bilgisi bulunmamaktadır]
63 Madam Marie Brotte ile Marie Blache’nin karıştırıldığı ilk çalışma Donald Quataert’in Ottoman
Manufacturing in the Age of the Industrial Revolution isimli eseridir. Quataert burada Régis Delbeuf’ü referans göstererek, Madam Brotte’un esasen Marie Blache ismi ile ustabaşı olarak Bursa’ya geldiği ve daha sonra M. Brotte isimli filatür fabrikası sahibi biriyle evlenerek, ipekçilik işinde ilerlediklerini ifade etmektedir. Bkz. Donald Quataert, Ottoman Manufacturing in the Age of the Industrial Revolution, Cambridge: Cambridge University Press, 1993, s.128. Bu bilgi temel kabul edilerek pek çok çalışmada kullanılmıştır. Leyla Thayer Erder The Making of Industrial Bursa: Economic Activity and Population In A Turkish City 1835-1975 isimli doktora tezinde aynı bilgiyi Journal de Constantinople gazetesinin 9 Ekim 1851 tarihli bir haberi ile destekleyerek yinelemiştir. Bkz. Erder, agt., s.105. Bu haberde tecrübeli bir makaracı olan Madam Brotte’un Bursa’da gençleri filatürlerde çalışmak üzere eğittiği ve yaptıkları işin gelecekte daha iyi olacağından umutlu olduğunu ifade etmektedir. Bkz. Journal de Constantinople, 9 Ekim 1851, s.1. Oysa Marie Brotte 1860 yılında Bursa’ya gelmiş olup, kendisinin ipekçilik mesleği ile herhangi bir ilgisinin olduğunu ispatlayacak bir bilgiye rastlanmamaktadır. Gazete haberinde bahsedilen Madam Brotte, muhtemelen Louis Brotte’un eşidir.
64 BOA., HR.TO., 205/33, 9 Eylül 1878.
65 Mösyö Brotte ile birlikte aynı nişan Bank-ı Osmanî memuru Mösyö Fransua ve Gemlik’deki Yunan
Konsolosu Masuri ve Doktor Brata’ya da verilmiştir. Bkz. BOA., İ. HR. 285/17754, 27 Safer 1299.
66 Delbeuf, age., s.202.
67 Delbeuf, age., s.203.
68 Madam Brotte ve Hotel d’Anatolie hakkında detaylı bilgi için bkz. İsmail Yaşayanlar, Osmanlı Dönemi
Bursa Otelleri, Bursa: Akkılıç Kütüphanesi Yayını, 2013, s.67-79.
69 Nihan Ciğerci Ulukan, Göçmenler ve İşgücü Piyasası: Bursa’da Bulgaristan Göçmenleri Örneği
[Yayınlanmamış Doktora Tezi], İstanbul: Marmara Üniversitesi, 2008, s.87.
70 Delbeuf, age., s.210-211.
71 BOA., MF.MKT., 310/28, 25 Ocak 1896, Leff 2 ; Yine aynı şirketin Ocak 1902 tarihinde Bursa’da Madam Brotte’un otelinde muhtaç kadınlar yararına bir balo tertip ettiği görülür. Dönemin Bursa Fransız Konsolosu Grégorie Bay bazı memur ve valiyi de baloya davet etmek için Vilâyete gitmiş, ayrıca Dersaadet Fransa Sefiri’nin de baloya katılacağını eklemiştir. BOA., DH. MKT., 2578/122, 2 Kânun-i Sâni 1317.
