
Ata'nın Bursa Söylevi
Bursa
Söylevi Üzerine
Atamızdan Bir Ders
Son Makedon
Atatürk
Belediyede
Atatürk'ün Yenişehir Ziyareti

|
|
|
Ulu önder Atatürk Bursa'ya çeşitli tarihlerde
on üç
kez gelmiştir. Çoğu zaman dinlenmek için geldiği Bursa'da geçen günlerini
hesaplayacak olursak, tamamı 2 ay 20 gün 4 saat tutuyor. Bursa bu yönüyle
şanslı şehirlerimizden biri. Atatürk, İstanbul (Yalova dahil),
Ankara, İzmir, Sivas'tan sonra en çok Bursa'da kalmıştır.
Atatürk'ün Bursa'ya ilk gelişi, Büyük
Zaferden hemen sonra 16 Ekim 1922 tarihine rastlar. O tarihte 12 gün kaldığı
Bursa'da
İsmet (İnönü), Fevzi (Çakmak), Kazım (Özalp) paşalarla birlikte
Hünkar Köşkü'nde misafir edilmişlerdi. Bursa'nın işgalden kurtlmasının
üstünden 35, Mudanya Mütarekesi'nin imzalanmasının üstünden 5 gün geçmişken
yapılan bu ziyaretle eşzamanlı olarak 472 ilkokul öğretmeni Bursa'ya gelip
Atatürk'ü ziyaret etti. Şark Tiyatrosu'ndaki toplantıda öğretmen grubuna
"Muallim Hanımlar, Muallim Beyler" diye hitap etti ve hemen ardından şunları
ekledi: "İhtimal ki muallime demediğim için hata yaptığımı düşünüyorsunuz. Ben
dilimizde “tâi te’nis” (dişiliği belirten yabancı ekler) kullanmak zorunda
olmadığımızı zannediyorum" 20 Ocak 1923 günü ikinci defa
Bursa'ya geldiğinde Çekirge'deki şimdi Atatürk Müzesi olan ve Atatürk Köşkü
diye tanınan Köşk'te kaldı. Çekirge'deki
Çelik Palas'ın bitişiğinde bulunan
bu köşkte o
güne kadar Miralay Mehmet Bey oturuyordu.
Atatürk'ün Bursa'ya geleceği günlerde Bursa Belediyesi bu köşkü sahibinden
satın almış, dayayıp döşemiş ve Atatürk'e hediye etmişti. Şimdi Atatürk'ün
Bursa'da bir Köşkü vardı ve Atatürk kendi köşkünde kalıyordu. Atatürk, 24
Ocak 1923 sabahı İzmir'e gitmek üzere Bursa'dan ayrıldı.
Atatürk, Dumlupınar'da düzenlenen Büyük
Zafer'in ikinci yıldönümü törenlerinden bir gün sonra 31 Ağustos 1924'te
Bursa'ya üçüncü kez geldi. Bu sefer yanında eşi Latife Hanım da vardı.
Doğruca ikametine ayrılmış köşke gitti, eşiyle birlikte yerleşti. Latife
Hanım, köşkü çok beğenmişti. Bursa’da gezintiler yaptı. 11 Eylül Bursa'nın
kurtuluş bayramıydı. Atatürk o gün yapılan geçit törenine katıldı. Törenden
sonra saat 16.30'da Mudanya'ya hareket etti. Hamidiye Kruvazörü ile
Trabzon'a gidiyordu. Atatürk, bu
gelişinde Bursa'da 12 gün kalmıştı.
Dördüncü Ziyareti
Şapka Devrimi'ni başlatan Kastamonu
gezisinden sonra, Atatürk bir yurt gezisine
çıkıyordu. Bu gezisi bir ay sürecekti.
Ankara-Eskişehir-İzmit-Mudanya yolu ile 22 Eylül 1925 sabahı saat 7.00'de
Bursa'ya geldi. 26 Eylül 1925 günü İstanbul'dan gelen Mısır eski Hidivi
Abbas Hilmi Paşa ile görüştü.
Beşinci Ziyareti
Beşinci ziyareti, bir Güney Anadolu
gezintisinden sonraya rastladı. Bozüyük'ten otomobille Bilecik-İnegöl yolunu
izleyerek 20 Mayıs 1926 günü Bursa'ya geldi. Yirmi dört gün kaldıktan sonra
13 Haziran 1926 günü Bursa'dan hareketle Mudanya'ya, buradan da Bandırma'ya
geçti.

