TAM METİN
|
Raif Kaplanoğlu
Yabancıların Bursa'daki faaliyetleri Tanzimat
Döneminden sonra artmaya başladı. Bursa'da açılan Amerikan misyoner okulu,
aslen Alman olan Benjamin Schneider (1807-1877) tarafından kuruldu.
Schneider Alman Reformist kilise üyesiydi. Anne ve babası Almandı, önceleri
Hanover'de, sonra da ABD'de yaşamışlardı. Misyon 1834'de Thomas P. Johnston
ve Bayan Schneider yönetiminde sürdürüldü.
Almanya ve İtalya, ulus devlet
oluşumlarını geç gerçekleştirdiği için ülke dışındaki faaliyetlerine çok
sonra başladılar. Almanlar II. Abdülhamit devrinden itibaren Osmanlıların
yenileşme çabalarına önemli katkılarda bulundular. Tanzimat Fermanı'ndan
sonra Bursa'da ilk açılan konsolosluk İngilizlere aitti. Alman konsolosluğu
ise Tophane sırtlarındaki Sanayi Mektebi yanındaki büyük binada hizmet
vermekteydi. Almanya ile ilişkiler önceleri zayıftı. Ya temsilcilik ya da
başka bir ülkenin konsolosluğu aracılığıyla ilişki yürütülüyordu. Örneğin
1887'de Almanya'nın konsolosluk işlerini vekaleten Rusya gerçekleştiriyordu.
Konsoloslar da Bursa'daki Katolik cemaat arasından seçiliyordu. Uzun yıllar
Bursa'da Alman konsolosu olan Trano, Rum asıllıydı. Sonraları her ülke
kendi vatandaşları arasından konsolos atamaya başladı.
Bursa'daki Alman
konsolosluğu 1870'den sonra faal hale geldi. Bu seneye ait Bursa
salnamesinde Bursa'da Alman konsolos olduğu görülüyor. 1879'da bir olan
Alman görevli sayısı 1893'de ikiye çıktı, ayrıca tercümanlar da
konsoloslukta görev almaya başladı. Bursa'da en uzun görev yapan Alman
konsolos Hermann Scholer (1881-1904 arasında) oldu. Bu kişi, 1909'de ölen
Avusturya/ Macaristan konsolosunun yerine de bir süre görev yaptı. 1892-95
arasında İstanbul'da Alman konsolosu olarak bulunan Hugo Fürst von
Radolin'in oğlu, 1894'de Bursa'ya gelmiş ve burada yaşamını yitirmişti.
Başbakan Adnan
Menderes, Dış İşleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Bursa valisi İhsan Sabri
Çağlayangil
Alman heyeti ile İslam Eserleri Müzesinde (20.8.1959)
Bursa'daki Alman varlığı konsolosluk
açılmasından önce başladı. 1864'te Bursa'ya gelen Perrot'a göre Bursa'da
Alman makinistler vardı: "İlk yıllarda fabrikalar, tamir edilecek makinaları
İstanbul'a gönderiyordu. Bu büyük bir zaman kaybıydı. Şimdi birkaç aydan
beri Bursa'da oturan Avrupalı makinecilerin denetiminde çok iyi yerli
işçiler yetişti, tamirler Bursa'da yapılıyor. Şimdi Bursa'da buharla çalışan
makineler de yapılıyor. Bir Alman bu atölyeyi yönetiyor." 1891'de Alman
Oswald Ischkerk adlı tüccarın Bursa'da yaşayıp ticaret yaptığı biliniyor.
Bursa Sanayi ve Ticaret Odasının 1898'deki bir toplantısında, bira üretimi
için Bursa'dan arpa toplanmasına, Almanya'ya ihraç edilmesine karar
verilmişti. Bursa'dan Almanya'ya halı ihraç edildiğini de biliyoruz. Gökçen
ailesinden Mehmet Emin Bey de Almanya'ya zeytin ve zeytin yağı satıyordu.
1904 yılı kayıtlarına göre Almanya'dan Bursa'ya şeker ve demir ithal
ediliyordu. 1911'de Kocanaib Mahallesi'nde, ünlü Selimpaşa Fabrikası olarak
anılan fabrika, Alman Kabtmann'a kiraya verildi. Böylece Alman girişimciler
Bursa'da ilk kez sanayi üretimine başladılar.
II. Meşrutiyet'ten sonra
Almanya ile ilişkilerimiz arttı. 1906'dan sonra Bursa'da Fransızdan sonra en
çok Almanlar vardı (85 kişi). 1909'da Alman konsolosu Bursa İpekçilik
okulunda müdür yardımcılığı yapıyordu. 1911'de Osmanlılar ile İtalyanlar
arasında Trablusgarp Savaşı başlayınca Bursa'daki İtalyanların korunması
görevini Almanlar üstlendi. 1918'de Bursa'da Almanlara ait bir gül bahçesi
vardı. Ancak aynı yıl savaş sona erince Bursa'daki Almanların sayısı çok
azaldı. Alman Yetim Yurdu'nun Kurtuluş Savaşı sonuna değin açık olduğu
biliniyor. Balabancık Kalesi üzerindeki bir konağı satın alan Alman
rahibeler, burayı yetim kalmış Bursalı Rum ve Ermeni çocukların bakımına
tahsis etmişti.