72 Edmond Dutemple, En Turquie d’Asie: notes de voyage en Anatolie, Paris: G. Charpentier, 1883, s.28.
73 Age., s.42-43.
74 Delbeuf, age, s.173-174.
75 Age., s.133.
76 Paul Fesch, Constantinople Aux Derniers Jours d’Abdul-Hamid, Paris: Marcel Riviere, 1907, s.529-530.
77 BOA., DH.MKT., 2444/43, 12 Ramazan 1318 ; Lacaze’ler Aralık 1908’de mağazalarında bir jandarma
mülâzımının saldırısına uğramışlardır. Boşnak Murat Bey isimli jandarma mülâzımı, Lacazelerin mağazasına girerek Antonie Lacaze’yi tartaklamış ve ölümle tehdit etmiştir. Mösyö Lacaze durumu doğrudan Fransız Konsolosluğu’na aksettirmiş, konsolosluk ise Vilâyet idâresine durumu bildirmiştir. BOA., DH.MKT., 2682/17, 19 Zilkâde 1326. Hudâvendigâr Vilâyeti tarafından yapılan tahkikatta mülâzım Boşnak Murat Bey’in öteden beri problemli bir asker olduğu, İzmit ve Gemlik’e gönderilmesine rağmen oralarda da sorunlar yarattığı bilgisine ulaşılmıştır. Bu durumda Vilâyet idâresi adı geçen mülâzımın acilen açığa alınması talebini Dâhiliye Nezâreti’ne iletmiştir. BOA., DH.MKT., 2689/67, 29 Zilkâde 1326, Leff 2. Dâhiliye Nezâreti tarafından Harbiye Nezâretine iletilen açığa alma talebi olumlu karşılanmış ve Boşnak Murat Bey’in işine son verilmiştir. BOA., DH.MKT., 2750/94, 4 Safer 1327.
78 Edouard Lacaze aynı zamanda Bursa Fransız Komitesi’nin sekreterliğini de yapıyordu. Bkz. Fesch, age., s.534.
79 BOA., HR.İM., 95/67, 11 Ocak 1924, Leff 2.
80 BOA., HR.İM., 100/4, 22 Mart 1340.
81 BOA., HR.İM., 106/45, 29 Mart 1340.
82 Bursa Latin Katolik mezarında Lacaze ailesinden Antonie (23 Ekim 1878-7 Kasım 1912) ve Jules (10
Eylül 1869-16 Mart 1917)’e ait mezar taşları bulunmaktadır.
83 Congrégation de la Mission (Lazariste) – Repertoire Historique, Paris: 1900, s.273’den aktaran Laurent, agt., s.98-99 ; Bu grup ayrıca Vincentians olarak da adlandırılmaktadır. Bkz. Religion Past & Present –Encyclopedia of Theology and Religion, Ed. Hans Dieter Betz, Vol. XIII, Boston: Brill, 2013, s.388.
84 Bu iki misyona ait örgütlenmenin bir örneği İzmir şehrinde de görülmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz.
N.Feryal Tansuğ, Communal Relations in Izmir/Symrna, 1826-1864: As Seen Through The Prism of Greek-Turkish Relations [Yayınlanmamış Doktora Tezi], Toronto: University of Toronto, 2008, s.96-97 ; Ayrıca bkz. Ek-II.
85 Laurent, agt., s.155-156. ; Edmond Dutemple kilisenin 11 Ağustos 1880’de tamamlandığı bilgisini
vemektedir. Bkz. Dutemple, age., s.150-151.
86 1880-1892 yılları arasında Düyûn-i Umûmiyye’nin sekreterliğini yürüten istatistikçi.
87 1899 senesinde Maarif Nezâreti Sâlnâmesi’nde Bursa’da Fransızlara ait bir Sıbyan Bahçesi yani ana
sınıfı açıldığı görülmektedir. Bu ana sınıfı Les Soeurs de Charité misyonunun kurumlarından birisidir. Sâlnâme-i Nezâret-i Maarif (MNS.) , İkinci Sene, İstanbul: Matbaa-i Âmire, H.1317, s.1190-1191.
88 Vital Cuinet, La Turquie d’Asia: Geographie, Administative, Statistique, Descriptive et Raisonne de Chaque Province de léAsia Mineure, Cilt 4, Paris: Ernest Leroux Editeur, 1892, s.136-138.
89 BOA., DH.MKT, 420/38, 8 Rabiülevvel 1313, Leff 1-3 ; 9 Nisan 1903 tarihli Şûra-yı Devlet kararı ile Les Soeurs de Charité arazilerindeki tüm müesseselerin mekâtibe rabt edilmesine karar verilmiştir. BOA., MF.MKT., 699/64, 19 Mayıs 1319 ; BOA., BEO, 2294/172039, 1 Muharrem 1322.
90 Bu belgeye göre mektep, mabet, hastane, çamaşırhâne, zükur ve inas etfal mektebi 3.600 zira’ arsa
üzerinde bulunmaktadır ve arsanın mülkiyeti Sarem Ağa Veled-i Yazbak’a aittir. Arsanın icâresi 6000 kuruştur. Bkz. BOA. DH.TMIK.M., 166/43, 12 Muharrem 1322, Leff 3.
91 Aynı belge, Leff 5.
92 BOA., BEO., 4027/301979, 27 Rabiülâhire 1330 ; BOA., ŞD., 1616/16, 14 Şaban 1330 ; BOA., DH.İD. 117/74, 19 Şaban 1330.
