İtalyanların Osmanlı ülkesinde konsolosluk açması Fatih Sultan Mehmet
devrine kadar gider. Önce Venedikliler, ardından Floransa ve Cenova bu hakkı
elde etmişti. İtalyanların Bursa'da konsolos vekili bulundurmaları 19.
asırda, iktisadi sebeplerle oldu.
Zira İtalya da ipek üretiminde önemli bir merkezdi. Özellikle 1877
yılından sonra İtalya’da dutlukların arttırılıp kozacılığın daha
da gelişmesi, dokumacılıkta ipek yerine daha da ucuz kumaşların üretilmesi
nedeniyle Avrupa’nın Bursa’dan ipek talebi azalmaya başlamıştır.
İngiliz seyyah Mary Adelaide Walker, Bursa'daki en güzel dutların İngiliz
konsolos Bay Sandison tarafından İtalya'dan getirtilenler olduğunu yazar.
1885’de gelen Fransız seyyah Charles Bigot'un yazdıklarından o tarihte
İtalyan konsolosluğunun Balaban Bey kalesinin olduğu yerde bulunduğu
anlaşılıyor. Konsolosluk yapmış Teranyo adında bir kişi Balaban Bey kalesini
satın almıştı.19. asırda Bursa'da az sayıda İtalyan yaşıyordu. Bunların çoğu
da demiryolu inşaatında çalışmak için 1889'da gelmişlerdi. Konsolosluğa
kayıtlı olmadıkları için sayılarını bilmiyoruz, yüz kişi civarında
olmalılar. Şeflerinden birinin adı Picolotti idi. 1895’de büyük kısmı
ülkesine geri döndü. 1904'e gelindiğinde sayıları ona kadar düşmüştür. Bu
saptamayı Floransa’da kurulu İtalya Coğrafya Derneği'nin görevlendirdiği
Lamberto Vannutelli yapar. Aynı seyyah Bursa pazarında İtalya’dan gelen
pamuklu dokumaları ve üzerindeki Lombardiya Cemiyeti yazısını görür.
Bursa ve İtalya arasında benzerlikler görenler çoktur. En çok Irgandı
Köprüsü ile Ponte Veccio köprüsü benzetilir. 1849’da Bursa’ya gelen Rus
ilahiyatçı Andrey Muravyov Bursa'nın batı kısmını (kaplıcalar bölgesi)
zengin bitki örtüsü ve volkanik doğası sebebiyle Roma civarındaki Tivoli
veya Albano’ya benzetmiştir (Bursa sıkça İspanya'daki Granada ve Suriye'deki
Şam'a da benzetilir). 1915'te Bursa'dati İtalya konsolosunun yardımcısının
adını bililyoruz: Giovanni Miozzi. 1931'de Bursa'yı gezen İtalyan gazeteci-yazar Corrado
Alvaro, Türkiye’ye Yolculuk adlı kitabında asil olarak nitelediği
Bursa’yı İtalya’nın yeşil kalbi olarak anılan Umbria bölgesine benzetir.
Bursa’yı İstanbul ile kıyaslar, istanbul'a göre daha emniyetli bulduğunu
söyler. Meşhur tarihçi Hammer ise Orhan Gazi'yi adil olduğu, devlet
sistemini yerli yerine oturttuğu için Antik Roma Krallığı'nın ikinci kralı
Numa Pompilius'a benzetmiştir.
Günümüzde Bursa/Oulu
Caddesi'nde İtalya'nın fahri konsolosluğu faaliyete devam etmektedir.
Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi şu
makalede bulunabilir: "1860'lı Yıllarda Hüdavendigar Vilayetindeki İtalyan
Varlığı", Funda Düvenci Karakoç, Uludağ Üniv. Sosyal Bilimler Dergisi, sayı
26: 51-69
|