Cumhuriyet Döneminde Bursa'daki birçok fabrikanın makineleri yine
Almanya'dan getirtiliyordu. Örneğin 1925'de Türkiye'nin ilk modern konserve
fabrikası Bursa'da kurulurken makineler Almanya'dan alındı. Eski BTSO
başkanı olan Kazım (Akhun) Bey tarafından kurulan Bursa'nın en modern un
fabrikasına da Almanya'dan makine getirtildi. Yine eski BTSO başkanlarından
Rüştü Egel, 1928'de Fransa ve Almanya'dan makine getirterek ipekli dokuma
fabrikası kurmuştu.
19. asırdan sonra Almanların Bursa'da maden arayıp işlettikleri
görülür. Örneğin 1879'da
İnegöl'e bağlı Kozcağız ve Sarıot köylerinde Alman
Karl Reiser'e krom madeni işletme ruhsatı verilmişti. 1916'da Alman profesör
Berg'in başkanlığındaki bir ekibin Bursa'ya gelip maden aradığını biliyoruz.
Bursa ekonomisine katkı yapan kuruluşlardan biri de Deutsche
Orientbank idi. Bursa'nın ilk girişimcilerinden olan İnegöllüzade Safvet
Bey, 1876'da Osmanlı Bankası'nda çalışmaya başlamıştı. 1904'de açılan
Deutsche Orientbank'ın Bursa şubesi müdürlüğüne getirildi. Bu banka
Kozahan'da faaliyet gösteriyordu. Safvet Bey 1918'de kapanana kadar bu
şubenin müdürüydü. Üçüncü cumhurbaşkanımız
Celal Bayar, 1910'a kadar İttihat
ve Terakki'nin Bursa sorumlusuydu. Celal Bayar Bursa yıllarında Deutsche
Orientbank'ta çalışıyordu. Bu dönemde Abdülhamit'in hafiyeleri tarafından
gözetim altında tutuluyordu. Bir gün bankada göz altına alınmaya kalkışıldı.
Bayar'ın anlatımına göre bankanın Alman toprağı olduğunu savunan bir görevli
bu girişimi engeledi. Celal Bayar İttihat Terakki'nin İzmir sorumlusu olunca
Bursa şubesindeki görevini bırakmak zorunda kaldı.
Celal Bayar
Umurbey'de (1932)
Alman mühendisler 1918-1924 arasında Bursa'nın kent haritasını
hazırladılar (Savaşlar yüzünden hazırlanması biraz uzun sürmüştü). Taraflar
arasında bazen çatışma çıkmış, planı tamamlamak Türk mühendislere kalmıştı.
Cumhuriyet Döneminde bir başka Alman, Karl Lörcher Bursa'nın ilk planlama
haritasını hazırladı ancak bu harita uygulama şansı bulamadı. Alman
mühendisler bursa Ovası'nın kurutma işini de üstendi. Çünkü 1930'lara kadar
ovanın büyük kısmı bataklıktı. Alman mühendisler bu amaçla Alman Kanalı
olarak bilinen kanalı açtılar (1934-38). Bu kanal Yunuseli köyünün
doğusundan başlar, Abdal Köprüsü'nde ikiye ayrılır. Ayrılan kol Dereçavuş
köyünün kuzeyinde tekrar Nilüfer ile birleşir.
Kurtuluş Savaşı sonrası 3 Mart 1924'te imzalanan dostluk antlaşması,
Almanlarla ilişkilerimizi arttırdı. Bursa'nın seçkin ailelerinden birine
mensup olan General Kemalettin Sami (Gökçen), Berlin büyükelçisi oldu.
Kardeşi Hamdi Sami Gökçen de hem liseyi hem de üniversiteyi Almanya'da
okudu.
İhsan Celal Antel, eski BTSO başkanlarından Hasan Alkoçlar,
Faik
Yılmazipek'in oğlu Doğan Yılmazipek de Almanya'da eğitim görenlerden.
Hamdi Sami
Gökçen
Bursa ve çevresinde pek çok Alman araştırma yaptı. Sadece
Antik Çağ
ve Orta Çağ araştırmaları yapanları kısaca saymak gerekirse: Friedrich Karl
Dörner, Clemens Bosch, Theodor Wiegand, Kurt Bittel, Thomas Corsten, Elmar
Schwertheim. Bursa'nın Darmstadt kentiyle 1971'de
başlayan kardeşlik ilişkisi yakın bağların bir başka göstergesidir. Kısa bir
süre askıya alınmış da olsa bu kardeşlik ilişkisi hala sürmektedir ve
kentimizdeki önemli bir caddenin ismi hala Darmstadt Caddesi'dir. Bir başka
Alman kardeşimiz de Kulmbach kentidir (1998'den beri). Ayrıca büyük bir
Alman şirketinin Bursa'daki fabrikası da faal durumdadır.
---------------------------------------------------------------------------------------------
Soru: Bursa’da yaşan Almanlar hakkında bir sayı var mı?
Cevap: Aslında net bir sayı yok. Ama Bursa’da yaklaşık
200-250 kadar Alman var. Çifte vatandaşlığı bulunanlar hariç. Bu sayı, Göç
İdaresi’ne de kayıtlıdır. Çifte vatandaş olan kaç kişi olduğunu bilmiyoruz.
Çünkü onlar yabancı statüsünde olmadıkları için kayıtlı değil.
Soru: Bursa’da kaç Alman yatırımcı var? Cevap:
Bursa’da 80 kadar Alman yatırımcıya ait firma var. Soru:
Genel olarak hangi sektörlere yöneliyorlar? Cevap:
Otomotiv ve makine başı çekiyor.
https://www.bursagorus.com.tr/ozel-haber/saglik-calisanlari-almanyaya-gidiyor-h588.html
)
|