93 BOA., DH.İD., 163/5, 7 Zilhicce 1330, Leff 3-4.
94 BOA., İ.MMS., 187/8, 3 Safer 1332. Bu belgeye ait dosyada Les Soeurs de Charité’ye ait tüm yapıların
ayrıntılarını gösteren bir kroki de bulunmaktadır. Bkz. EK-III.
95 BOA., MV., 235/131, 11 Haziran 1330.
96 Kurumun kapatılmadan önce 1324 (1909) senesinden beri biriken 60.000 frank tutarındaki vergiyi
ödemediği de anlaşılmaktadır. BOA., HR.HMŞ.İŞO., 144/10, 16 Ağustos 1330, Leff 2-12.
97 BOA., DH.ŞFR., 50/78, 9 Rabiülevvel 1333.
98 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 81/29-A, 23 Zilhicce 1334, Leff 11.
99 Cuinet, age., s.135 ; Laurent, agt., s.156.
100 R. de Donéval, Les écoles Françaises d’Orient – Le College de Peres Assomptionistes de Brousse, Avignon: 1898, s.6-10 ; P. Hilarie de Barenton, La France Catholique en Orient, Paris: 1902, s.297’den aktaran Laurent, agt., s.156- 157 ; BOA., ŞD., 1570/28, 8 Teşrin-i Sâni 1313.
101 20 Kasım 1897 tarihli bir arşiv dosyasında okulun ruhsatnâmesinin bir sureti bulunmaktadır. Bkz. Aynı belge, Leff 3.
102 Cuinet, age., s.135-136.
103 BOA., A.MKT.MHM., 655/29, 9 Cumadelâhire 1314
104 BOA., MF.MKT., 360/35, 2 Mart 1314, Leff 1-2.
105 BOA., MF.MKT., 389/64, 2 Mart 1314 ; BOA., MF.MKT., 464/42, 21 Ağustos 1315.
106 BOA., ŞD., 1570/28, 8 Teşrin-i Sâni 1313.
107 BOA., DH.MKT., 1227/50, 10 Kânun-i Sâni 1323.
108 BOA., HR.HMŞ.İŞO., 144/10, 16 Ağustos 1330, Leff 2.
109 Kaplanoğlu, age., s.167.
110 Fransiskenler ve Fréres’ler hakkında detaylı bilgi için bkz. Şerife Yorulmaz, “Osmanlı-Fransız İlişkileri Çerçevesinde Osmanlı Topraklarında Açılan Fransız Kültür Kurumları ve Bunların Meşruiyet Kazanması (19. Yüzyıl-20. Yüzyıl Başları)”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi OTAM Dergisi, Sayı 11, 2000, s.712.
111 MNS., İkinci Sene, İstanbul: Matbaa-i Âmire, H.1317, s.1190-1191 ; MNS., Üçüncü Sene, İstanbul: Matbaai Âmire, H.1318, s.1316-1317 ; MNS., Dördüncü Sene, İstanbul: Matbaa-i Âmire, H.1318, s.598-599.
112 BOA., BEO., 1926/144426, 25 Cumadelâhire 1320.
113 BOA., MF.MKT., 608/23, 20 Kânun-i Evvel 1317.
114 BOA., MF.MKT., 243/6, 10 Şubat 1895, Leff 3 ; Okulun resmi ruhsat aldığı tarih ise 25 Mart 1893’dür. Bkz. BOA., ŞD., 230/17, 7 Cumadelûla 1332.
115 Kaplanoğlu, age., s.167.
116 BOA., Aynı Belge, Leff 5.
117 BOA., MF.MKT., 356/41, 2 Mart 1313, Leff 1-2-3.
118 BOA., MF.MKT., 378/50, 10 Teşrin-i Sâni 1313, Leff 1-2.
119 BOA., MF. MKT., 612/35, 28 Zilkâde 1319.
120 BOA., DH.MKT., 471/69, 27 Zilhicce 1319.
121 Vasil Kınçov, “Küçük Asya’da (1899)”, Bulgar Gözüyle Bursa, Haz. Hüseyin Mevsim, İstanbul: Kitap
Yayınevi, 2009, s.82.
122 BOA., BEO., 4252//318898, 28 Safer 11332 ; BOA., ŞD., 230/17, 7 Cumadelûla 1332 ; BOA., BEO.,
4278/320805, 9 Receb 1332.
