Türk Japon Fabrikası: Bursa’ya dokunan tarih 1928, hazırlayan Banu Demirağ,
Ege Yayıncılık, İstanbul, 2015
|
|
Türk- Japon ilişkilerinin tarihi bir asırı aşmış. İlk temaslar 19. yüzyıl
sonunda başlamış.
Osmanlı İmparatorluğu ve Genç
Türkiye Cumhuriyeti’ne merak sararak İstanbul’a gelen Yamada Torajiri
(1866-1957), Ito Chuta (1867-1954) ve Otani Kozui (1876 -1948); pek çok
eserinde Türkiye’den ilham almış önemli kişilikler. İşadamı ve çay merasimi
üstadı Yamada Torajiri, İstanbul’u çağdaş bir Japon’un gözünden okuyan ‘Türkiye
- Resimli Bir Bakış’ isimli kitabın yazarı. Mimar, profesör ve ilk
Japon mimarlık tarihçisi Ito Chuta geriye; Osmanlı topraklarını kapsayan
ayrıntılı bir seyahatname, mimari eserlerle ilgili çizim, fotoğraf ve
konferans kayıtları bırakmış. Budist din adamı ve araştırmacı Otani Kozui
ise önce Atatürk ile Ankara Sanayii Zıraiye şirketini; sonra Bursa’da Mehmet
Memduh Bey (Gökçen) ve Kavalalı Hüseyin Bey ile ipek dokumacılığı
fabrikasını kurmuş. 16 Eylül 1890'da gerçekleşen Ertuğrul Firkateyni faciası
da ilişkilerin gelişmesinde rol oynamış.
Konumuzla alakalı
olan Otani Kozui'ye biraz daha yakından bakalım. Japonya’nın en büyük Budist
kurumlarından Batı Honganji Tapınağı’nın 22. Başrahibi Otani Kozui, 27
Aralık 1876’da Kyoto’da dünyaya geldi. 1898 yılında Kujō Kazuko
(imparatoriçe Sadako’nun ablası) ile evlendi. Budizmin Japonya’ya ulaştığı
rotayı tanımak üzere 1902 yılı başında, Otani Araştırma Gezilerinin ilkini
başlattı. 1914 yılında makamını ardında bırakarak Şanghay’a yerleşen Otani
kendisini araştırmalarına adadı. Budizm, felsefe, coğrafya, botanik, siyaset
ve ekonomi dallarında kitaplar yayınlayan ve düşünce üreten Otani,
insanoğlunun geleceğinin tarımda olduğu sonucuna varmış ve kendisini
“Ziraatçi” olarak tanımlamıştı. Birçok alanda görüşüne başvurulan bir bilge
ve saygın bir kamuoyu önderi olan ve 1940’ta bir süre başbakan danışmanlığı
da yapan Kont Otani Kozui, 5 Ekim, 1948’de Beppu şehrinde hayatını kaybetti.
Türkiye’ye
ilk kez 1901 yılında henüz İstanbul payitahtken gelmişti. 1926 yılında
ikinci kez geldiğinde ise Osmanlı İmparatorluğu’nun yerinde yeni Türkiye
Cumhuriyeti vardı. 1924’te Tokyo’da iş dünyasına verdiği bir konferansta
Türkiye’yi “Japonların odaklanması gereken ülke” ilan ederek herkesi
şaşırtmıştı. 1925’te Osaka’da iki ülke arasındaki ilk dostluk derneği olan
“Japon-Türk Dış Ticaret Derneği”nin kuruluşuna önayak oldu. Üçüncü kez
geldiğinde Gazi Çiftliği projesinde Atatürk ile ortak olarak, 20 Nisan
1927’de “Ankara Sanayii Zıraiye Limitet Şirketi”ni kurdu. Bu yatırım Türkiye
Cumhuriyeti’ne yapılan ilk doğrudan yabancı sermaye yatırımıdır. 1929
yılında bu kez de, Bursa’da Mehmet Memduh (Gökçen) ile “Bursa Türk-Japon
İpek Dokuma Fabrikası”nı kurdu.