Mustafa Kemal Bursa'nın ileri gelenleriyle belediye önünde - Mayıs 1926
Altıncı ziyaretinde İstanbul'dan Mudanya yolu ile 1 Ekim 1927'de Bursa'ya
gelmiş, ertesi günü de geri dönmüştü.
Yedinci ziyaretinde 4 Ocak 1931 günü
sabaha karşı, yine İstanbul'dan Maltepe Vapuru ile Mudanya'ya geldi.
Bursa valisi Fatin (Gökmen), Ali Hikmet ve Cemil Cahit (Toydemir)
paşalar Atatürk'ü Mudanya'dan alarak saat 11.00'de Bursa'ya getirdiler.
1933 yılı Ocak ayının ortasında Ankara'dan
Eskişehir'e gelmiş, oradan da Derince'ye geçerek Gül Cemal Vapuru ile 17
Ocak 1933 günü Mudanya iskelesine çıkmıştı. O gün saat 18.30'da Bursa'ya
vardı, bu
sekizinci gelişiydi. Ertesi sabah, resmi ziyaretleri yaptıktan sonra,
Bursa valisi Fatin (Gökmen) ile birlikte Gemlik'te zeytin üreticileri ile
görüştü.
Mustafa Kemal, Orhan Gazi Türbesi'nde çıkarken
Dokuzuncu Geliş
Atatürk İzmir'de bir haber aldı. "Bursa'da yaklaşık yüz kişi ezanın yeniden
Arapça okunması için valiliğe başvurmuş, valilik önünde toplanmışlardı".
Atatürk 4 şubat 1933'te saat 03.30'da trene binerek Afyon'a hareket
etti. Buradan Bilecik'e geldi. 5 Şubat 1933 gecesi otomobille Bursa'ya
ulaştı, olaya el koydu. Aynı günün akşamı Bursa'dan Mudanya'ya, buradan da
Gül Cemal Vapuru ile İstanbul'a gitti.
Bir-İki Günlüğüne Geliş ve Gidişler
Yalova'dayken 4 Mayıs 1934 günü Bursa'ya gelerek, öğle yemeğini Bursa'da
yemesi, öğleden sonra yine Yalova'ya dönmesi, Atatürk'ün Bursa gezileri
arasında yer alır. Yine böyle bir Yalova dinlenmesi sırasında 15
Temmuz 1935 günü Bursa'ya gelmiş, geceyi Çekirge'deki köşkünde geçirmişti.
Ertesi gün Uludağ'da gezintiler yapmış, ardından Mudanya'dan İstanbul'a
hareket etmişti. 1936 yılında da aynı geziyi tekrarladı: İstanbul'dan
Mudanya'ya geldi. Buradan otomobille Bursa'ya gelerek geceyi kentimizde
geçirdi. 8 Haziran 1936 günü de Mudanya'dan İstanbul'a, oradan da Ankara'ya
döndü.

Atatürk Hünkar Köşkü önünde
Son Gelişi
Yalova'daki Otel Termal'in yapımı tamamlanmıştı. İşletmeye açılacaktı.
Atatürk 22 Ocak 1938 günü Ankara'dan İzmit-Derince yoluyla Yalova'ya
geldi. 1 Şubat 1938'de Yalova'dan Orhangazi'ye geldi. Buradan Gemlik'e
gelerek
Suni İpek Fabrikası'nın açılış töreninde bulundu. O gün saat
16.30'da Bursa'ya girdi. Yanında Başbakan
Celal Bayar, içişleri Bakanı Şükrü
Kaya, Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya, ekonomi Bakanı Şakir Kesebir,
Orgeneral Fahrettin Altay ve Ali Fuat Cebesoy da vardı. O gün Bursalılar
ilk defa Atatürk'ü neşesiz gördüler. Yüzü soluktu, rahatsız olduğu her
halinden anlaşılıyordu. Atatürk, doğruca yapımı tamamlanmış ve işletmeye
açılmış bulunan Çelik Palas'a gitti. Özel dairesine çekildi. Ertesi gün
Sümerbank Merinos Fabrikası'nın açılış töreni vardı, törende bulunduktan ve
fabrikayı işletmeye açtıktan sonra, Bursa Belediye Başkanı Neşet Kiper'e bir
mektup verdi. Mektup'ta Atatürk Bursalıların kendisine karşı gösterdikleri
sevgi bağlılığa teşekkür ediyor, Çelik Palas'taki hissesi ile Bursalıların
kendisine hediye ettikleri köşkü belediyeye bağışladığını yazıyordu.
Belediye Başkanı bu mektubu o gün okudu. Salon alkıştan inliyordu. Atatürk bir daha Bursa'ya gelemedi.

1938
ATATÜRK'ÜN BURSALILARA SON HİTABELERİ
Büyük ATA'mız, 1 Şubat 1958 Salı günü Bursa'yı son
defa teşrif buyurmuşlar ve 2 Şubat Çarşamba günü akşamı, Belediye'de, şehir
namına şereflerine verilen süvareyi de, yüksek huzurlariyle saat (22.30) da
şereflendirmişlerdi.
O gece salonda bulunan davetlilerden
Hulusi Köymen, ATATÜRK'e hitaben çok samimi bir konuşma yaparak Bursalıların
hislerine tercüman olmuşlardı. Bu konuşmadan çok mütehassis olan ATATÜRK, şu
veciz ve yüksek hitabeleriyle Bursa'ya ve Bursalılara karşı sevgi ve
iltifatlarını belirtmişler ve Bursalıların temiz kalplerini bir kere daha
fethetmişlerdi. O zaman kimin aklına gelirdi ki, bu teşrif son teşrifleri,
bu hitabe, son hitabeleri ve ertesi gün Bursa'dan ayrılışları son veda
ayrılışlarıdır.
"Kıymetli hatip arkadaşımızın
sözleri benim üzerimde çok büyük hassasiyet uyandırdı. Bunun derecesini
ifade etmek bence mümkün değildir. Fakat Bursa'yı ve Bursalıları seven ilk
Türk ben değilim. Tarihte ve cihanda en büyük imparatorluk kurmuş olan
Türkler de, evvelâ dikkat nazarlarını Bursa'ya, bu kıymetli şehre tevcih
etmişlerdir. Onun kıymetini anlamış ve ifade etmişsem çok bahtiyarım. Bursa,
inkılâp hayatımızda nice müşkül anlar geçirmiştir. Fakat Bursalılar kıymet,
kabiliyet ve kudretleriyle bu müşkül zamanları suhuletle atlatmıştır, ve biz
de kendilerine kavuşmak bahtiyarlığına nail olduk. Bugün o bahtiyarlığın
safhalarından birini idrak etmekle mesud olduğumu ifade edebilirim".
1- 3 Şubat 1938 (Atatürk Bursa'da 1 isimli broşürden)
|