123 BOA., BEO., 4293/321966, 28 Muharrem 1333 ; BOA., İ.MMS., 185/16, 7 Haziran 1330.
124 La Haye Sözleşmesi’nin tüm maddeleri için bkz. http://www.msb.gov.tr/asad/AskeriMevzuat/
Uluslararasi_Antlasmalar/Silahli_Catisma_Hukuku/SCH9.html
125 Üserâ Hakkında Tâlimatnâme, İstanbul: Matbaa-i Askeriyye, 1332.
126 BOA., DH.ŞFR., 449/97, 9 Teşrin-i Sâni 1330 ; BOA., DH.EUM.5.ŞB., 4/27, 5 Muharrem 1333, Leff 1-2.
127 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 81/29-A, 23 Zilhicce 1334, Leff 11.
128 BOA., DH.ŞFR., 514/38, 10 Mayıs 1332.
129 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 12 Zilkâde 1334, Leff 1.
130 Ailelerin sevkleri esnasında hususi eşyalarını taşıyabilmeleri için bir memur tayin edildiği görülür.
BOA., HR.SYS., 2244/12, 19 Kânun-i Evvel 1331 ; BOA., HR.SYS., 2244/13, 2 Kânun-i Sani 1331 ; BOA., HR.SYS., 2244/16, 6 Şubat 1331. Ayrıca 9 Mayıs 1916’da on ailenin nakil masrafları için Çankırı Mutasarrıflığı’na Muhasebe-i Vilayet’den posta yoluyla para gönderilmiştir. BOA., DH.ŞFR., 63/249, 26 Nisan 1332.
131 BOA., HR.SYS., 2244/19, 3 Mayıs 1332, Leff 1.
132 BOA., HR.SYS., 2221/73, 10 Temmuz 1916.
133 BOA., HR.SYS., 2131/17, 31 Temmuz 1916.
134 BOA., HR.SYS., 2151/16, 29 Mart 1333, Leff 3-4.
135 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 54/45, 21 Kânun-i Evvel 1333.
136 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 52/27, 19 Kânun-i Sâni 1334.
137 BOA. HR.SYS., 2140/4, 26 Temmuz 1918, Leff 2.
138 Pierre Bocognato’nun Bursa’nın Bilecik Sokağı’nda 4 numaralı hânede oturduğu ilgili arzuhalden
anlaşılmaktadır. BOA. DH.EUM.5.ŞB., 40/2, 20 Ramazan 1335; Leff 1.
139 Aynı belge, Leff 2.
140 BOA., HR.SYS., 2149/20, 21 Haziran 1917, Leff 3.
141 BOA., HR.SYS., 2150/21, 10 Eylül 1917.
142 Guillamme Report Bursa’nın posta müdür muavinliğini yapmıştır. BOA., HR.SYS., 2136/16, 14 Nisan
1918, Leff 3 ; BOA., HR.SYS., 2246/41, 12 Eylül 1918, Leff 2.
143 BOA., HR.SYS., 2151/5, 22 Eylül 1917 ; BOA., DH.İ.UM., 42/61, 12 Safer 1336.
144 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 48/40, 28 Muharrem 1336, Leff 1.
145 BOA., DH.EUM.MH., 165/90, 14 Safer 1336.
146 BOA., DH.EUM.MH., 199/39, 15 Safer 1336, Leff 1 ; BOA., HR.SYS, 2140/4, 26 Temmuz 1918, Leff 2.
147 BOA., DH.EUM.5.ŞB., 57/13, 28 Cumadelûla 1336, Leff 5-6.
148 BOA., HR.SYS., 2140/4, 26 Temmuz 1918, Leff 2.
149 BOA., HR.SYS., 2227/16, 18 Ekim 1917.
150 BOA., HR.SYS., 2151/7, 30 Ekim 1917.
151 BOA., HR.SYS., 2153/28, 6 Mayıs 1918.
152 BOA., HR.SYS., 2229/80, 11 Nisan 1918 ; BOA., HR.SYS., 2231/47, 15 Teşrin-i Sâni 1334.
153 BOA., HR.SYS., 2226/10, 16 Ağustos 1917 ; BOA., HR.SYS., 2226/31, 20 Eylül 1917 ; BOA., HR.SYS., 2228/4, 22 Aralık 1917.
154 BOA., HR.SYS., 2134/26, 13 Kasım 1917.
155 BOA.,HR.SYS., 2135/24, 26 Ocak 1918 ; BOA., HR.SYS., 2136/24, 14 Mart 1918, Leff 3 ; BOA., HR.SYS., 2136/31, 18 Mart 1918, Leff 2.

Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi 15/08/24