Yol çalışmaları sırasında fabrika arazisi ikiye bölünmüş, sonradan buranın
adı Yolgeçen olmuş
(günümüzdeki hali)
Gökçen ailesinin
kökleri Bursa'daki Eminiye Tekkesi'nin kurucusu Şeyh Mehmed Emin Efendi'ye
dayanır. 1718'de Kerkük'de doğup 1779'da Bursa'ya yerleşen M. Emin Efendi,
baba ve anne tarafından peygamber soyundandır. Nakşibendiyye tarikatına
mensup olmakla birlikte Mevlevi kültürünü de özümsemiş M. Emin Efendi,
yaşadığı dönemde İstanbul'da yaygınlaşan Nakşi Mesnevihanlık geleneğini
Bursa'ya taşımıştır. Devletin gayrımüslimlerden aldığı cizye ile toprağın
gelirinden doğan haraç adlı vergileri toplayan Cizyedarzadeler, bu görevi
İstanbul'dan sonra Bursa'da da sürdürmüştür. Söz konusu unvanın iki asır
sahibi olup İstanbul'da 'çelebi' unvanıyla anılmış ailenin mensupları
cizyedar, eşraf, ayan, olarak siyasi, ticari ve kültürel hayata katkıda
bulunmuşlardır. Bursa'ya yerleşen ailenin mensupları arasından birçok
hattat, müderris, ulema ve kazasker çıkmıştır. İşte Mehmet Memduh Bey de,
Bursa'da Türk-Japon ortaklığını başlatan isimdir.
Mehmet Memduh Bey ile Kont Kozui Otani'nin nasıl karşılaştıkları tam olarak
bilinmemektedir. Memduh Beyin akrabası olan Celal Bayar'ın o dönemde Türkiye
İş Bankası'nın ilk genel müdürü oluşu akla gelen en kuvvetli ihtimaldir.
Ayrıca Mehmet Memduh Beyin damadı olan
Hamdi Sami Gökçen'in ağabeyi Kemalettin Sami
Paşa'nın o dönemlerde Almanya sefiri olması da bu ihtimali
güçlendirmektedir.
Mehmet Memduh Bey fabrikanın Japon çalışanlarıyla, 1929 (Şukufe Gökçen
Kolleksiyonu)
Kozui Otani fabrikanın
açılışına katılmak üzere 18 Aralık 1928’de dördüncü kez Türkiye’ye geldi.
Ancak İstanbul’a vardığında ağır bir hastalık geçirdiği ve günlerdir yemek
yiyemediği için hemen Fransız La Paix Hastanesi’ne yatırıldı. Uzunca bir
nekahat döneminden sonra eski sağlığına kavuşunca 20 Ocak 1929’da harekete
geçerek Ankara’ya gitti. Gazi Çiftliği'ni gezip Celal Bayar’la görüştükten
sonra Bursa’ya giderek Memduh Bey’le buluştu ve fabrikanın hazırlık
çalışmaları hakkında bilgi aldı. Ocak ayında planlanan fabrika açılışı
makinalarının gelişindeki gecikme nedeniyle Nisan’a ertelenmişti. Çoğunluğu
Japonya’dan gönderilen son teknoloji ürünü makinaların yerleştirilmesi ile
hazırlığı tamamlanan Türk-Japon İpek Dokuma Fabrikası 1 Nisan 1929 tarihinde
Cumhuriyet Caddesi’nde faaliyete geçmiştir.
Fabrikanın içi, 1931 (Şukufe Gökçen Kolleksiyonu)
2010 yılının
ülkemizde 'Japon Yılı' ilan edilmesi dolayısıyla çeşitli etinlikler
yapılmıştı. Bu kapsamda 'İpeğe Dokunan Bir Dostluk Hikayesi' başlıklı sergi
15 Eylül- 31 Aralık 2010 tarihleri arasında Kent Müzesi'nde gerçekleşti.
Bursa'da Japon kültürünün
gelişimine katkı sağlayan bir de dernek var. 1992'de kurulan derneğin
faaliyetlerine
www.uluyama.org adresinden
ulaşılabilir.
2010 yılı
etkinlikleri sırasında Bursa'da bir de Japon
Parkı açıldı. Nilüfer Çamlıca Mahallesi'neki park 5136 metrekare alanı
kapsıyor. Japonya'nın Tokai Belediyesi'nin işburliği ile yapılan parkta
dinlenme alanları, süs havuzu, şelale, Zen rahiplerinin meditasyon yaptığı
Zen bahçesi, sağlıklı yürüyüş yolu ve Japon çay seremonisinin sergileneceği
bir çay evi var.
Kaynaklar:
1-
Türk Japon Fabrikası: Bursa’ya dokunan tarih 1928, hazırlayan: Banu Demirağ,
Ege Yayıncılık, İstanbul, 2015 2-
Kont Otani Kozui ve
Türkiye, D. Küçükyalçın 3- Bursa Büyükşehir Belediyesi
sergi broşürü
|